Filtreler
Metinlerarasılık Bağlamında Mitler ve Sinema: Inside Llewyn Davis (2013) Filmi ve Sisifos Miti

Mehmet Emin Satır

Makale | 2020 | Global Media Journal11 ( 21 ) , pp.1 - 18

Öz Her metin, geçmişte yazılmış olan metinlerden izler taşımakta ve onlarla bir etkileşim içerisine girmektedir. Dolayısıyla bir metni diğer metinlerden bağımsız olarak ele almak, metnin anlamlandırılması noktasında kusurlu bir yaklaşımdır. Bu bağlamda her metnin metinlerarası bir bağlama sahip olduğu söylenebilir. Rus dilbilimci Mikhail Bakhtin'in fikirsel olarak öncülüğünü yaptığı ve sonraki dönemde Julia Kristeva'nın geliştirmiş olduğu metinlerarasılık, metinlerin incelenmesi noktasında oldukça işlevseldir. Temelde metinlerin birbirleriyle olan etkileşimini ve ilişkisini niteleyen bir kavram olarak metinlerarasılık, metin incelem . . .elerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Metinlerarasılık yaklaşımına göre her şey bir metin olarak ele alınabilir. Bu bağlamda sinema filmlerinin de birer metin olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yazılı kültüre geçiş yapılmadan önce toplumlar için oldukça önemli yapılar olan mitlerin izlerine birçok metinde rastlanılmaktadır. Dolayısıyla mitler ve diğer metinler arasında metinlerarası bir ilişkiden bahsedilebilir. Bu bağlamda yapılmış olan bu çalışmada Ethan Coen ve Joel Coen (Coen Kardeşler)'in 2013 yılında yapmış oldukları Inside Llewyn Davis filmi, Antik Yunan dünyasına ait bir mit olan Sisifos ile kurmuş olduğu etkileşim ekseninde metinlerarasılık bağlamında incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, sinema ve mitler arasındaki metinlerarası ilişkiyi Inside Llewyn Davis filmi özelinde açığa çıkartmaktır. Each text carries traces of the texts written in the past and interacts with them. Therefore, it is a flawed approach to addressing a text independently from other texts. In this context, it can be said that each text have intertextaulity aspect. The intertextuality developed by the Russian linguist Mikhail Bakhtin, who was the intellectual pioneer and later developed by Julia Kristeva, is highly functional in the analysis of texts. Basically, intertextuality is often used in text analysis as a concept that characterizes the interaction and relationship between the texts. According to Roland Barthes : "Every text is an intertext; other texts are present in him at varying levels, in more or less recognizable forms: the texts of the earlier culture and those of the surrounding culture; all text is a new fabric of old quotations. " In this context, it can be said that movies are text. The traces of myths, which are very important structures for societies, are found in many culture before the transition to written culture. Thus, it can be said that there is intertextual relationship between myths and other texts. In this study, Ethan Coen and Joel Coen (Coen Brothers) who directed, the film Inside Llewyn Davis (2013) was examined in the context of intertextuality on the interaction with Sisifos, a myth of the Ancient Greek world. The aim of this work, is to reveal the intertextual relationship between cinema and myths in the particular Inside Llewyn Davis (2013) movie Daha fazlası Daha az

Dijitalleşen Biyolojik Yurttaşlık: Change.Org Örneği

Mehmet Emin Satır

Makale | 2020 | İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi7 ( 1 ) , pp.95 - 105

Yeni bir yurttaşlık tipi olarak biyolojik yurttaşlık olgusu, hastalıklar, bedensel kusurlar ve eksiklikler ekseninde bir araya gelen bireylerin oluşturduğu yurttaşlık biçimini nitelendirmektedir. Biyolojik kökenli nedenlerden ötürü bir araya gelerek iktidarlardan, birtakım sosyal haklar talep eden biyolojik yurttaşlar, küreselleşme sonrası çağda oldukça etkili faaliyetler yürütmektedirler. Bu bağlamda biyolojik yurttaşlık olgusunda direkt olarak birey ve iktidar arasında bir ilişki söz konusudur. Yeni medya teknolojilerinin de gelişim göstermesiyle biyolojik yurttaşlık faaliyetleri, internet ortamlarında yürütülmeye başlamıştır. Bu . . .bağlamda yapılmış olan bu çalışmanın amacı, biyolojik yurttaşlık olgusunu yeni medya teknolojileri ekseninde tartışmaktadır. Çalışmada, literatür tarama yöntemi kullanılmış olup, online bir aktivizm platformu olan Change.org’un 2015-2018 yılları arasındaki raporlarda yer alan sağlık konulu kampanyalar ve bu kampanyalara yönelik katılımlar, biyolojik yurttaşlık ekseninde tartışılmıştır Daha fazlası Daha az

Yeni Zelanda’da Meydana Gelen Terör Eyleminin Uluslararası Medyada Sunuluş Biçimleri Üzerine Eleştirel Söylem Analizi

Mehmet Emin Satır

Makale | 2020 | Atatürk İletişim Dergisi ( 19 ) , pp.5 - 22

Toplumsal hayatta meydana gelen olayları, kamuoyuna duyurmak ve bilgi akışını sağlamak amacıyla faaliyet gösteren medya kuruluşları, haber olgusunun en önemli aktarıcıları konumundadırlar. Bir ürün olarak haber, haber ajansları ve diğer medya kuruluşları tarafından üretilerek, hedef kitle ile paylaşılır. Bu çerçevede üretilen ya da inşa edilen bir şey olarak haber, ideolojiden bağımsız olarak değerlendirilemez. Dolayısıyla haberlerin içerikleri, sunuluş biçimleri ve taşımış oldukları anlam, belirli iktidar yapılanmalarının ideolojilerini taşımakta ve aktarmaktadırlar. Bu bağlamda medya, iktidar ve ideoloji arasında önemli bir ilişki . . . bulunmaktadır. Medya içerikleri olarak haberlerin taşımış oldukları ideolojiler, kapalı bir şekilde varlık göstermektedir. Dolayısıyla haberlerin ideolojik olarak çözümlenmesi, medya, iktidar ve ideoloji arasındaki ilişkiyi göstermek arasından oldukça işlevseldir. Bu bağlamda yapılmış olan bu çalışmada, 15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda’da meydana gelen terör saldırısını aktaran haberleri incelenmiştir. Çalışma, Reuters, Anadolu Ajansı, Sputnik, CNN International ve El Cezire haber ajansları ile sınırlandırılmıştır. Çalışma sınırlılığında yer alan ajansların olayın gerçekleştiği gün ve sonraki iki günde olaya ilişkin olarak vermiş olduğu haberler, haber, ideoloji ve iktidar arasındaki ilişkiyi ortaya çıkartmak amacıyla eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelenmiştir Daha fazlası Daha az

Eğlence Mekânları ve Yeni Medya: Mekânın Görünümleri Üzerine Bir Değerlendirme

Mehmet Emin Satır

Makale | 2020 | Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi ( 44 ) , pp.317 - 326

Bu çalışma, eğlence mekanlarının toplumsal görünümlerini yeni medya üzerinden açıklamaya çalışmaktadır. Bilindiği üzere birey, toplumsal hayat içerisinde boş zaman faaliyetlerinde bulunmaktadır. Boş zaman faaliyetlerinin kişiye hem bireysel bazda hem de toplumsal bazda faydaları bulunmaktadır. Boş zamanları faaliyetlerinin özellikle dinlenme, mutlu olma, hoşça vakit geçirme gibi bireysel faydalarının yanında sosyalleşme gibi önemli toplumsal işlevleri de bulunmaktadır. Geçmişten günümüze farklı şekillerde gerçekleşen boş zaman faaliyetleri günümüzde, kent hayatının en fazla görülen toplumsal görünümlerinden biri olmuştur. Genellikle . . . bir mekân etrafında gerçekleşen kentsel boş zaman faaliyetleri, kent hayatı içerisinde spor mekanları, alışveriş mekanları, eğlence mekanları gibi mekanlar etrafında yaşanmaktadır. Çalışmaya esas konu olan alan, eğlence mekanlarıdır. Eğlence mekanları, geçmişten günümüze farklı formlarda da olsa varlık göstermeye devam etmektedir. Bu formların son dönemde en görünür olanlarından birisi de kafelerdir. Günümüzde özellikle kent hayatı içerisinde oldukça yaygınlaşan kafeler önemli bir boş zaman mekanıdır. Farklı konseptleri, fiziksel yapıları, müşteri kitleleri ile kafeler hayat- yapı ekseninde önemli bir çalışma alanıdır. Son dönemlerde bu tarz eğlence mekanları bir boş zaman faaliyetinin ötesinde gösterişçi bir tüketimin nesnesi haline de gelebilmektedir. Bu mekanlarda bulunma ile birlikte mekânı göstergesel bir değer ölçüsünde sunma oldukça yaygınlaşmıştır. Bu çalışma da bir kafe olan Huqqa özelinde mekân ve birey arasındaki etkileşim, yeni medya üzerinden tartışılmış, anlamlandırılmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Bahsi geçen mekân İstanbul’un en ünlü alkolsüz eğlence mekanlarından biridir. Ayrıca boğaz kenarına konumlanmış olan ve de konsepti, fiziksel yapısı ve toplumsal hayatı itibari ile önemli bir eğlence alanı olan mekân değerli bir araştırma alanıdır. Bu bağlamda, çalışmada Google yorumları üzerinden netnografik bir analiz yapılmıştır. Çalışma sonucunda Google üzerinden elde edilen kafeye dair yorumlar derlenmiş ve ele alınmıştır. Temelde üç unsur ekseninde şekillenen yorumlar, mekân ve değer fiyat , mekân ve kalite ile mekân ve toplumsal görünümler üzerinde kesişmektedir. Sonuç olarak, bir tüketim eyleminin gerçekleşmesi noktasında tek bir motivasyon unsurunun bulunmadığı görülmektedir. Başlı başına mekânın ve toplumsal görünümlerinin tüketim için bir itici olduğu görülmektedir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms