Filtreler
Sâmipaşazâde Sezâi’nin Öykülerinde Anlatıbilimsel Bir Unsur Olarak Karakterizasyon

MUSTAFA TEMİZSU

Makale | 2017 | TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi5 ( 11 ) , pp.318 - 329

Tanzimat edebiyatının ikinci nesline mensup sanatçılarından olan Sâmipaşazâde Sezâi’nin Küçük Şeyler (1892) adlı öykü kitabı, Türk öykücülüğü üzerine yapılan hemen her çalışmada modern veya batılı tarzda Türk öykücülüğünün başlangıcı olarak görülmektedir. Edebiyat tarihi incelemelerinde sıklıkla karşımıza çıkan ve zamanla birlikte belirli normlar haline gelen bu tip tespitlerin çoğunun anlatıbilimsel incelemelerle ne denli gerçeği yansıtıp yansıtmadıkları hususu, metin analizlerinin temel sorunsallarından biridir. Özellikle yeni eleştiri yaklaşımlarıyla beraber, anlatısal metinleri salt kendi özelliklerinden hareketle okuma denemele . . .ri, şüphesiz bu kez sözünü ettiğimiz normların yeniden incelenmesi gerekliliğini doğurmuştur. Bu yazıda çoğunlukla tarihsel eleştiriye bağlı olarak normlaşan tespitlere karşın, Küçük Şeyler'in ne ölçüde modern/batılı tarzda öykücülüğümüzün başlangıcı olduğu hususunda metin merkezli bir inceleme yapılacaktır. Buna bağlı olarak Küçük Şeyler, -edebiyat bilimi içerisinde sıklıkla karşımıza çıkan bir olgu olan “modern anlatılar bireyi anlatır” vurgusuna dayalı olarak- anlatı denen organizmanın kurgulanma sürecindeki temel unsurlardan olan kişiler ve karakterizasyon bağlamında incelenecektir. Daha fazlası Daha az

“Anlatısal Karşıtlık” Açısından Haldun Taner’in “Fasarya” Adlı Öyküsünde İçerik ve Yöntem

MUSTAFA TEMİZSU

Makale | 2019 | Türkiyat Mecmuası Journal of Turkology29 ( 2 ) , pp.577 - 590

Türk öykücülüğünün önemli isimlerinden Haldun Taner’in Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu adlı kitabı 1953 yılında yayımlanmıştır. Bu yazıda, kitapta yer alan “Fasarya” adlı öykü, içerik ve yöntem açısından incelenecektir. Genel bir ifadeyle, öykünün anlamsal düzlemini oluşturan konu, tema ve içerik gibi unsurların metnin anlatısal stratejisinde “karşıtlıklar” üzerine inşa edildiği gözlemlenmektedir. Aynı durum yöntem başlığı altında inceleyeceğimiz anlatıcı ve zaman gibi problemlerde de kendini göstermektedir. Anlatısal karşıtlık ifadesiyle kast edilen, salt edebiyatın temel enstrümanlarından olan tezat sanatının öyküde oynadığı rol değil . . .dir. Burada aynı zamanda, anlatıcının öykünün içindeki konumu ve bakış açısı sonucu oluşan anlatısal bir strateji söz konusudur. Bu strateji ise yapmış olduğumuz inceleme sonucunda iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki Fasarya’yla anlatıcı arasındaki ilişkiye, ikincisi ise yine onun toplum ve toplumsal olaylar karşısındaki konumuna dayalıdır. Dolaysıyla bu yazıda, “Fasarya”nın içerik ve yöntemini belirleyen temel unsur olduğunu düşündüğümüz “anlatısal karşıtlık” durumunun öykünün kurgusallığında ne ölçüde rol oynadığı sorunsalı üzerinde durulacaktır. Şüphesiz bu durum aynı zamanda, Haldun Taner’in öykücülüğünde benzer öykü tekniklerinin kullanılıp kullanılmadığı hususunda yeni çalışmaların yapılmasını sağlayacaktır. Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms