Filtreler
Filtreler
Bulunan: 677 Adet 0.002 sn
İlgili Araştırmacılar [1]
Tam Metin [2]
Yayın Dili [2]
ICESat-2/ATLAS, Havasal LİDAR ve GNSS verileri ile lokal geoit yükseklik hesaplamaları: Bergama örneği Local Geoid Height Calculations with ICESat-2/ATLAS, Airborne LIDAR and GNSS data: the case of Bergama

Daloğlu, Ali İhsan

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETDünya üzerinde buz tabakalarından denizlere, denizlerden ormanlara kadar hemen hemen tüm yüzeylerde fiziksel değişimler yaşanmaktadır. Bilim insanları bu değişimlerin izlenebilmesi için anlık ve belirli aralıklarla düzenli olarak very toplayabilen ICESat-2/ATLAS sistemini geliştirmiştir. Bu sistemler tarafından toplanan yatay konum bilgileri (X, Y) uygulamalarda direkt olarak kullanılabilirken düşey konum bilgisi (h) çalışma alanının gerçek durumunu yansıtmadığı için direkt olarak kullanılamamaktadır. Bu nedenle elipsoidal yüksekliklerin (h), çalışma alanının gerçek durumunu yansıtan ortometrik yüksekliklere dönüştürülmesi gerek . . .mektedir. Bu çalışmanın genel amacı ICESat-2/ATLAS, havasal LİDAR ve GNSS/CORS sistemlerinden elde edilen zemin noktalarına ait geoit ve ortometrik yüksekliklerin TG20 veri seti ve lokal GPS nivelman noktaları yardımıyla hesaplanmasıdır. Alt amaçlar ise (a) Çalışmada referans olarak kullanılan TG20 veri seti ve lokal GPS nivelman noktalarının çalışma alanını temsil etme doğruluğunun araştırılması, (b)ICESat-2/ATLAS, havasal LİDAR ve GNSS/CORS sistemlerinden elde edilen zemin noktalarına ait ortometrik yükseklik değerleri arasındaki ilişkilerin incelenmesidir.ABSTRACTPhysical changes occur on almost all surfaces on Earth, from ice sheets to seas, from seas to forests. In order to monitor these changes, scientists have developed the ICESat-2/ATLAS system, which can collect data instantly and regularly at certain intervals. While the horizontal position information (X, Y) collected by these systems can be used directly in the applications, the vertical position information (h) cannot be used directly because it does not reflect the actual state of the work area. For thisreason, ellipsoidal heights (h) need to be converted to orthometric heights that reflect the actual state of the study area. The general purpose of this study is to calculate geoid heights of ground points obtained from ICESat-2/ATLAS, aerial LIDAR and GNSS/CORS systems with the help of TG20 data set and local GPS leveling points. Sub-objectives (a) Investigating the accuracy of representing the working area of the TG20 data set and local GPS leveling points used as a reference in the study, (b) Examining the relationships between orthometric height values of ground pointsobtained from ICESat-2/ATLAS, aerial LIDAR and GNSS/CORS systems Daha fazlası Daha az

Paketleme Makineleri İmalat Sektöründe Risk Değerlendirme

Ahmet AKÇAY

Diğer | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Paketleme makineleri gıda, ilaç, kozmetik ve diğer sektörlerde yaygın olarak kullanılan önemli bir üretim aracıdır. Ancak bu makinelerin kullanımı, çalışanların sağlık ve güvenliğine zarar verebilecek iş güvenliği riskleri içermektedir. Bu nedenle, personellerin güvenliğini sağlamak için paketleme makinelerinin çalışma güvenliğine ilişkin bir risk analizi gereklidir. Paketleme makinelerinin çalışma güvenliği risk analizinin amacı, makinelerin kullanımlarından kaynaklanan tehlikeleri tespit etmek, bu tehlikeleri değerlendirmek ve riskleri azaltmak için gerekli önlemleri uygulamaktır. Bu analiz, çalışanların sağlığı ve güvenliği açısı . . .ndan oldukça önemlidir ve paketleme makinelerini yapım aşamasında ve sonrasında doğabilecek riskleri en aza indirmeyi amaçlar. Paketleme makineleri ile ilgili çeşitli tehlikeler vardır. Bu tehlikeler arasında parmakların kırılması veya kesilmesi, sıkışma ve ezilme tehlikeleri, yanma veya patlama tehlikeleri, sıvı veya kimyasallarla temastan kaynaklanabilecek cilt veya göz yanıkları, gürültü ve titreşim nedeniyle işitme kaybı, nefes almada güçlük ve benzeri tehlikeler yer alır. Paketleme makinelerinin çalışma güvenliğine ilişkin bir risk analizi yapılırken, öncelikle potansiyel tehlikeler belirlenmelidir. Bu aşamada makinelerin tasarım özellikleri, çalışma prensipleri ve üretim amaçları hakkında detaylı bilgi almak önemlidir. Analiz yapılırken makinelerin çalışma ortamı kadar çalışanların deneyim ve eğitim düzeyi de göz önünde bulundurulmalıdır. Tespit edilen riskler olası sonuçları ve sıklıklarına göre değerlendirilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Paketleme makinelerinin operasyonel güvenlik riskleri çeşitli önlemlerle azaltılabilir. Bu önlemler arasında makinelerin düzenli bakım ve onarımları, çalışanların eğitimi, koruyucu ekipmanlar vb. hepsini bu çalışma kapsamında irdelenecektir Daha fazlası Daha az

Şirket İçi – Bilgi İşlem Talep Yönetim (Ticket) Sistemi

Murat Merdoğan

Diğer | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Bu proje, işletmelerin karşılaştığı bilgi işlem taleplerinin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi sağlamak amacıyla geliştirilecektir. Günümüz iş dünyasında şirketlerin verimliliklerini artırmak, iş süreçlerini optimize etmek ve müşteri memnuniyetlerini sağlamak için bilgi işlem hizmetlerine ihtiyaç duydukları bir gerçektir. Bu taleplerin yönetiminde bazı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunlardan bazıları, taleplerin yanlış anlaşılması, takibin güçlüğü, gecikmeler tekrarlanan talepler ve etkili bir raporlama sürecinin eksikliği gibi konuları içerir. Bu proje ile bilgi işlem talepleri kâğıt üzerindeki formlarla veya e-post . . .alarla iletilmek zorunda olmayacaktır. Kolay erişebilir çevrim için bir masaüstü uygulama talepler oluşturulabilecektir, takip edilebilecek ve güncel durumlarını kontrol edebileceksiniz. Sistem aynı zamanda taleplerin önceliklendirilmesini sağlayacak ve en uygun uzmanlara yönlendirme sağlayarak hızlı çözümlerle geliştirilmesini sağlayacaktır. Daha fazlası Daha az

Preparation of novel scaffold systems reinforced with mesoporous silica nanoparticles for BMP-2 delivery and in vitro investigations BMP-2 iletiminde kullanılmak üzere mezoporöz silika nanoparçacıklar ile güçlendirilmiş yenilikçi doku iskelesi sistemlerinin hazırlanması ve in vitro incelenmeleri

Pamukçu, Ayşenur

Yüksek Lisans | 2021 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ÖZETDoğal hücre dışı matris ortamını taklit edebilen ve biyoaktif maddeleri içeren çok işlevli doku iskelelerinin doku mühendisliği uygulamalarında kullanımı ilgi çekmektedir. Hidrojeller mekanik özellikleri ve biyolojik aktiviteleri biyomalzeme bilimindeki ilerlemeler sayesinde geliştirilebilen umut verici doku iskelesi sınıflarından birisidir. Bu çalışmada, farklı biyomalzemelerin polietilen glikol dimetilakrilat (PEGDMA) hidrojelinin fizikokimyasal ve biyolojik özelliklerine olan etkisi incelenmiştir. Çalışmalar sırasında, hidrojelin mekanik özellikleri yapısına mezoporöz silika nanoparçacıkların entegrasyonu ile modifiye edilmiş . . .tir. Hidrojel yapısına eklenen mezoporöz silika nanoparçacıkları iki fazlı tabakalaşma yaklaşımı ile sentezlenmiş ve taramalı electron mikroskobu, dinamik ışık saçılımı ve por boyut analizleri ile karakterize edilmiştir. Buna ek olarak, mezoporöz silika nanoparçacıkları hidrojel yapısında model biyoaktif molekül olarak kullanılmış olan BMP2 peptidinin taşınımı için kullanılmıştır. Doğal dokulara benzer bir ortam oluşturmak için hidrojeller ayrıca hyalüronik asit ile zenginleştirilmiştir. PEGDMA kompozit hidrojellerinin mekanik özellikleri basma testi ve su tutma kapasitesi analizi ile incelenmiştir.ABSTRACTMultifunctional scaffolds capable of mimicking native extracellular matrix environment and presenting bioactive molecules are attractive for tissue engineering applications. Hydrogels are one of the promising classes of scaffolds of which the mechanical property and biological activity can be improved with the advancements in the biomaterial science. In this study, the impact of the different biomaterials on the physicochemical and biological properties of polyethylene glycol dimethacrylate (PEGDMA) hydrogels were investigated. During studies, the mechanical properties of the hydrogels were tuned with the integration of the mesoporous silica nanoparticles. Mesoporous silica nanoparticles to be incorporated into hydrogels were synthesized by water-oil biphase stratification approach and characterized by scanning electron microscopy, dynamic light scattering and nitrogen sorption analyses. Moreover, mesoporous silica nanoparticles were utilized as reservoirs for the delivery of BMP2-derived peptide as a bioactive molecule in hydrogel structure. To construct an environment similar to native tissues, hydrogels were mixed with the hyaluronic acid derivative. After the fabrication of PEGDMA composite hydrogels, mechanical properties were investigated by compression test and swelling studies Daha fazlası Daha az

Influence of Lignocellulosic Fillers and Interfaces on Thermal and Mechanical Properties of Biocomposites

MUSTAFA ÖNCÜL

Doktora Tezi | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Bu tez çalışması temel olarak beş ana bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde daha önce çalışılmamış alternatif lignoselülozik dolgu malzemelerinin özellikleri araştırılmıştır. Bu malzemelerin selüloz, hemiselüloz ve lignin oranları kimyasal kompozisyon analiziyle, molekül yapısındaki bağların tanımlanması Fourier dönüşümlü kızılötesi (FTIR) spektroskopisiyle, kristallografik özellikleri Xışını kırınım (XRD) analiziyle, termal kararlılıkları termogravimetik analiz (TGA) ile ve morfolojik özellikleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılarak incelenmiştir. Böylece budama atığı kiraz ağacı dallarının odun ve kabuk kı . . .sımları için elde edilen sonuçlar literatüre kazandırılmıştır. İkinci kısımda, odun ve kabuk dolgu malzemeleri 100 mikron altı ve 100-250 mikron arası parçacık boyutlarında polipropilenin (PP) içerisine ağırlıkça %5, %10, %15 ve %20 oranlarında katılarak biyokompozit malzeme üretimi gerçekleştirilmiştir. Üretilen bu numunelere çekme, üç nokta eğme ve dinamik mekanik analiz (DMA) testleri yapılarak odun ve kabuk dolgu malzemelerinin ve farklı dolgu malzemelerinin parçacık boyutunun biyokompozitlerin mekanik ve viskoelastik özelliklerine etkisi incelenmiştir. Saf PP referans alınarak üretilen biyokompozitlerin mekanik özellikleri karşılaştırıldığında; 21.2 MPa çekme dayanımı, 1150 MPa çekme modülü, 34 MPa eğilme dayanımı ve 1334 MPa eğilme modülü değerlerine sahip olan ağırlıkça %10 oranda 100 mikron altı odun dolgu malzemesi içeren biyokompozitin diğer tüm dolgu malzemeleri ve oranları içerisinde optimum değerleri verdiği belirlenmiştir. Çalışmanın üçüncü adımında, 100 mikron altı odun dolgu malzemesine, yüzey modifikasyonu için ideal oranının belirlenmesi amacıyla, 60 dakika sabit sürede, %3, %5 ve %10 oranlarında sodyum hidroksit (NaOH) ile yüzey işlemine tabi tutulmuştur. FTIR analiz sonuçlarına göre en etkili modifikasyon parametresi olarak %5 NaOH oranı tespit edilmiştir. Çalışmanın dördüncü bölümünde, saf PP’nin içerisine ağırlıkça %1, %3 ve %5 oranlarında maleik anhidrit aşılı polipropilen (MAPP) ilave edilmiştir. İdeal katkı oranının belirlenmesi için numunelere çekme ve üç nokta eğme testleri uygulanmıştır. Bu testler sonucunda, 29 MPa çekme dayanımı, 1075 MPa çekme modülü, 47 MPa eğilme dayanımı ve 1864 MPa eğilme modülü değerleri ile en iyi sonuç ağırlıkça %3 MAPP katkılanmış numunede elde edilmiştir. Çalışmanın beşinci ve son adımında ise, tez çalışmasının bu aşamasına kadar elde edilen en ideal oranlar kullanılarak termal ve mekanik özellikleri iyileştirilmiş nihai biyokompozit malzeme üretilmiştir. Bu malzemenin içeriği ağırlıkça %10 oranında %5 NaOH ile modifiye edilmiş 100 mikron altı odun dolgusu ve ağırlıkça %3 MAPP’tan oluşmaktadır (5AT10W-3MAPP). Elde edilen mekanik analiz sonuçlarına göre, bu kompozisyon saf PP ile karşılaştırıldığıda çekme dayanımında yaklaşık %10, çekme modülünde ise yaklaşık %60 oranında bir artış göstermiştir. Benzer şekilde, 5AT10W-3MAPP numunesinin termal özellikleri saf PP ile karşılaştırıldığında biyokompozitlerin termal kararlılığı ve kristalleşme hızlarında sırasıyla 21.5 ℃ ve %5.6 oranlarında iyileşme gözlemlenmiştir Daha fazlası Daha az

Enginar Sapı Katkılı AYPE ve Geri Dönüştürülmüş AYPE ile Film Üretimi ve Karakterizasyonu

Hülya Seven

Yüksek Lisans | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Ambalaj endüstrisi yoğun petrokimyasal kaynak kullanımı, yüksek fiyat, düşük geri dönüştürülebilme kapasitesi gibi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Çevre kirliliğindeki artış ve petrol kaynaklarının azalması sebebiyle, ambalaj üreticileri biyobozunur ve çevre dostu ambalaj malzemeleri geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma kapsamında enginar sapları, AYPE ve geri dönüştürülmüş AYPE kullanılarak film elde edilmiştir. Enginar sapları ilk olarak kurutulmuştur ve daha sonra öğütülmüştür. Öğütülen enginar sapları sarsak elek yardımıyla 100 mesh ve 150 mesh altında kalan kalanlar olarak ikiye ayrılıp 100 mesh altı ince yapı, 150 mesh . . . altı ise iri yapı olarak adlandırılmıştır. Daha fazlası Daha az

Mobilya İmalat Sanayi Özelinde Üretim Yönetim Sistemleri ve Yazılım Gereksinimleride Üretim Yönetim Sistemleri ve Yazılım Gereksinimleri

Mithat GÖKDOĞAN

Diğer | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Türk mobilya endüstrisi, genelde çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu bir görünüme sahiptir1 . Firmaların üretim süreçlerini verimli biçimde kayıt altına alıp, kontrol etmelerini sağlamaları amacıyla ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması), CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), MRP (Malzeme İhtiyaç Planlamasi) ve SCM (Tedarik Zincir Yönetimi) gibi Üretim Yönetim Sistemlerini kullanmalarının önemi ve örnek vaka üzerinden yazılım gereksinimleri vurgulanmıştır.

BİST-30’ daki Firmaların Hisse Senedi Getirilerinin Tahmini

Yasemin Kayışoğlu

Diğer | 2024 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Türkiye'deki Borsa İstanbul'un (BİST) önemini vurgulayarak, borsa tahmininin karmaşıklığını incelemektedir. Teknik analiz, temel analiz ve evrimsel analiz olmak üzere üç ana kategori altında incelenen borsa tahmin yöntemlerinin avantajları ve sınırlamaları değerlendirilmektedir. Çalışma, borsayı etkileyebilecek çeşitli faktörlerin varlığına dikkat çekerek, başarılı tahminler için çok sayıda değişkenin analiz edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle, makine öğrenme teknikleri ve yapay zekanın bilgi işleme teknolojisini gelişmiş kullanımı ile piyasa tahminini daha doğru hale getirme potansiyeli üzerinde durulmaktadır. Yapay Sin . . .ir Ağı (YSA) modeli üzerinden yapılan hisse senedi tahminleri ve modelin başarı oranları detaylı bir şekilde sunulmaktadır. R-Kare, RMSE, MAE ve MSE gibi değerlerle modellerin performansı değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar, YSA modellerinin borsa tahmininde etkili bir şekilde kullanılabileceğini göstermektedir. Grafiklerle desteklenen çalışmada, AKBANK, ALARKO, ARÇELİK, ASELSAN ve EKGYO gibi hisse senetlerinin tahmin edilen değerlerinin gerçek değerlere ne kadar yakın olduğu gösterilmektedir. Özellikle ARÇELİK hisse senedindeki yüksek MSE değeri daha detaylı incelenmeyi gerektirebileceği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, çalışma yapay zeka ve makine öğrenme tekniklerinin borsa tahminlerinde değerli bir rehberlik sağlayabilecek potansiyele sahip olduğunu öne sürmektedir Daha fazlası Daha az

Yapay Sinir Ağları Kullanılarak (EKG) Verilerinden Kalp Hastalığı Teşhisi

Murat Kaan Çam

Diğer | 2024 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Kalp krizi günümüzde en sık ölüm nedenlerinden biri olmaktadır. Ve bu hastalığın erken teşhisi önemlidir. Kalp krizi teşhisinde yapay sinir ağları tıpkı diğer alanlarda kullanıldığı gibi kullanılabilmektedir. Doğru teşhisi yapabilmek için ağın topolojisinin iyi seçilmesi gerekmektedir. Çalışmada Python programlama dili kullanıldı. Günümüzde popülerliği gittikçe artan yapay sinir ağı ile model eğitidi. Kalp krizi önemli bir sağlık sorunu olduğundan dolayı yapay zekanın da bu duruma dahil olması daha fazla insanı kurtaracaktır. İleri beslemeli sinir ağı kullanarak model inşa edildi.

Bir mermer fabrikasındaki makinenin çok kriterli karar verme metotları kullanılarak seçilmesi

Çakıl, Ece Yağmur

Yüksek Lisans | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Dünya genelinde yoğunlaşan rekabet ortamının çeşitli sektörlere ve işletmelere önemli etkileri olmuş ve işletmeler stratejilerini, örgütsel ve fonksiyonel yapılanmalarını değiştirmek zorunda kalmışlardır. Ön planda olan maliyet kriteri yanı sıra yüksek kalite, verimlilik, çeşitlilik, esneklik ve hız gibi faktörler de rekabet gücü yaratmak amacıyla önemli birer unsur haline gelmiştir. Örnek olarak bir makine seçiminde alternatif makineler arasından yüksek kalitede üretim yapan, en verimli ve esnek olan ancak aynı zamanda en ucuz olan makinenin seçimine odaklanılmaktadır. Bu nedenle karar verici kişilerin karar sürecinde işletme çıkar . . .ları ve kısıtları göz önünde bulundurularak en uygun kararı vermeleri beklenmektedir. Karar verme, uygun alternatifler arasından en iyi seçimin bulunması amacını gerçekleştirmeye ilişkin bir süreçtir. Konu alınan probleme ait pek çok kriter göz önünde bulundurularak alternatiflerin karşılaştırılması yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bir probleme ilişkin amaç, kriterler ve alternatiflerin tanımlanmış olması durumunda problemi çözmeye yönelik birçok yöntemin kullanılabilirliği kanıtlanmıştır. Bu yöntemlerden en yaygın kullanılan ikisi Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ve TOPSIS yöntemleridir. Bu çalışmada bir mermer fabrikasında kullanılması planlanan “Mermer Blok Kesme Makinesi”, “Yarı Süper Mermer Blok Kesme Makinesi”, “Süper Mermer Blok Kesme Makinesi” ve “Süper S Mermer Blok Kesme Makinesi” olmak üzere dört farklı makine arasından seçim yapılması hedeflenmiştir. Çok kriterli karar verme yöntemlerinden AHP ve TOPSIS yöntemleri bu işletmeye en uygun özelliklerdeki makinenin seçilmesi amacıyla uygulanmıştır. Çalışmada, ilgili literatür incelenerek en yaygın olarak kullanıldığı tespit edilen maliyet, servis, kalite, esneklik, verimlilik, performans ve teknik özellik kriterleri ana kriterler olarak belirlenmiştir ve bunların alt kriterleri tanımlanmıştır. İki yöntemin uygulanması sonucundaki bulgular karşılaştırılarak işletme için en uygun makinenin seçilmesine karar verilmiştir. AHP ve TOPSIS yönteminin adımları için Microsoft Excel 2013 hesaplamalarından yararlanılmıştır. Çalışma bulgularına göre en önemli kriterin “maliyet” olduğu belirlenmiş ve hem TOPSIS hem de AHP yöntemlerinin kullanılması sonucunda işletmenin gereksinim duyduğu “Süper S Mermer Blok Kesme” makinesinin en uygun makine olduğuna karar verilmiştir Daha fazlası Daha az

Investigation of concrete barriers with recycled rubber, steel slag and roof tile

Kurar, Ali

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

The purpose of aggregating rubber is to increase concrete’s flexibility, elasticity, and capacity to absorb energy. In some application of concrete, it is desired that concrete should have low unit weight, high toughness and impact resistance. Although concrete is the most commonly used construction material, it does not always fulfill these requirements. In order to improve elastic properties of concrete and recycle the waste materials, new applications have been realized recently. One of these applications is the utilization of discarded tires in order to use together with aggregate. For this purpose, this research will con . . .duct investigating the physical and mechanical properties of the concrete which is obtained from incorporating pieces of discarded tires. It is thought that rubberized concrete would be an ideal material for Jersey barriers which are subjected to immediate effects of impact. Rubberized concrete could prevent life casualties and damaging the vehicles by absorbing the impact energy. In the study, metakaolin from granulated waste roof tile, furnace slag and synthetic textile fibers were studied to replace partially the cement which is valuable material in concrete satisfying TS EN 1317 concrete specifications. In this study 40 different mixtures where prepared. Flexural and compressive strength of each mixture for period of 7, 14 and 28 days was determined. Flexural and compressive strength values for each mixture were compared with control specimen strengt Daha fazlası Daha az

Oxygen level and particle size effects on sintering of binder jetting copper parts Bağlayıcı püskürtmeli eklemeli imalat yönteminde bakır parçaların sinterlenmesinde tane boyutunun ve oksijen seviyesinin etkisi

Özateş, Cem

Yüksek Lisans | 2022 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTCopper is one of the most conductive metallic materials. For most metals, additive manufacturing is prone to laser or electron beam powder bed fusion processes. Due to copper's high reflectivity and very high thermal conductivity, it is difficult to print 3D parts with powder bed fusion methods. Binder jetting, which is a developing 3D printing technology, has a high potential for use in order to eliminate these problems of copper and low processing costs. In this study, the effect of particle size distributionand oxygen level of the copper powders on part density, tensile strength, surface roughness and electrical propertie . . .s of the final parts were investigated.ÖZETBakır en iletken metalik malzemelerden biridir. Çoğu metal için, eklemeli imalat, lazer veya elektron ışını toz yatağı füzyon işlemlerine eğilimlidir. Bakırın yüksek yansıtma özelliği ve çok yüksek ısı iletkenliği nedeniyle toz yatak füzyon yöntemleriyle 3 boyutlu parçaların basılması zordur. Bağlayıcı püskürtmeli eklemeli imalat yöntemi ile bakırın bu problemlerini ortadan kaldırmak için kullanım potansiyeli yüksek olup, düşük işleme maliyetleri gibi avantajları ile öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, bakır tozlarının partikül boyutu dağılımının ve oksijen seviyesinin, nihai parçaların parça yoğunluğu, çekme mukavemeti, yüzey pürüzlülüğü ve elektriksel özellikleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms