Filtreler
Bilateral maksiller sinüs hacminin çevre anatomik yapılar, gömülü dişler ve diş eksikliği ile ilişkisinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi

Doktora Tezi | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Bu çalışmanın amacı; nazal septum deviasyonu, konka bülloza, sinüs içerisinde veya sinüse komşu gömülü dişler ve maksiller posterior bölgede diş eksikliği varlığında maksiller sinüs hacimlerindeki değişimlerin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri kullanılarak incelenmesidir. Çalışma grubu, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Radyolojisi arşivinin retrospektif olarak incelenmesi sonucu elde edilen, 156‟sı kadın, 96‟sı erkek toplam 252 hastanın konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinden oluşmaktadır. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri üç boyutlu modelleme programı . . .na aktarılarak, sağ ve sol maksiller sinüslerin hacimleri ölçüldü. Ayrıca nazal septum deviasyonu, konka bülloza, gömük ve eksik posterior maksiller dişler belirlendi. Unilateral septum deviasyonu, konka bülloza, premolar diş eksikliği, molar diş eksikliği ve gömük diş olan her bir hasta grubunda bilateral maksiller sinüs hacimleri karşılaştırılarak maksiller sinüs hacim değişiklikleri incelendi. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre; erkeklerin maksiller sinüs hacminin kadınlardan daha büyük olduğu ve sinüs hacminin yaş ile birlikte azaldığı belirlendi. Nazal septum deviasyonu tarafındaki maksiller sinüs hacminin karşı taraftan daha küçük olduğu, konka büllozanın maksiller sinüs hacmi üzerine belirgin bir etkisinin olmadığı görüldü. Gömük diş olan tarafta sinüs hacminin azaldığı, diş eksikliğinin erken yaşlarda sinüs hacmi üzerinde negatif etki gösterdiği ve ileri yaşlarda pozitif etki gösterdiği belirlendi. Sonuç olarak; septum deviasyonu, gömülü dişler ve diş eksikliği maksiller sinüs hacmini etkilemektedir. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografik inceleme maksiller sinüs hacim ölçümlerinde ve nazal kavite varyasyonlarının tespitinde pratik ve etkili bir yöntemdir Daha fazlası Daha az

Farklı dental materyallerinin dental volumetrik tomografide neden olduğu artefaktların aproksimal çürük teşhisine etkisinin değerlendirilmesi

Atıcı, Meral Yırcalı

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

İn vitro olarak tasarlanan bu çalışmanın amacı, farklı dental materyallerin oluşturduğu artefaktların çürük tespitindeki etkilerinin değerlendirilmesidir. Ayrıca farklı cihazların farklı çekim modları ile elde edilen görüntülerin bu sürece etkisi de araştırılmıştır. Çürük lezyonlarının erken d nemde teşhis edilmesi, takip edilmesi ve doğru tedavi planlarının yapılabilmesi için güvenilir yöntemlerin kullanılması nem taşımaktadır. Posterior dişlerdeki aproksimal çürüklerin teşhisi için kullanılan yöntemler arasında klinik muayene, konvansiyonel periapikal radyografi, konvansiyonel bite-wing radyografi, dijital görüntüleme sistemleri . . .ve çeşitli la er fluorescence sistemleri bulunmaktadır. Rutin olarak çürük tespitinde, klinik muayene ile birlikte konvansiyonel ve dijital radyografiler kullanılsada, son yıllarda artan dental tomografi kullanımı, çürük teşhisinde tomografinin de yer alabileceğini göstermektedir. Literatürde, çeşitli diğer y ntemlerle dental volumetrik tomografinin çürük tespitinde karşılaştırmaları yapılmıştır. Ayrıca dental tomografi raporlarında, hastaların tekrar radyasyon almaması için çürüklerin de belirtilmesi gerekliliği düşünülmektedir. Fakat hastaların çoğunda restorasyonlar bulunmaktadır. Bu restorasyonlar, dental volumetrik tomografi görüntülerinde artefaktlara yol açabilir. Bu da teşhiste zorluklara veya yanlış yorumlara sebep olabilir. Literatürde bu konu ile ilgili a sayıda çalışma vardır. Araştırma kapsamında 4 farklı ti dental materyal, iki dental tomografi cihazı iki farklı çekim modunda değerlendirilmiştir. Çalışmaya çeşitli nedenlerle çekilmiş, çürüksü veya başlangıç aşamasında aproksimal çürüğü bulunan 164 adet daimi molar ve remolar diş dahil edilmiştir. 4 dişten her birine amalgam, kompozit, zirkonyum destekli porselen ve metal destekli porselen ile restorasyon yapılmıştır. Geriye kalan 160 diş, 4’er dişten oluşan 40 gruba ayrılmıştır. Sırasıyla restorasyonlu dişler birer birer her bir gruptaki dişler arasına yerleştirilmiştir. Her grup iki dental tomografi cihazı ve cihazların iki farklı modu ile taranmıştır. Daha sonra bütün örneklerden tekrar restorasyonlu diş yerine restorasyonsu bir molar diş konularak tekrar iki dental tomografi cihazı ve farklı iki mod ile görüntüleri alınmıştır. Elde edilen görüntüler altın standart olarak kabul edilmiştir. Elde edilen bulgular istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Sonuçta oluşturduğu artefakt ile restorasyona yakın yüzeylerde çürük teşhisini en fa la etkileyen materyal amalgam olmuştur. Diğer materyallerden metal destekli porselen ve zirkonyum destekli porselen ise teşhisi etkilemiş ancak amalgam kadar olumsu etki oluşturmamıştır. om o it ise en a etkilemiştir. Cihazlar ve çekim modları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. DVT çürük teşhisinde primer method olarak kullanılmamalıdır. Başka dental sebeplerle alınmış DVT görüntülerinde restorasyona u ak yüzeylerde DVT çürük tespitinde kullanılabilir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms