Özkonuk, Ece
Yüksek Lisans | 2017 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
ÖZETBu tez çalışmasının amacı bir aile sağlığı merkezine başvuran Tip II Diabetes Mellitus tanılı bireylerin tedaviye uyumları ile sağlık okuryazarlığı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Tanımlayıcı ve ilişkisel tipteki bu araştırma 17 Nolu Katip Çelebi Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nde (ASM) yürütülmüştür. Araştırmaya 18 yaş üzerinde 108 Tip 2 Diyabetli birey katılmıştır. Veri toplama aracı olarak bilgi formu, Tıpta Yetişkin Okuryazarlığının Hızlı Tahmini-REALM ve Diyabet Uyum Anketi kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22 (Statistical Package for Social Sciences) paket programı kullanılmıştır.ABSTRACTThe aim of this thesis st . . .udy is to examine the relationship between the compliance of Type 2 Diabetes Mellitus diagnosed individuals who has applied to the medical center and health literacy. This study of descriptive and relational type has been conducted in Katip Celebi Community Health Center No 17. 108 individual over 18 years of age with Type 2 Diabetes has participated in the study. Information form, Rapid Estimation of Adult Literacy in Medicine-REALM and Diabetes Adjustment Inventory has been used as data collection tool. SPSS 22 (Statistical Package for Social Sciences) package software has been used in the data analysis Daha fazlası Daha az
Ağartıoğlu-Kundakçı, Gamze
Yüksek Lisans | 2017 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
ÖZETYürütülen bu tez çalışmasının birincil amacı toplumda yaşayan 65 yaş ve üzerindeki bireylerde hastane dışında yaşanan düşmeler ile hemşireler tarafından uygulanan düşmeyi önleme girişimlerinin maliyetlerinin hipotetik olarak karar ağacı analizi yöntemiyle incelenmesidir. Araştırmanın ikincil amacı ise düşme maliyetini etkileyen etmenlerin belirlenmesidir. Kesitsel, retrospektif olarak planlanan bu çalışmanın evrenini bir eğitim ve araştırma hastanesinin acil servisine 01.01.2016 - 31.12.2016 tarihleri arasında düşme nedeniyle başvuran 65 yaş ve üstü tüm hasta dosyaları oluşturmuştur (N: 2271). Örneklem hesabına gidilmeden tam sa . . .yım yöntemiyle tüm evrene ulaşılması hedeflenmiş, araştırmaya dâhil edilme kriterlerine uygun 2075 hasta dosyası incelenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Düşme Vaka Bilgileri ve Düşme Maliyeti Veri Toplama Formu” kullanılmıştır. Veri analizinde SPSS 22.0 (2014) ve TreeAge Pro Suit (2009) programları kullanılmıştır. Düşme ile hastaneye başvuran bireylerin yaş ortalaması 76,8 ± 7,8 (min: 65 – max: 101), 43,4’ü genç yaşlı ve 65,2’si kadındır. Acil servise başvuran hastaların 18,7’sinin hastaneye yatışı olduğu, bu hastaların 73,2’sinin ortopedi servisine yatış yaptığı belirlenmiştir. Başvuranların 52,4’ünde yaralanma meydana geldiği bulunmuştur. Düşme ile hastaneye başvuran bir kişinin ortalama maliyeti 1.197,86 ± 4.318,06 TL’dir. Olağan bakımda her bir kişi için ortalama 113,7 TL harcanırken, Model 1’de düşme olasılığını 3,5 azaltmak için kişi başına 1250 TL, Model 2’de 7,8 azaltmak için 337 TL, Model 3’te 11,3 azaltmak için 112 TL harcanması gerektiği bulunmuştur. Bu çalışmada test edilen düşme önleme programının genel olarak sağlık masraflarını artırırken düşmelerin azalmasını sağladığı sonucuna varılmıştır.ABSTRACTThe main objective of this thesis is to examine the falling which occurred outside the hospitals of the individuals aged 65 years and older and falling prevention initiatives applied by the nurses using hypothetically decision tree analysis method. The secondary aim of the study is to determine the factors affecting the falling costs.The study is planned as cross-sectional and retrospective and the population of the study consists of all recorded files of aged 65 years and older who applied to emergency service of a hospital due to falling between the date of 01.01.2016- 31.12.2016 (N: 2271). Two thousand seventy five patient files were examined in accordance with the research criteria. Falling Case Information and Falling Cost Data Collection Form was used as data collection tool in the study. SPSS 22.0 (2014) and TreeAge Pro Suit (2009) programs were used for data analysis. The mean age of the individuals who applied to hospital due to falling was 76.8 ± 7.8 (min: 65 - max: 101), 43.4 were young older and 65.2 were females. It was determined that 18.7 of the patients who applied to emergency service were hospitalized and 73.2 of these patients were hospitalized in the orthopedic department. 52.4 of the patients were found to be injured. The average cost of a person who applied to the hospital with falls was 1.197,86 ± 4.318,06 TL. It was found that in Model 1, 1250 TL per person needed to spend in order to reduce the risk of falling by 3.5, in Model 2, 337 TL per person needed to spend in order to reduce the risk of falling by 7.8 and in Model 3, 112 TL per person needed to spent to reduce the risk of falling by 11.3, while 113.7 TL per person spent in routine care. As a result of this thesis, it was concluded that the tested falling prevention program generally reduced the falling while increased the health costs Daha fazlası Daha az
Avcı, Emine
Yüksek Lisans | 2020 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
ÖZETAmaç: Sosyal pazarlama çerçevesinde kullanılan meme kanseri ile ilgili görsel materyallerin kadınların meme kanserine ilişkin erken tanı davranışlarına etkisinin incelenmesidir. Yöntem: Ön test - son test tek gruplu yarı deneysel tipte olan bu araştırma'de bir aile sağlığı merkezinde 80 kadın ile yürütülmüştür. Veri toplamada Görüşme formu, Sağlık İnanç Modeli Ölçeği, Meme Kanseri Erken Tanı Materyalleri ve İzlem Formu kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların 36'sı hiç kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapmamış, 55'i hiç klinik meme muayenesi (KMM) yaptırmamıştır. 40 yaş üstü kadınların 59'u en az bir kez mamografi çektirmiştir. T . . .arama programlarını duyanların mamografi çektirme oranları daha fazladır. KKMM yapmayan kadınların Engel Algısı ölçek puan ortalamaları KKMM yapanların Öz Etkililik ve Sağlık Motivasyonu ölçek puanları daha yüksektir. Mamografi çektiren kadınların Duyarlılık alt ölçek puanları daha yüksektir. Üçüncü ay görüşmesinde KKMM yapan kadınların Öz Etkililik alt ölçek puanları daha yüksektir. Erken tanı davranışlarını yapma/yaptırma durumunun son görüşme sonrası değişmediği belirlenmiştir. Sonuç: Araştırma bulguları sosyal pazarlama çerçevesinde kullanılan yazılı/ görsel materyallerin kadınların erken tanı davranışlarını gerçekleştirmelerinde etkisiz bulunmuştur.ABSTRACTObjective: The aim is to investigate the effects of breast cancer-related visual materials on women's behaviors towards early diagnosis of breast cancer within the framework of social marketing. Method: This pre-test and post-test single-group quasi-experimental study was conducted with 80 women in a family health center. The Interview Form, Health Belief Model Scale, Breast Cancer Early Diagnosis Materials and Follow-up Form were used to collect the study data. Results: Of the women participating in the study, 36 had never performed breast self-examination (BSE), and 55 had never had clinical breast examination (CBE). The rate of undergoing mammography was higher among those who heard of screening programs. While the participants who did not perform BSE obtained higher mean scores from the Perceived Barriers subscale, the participants who performed BSE obtained higher mean scores from the Self-efficacy and Health Motivation subscales. The participants who underwent mammography obtained higher mean scores from the Susceptibility subscale. The participants who performed BSE obtained higher mean scores from the Self-efficacy subscale at the third-month interview. There were no changes in the participants' behaviors of having or not having early diagnosis after the last interview. Conclusion: The findings of the study were found to be ineffective in the early diagnosis of women's written / visual materials used in the context of social marketin Daha fazlası Daha az
Ertan, Dicle
Yüksek Lisans | 2019 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Özet:Amaç: Bu çalışmanın amacı yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan bebeklerin annelerinin sağlık okuryazarlık düzeylerinin evde bebek bakım bilgisine etkisinin incelenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı ve analitik tipteki bu araştırma İstanbul Koç Üniversitesi Hastanesi ve İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde bebeği yatmakta olan 129 anne ile yürütülmüştür. Veriler Aralık 2018-2019 Haziran tarihleri arasında, Yenidoğan Evde Bakım Bilgisi Anketi (YEBBA) ve En Yeni Hayati İşaret Testi (NVST) kullanılarak toplanmıştır. Veriler SPSS 25.0 programında analiz edilmiştir. Bulgular: Annelerin YEBBA puan ortalama . . .sı 17,79±4,66'dır (Medyan 19, min-max: 3-28). Lise, üniversite mezunu ve çalışan annelerden ( p0,000) ek doz ateş düşürücü vermeyi ve uygun meyve suyu miktarı vermeyi bilen annelerin (p0,017) YEBBA puan ortalamaları daha yüksektir. Annelerin 65,1'i 0-1 düzeyinde (sınırlı), 16,3'ünün olası sınırlı (2-3 arası puan) ve 18,6'sı yeterli (4-6 arası puan) düzeyde sağlık okuryazarlığına sahiptir. Bölge Eğitim Hastanesi'nde yatan bebeklerin annelerinin daha çok sınırlı sağlık okuryazarlığına sahip olduğu, özel hastanede yatan bebeklerin annelerin yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine sahip olduğu belirlenmiştir (p0,000). Sağlık okuryazarlık durumuna göre annelerin YEBBA puan ortalamalarının değiştiği, sınırlı sağlık okuryazarlığına sahip annelerin YEBBA puan ortalamalarının, yeterli okuryazar grupta olan annelerin YEBBA puan ortalamalarından daha düşük olduğu belirlenmiştir (p0,000). Sonuç: Araştırma bulguları annelerin evde bebek bakım bilgilerinin orta düzeyde, sağlık okuryazarlık düzeylerinin orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Sağlık okuryazarlığı arttıkça YEBBA puanlarının arttığı belirlenmiştir. Aile hekimliği tarafından yürütülen gebelik izlemleri sürecinde bebek bakım bilgisine yönelik eğitimlerin süre ve içerik olarak genişletilmesi, gebe ve annelere yönelik sunulacak eğitimlerde annenin eğitim durumunun göz önüne alınması ve sağlık okuryazarlık düzeylerinin belirlenerek, bu doğrultuda eğitim içeriklerinin oluşturulması ve yürütülmesi önerilebilir.Summary:Objectives: The aim of this study is to investigate the effect of health literacy levels of mothers of infants hospitalized in neonatal intensive care unit at home baby care knowledge. Methods: This descriptive and analytical study was carried out with 129 mothers who were hospitalized in the neonatal intensive care units of Istanbul Koc University Hospital and Izmir Cigli Regional Training Hospital. Data were collected between December 2018-2019 June using the Neonatal Home Care Information Form (YEBBA) and Newest Vital Sign Test (NVST). The data were analyzed in SPSS 25.0 program. Results: The mean YEBBA score of the mothers was 17.79 ± 4.66 (Median 19, min-max: 3-28). High school, university graduates and working mothers (p0.000), the additional dose of antipyretics and mothers who know to give the appropriate amount of fruit juice (p 0.017) have higher YEBBA average score. 65.1 of mothers had 0-1 level (limited), 16.3 had possible limited (2-3 points) and 18.6 had sufficient (4-6 points) health literacy. It was determined that the mothers of the infants hospitalized in the Regional Training Hospital had more limited health literacy, while the mothers of the infants in the private hospital had adequate health literacy level (p 0.000). According to the health literacy status, it was determined that the average of YEBBA scores of the mothers changed and the average of YEBBA scores of the mothers with limited health literacy was lower than the average of the mothers in the adequate literacy group (p 0,000). Conclusions: The findings of the research showed that mothers' knowledge of home baby care was moderate and health literacy levels were moderate. As health literacy increased, YEBBA scores had increased. In the course of pregnancy follow-ups carried out by the family physician, it may be suggested to extend the trainings for infant care information in terms of duration and content, taking into account the educational status of the mother in the trainings to be offered for pregnant and mothers, determining the health literacy levels and creating and conducting educational contents in this direction Daha fazlası Daha az
Ündey, Ezgi
Yüksek Lisans | 2019 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Özet:TİP 2 DİYABETES MELLİTUS TANILI 18-64 YAŞ ARASI YETİŞKİNLERDE BESLENME OKURYAZARLIĞI VE ÖZ ETKİLİLİĞİN DİYABET ÖZ BAKIM AKTİVİTELERİNE ETKİSİ Giriş ve Amaç: Tanımlayıcı ve analitik tipteki bu araştırmanın amacı bir aile sağlığı merkezine kayıtlı 18-64 yaş arası Tip II Diyabetes Mellitus tanılı yetişkinlerin beslenme okuryazarlığı ve öz etkililiğin diyabet öz bakım aktivitelerine etkisinin incelenmesidir. Gereç-Yöntem: Araştırma İzmir iline bağlı merkez Karabağlar ilçesi 13 No'lu Bahçelievler Aile Sağlığı Merkezinde 200 Tip 2 Diyabetli Birey ile yürütülmüştür. Veri toplamada sosyodemografik ve sağlık özelliklerini içeren Bilgi F . . .ormu, Beslenme Okuryazarlığı Ölçeği, Diyabet Öz Bakım Ölçeği (DÖBÖ) ve Diyabet Öz Etkililik Ölçeği (DÖÖ) kullanılmıştır. Veriler Aralık 2018-Mayıs 2019 tarihleri arasında toplanmıştır. Veriler SPSS 25.0 programında analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılanların 65'i kadın (n:130), yaş ortalaması 52,9±9,34'dür. Bireylerin beslenme okuryazarlığı 74,5'inde yeterli, 24,9'unda sınırda, 2'sinde yetersizdir. Lise ve üniversite mezunlarında beslenme okuryazarlığı yeterli, ilkokul/ ortaokul mezunlarında sınırlıdır (x221,44 p0.000). Diyabete ilişkin eğitim almayanların Genel Beslenme Bilgisi düzeyleri yetersiz/sınırlıdır (X210,11 p0,006). DÖBÖ ölçek puan ortalamaları 88,03±14,77, DÖÖ toplam ölçek puan ortalamaları 69,87±16,60'dır. DÖÖ ile DÖBÖ toplam ölçek puanları arasında pozitif yönde, güçlü, ileri (r0,73 Daha fazlası Daha az
Yeni, Cansu Kadriye
Yüksek Lisans | 2018 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü
ÖZETAmaç: Bu araştırmanın amacı Demans tanılı yaşlıların aile yakınlarına verilen ev düzenleme eğitiminin düşmeleri önlemeye etkisini incelemektir.Gereç ve Yöntem: Araştırma Kasım 2017-Haziran 2018 tarihleri arasında İzmir Alzheimer Derneği aracılığı ile kartopu örneklem yöntem kullanılarak ulaşılarak demans tanılı yaşlılar ve aile yakınları ile yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemi Demans tanısı almış 65 yaş ve üzerindeki toplam 42 yaşlı ve aile yakınından (18 yaş ve üzerinde) oluşmuştur. Veri toplamada “Yaşlı ve Aile Yakını Sosyodemografik Bilgi Formu, DENN Düşme Risk Değerlendirme Skalası, Düşme yönünden Ev İçi Çevre Özellikleri . . .Değerlendirme Formu, Katz ve Brady ve Lawton’un Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeği, Düşme İzlem Formu, Demans Tanılı Yaşlılarda Düşmeleri Önlemeye Yönelik Girişimler Eğitim Kitapçığı’’ kullanılmıştır. Her yaşlıya başlangıç, 3. Ay ve 6. Ayda olmak üzere toplam üç ev ziyareti yapılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22 (Statistical Package for Social Sciences) paket programı kullanılmıştır.ABSTRACTObjective: The aim of this study was to investigate the effect of home-modification education given to the family members of elderly patients with dementia on the prevention of falls.Materials and Methods: The study was carried out between November 2017 and June 2018 under the auspices Izmir Alzheimer's Association and included elderly people diagnosed with dementia selected with the snowball sampling methodThe study sample consisted of 42 elderly aged 65 years and over diagnosed with dementia, and their relatives aged 18 years and over. To collect the study data, the Elderly and Relative Sociodemographic Characteristics Questionnaire, DENN Fall Risk Assessment Scale, Evaluation Form of Domestic Environmental Risk Factors of Falling, Katz Index of Independence in Activities of Daily Living, Lawton - Brody Instrumental Activities of Daily Living Scale, Fall Follow-up Form, and Training Booklet on Interventions to Prevent Falls in Patients with Dementia were used. Each elderly participant was visited at home three times: at the onset, 3rd month and 6th month of the study. The SPSS 22 (Statistical Package for Social Sciences) was used to analyze the study data Daha fazlası Daha az