Filtreler
Determining the relation between the count number and X-ray energy levels in pyroelectric materials Piroelektrik malzemelerde döngü sayısı ile X ışını enerji seviyesi arasındaki ilişkinin belirlenmesi

Egeli, Saadet Sena

Yüksek Lisans | 2021 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ÖZETTıbbi görüntüleme, herhangi bir invaziv işlem olmaksızın vücudun içinin görüntülerini oluşturmaktır. X-ışınlarının keşfi, tıbbi görüntülemenin temelini oluşturur. Zamanla yeni görüntüleme yöntemleri de geliştirilmiştir. Manyetik rezonans görüntüleme, pozitron emisyon tomografisi bu yöntemlerin örnekleri olabilir. Bununla birlikte, x-ışınları bir temel uygulama olarak kalmıştır. Her görüntüleme yöntemi gibi, x-ışınları da dezavantajlara sahiptir ve geliştirmeye ihtiyaç duyar. Üreteç temelli sorunların üstesinden gelme amacıyla yeni x-ışını üretim metotları geliştirilmeye çalışıldı. X-ışını üretimi için piroelektrik kristal kullan . . .ımı, yeni x-ışını oluşturma yöntemlerine bir örnektir. Piroelektrik kristaller, termal döngü ile bir elektrik alanı oluşturabilir. Bu elektrik alanı, bir hedef malzeme ile x-ışınları elde etmek için kullanılır. Piroelektrik ile X-ışını üretimi, geleneksel yönteme göre birçok avantaja sahiptir. Piroelektrik kristallerle yapılan çalışmalar, x-ışını verimini etkileyen tüm faktörler için hala net değildir. Üretim sürecini iyi anlayarak, piroelektrik x-ışını jeneratörleri tıbbi görüntülemenin bir parçası olabilir. Özellikle dental radyografi cihazları küçük cihaz tasarımlarından yararlanabilir. Bu çalışmada, minyatür boyutlu, hafif ve düşük maliyetli bir dental radyografi cihazı geliştirmek için piroelektrik x-ışını oluşturmada kristalin döngü sayısının etkisi eğri uydurma yöntemleri ile araştırılmıştır.ABSTRACTMedical imaging is creating images of the interior body without any invasive operation. The discovery of x-rays establishes the foundation of medical imaging. Over time, new imaging modalities developed. Magnetic resonance imaging, positron emission tomography can be examples of these modalities. However, x-rays remained a cornerstone application. Like every imaging modality, x-rays also have disadvantageous features and need developments. New methods tried to generate x-rays to overcome generator-based issues. Pyroelectric crystal usage for x-ray generation is an example of novel x-ray generation methods. Pyroelectric crystals can create an electric field by thermally cycling. This electric field is used to obtain x-ray beams with a target material. X-ray generation with pyroelectricity has many advantages over the traditional method. Studies with pyroelectric crystals are still not clear for all the factors which affect x-ray yield. By understanding the generation process well, pyroelectric x-ray generators can be a part of medical imaging. Dental radiography devices especially can take advantage of small device designs. In this study, effect of count number of the crystal for pyroelectric x-ray generation was investigated with curve fitting methods to develop a miniature size, lightweight and low-cost dental radiography device Daha fazlası Daha az

Using screen-printed electrodes modified with carbon based nanomaterials for sensitive detection of biologically relevant molecules Biyolojik olarak önemli moleküllerin duyarlı tespiti için karbon bazlı nanomalzemeler ile modifiyeedilmiş ekran baskılı elektrotların kullanılması

Azizi, Ehsan

Yüksek Lisans | 2022 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTBiologically relevant molecules such as glucose, hydrogen peroxide, and dopamine are important for human body and directly affect some bodily functions. Sensitive measurement of these molecules enables humans to prevent some serious problems arising from abnormal levels of these molecules. In this thesis, glucose and dopamine were measured using screen-printed electrodes (SPE) modified with various types ofcarbon-based nanomaterials. The SPEs used here are commercially availableelectrodes in which all the necessary components (working, counter and reference electrodes) for the measurement of these molecules are integrated. N . . .anomaterials can greatly affect the sensitivity of the electrodes by providing a larger surface area for molecules and also significantly increase electron transfer rate from molecules to theelectrode. Basically, the impact of various nanomaterials on sensitive detection of dopamine were compared and the best performing one was used for enzyme-free glucose detection. The sensor had a very low detection limit and therefore has great potential for non-invasive detection of glucose in other bodily fluids such as saliva, sweat and tear where the concentration of glucose is low as compared to blood.ÖZETGlikoz, hidrojen peroksit ve dopamin gibi biyolojik olarak ilgili moleküller insanvücudu için önemlidir ve bazı vücut fonksiyonlarını doğrudan etkiler. Bu moleküllerin hassas ölçümü, insanların bu moleküllerin anormal seviyelerinden kaynaklanan bazı ciddi sorunlarla karşılaşmasının önlemesinde etkin olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, glikoz ve dopamin, çeşitli karbon bazlı nanomalzemelerle modifiye edilmiş ekran baskılı elektrotlar (SPE) kullanılarak ölçülmüştür. Burada kullanılan SPE'ler, elektroaktif moleküllerin ölçümü için gerekli tüm bileşenlerin (çalışma, sayaç ve referans elektrotları) entegre halde içeren ve ticari olarak temin edilebilen elektrotlardır. Nanomalzemeler, moleküller için daha geniş bir yüzey alanı sağlayarak elektrotların hassasiyetini büyük ölçüde etkileyebilir ve ayrıca moleküllerden elektrota elektron transfer hızını önemli ölçüde artırabilir. Temel olarak, bu çalışmada çeşitlinanomalzemelerin dopaminin hassas tespiti üzerindeki etkisi karşılaştırılmış veenzimsiz glikoz tespiti için en iyi performans gösteren modifiye SPE kullanılmıştır. Geliştirilen sensörün hem dopamine hem de glikoz için çok düşük bir tespit limitine sahip olduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, tükürük, ter ve gözyaşı gibi glikoz konsantrasyonunun kana kıyasla düşük olduğu diğer vücut sıvılarında invazif olmayan glikoz tespiti için geliştirilen elektrokimyasal sensörün büyük bir potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir Daha fazlası Daha az

A position optimization of a powertrain mounting system for a commercial vehicle in terms of vibration ısolation Ticari bir aracın güç grubu montaj sisteminin titreşim izolasyonu açısından konum optimizasyonu

Yıldırım, Sinan

Yüksek Lisans | 2022 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ÖZETAraçlardaki titreşimi kontrol etmek, otomotiv sektöründe dayanıklılık ve müşteri memnuniyeti için en çok aranan konulardan biri olmuştur. Aynı şekilde, bir güç aktarma montaj sistemi (PMS), bir araçta titreşim kontrolü için çalışılacak ana sistemlerden biridir. Bu, hem güç aktarma sisteminin araç gövdesine bağlanması hem de motor kaynaklı titreşimin izolasyonu için kullanılır. Bazen her farklı motor-şanzıman grubu için farklı sertlik ve sönüm değerlerine sahip bir takoz konfigürasyonu sağlamak ekonomik bir çözüm olmayabilir. Bu nedenle montajın statik ve dinamik yükleme koşullarına göre istenilen titreşim izolasyon oranında en u . . .ygun şekilde konumlandırılması ekonomik bir alternatif sunmaktadır. Bu çalışmada, statik yükleme durumları, Tork Dönme Ekseni (TRA) etrafındaki yuvarlanma modu frekansı, titreşim geçirgenlik oranı ve erken aşamadaki boyutsal kısıtlamalar dikkate alınarak bir halk otobüsünün PMS'sindeki her bir motor-şanzıman yatağının konumunun otobüsün ön tasarım aşamasında optimize edilmesi amaçlanmaktadır.ABSTRACTControlling vibration on vehicles have been one of the most popular issues in automotive sector for durability and customer satisfaction. Likewise, a powertrain mounting system (PMS) is one of the main systems to be studied for vibration control in a vehicle. That is used both for the connection of the powertrain system to the vehicle body and for the isolation of engine-induced vibration. Sometimes, it may not be an economical solution to provide a mount configuration with different stiffness and damping values for each different engine-transmission group. Therefore, the most suitable positioning of mount according to the static and dynamic loading conditions in a desired vibration isolation rate is the one that offers an economical alternative. In this study, it is aimed to optimize the position of each engine-transmission mount within the PMS of a public bus considering static loading cases, roll mode frequency around the Torque Roll Axis (TRA), vibration transmissibility ratio and dimensional constraints in the early design phase of the bus Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms