Filtreler
Yoğun bakım hemşirelerinin hastaların psikolojik bakım gereksinimlerini belirlemeye ve uygulamaya yönelik görüşlerinin incelenmesi

Aktaş, Yeliz

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Bu çalışma, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakımlarda çalışan hemşirelerin, hastaların psikolojik bakım gereksinimlerine ilişkin farkındalıklarını değerlendirmek amacıyla planlanmıştır. Araştırma Durum-Bütüncül Tek Durum deseni olarak tasarlanmıştır. Araştırmada veriler nicel ve nitel olmak üzere iki aşamada toplanmıştır. Nicel veriler, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Üniteleri‟nde çalışan 112 hemşireden tanıtıcı bilgi formu ile toplanmıştır. Nitel verilerin elde edilmesi için, nicel araştırma yöntemiyle elde edilen bulgulardan yar . . .arlanılmıştır. Bu bağlamda, amaçlı örneklem yönteminden maksimum çeşitlilik örneklem yöntemine göre 15 hemşire seçilerek, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Görüşmelerde yazılı ve sözlü onam alınarak, ses kayıt cihazı kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler içerik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, yoğun bakım hemşirelerinin hastaların psikolojik bakım gereksinimleri ve uygulamaya yönelik görüşleri “yoğun bakımda psikolojik bakım”, “iletişim”, “hasta tepkileri” ve “psikolojik sorunlara yaklaşım” olmak üzere 4 ana tema olarak belirlenmiştir. Hemşireler yoğun bakım hastalarında, deliryum, oryantasyon bozukluğu, ajitasyon, kendisine-çevresine zarar verme, anksiyete, huzursuzluk, korku, ümitsizlik, çaresizlik ve depresyon gibi psikolojik semptomları gözlemleyip, tanımlayabilmektedir. Psikolojik sorunu çözümlemek için de, hastalarla iletişim kurduklarını, sağlık çalışanından uzman desteği almaya gereksinim duyduklarını, hastayı bilgilendirme ve ilaç yönetimi konusunda destek aldıklarını belirtmişlerdir. Yoğun bakım hastalarına psikolojik bakımı hemşirelerin %66,7‟si hemşire tarafından ve bunların %53,3‟ü KLP hemşiresi ve %13‟ü ise uzman psikiyatri hemşiresi tarafından verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hemşirelerin psikolojik bakım gereksinimlerini, tanıdıkları ve farkında oldukları ancak bunları uygulamaya aktaramadıkları görülmektedir. Bunun sebebinin bu konuda bilgilerinin yetersiz olması, yoğun iş temposu, uzun mesai saatleri, ortamının stresli olmasından dolayı olduğu düşünülmektedir. Bu noktada bu birimlerde psikolojik bakım verme konusunda uzman KLP hemşirelerinin istihdam edilmesi önerilmektedir Daha fazlası Daha az

MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU OLAN ERGENLERİN EBEVEYNLERİNE UYGULANAN PSİKOEĞİTİMİN EBEVEYNLERİN FARKINDALIK DÜZEYİNE VE ERGENLERİN EBEVEYN TUTUMU ALGISINA ETKİSİ

Buğse YURTSEVER

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Amaç: Araştırma, Çocuk-Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezine (ÇEMATEM) ayaktan ya da yatarak tedavi edilmek üzere ve madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin ailelerine yönelik uygulanan psikoeğitimin, ailenin farkındalık düzeyine ve ergenlerin ebeveyn tutum algılarına olan etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç-Yöntem: Araştırma, madde kullanım bozukluğu olan olan ergenlerin ailelerine uygulanan bağımlılık ve madde kullanım bozukluğu olan bireye ebeveyn yaklaşımı konusundaki psikoeğitimin, ailenin farkındalık düzeyine ve ergenlerin ebeveyn tutum algılarına olan etkisini incelemek amacıyla ‘’ön-test son-test yarı deneysel . . . desen’’de yapılmıştır. Araştırmada veri toplamak için 4 ölçme aracı kullanılmıştır: Tanıtıcı Bilgi Formu, Madde Bağımlılığı Farkındalık Ölçeği (MBFÖ), Madde Bağımlılığı Bilgi Testi (MBBT), Young Ebeveynlik Ölçeği (YEBÖ). Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin ebeveynlerine sekiz oturumdan oluşan yarı yapılandırılmış bir psikoeğitim programı uygulanmıştır. Araştırmanın örneklemini ÇEMATEM’de ayaktan ya da yatarak tedavi olan 12-18 yaş arası madde kullanım bozukluğu ve bağımlılık öyküsü olan 30 ergen ve ebeveynleri oluşturmuştur. Analizler, ön-test ve son-test anketleri ile tüm psikoeğitim oturumlarını tamamlayan toplam 30 ergen ve ebeveynlerinin verileri üzerinden yapılmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatiksel analizler, normal varsayımın sağlandığı durumlarda Bağımlı Örneklemde t testi, sağlanmadığı durumlarda ise Wilcoxon İşaret Sıra testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan madde kullanım bozukluğu olan 30 ergenin %60.0’nın erkek, %73.3’ünün okula devam eden ve 13-18 yaş aralığında bireyler olduğu, %50.0’sinin merak, ergenlere göre %80.0’i ebeveynlerine göre %96.7’si çevrenin etkisi ile maddeye başladığı, ergenlere göre %36.7’sinin ebeveynlerine göre %40.0’ının madde bağımlılığına yönelik bırakma girişimlerinin olduğu,ergenlere göre %93.3’ünün ebeveynlere göre %63.3’ünün ailede alkol/madde kullanımı olduğu ve %96.7’sinin kronik fiziksel hastalığı olmadığı %83.3’ünün ruhsal bir hastalığıolmadığı, ergenlere göre %83.3’ünün ebeveynlere göre %50.0’sinin tedavi amaçlı kullanılan ilaçları düzenli kullandığı ve bu konudaergenlerin %66.7’si ailelerinin yardım ettiğini belirtmiştir. Araştırmaya katılan ebeveynlerin %73.3’ünün kadın, 41-53 yaş aralığında, %60.0’ı büyükşehirde yaşayan, %60.0’I evli, %36.7’si vii lise mezunu, %90.0’ının gelirlerinin giderlere eşit olduğu bulunmuştur. Madde kullanım bozukluğu olanergenlerin ebeveynlerine uygulanan psikoeğitim programını hem ergenler hem de ebeveynleri yararlı bulduklarını belirtmişlerdir. Ebeveynlere yönelik uygulanan psikoeğitim programının, eğitim öncesi ve sonrası Madde Bağımlılığı Bilgi Testi (MBBT) puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturduğu belirlenmiştir (p˂0.05). Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin ebeveynlerine uygulanan psikoeğitim programının Madde Bağımlılığı Farkındalık Ölçeği (MBFÖ) toplam puan ortalaması ile “Yardım ve Hukuki düzenlemeler, Madde Kullanımının Belirtileri ve Etkileri, Kişisel Tutum ve Görüşler’’ alt ölçek puan ortalamalarını anlamlı ölçüde arttırdığı görülmüştür. Buna karşın eğitim öncesi ve sonrası “Bağımlılığa Neden Olan Faktörler” alt boyut puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark elde edilememiştir (p>0.05). Ebeveynlere yönelik uygulanan psikoeğitim programı öncesi ve sonrası ergenlerin annelerine yönelik tutum (YEBÖ) puanları ile madde bağımlılığı farkındalık (MBFÖ) puanları arasında istatistiksel olarak negatif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu; ergenlerin babalarına yönelik tutum (YEBÖ) puanları ile madde bağımlılığı farkındalık (MBFÖ) puanları arasında eğitim öncesi varolan negatif yönlü orta düzeyde anlamlı ilişkinin, eğitim sonrası ortadan kalktığı saptanmıştır. Sonuç: Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin ebeveynlerinin, bağımlılık ve madde kullanım bozukluğu olan bireye ebeveyn yaklaşımı konusunda uygulanan psikoeğitim sonrası, bağımlılıkla ilgili bilgileri artmış ve bu da bağımlılık konusundaki farkındalıklarını arttırmıştır. Ebeveynlerin bağımlılık konusunda farkındalığı arttıkça, ergenlerin ebeveynlerine yönelik algıları da olumlu yönde değişmiştir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms