Filtreler
COVID-19 Tanısı Alan Hasta ve Ailesine Psikososyal Yaklaşım

DİLEK AYAKDAŞ DAĞLI | AYŞE BÜYÜKBAYRAM ARSLAN | LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2020 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.191 - 195

COVID-19 enfeksiyonu hızlı yayılımı ve ağır klinik seyri nedeniyle kısa sürede tüm dünyayı etkileyen bir salgın olmuştur. Bu salgında hasta olmak kadar, hasta yakını olmak da zordur. COVID-19 tanısı alma, birey kadar çevresindeki aile üyeleri için de bilinmezliklerle dolu, yoğun stres ve kaygı içeren, fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak aile yapısında birçok değişikliğe neden olan karmaşık bir yolculuğu gerektirir. Bu yolculukta, hasta ve ailesi, yaşanan yoğun stres ve kaygıya bağlı güvensizlik, çaresizlik, umutsuzluk, güçsüzlük gibi birçok olumsuz duyguyu deneyimleyebilir. Amaç, her bireyin bu süreci fiziksel ve psikososyal olarak . . .sağlıklı bir biçimde atlatması olmalıdır. Bu süreçteki olası riskleri önleme ve etkin bir şekilde yönetebilmede psikososyal desteğin önemi büyüktür. Bu özden hareketle, bu yazıda, COVID-19 tanılı birey ve aile üyelerinin yaşayabileceği olası psikososyal sorunlardan ve bu sorunlarla başetmeye yardımcı olabilecek psikososyal hemşirelik yaklaşımlardan bahsedilecektir Due to its rapid spread and severe clinical course, COVID-19 disease has become an epidemic affecting the world in a very short time. In this epidemic, it is also difficult to be a patient relative as well as a patient. Getting COVID-19 positive diagnosis requires a complex a complex journey full of unknowns that includes stress and anxiety on the individual as well as their family members, and causes many changes in the family structure physically, spiritually and economically. During this journey, the patient and their families may experience various negative emotions such as insecurity, despair, hopelessness, and powerlessness due to intense stress and anxiety. The aim should be for each individual to overcome this process in a physically and psychosocially healthy manner. Psychosocial support has an important role in preventing possible risks and managing this process effectively. This article will discuss the possible psychosocial problems that individuals with COVID-19 diagnosis and their family members may experience, and psychosocial nursing approaches that can help to cope with these problems. Daha fazlası Daha az

Öğrenci Hemşirelerin Duygusal Zekâ ve Sosyotropi-Otonomi Kişilik Özellikleri ile Psikolojik Dayanıklılıkları Arasındaki İlişki = The Relationship between the Emotional Intelligence and Sociotropy-Autonomy Personality Traits of Nursing Students and Their Resilience

LEYLA BAYSAN ARABACI | AYŞE BÜYÜKBAYRAM ARSLAN | GÜLSENAY TAŞ SOYLU

Makale | 2016 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 3 ) , pp.29 - 37

Amaç: Çalışmanın amacı, öğrenci hemşirelerin duygusal zekâ becerilerinin ve sosyotropi-otonomi kişilik özelliklerinin psikolojik dayanıklılıkları üzerine etkisini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırma, 2014 Mart ayı içerisinde bir üniversitenin hemşirelik bölümünün birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında öğrenim gören (N=433) ve araştırmaya katılmayı kabul eden 260 öğrenciyle yürütülmüş ve verilerin değerlendirilmesi 179 anket üzerinden yapılmıştır. Veri toplamak için Tanıtıcı Bilgi Formu (TBF) ve üç ölçek [Duygusal Zeka Ölçeği (Bar-On-EQ), Sosyotropi Otonomi Ölçeği (SOSOTÖ), Yetişkinler İçin Psikolojik . . .Dayanıklılık Ölçeği (PDÖ)] kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ve linear regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrenci hemşirelerin %79.9’u kadın ve yaş ortalamaları 19.92±1.23’dır. Öğrencilerin sosyotropi puan ortalaması 62.04±17.24, otonomi puan ortalaması 68.61±18.39, duygusal zeka toplam puan ortalaması 225.85±26.10, psikolojik dayanıklılık ölçeği toplam puan ortalaması ise 120.53±18.65 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin psikolojik dayanıklılıkları ile hem otonomi kişilik özellikleri ve hem de duygusal zekânın alt boyutları [kişisel farkındalık (bağımsızlık), uyumluluk (gerçekçilik, esneklik), stres yönetimi (dürtü kontrolü) becerileri] arasında istatistiksel olarak önemli düzeyde doğru orantılı bir ilişki olduğu ( Daha fazlası Daha az

Yoğun Bakımda Hasta ve Ailesiyle İletişim = Communication with Patients and Their Families in the Intensive Care Unit

LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2016 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 3 ) , pp.39 - 43

Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalar yaşam fonksiyonları için destek gereken, kendi gereksinimlerini karşılayamayan ve özel bakım gerektiren hastalardır. Özel bakım gerektiren bu hastaların yabancı bir ortamda olmaları, bilinci kapalı ya da entübe olmaları nedeniyle iletişim güçlükleri çekmektedirler. Ne yazık ki yoğun bakımlardaki iş ve teknik ekipmanların yoğunluğu nedeniyle çoğunlukla cihazlarla ve hastaların fiziksel yönüyle ilgilenilmektedir. Yoğun bakımda çalışan hemşireler, hastaların iletişim ihtiyacını gözardı etmemeli ve iletişim kurmak için zaman ayırmalıdır. Patients, who are hospitalized in the intensive care . . .units, are patients who need support for vital functions, who can not meet their own needs and whore quire special care .These patients in need of special care have communication difficulties due to unconsciousness or be ingintubated. Unfortunately, because of the intensity of work and technical equipment, devices and physical aspects of the patients are mostly concerned in the intensive care unit. Nurses working in the intensive care should not ignore communication needs of the patient and should take the time to communicate Daha fazlası Daha az

Yoğun Bakımda Yatan Hastaların Yakınlarının Bakım Verme Yükü ve Psikososyal Uyumları Arasındaki İlişki

LEYLA BAYSAN ARABACI | ECE MUTLU SATIL

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 3 ) , pp.281 - 289

Amaç: Bu araştırma dahiliye yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların yakınlarının bakım verme yükünü, psikososyal uyumlarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi ve etkileyen faktörleri değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel ve ilişkisel nitelikte, tanımlayıcı türde tasarlanan bu araştırma tek grupta anket çalışması olarak yürütülmüştür. Çalışmaya, dahiliye yoğun bakımında tedavi olan 100 hasta yakınından/ bakım vereni dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında, Tanıtıcı Bilgi Formu, Bakım Verme Yükü Ölçeği (BVYÖ) ve Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz bildirim Ölçeği (PAIS-SR) kullanılmıştır. Veriler, tanımlayıcı istatisti . . .kler, t testi ve varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Bakım verenlerin %72’si kadın ve yaş ortalaması 42.74 ± 9.83’dür. %72’si evli olan bakım verenlerin %51’i eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşamaktadır ve %50’si bakmakla yükümlü olduğu başka birey(ler)in de olduğunu ifade etmiştir. Bakım verenlerin %27’si yaşadığı stresle baş edemediğini, %12’si öfkesini kontrol edemediğini belirtmiştir. Hasta yakınlarının hastalığa psikososyal uyum puan ortalaması 55.07±18.10 ve bakım verme yükü puan ortalaması 32.85±12.34 olarak bulunmuş ve her iki ölçek puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde doğru orantılı bir ilişki olduğu saptanmıştır ( Daha fazlası Daha az

Psikiyatri Hemşireliği Dersi Alan ve Almayan Öğrenci Hemşirelerin Psikiyatrik Damgalamaya İlişkin Görüşleri

AYŞE BÜYÜKBAYRAM ARSLAN | LEYLA BAYSAN ARABACI | GÜLSENAY TAŞ SOYLU

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 3 ) , pp.263 - 275

Amaç: Bu çalışmanın amacı, psikiyatri hemşireliği dersi alan ve almayan öğrenci hemşirelerin, psikiyatrik damgalamayı etkileyen etmenler ve damgalamayı önlemeye yönelik önerilerine ilişkin görüşlerini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı kalitatif (nitel) yaklaşım ile yapılan çalışma, Eylül 2016-Mayıs 2017 tarihleri arasında, psikiyatri hemşireliği dersi alan 13 öğrenci ve ders almayan 16 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu” kullanılarak “Odak Grup Görüşmesi” ile toplanmıştır. Veriler içerik analizi ile değe . . .rlendirilmiş ve araştırmanın raporlanması COREQ doğrultusunda yapılmıştır. Bulgular: Ders alan ve almayan öğrencilerin hepsi “hastaların kişisel özellikleri, hastalığın etkisi, hemşirelerin kişisel ve mesleki özellikleri, sosyal değerleri, sosyal destek sistemleri, sağlık sistemi, medya ve fiziki işleyiş ve alt yapı” gibi faktörlerin ruhsal bozukluklarda damgalamayı etkileyen etmenler olduğu görüşündedir. Diğer taraftan öğrenciler, “etkin eğitim ve bakım hizmeti sunma, hemşirelerin bireysel özelliklerinin ve mesleki becerilerinin geliştirilmesi, sosyal alanda bireysel ve eğitimsel müdahaleler, medya iletişim ağlarının kullanılması, sağlık sisteminin ve fiziki koşulların iyileştirilmesi” gibi ruhsal bozukluklarda damgalamayı önlemeye yönelik çözüm önerilerini belirtmiştir. Sonuç: Çalışmada psikiyatri hemşireliği dersi alan ve almayan öğrenci hemşirelerin damgalamaya ilişkin ortak görüşlerinin olduğu saptanmıştır. Ancak psikiyatri hemşireliği dersini alan öğrencilerin psikiyatri hemşiresinin mesleki sorumluluklarının bilincinde olduğu ve damgalamayı önlemeye yönelik daha geniş bir vizyona sahip olduğu gözlenmiştir. Objective: The aim of the present study is to investigate the opinions of nursing students who had taken and had not taken the Psychiatric Nursing Course regarding to the factors affecting psychiatric stigmatization and their suggestions to prevent stigmatization. Material and Method: This descriptive qualitative study was conducted at 2016-2017 academic year with 16 students who had taken the psychiatric nursing courses and 13 students who had not. The study group was determined by using a criterion sampling method which is one of the purposeful sampling methods. Data was collected with a focus group interview, using an Introductory Information Form. The data were evaluated using content analysis and the research was reported in line with COREQ. Findings: Both of the students, who had taken and had not taken the psychiatric nursing courses, think that factors like “personal characteristics of the patients, the effect of the disease, personal and professional characteristics of the nurses, social values, social support systems, health system, media, and physical structure of the clinic” affect stigmatization. On the other hand, students suggested solutions such as “providing effective education and care, improving individual characteristics and professional skills of the nurses, educational interventions in the social field, using media networks, improving the health system and physical conditions” to prevent stigmatization in mental disorders. Conclusion: It was determined that the nursing students who had taken and had not taken the psychiatric nursing courses had shared opinions about stigmatization. However, it was observed that the students who had taken the psychiatric nursing courses were aware of their professional responsibilities of psychiatric nursing and had a broader vision to prevent stigmatization. Daha fazlası Daha az

Watson İnsan Bakım Modeli’ne Göre Şizofreni Tanılı Bir Hastada Hemşirelik Bakımı: Olgu Sunumu

LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 1 ) , pp.51 - 57

Özet Watson İnsan Bakım Modeli (İBM), insanın zihin-beden-ruh’tan oluşan bir bütün olduğunu, bütünden ödün vermeden her bir parçanın ve bunların birbiri ile uyumunun öneminden bahseder. Bu yazıda, psikiyatri kliniğinde şizofreni tanısıyla izlenmiş olan olgu Watson İBM çerçevesinde tartışılacaktır. İlk şikâyetleri 26 yaşında başlayan ve şu an 47 yaşında olan şizofreni tanılı erkek hastanın, ilaç uyumsuzluğu ve aile desteğinin yetersizliğine bağlı çoklu yatışları olmuştur. Son altı aydır ilaç kullanımında bozulma, evdeki eşyaları çöpe atma, yeni eşyalar alma ve eşyaların hepsini yatağının üzerine bırakma, alkol kullanımında artma, pa . . .ra harcamada artma ve annesine yönelik şiddet davranışları nedeniyle psikiyatri kliniğine yatışı yapılmıştır. Watson İBM’nde yer alan insan bakımına ilişkin değerler çerçevesinde hastanın kliniğe, tedavi ekibine ve tedavisine uyumuna yönelik bakım verilmiştir. Hastanın kısa süre sonra sanrı ve varsanıları kaybolarak, taburculuk sonrası kalacak yeri olmadığı için bir bakım evi ayarlanarak, 65. günde taburcu edilmiştir. Abstract Watson’s Human Care Model (HCM) mentions the wholeness of the human being consisting of mind, body, and soul, the importance of each part, and their harmony with each other without compromising the whole. In this paper, a case who is diagnosed with schizophrenia and monitored in a psychiatric clinic will be discussed within the framework of Watson’s HCM. Currently, the 47-year-old male patient whose first complaints started at the age of 26 and diagnosed with Psychotic Disorder has had multiple admissions due to treatment non-adherence and the lack of family support. He was hospitalized at a psychiatric clinic due to the non-adherence to prescriptions, throwing the household goods away, buying new household goods and leaving all of them on his bed, an increase in alcohol use, an increase in spending money, and violent behaviors towards his mother in the last six months. Within the framework of the values related to human care in Watson HCM, the care was provided to ensure that the patient adapted to the clinic, the treatment team, and the treatment. The patient’s delusions and hallucinations disappeared soon. As he did not have a place to stay after discharge, a nursing home was found for him and he was discharged on the 65th day. Daha fazlası Daha az

Ebeveyninde Kronik Ruhsal veya Fiziksel Hastalığı Olan Ergenlerde Psikolojik Dayanıklılık ve Benlik Saygısı

LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 3 ) , pp.101 - 107

ÖZ Amaç: Ebeveyninde kronik ruhsal veya fiziksel hastalığı olan ergenlerin benlik saygısı ve psikolojik dayanıklılık düzeylerini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, tanımlayıcı ve niceliksel tipte, ilişki inceleyen bir karşılaştırma çalışmasıdır. Ekim 2018-Nisan 2019 tarihleri arasında bir üniversite eğitim ve araştırma hastanesinin Dahiliye ve Psikiyatri Polikliniklerine kronik fiziksel ve ruhsal hastalıkları nedeniyle muayeneye gelen ebeveynlerin 12-18 yaş arası çocukları ile yürütülmüştür. Veriler, ebeveyninin izni ve kendisinin onayı olan 50 ergene mail veya telefon uygulaması yoluyla ulaşılarak üç ölçme aracı (Kişisel . . .Bilgi Formu, Coopersmith Özsaygı Envanteri (Okul Kısa Formu) ve Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği) uygulanarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatistikler; değişkenler arası fark ve ilişki değerlendirmesinde normal dağılım gösteren verilerde bağımsız gruplar (t testi) ve pearson korelasyon analizi, normal dağılım göstermeyen verilerde Mann-Whitney U, Kruskall Wallis ve Spearmann korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Ebeveyninde fiziksel hastalık olan ergenler ile ebeveyninde ruhsal hastalık olan ergenlerin sosyodemografik özellikleri benzerdir. Kronik fiziksel hastalığı olan ebeveyne sahip ergenlerin benlik saygısı, psikolojik dayanıklılık, akran desteği, uyum ve mücadele azimleri diğer ergenlerinkinden daha yüksek bulunurken, kronik ruhsal hastalığı olan ebeveyne sahip ergenlerin de aile ve okul desteği ile empati düzeyleri diğerlerinden daha yüksek bulunmuştur. Kronik ruhsal hastalığı olan ebeveyne sahip ergenlerde ebeveyninin hastalığını bilenlerin, akran desteği ve uyumları arttıkça kendilerine olan benlik saygılarının azaldığı; empati eğilimleri ve mücadele azimleri arttıkça kendilerine olan benlik saygılarının arttığı bulunmuştur. Sonuç: Ebeveyninde kronik fiziksel hastalık olan ergenler ile kronik ruhsal hastalık olan ergenlerin benlik saygısı ve psikolojik dayanıklılıklarının benzer ve iyi düzeyde olduğu saptanmıştır. ABSTRACT Objective: To examine the self-esteem and psychological resilience levels of adolescents who have chronic mental or physical illness in their parents. Material and Method: The research is a descriptive and quantitative comparison study that examines the relationship. Between October 2018 and April 2019, it was conducted with 12-18 year old children of parents who came to the Internal Medicine and Psychiatry Outpatient Clinics of a university education and research hospital for chronic physical and mental diseases. The data were collected by e-mail or phone app, by using three measurement tools (Personal Information Form, Coopersmith Self-Esteem Inventory (School Short Form), and Adolescent Psychological Resilience Scale), by reaching 50 adolescents who have their parents’ consent and their consent. Descriptive statistics in the evaluation of the data; In the data showing normal distribution in the evaluation of the difference and relationship between variables, the relationship between two independent (samples t-test) and Pearson correlation analysis, Mann-Whitney U, Kruskal Wallis, and Spearman correlation analysis were used in the data without normal distribution. Results: The sociodemographic characteristics of adolescents with physical illness in their parents and adolescents with mental illness in their parents are similar. While adolescents with parents with chronic physical illnesses have higher self-esteem, psychological resilience, peer support, adaptability, and struggle, compared with other adolescents, adolescents with parents with chronic mental illness have higher levels of family and school support than others. In adolescents with parents with chronic mental illness, those who know their parents’ illness have decreased their selfesteem as peer support and compliance increase; It was found that as their empathy tendencies and determination to fight increased, their self-esteem increased. Conclusion: It was found that adolescents with chronic physical illness in their parents and adolescents with chronic mental illness had similar and good self-esteem and psychological resilience Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms