İbrahim Can Karaduman
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETBu çalışma, Türkiye’de özel güvenlik hizmetlerinin demokratik kontrol durumunu incelemektedir. Tezde, ordunun demokratik kontrolünü inceleyen çalışmalardan farklı olarak, güvenliğin özelleştirilmesi sonucu ortaya çıkan güvenlik sektörü bileşenlerinden, özel güvenlik şirketlerinin sundukları hizmetlerin demokratik kontrolünün sağlanmasına yönelik kontrol mekanizmalarının genel hatlarıyla betimlenmesi amaçlanmıştır.Bu kapsamda, modern devletin varoluşsal işlevi ve nedeni olan güvenliğin, özellikle 1980’li yıllardan başlayarak geçirdiği değişim ve dönüşüm ile bunun modern devlet kavramsallaştırmasına etkisi, çeşitli kuramsal çerçev . . .eler üzerinden bütüncül bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Buradaki amaç, geleneksel güvenlik anlayışı olarak adlandırılan modern devletin, devletin kendisine odaklanan güvenlik anlayışının, zaman içerisindeki ele alınış biçimindeki farklılaşmanın ortaya konulmasıdır. Bu bakımdan modern devletin, güvenlik alanındaki meşru şiddet kullanabilme tekelini piyasa ile paylaştığı ve buna bağlı olarak güvenlik hizmeti sunumunda kullanılan teknik ve yöntemlerin de çeşitlendiği görülmektedir.ABSTRACTThis study examines the case of democratic control of private security services in Turkey. In this thesis, unlike the studies which examine the democratic control of military, has been aimed to describe rougly the democratic control mechanisms on services those are served by private security companies, which has come to existence in security sector as a result of privatization of security.In this context, undergoing transformations and alterations of security, which is modern state’s existential function and reason, especially starting with 1980s and effects of those on conceptualisation of modern state have been tried to be explained in a holistic view by using various theoretical frameworks. The purpose of this is to reveal differentiation in time on the way of handling named traditional security approach, which focuses on the state itself. In respect to this, it is observed that the modern state shares its monopoly of the legitimate use of physical force with the market and correspondingly techniques and methods on serving security services become varied too Daha fazlası Daha az
Deniz Çelik
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETBilgi çağı olarak adlandırılan bu dönemde iletişim ve ulaşım alanındaki hızlıgelişmeler uluslararası alanda meydana gelen değişimleri takip edebilmeyikolaylaştırarak kültür paylaşımına olanak sağlamış ve kültürleşmeyi desteklemiştir.Bu değişimlerin eğitim alanını da etkilemesiyle üniversitelerin yurtdışı eğitimprogramları başlatması, öğrencilerini farklı kültürle ilgili bilgilendirme, yabancı dildeeğitim veren programların sayısının ve işbirliği antlaşmalarının artması gibiuluslararası faaliyetler önem kazanmıştır. Bunun sonucunda hükümetleryükseköğretim kurumlarında uluslararasılaşma stratejileri geliştirmiş ve dünyanın heryeri . . .nden öğrencilere kapılarını açmıştır.Uluslararasılaşma stratejileri, gelişmekte olan ülkelerde yer alanüniversitelerin gelişmiş ülkelerin akademik ve teknolojik imkânlarındanyararlanabilmesini sağlamaktadır. Ayrıca gelişmekte olan üniversiteler,uluslararsılaşma yoluyla kalite ve gelirlerini arttırmak ve de prestij kazanabilmekadına farklı kültürlerden oluşan bir öğrenci profili yaratmaya çalışmaktadırlar.ABSTRACTIn this period named as information era, rapid developments in bothcommunication and transportation areas have facilitated to follow the changeshappening in the international arena and supported acculturation. As these changeshave started to affect the field of education, the international activities of universitiessuch as initiating study abroad programs, informing students about different culturesaround the world, increasing the number of programs in foreign language and theinter-institutional agreements have gained importance. As a result, governments havedeveloped internationalization strategies in higher education institutions and openeddoors to the international students from all corners of the world.Internationalisation policies enable universities in developing countries tobenefit from the academic knowledge and technologic facilities of developedcountries. Besides, these developing universities aim to raise the quality and theirincome, and also try to create a student profile consisting of different culturalbackground in order to gain prestige through internationalisation Daha fazlası Daha az
İbrahim Demircan
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETBu araştırma, Hanefîlerle özdeşleşen istihsân metoduna gerekçe olannass, icmâ, kıyas, zaruret, örf, maslahat vb. konulara değinmektedir. Konubununla birlikte senedi örf olan istihsânlar üzerinde yoğunlaşmaktadır.Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için istihsân ile alakalı olan kıyas ve örfkavramları da ayrıca örneklerle açıklanmıştır.Çalışma giriş, iki bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadır. Girişkısmında araştırmanın konusu, yöntemi ve araştırma nedenine değinilmekte,birinci bölümde ise istihsân ve kıyas hakkında genel bilgiler, istihsânınterimleşme süreci, istihsânı kabul ve reddedenlerin görüşleri ele alınmaktadır.İkinci bölüm, . . .tezin ana bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümdeistihsânın senedini oluşturan örf hakkında genel bilgiler verilmekte dahasonra senedi örf olan istihsân örnekleri, konularına göre tasnif edilereksunulmaktadır. Sonuç kısmında ise, tezde işlenen konunun birdeğerlendirmesi yer almaktadır.ABSTRACTThis research addresses issues such as nass, ijma, Qıyas, obligation, urf,maslaha whichjustificate of Istıhsan methodology which identificate with theHanafis. The subject, however, concentrates on Istıhsans that it’ssanad is urf. Inorder to understand the subject better, the concepts of Qıyas and Urfrelated to theIstıhsan are also explained with examples.Work It consists of two sections and a conclusion.In the introduction, thesubject of the study, the method and the reason for the research are mentioned.In thefirst section, general information about Istıhsan and Qıyas, conceptualisation processof the Istıhsanand the views of those who accept and reject the Istıhsan are discussed.The second part is the main part of the thesis.In this section, generalinformation about the Urf forming the sanad of the Istıhsan is given and then theexamples of Istıhsan are classified according to their subjects and offered that theirsanad is Urf. The conclusion part is including an evaluation of the subject that ispresented in the thesis Daha fazlası Daha az
Yılmaz, Suheyla
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETAvrupa tarihi boyunca uzun ve yıpratıcı savaşlara maruz kalmıştır. İkinciDünya Savaşı sonrasında, Belçika, Federal Almanya, Lüksemburg, Fransa, İtalya veHollanda Avrupa'da kalıcı barışı temin etmek için 1951 yılında Avrupa Kömür veÇelik Topluluğunu (AKÇT) kurmuştur. Daha sonra 1957 yılında Roma Antlaşması ileAvrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu(EURATOM) kurulmuştur. 1965 yılında Birleşme Antlaşması’yla bu topluluklarAvrupa Toplulukları adını almıştır. 1992 yılında Avrupa Topluluklarının kurucuantlaşmalarında değişiklik yapılmasını amaçlayan Avrupa Birliği Antlaşması(Maastricht Antlaşması) ile Avrupa . . .Topluluğu, Avrupa Birliği (AB) olarak anılmayabaşlanmıştır. Başlangıçta ekonomik amaçlarla kurulan Birlik yapılan antlaşmalarlahem ekonomik hem de siyasi amaçları barındıran Avrupa Birliği haline gelmiştir.Birlik hem dikey hem de yatay genişlemeleriyle etki alanını genişletmiştir.Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) 1991 yılındaparçalanmasıyla uluslararası arenaya yeni aktörler çıkmıştır. SSCB’ninparçalanmasının ardından Rusya Federasyonu (RF), Birleşmiş Milletler (BM)güvenlik konseyinde SSCB’nin yerini temsil etmeye başlamıştır.ABSTRACTThroughout its history, Europe has been subjected to long and devastatingwars. After the Second World War, Belgium, Federal Germany, Luxembourg, France,Italy and the Netherlands established the European Coal and Steel Community (ECSC) in 1951 to ensure lasting peace in Europe. The European Economic Community (EEC) and the European Atomic Energy Community (EURATOM) were established in 1957 under the Treaty of Rome. In 1965, the Fusion Treaty, these communities were called European Communities. In 1992, the European Union (the Maastricht Treaty) and the European Community (EU), which aims to amend the founding treaties of the European Communities, have started to be called the European Union (EU). The union, which was initially established for economic purposes, has become a European Union with both economic and political goals. The Union has expanded its scope with both vertical and horizontal expansions.With the collapse of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) in 1991,new actors emerged in the international arena. Following the disintegration of theUSSR, the Russian Federation (RF) began to represent the position of the USSR at the UN Security Council. The Baltic States, which declared their independence by thedisintegration of the USSR Daha fazlası Daha az
Onur Çalık
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETKöklü bir tarihe sahip olan Foça, geçmişten günümüze birçok medeniyete evsahipliği yapmıştır. Foçalılar (Phokaialılar) bölgeye yaklaşık M.Ö XI-IX yüzyıllararasında yerleştikleri tahmin edilmektedir. İyon medeniyetinin M.Ö VIII. Yüzyılınortalarında Foça’ya iskânıyla birlikte Foça denizcilik faaliyetleriyle adını tarihsahnesinde duyurmaya başlamıştır.Foça kenti pers istilasından sonra uzun bir süre durgunluk dönemine girmiştir.Ceneviz dönemine kadar parlak bir dönem yaşayamamıştır. Doğu Roma (Bizansİmparatorluğu) 1275 yılında Foça’yı Ceneviz devletine vermesiyle birlikte Foçaönemli bir ticari kent olma özelliğine tekrar kavuşmuştu . . .r. Bu dönemde Şap Ticaretiile ön plana çıkmıştır. Uzun süre şap ticaretinin yapılmasından sonra 1455 yılındaOsmanlı Devleti egemenliğine giren Foça kenti, Osmanlı Devleti dönemininbaşlarında önemli ticari liman kenti olarak ön plana çıkmıştır. XIX. yüzyılınsonlarından itibaren ise, tuz ticaretinin yoğun olarak yapıldığı önemli bir kentolmuştur.Bu çalışmanın ana konusunu oluşturan Cumhuriyet Döneminde Foça ise,tarihten gelen bütün birikimleriyle yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin yeni birCumhuriyet kentine dönüştürülmüştür. Foça kentinin bu süreç içerisinde her alandakideğişmeleri bu çalışma içerisinde ayrıntılı olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Tarihtengünümüze kadar ortaya çıkan değişiklikler ve bu değişikliklerin Cumhuriyet dönemineyansımaları yine bu çalışma içerisinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.ABSTRACTFoca, which has a long history, has hosted many civilizations from ancient times.İt is estimated that the Foca (Phokaıa) settled into the region between the XI-IXcenturies BC. The settlement of Ion civilization in Foca int middle of the century, Foca started to announce its name in the history scene with its maritime activities.The city of Foca entered into a period of recession for a long time after thePersian invasion. The city did not have a bright period until the Genoese period. Focabecame an important commercial city due to Foca was given to the Genoese by Eastern Rome (Byzantine Empire) in 1275. During this period, it came into prominence with Alum Trade. After long-term alum trading, Foca, which entered the sovereignty of the Ottoman Empire in 1455, the city became an important commercial port in the beginning of the Ottoman period. By the an of the XIX. century, salt trade has been an important city where intensive.The main issue of this study is the Foca city in the Republic era was transformedinto a new Republic of city of The Republic of Turkey which was newly founded. The changes of Foca city in every area, in this process, is tried to be taken into from early times of the history to present, all the changes reflected in the Republic period have been evalued in this study Daha fazlası Daha az
Aydın, Ezgi
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETBu çalışmada Walter Benjamin’in Pasajlar yapıtında ele aldığı flaneur kavramıdeğerlendirilmeye çalışılmıştır. Flaneur kavramının Benjamin’in felsefesinde neanlama geldiği ve flaneur kavramının nasıl bir düşünce ekseninde konumlandırıldığımodernite, modernleşme, modernizm, kapitalizm olguları bağlamında ele alınmıştır.Onun öncesinde filozofun çeşitli akımlardan etkilenen derin düşünce yapısınıanlayabilmek ve flaneur kavramının onun için ne ifade ettiğini kavrayabilmekamacıyla Benjamin felsefesine giriş niteliğinde bir sunum yapılmıştır. Flaneur’ünortaya çıkış dönemi, aynı zaman da modernleşmenin en hızlı yaşandığı dönem olanon do . . .kuzuncu yüzyıl, modernitenin başkenti olan Paris, modernleşme adı altındayaşanan toplumsal ve kentsel değişime dair yaşanan dönüşümler flanuer tipinin nasılbir atmosferde hayat bulduğunu anlayabilmek açısından adeta merkezi birkonumdadır. Paris’in kültürel görüngüleri modernliğin ardında yatan gerçekliği açığaçıkarma uğraşında olan Benjamin için önem taşımaktadır. Bu bakımdan çalışmanındevamında yaşanan bu toplumsal ve kentsel dönüşüm aktarılmış, flaneur’ün vemodernizmin mekânı olan Paris kenti etrafında kapitalizm ve modernitenin getirileriaktarılmaya çalışılmıştır.ABSTRACTIn this study, the concept of flaneur discussed by Walter Benjamin in his works ofPassages is evaluated. What the concept of flaneur means in Benjamin's philosophyand how the concept of flaneur is positioned in the axis of thought are handled withinthe context of modernity, modernization, modernism, and the phenomena ofcapitalism. First of all, in order to understand the deep mindset of philosopherinfluenced by various movements and to understand what the concept of flaneurmeans to him, a presentation is made to Benjamin's philosophy as an introductory.The emergence period of flanuer, the nineteenth century, which was the fastestperiod of modernization at the same time, Paris, which is the capital of modernity,and the transformation of the social and urban changes under the name ofmodernization are in a central position to understand what kind of atmosphere theflaneur type has come to life. The cultural phenomena of Paris are important forBenjamin, who is trying to uncover the reality behind modernity. In this respect, thissocial and urban transformation is expressed, and capitalism and the returns ofmodernity around the city of Paris which is the space of flaneur and modernism aretried to be conveyed Daha fazlası Daha az
Mehmet Ülkar
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETİslam dininin temel kaynağı kabul edilen Kur’an-ı Kerim’in daha doğru anlaşılmasının olmazsa olmaz gereklerinden birinin, Arap dilinin detaylı olarak bilinmesi olduğu düşüncesinden hareketle bu alanda inceleme yapmaya karar verdik. Bu bağlamda çok geniş olan alanı, sadece mezîd fiiller ve Bakara sûresi ile sınırlandırdık. Öncelikle sûredeki mezîd fiillerin tesbiti yapıldı. Sonrasında bu fiiller üç ana tabloda, bâblarına, zamanlarına ve Aksâm-ı Seb’a’ya göre sınıflandırıldı. Her bir sınıflandırma diğer iki tablo ile çaprazlanarak alt tablolara ayrıldı. Son olarak bâblarda kullanılan mezîd fiillerin sayısı, kaç defa kullanıldığı, . . .en çok kullanılandan en az kullanılana sıralaması ile, sülâsîsi de (üçlüsü) tesbit edilerek ortaya konuldu.Çalışmamızın birinci bölümünde Arap dilinde sarf (morfoloji) konusuyla ilgili kısa bir tanımlamadan sonra, sarfın alt başlıklarından olan mezîd (artırılmış) fiiller hakkında bilgi verildi. Bu bölümde mezîd fiillerin bâbları (kısımları) anlatıldı, bu bâbların manaya katkıları hakkında gerek kadim (eski) gerekse güncel modern kaynaklardan faydalanılarak bilgiler aktarıldı.ABSTRACTWe decided to do this study because one of the main neccessity to understrand the Quran, which is admitted as main source of Islam, is detailed knowledge about Arabic language. But we limited the issue with mazeed verbs and bakarah surah because the issue has large content. Firstly, we found mazeed verbs in the surah. Then, these verbs were classified as its babs, tenses and aqsam sab’a. Each classification were intercrossed with the others and sub-classifications were created. Lastly, It was defined that the number of mazeed verbs, how many times they are used, the order from more used to the less used, its sulasis.In the first part of our study, after the small brief about mophology in Arabic language, the information were given about mazeed verbs which are subtitle of the morphology. In this part, bab of mazeed verbs are explained and also the information about their definitions were quoted from not only old but also modern resources. The examples are given about babs additional meaning to the verbs from Quran and dictionaries Daha fazlası Daha az
Ömer Karahan
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETBitpazarları, diğer semt pazarlarından farklı olarak ikinci el eşyalar veya başka bir deyişle kullanılmış günlük ihtiyaç ürünlerinin kullanılmamış sıfır ürünlerden daha ucuz fiyata satıldığı ve genelde sıfır ürünleri alamayan bireylerin tercih ettiği bir alışveriş mekânıdır. Aynı zamanda içerisinde ikinci el kıyafet, antika değeri olan eşyalar, tablolar, ayakkabılar, el tamir aletleri ağırlıklı olmak üzere birçok ikinci el ürünü barındırmaktadır. Bitpazarları tarihsel olarak pazaryerlerinin ortaya çıktığı ilk dönemlerden günümüze süreklilik göstermektedir.Bu tez bitpazarını ağırlıklı olarak kullanan alt gelir gurubu veya yoksul . . .kesimlerin tüketim pratikleri bağlamında internet ve bitpazarları arasındaki etkileşimin görünür kılınması, bir alışveriş mekânı olarak bitpazarı müşterilerinin vintage modası ve koleksiyonculuk amacı ile bitpazarını kullanarak orta sınıfa yaklaşma arzusu ile yapılan tüketim yönlü özelliklerinin irdelenmesi açısından önem taşımaktadır.ABSTRACTThe Flea Market, unlike the other district bazaars, is a commerce space where second hand commodities or in other words previously used daily necessaries are sold cheaper then brand new products by the individuals who cannot afford to buy it. This place at the same time contains a great many of second hand commodities mostly consist of second hand clothes, antique objects, paintings, books, shoes and hand repair tools. The flea markets historically shows a continuity since the beginning of marketplaces emergence to nowadays.This thesis have importance for revealing the interaction between internet and the flea market in terms of lower income or the poor groups consumption patterns who predominantly make use of the flea market and examining the consumption oriented features of the desire to move up the middle class by utilising flea market with an aim of vintage fashion or collecting purposes Daha fazlası Daha az
Üstek, Merve
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETSon yıllarda dünya genelinde artan kadın çalışmaları kapsamında kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, kadının geleceği gibi konularda gerek akademik alanda gerekse diğer araştırmalarda birçok çalışmaya yer verilmektedir. Bu bağlamda, kadınların yeri ve önemi konusunda günümüze ışık tutan pek çok faydalı çalışma bulunmaktadır. Günümüzde mukayeseli olarak özellikle, Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam’da kadının konumu konusunda araştırmalara yoğunluk verilmektedir.Coğrafi konumu sebebiyle ülkemize uzak kalan Uzakdoğu dinleri ile ilgili çalışmalar da Dinler Tarihi alanına önemli katkı sağlayan çalışmalardandır. Dinlerin, toplumsal ve . . . kültürel yapıya etkisinin sonucu olarak toplumu oluşturan bireylerin o toplumdaki konumunu da belirlemesi açısından oldukça etkili olduğu âşikardır.Bu çalışmanın amacı, Uzakdoğu’nun önemli dinlerinden biri olarak ön plana çıkan Japonların milli dini Şintoizm’de kadının geçmişten günümüze değişen ve değişmeyen durumları hakkında bilgiler sunmaktır. Japonya hakkında genel bilgiler verilerek başlanan bu çalışmada, Japonya’da kadın algısını etkileyen Şintoizm dışındaki inanılan diğer dinlere de kısaca yer verilmiştir. Daha sonra Japon sosyal yaşamında kadının yeri ile Japon tarihinde ve mitolojisinde önemli yer tutan kadın karakterler hakkında bilgiler sunulmuş ve bu karakterlerin Japon toplumundaki yansımalarından bahsedilmiştir. Ardından Şintoizm hakkında genel bilgiler verilmiş, sonrasında ise Şintoizm kutsal metinlerinde ve Japon mitolojisinde kadının konumu incelenmiştir. Son olarak, ibadet ve mabette kadın ile hayat evrelerinde kadının rolü değerlendirilmiştir.ABSTRACTIn accordance with the recent increase in interest in the subjects pertaining to women’s rights, gender inequality and future of the women, a great number of studies are devoted to these subjects, both inside and outside of academic circles. In this respect, there are numerous significant studies which deal with the position of the women and her importance fort he society. There are also many studies today which try to explore the position of women in Christianity, Judaism and Islam, treated separately as well as comparatively.Due to their geographical distance from Turkey, studying the religions of the Far East within the field of the history of religions becomes even more salient. It is clear that religions, through their influence on the social and cultural structure, determine and affect the position of the individuals in the society.The aim of this study is to provide a better insight into changing and unchanging aspects in the status of women in Shintoism, from past to present. Accordingly, the study starts by giving some general information about Japan, and then briefly treats other religions beside Shintoism in the context of their contribution to the perception of women in Japanese culture. Afterwards I proceed to elaborate on the position of the women in Japanese social life and to focus on some of the female characters that occupy an important place in Japanese history, folklore and mythology. Subsequently, along with the formal introduction to Shintoism, I take closer look to the Shintoist sacred texts and thus try to reveal the position of women in this religion. Finally, I try to classify the role of the women in various stages of religious life, worship and shrine service Daha fazlası Daha az
Topal, Hüseyin
Yüksek Lisans | 2019 | Sosyal Bilimler Enstitüsü
ÖZETKutalmış oğlu Süleyman Şah tarafından kurulan Türkiye Selçuklu Devleti,Anadolu’yu bir Türk yurdu haline getirmesi bakımından büyük bir öneme sahiptir.Sultan I. Gıyaseddin Keyhusrev zamanında yükselme dönemine giren devlet, oğullarıI. İzzeddin Keykavus ve I. Alâeddin Keykubad’ın saltanatları zamanında en parlakdevrini yaşamıştır. II. Gıyaseddin Keyhusrev’in iktidarında ise devlet güçten düşmüşve nihayet 1243 yılındaki Kösedağ Savaşı’nın ardından yıkılma sürecine girmiştir. Butarihten sonra Selçuklu devleti Moğol tahakkümü altında otoritesini her geçen günkaybederken Anadolu halkı da büyük acılar çekmiştir. Moğollara karşı direnen . . .Türkmenlerin faaliyetleri de bölgede ciddi kargaşaların yaşanmasına sebep olmuştur.Türkiye Selçuklu Sultanları Moğollar karşısında kaybettikleri savaşın ardındanzaman içerisinde siyasi açıdan da etkilerini yitirmeye başlamıştır. Sultanların güçtendüşmesi ile ortaya çıkan otorite boşluğu da yönetim kademesinde güçlenen devletadamları tarafından doldurulmaya çalışılmıştır. Bahsettiğimiz bu buhranlı dönemdetemayüz eden Vezir Sâhib Ata Fahreddin Ali, Moğol baskılarına boyun eğmekzorunda kalsa da şahsi çabaları ile gerek halkın gerekse Selçuklu hükümdarlarınınmenfaatlerini korumaya gayret etmiştir.Biz çalışmamızda genel olarak Sâhib Ata Fahreddin Ali’nin etrafında meydanagelen siyasi olaylara yer verdik ve onun hayatını biyografik olarak inceledik.Fahreddin Ali’nin uzun soluklu devlet görevi süresince vukua gelen hadiselerde nederece söz sahibi olduğu ve sonuçlarına ne derece etki etki ettiğine değindik.ABSTRACTTurkey Seljuq State, founded by Suleiman ibn Qutulmish, has a big importancefor making Anatolia a Turkish State. The empire started its rise during the era ofKaykhusraw I, and his sons Izzeddin Keykavus and Keykubad brought its heyday.The rule of Keyhusreh II, caused the downfall of empire and at the end of Battle ofKösedağ (1243) the empire started to collapse. After that,Seljukians and Anatolian folk who were helpless against Mongols suffered greatly, thus leading to great turmoils in the area.Turkish Seljuq sultans lost their political influence gradually after their defeatsagainst Mongols.Strong statesmen in charge tried to compansate for the lack ofauthority caused by the weak sultans. A significant figure of this depression era, Vezir Sâhib Ata Fahreddin Ali, tried to protect the best interests of both public and sovereign, even if he had to give into Mongol pressure.In this study, we tried to mention the political incidents involving Sâhib AtaFahreddin Ali and examine his life biographically. Also we touched on how impactfulon those events and how he affected the results Daha fazlası Daha az
Canıbek, Cihan
Yüksek Lisans | 2021 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETİki veya daha fazla akarsuyun birleşerek kavşak noktası oluşturmaları, açık kanal hidroliği alanında sık karşılaşılan bir durumdur. Kavşaklar, hidrolik açıdan önemli kontrol noktalarıdır. Kavşak içinde memba ve mansap derinliklerinin bilinmesi yüzey profilinin belirlenebilmesi açısından önem arz etmektedir. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Hidrolik Laboratuvarı'nda gerçekleştirilmiş olan bu çalışmada, mansap derinliği ve yan kollardan gelen debiler değiştirilerek farklı koşullar oluşturulmuş ve kavşak içi ve yakınındaki akım derinlikleri ölçülmüştür. Birbirine simetrik 90° açıyla birleşen yan kolların ve ana kanalın genişliği sır . . .asıyla 1 m ve 2 m'dir. Kavşak noktasında yan kollar ile ana kanalın taban kotları eşit olacak şekilde düzenlenmiştir. Çalışmada, ana kanalda ve yan kollarda Froude sayıları 1'den küçük olup tüm deneyler nehir rejiminde olmuştur. Reynolds sayısı 2000'den büyük olduğundan tüm deneyler türbülanslı akım koşulunda gerçekleşmiştir. Yan kol ve ana kanal debileri arasındaki oran ile akımın nehir rejiminde olmasına bağlı olarak akım derinlikleri incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında yapılmış olan deneylerde ana kanalda taban eğimi 0 ve akım derinliği kritik akım derinliğinden büyük (h>hc) olup çalışmalar nehir rejiminde yapıldığından ana kanalda H2 profili gözlenmiştir. Yan kollarda ise ve taban eğimi 0,002, kanal taban eğimi kritik eğimden küçük (S0h0>hc) olup M1 profili gözlenmiştir. Momentum denklemi, birleşimde seçilen noktalarda uygulandığında bu noktalarda ölçülmüş olan deneysel değerlerle, momentum denkleminin uygulanmasıyla elde edilen veriler arasında uyumluluk olduğu tespit edilmiştir. Birleşimlerin membasında akım derinliklerinin eşit olduğu varsayımı doğrulanmıştır.ABSTRACTIn the open channels it is common that the flows of two or more channels merge into a single downstream channel forming a confluence. In terms of hydraulics, confluences are important control points. In addition to this, it is very important to know upstream and downstream flow depth in a confluence in terms of determining water surface profile. In this study which is conducted in İzmir Katip Çelebi University Hydraulics Laboratory, with different downstream flow depths and tributary channel flow rates the flow depths are measured in the vicinity of confluence. Width of tributary channels and main channel are 1 m and 2 m respectively and the angle between the tributary channels is 90°. Bed elevation of main channel and tributary channels are equal, i.e. they are concordant. The Froude numbers are less then 1, so the flow regime is subcritical at all experiments. The Reynolds number is more than 2000 which means the flow is turbulent. Depending on discharge ratios between tributary channels and main channel the flow depths are investigated. In main channel bed slope is 0, flow depth is greater than critical flow depth (h>hc) and flow regime is subcritical so H2 profile was observed in the main channel. In tributary channels bed slope is 0,002, bed slope is less than critical slope (S0h0>hc) so M1 profile was observed in lateral channels. Flow depth in the confluence observed higher than downstream flow depth on each experiment set. When momentum equation applied in selected points in the confluence, experimental values and values obtained from momentum equation shows well conformality. Assumption of flow depth equality on upstream of confluences was confirmed Daha fazlası Daha az
Camara, Youssouf
Yüksek Lisans | 2021 | Graduate School of Natural and Applied Sciences
ÖZETAntropolojik eylemler nedeniyle arazi kullanımı zaman içinde değişmektedir. Bu değişiklikler hem arazi yönetimini hem de çevre koruma düzenlemelerini etkiler ve dolayısıyla yaşam koşullarını olumsuz yönde değiştirir. Bu değişiklikleri izlemek, devasa mühendislik projeleri ve sermaye karar verme süreçleri geliştirmenin bel kemiği haline gelmiştir. Özellikle finansal kaynakların çok sınırlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde. Uzaktan algılayıcı sensörler ve açık erişim programları aracılığıyla, AKAÖ özellikleri bu tür ülkeler için bir miktar kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Sentinel 2 MSI, 10m yer örnekleme aralığı ve 5 günlük zamas . . .al çözünürlük ile bu tür bir çalışmayı gerçekleştirmek için kullanılabilir. Ülkenin göç merkezi olarak kabul edilen Gine'nin başkenti Conakry'ye yakın bir yerde bulunan 585 km2'lik ve 240000 civarında nüfusa sahip bir bölge olan Forecariah'ın Sentinel 2 görüntüsü kullanılmıştır. Globeland30, su, sulak alan, tarım, bitki örtüsü, çıplak arazi, yapılaşma gibi alan AKAÖ özelliklerini sınıflandırmak için kullanılmıştır. Amacımıza en uygun ve ücretsiz olarak kullanılabilecek kümeleme algoritmasını bulmak için denetimsiz yöntem olarak K-means, denetimli yöntem olarak RF, SVM, DL4J kullanıldı. Denetimsiz yöntem için yineleme sayısı 30 ve sınıf sınırı 6 olarak ayarlandı. Çalışmada 10 kat çapraz doğrulama ile yapılmış, eğitim ve test poligonlarını seçmek için Google Earth görüntüsü kullanılmıştır. Bunun sonucunda tematik haritalar elde edilmiştir. K-means, Sentinel veri işleme yazılımı SNAP altında çalıştırılmıştır, RF ve SVM için EnMAP-Box ve DL için WEKA kullanılmıştır. Genel doğruluk olarak K-means, RF, SVM ve DL4J için sırasıyla 78, 83, 86 ve 91 elde edilmiştir. Diğer 3 sınıflandırıcıya kıyasla DL ile ilgili olduğu için beklendiği gibi en iyi sonucu vermiştir. Bu nedenle, mühendislik ve çevre koruma projelerinde ve güçlü karar verme sistemlerinin oluşturulmasında DL algoritmalarının kullanılmasını önerebiliriz. Özellikle, gelecek nesillerin yaşamını etkileyebilecek ve çoğunlukla düşük gelirli bölgelerde LULC özelliklerinin değişmesinin izlenmesi söz konusu olduğunda açık kaynak veri ve yazılımlardan yararlanılması tavsiye edilmektedir.ABSTRACTDue to anthropological actions, land usage changes within time. Those changes impact both land management and environment safe keeping regulations which therefore adverse living conditions. Tracking those changes have become the backbone for developing huge engineering projects and capital decision making processes. Especially in developing countries, where financial resources are very limited. Through remote sensors and open access programs, LULC features motoring can be performed with some ease for such countries. Sentinel 2 MSI with its 10m ground sampling and 5 days revisit frequency can be used to perform such study. We used Sentinel 2 image of Forecariah, a region with 585 sqkm and a population around 240000, located in a close proximity to Conakry the capital city of Guinea recognized to be the most mass migration center of the country. Globeland30 was used to classify the area LULC features such as water, wetland, agriculture, vegetation, bare-land, built-up. K-means was performed as unsupervised method and RF, SVM, DL4J were used as supervised method for finding the clustering algorithm that best fit our purpose and can be used free of charge. Iteration number was set to 30 and class limit to 6 for the unsupervised method. For the supervised case, Google Earth image of data were used to set train and test polygons, assessed with 10-fold cross validation. As a result, thematic maps were obtained. K-means was run under SNAP, the sentinel data processing software, RF and SVM under EnMAP-Box a python plugin for QGIS and DL4J under WEKA which provides access to both SQL database and DL through DL4J. As overall accuracies, we obtained 78, 83, 86 and 91 respectively for K-means, RF, SVM and DL4J. DL4J gave best result as expected because relevant to DL compared to other 3 classifiers. Therefore, we can advise the usage of DL algorithms in engineering and environment protecting projects as well as in the building of a decision making systems. Especially, when it comes to monitoring LULC features change that can impact the life of future generations and mostly in low-income regions Daha fazlası Daha az