Akçair, Mehmet
Yüksek Lisans | 2017 | Graduate School of Natural and Applied Sciences
xi, 51 sayfa : table, figure 29 cm. 1 CD
Kuru, Buket
Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETBu çalışmada, fosfor-azot bazlı şişen yangın geciktirici sistem ve Türk Huntit/Hidromanyezit mineral kombinasyonundan oluşan alev geciktirici kompozitlerin termal, mekanik ve yanma davranış özellikleri incelendi.Mineral bazlı alev geciktiriciler kullanıldığında kompozitin mekanik performansı gerilediği için fosfor-azot bazlı şişen alev geciktiriciler kullanılarak, alev geciktirici V0 sınıfından ayrılmadan kompozitin mekanik özellikleri iyileştirilmeye çalışıldı. Huntit/hidromanyezit ve fosfor-azot bazlı şişen alev geciktirici katkı karışımları içeren polipropilen bazlı kompozitler, çift vidalı bir ekstrüder kullanılarak ekstrüzy . . .on işleminde hazırlandı. Kompozit karışım yüksek hızlı laboratuvar termokinetik karıştırıcı mikseri kullanılarak eritildi. Plakalar sıcak preslendi, ardından soğuk prese bırakıldı. Mekanik ve yanıcılık testleri için test numuneleri sırasıyla ISO 527-2 standardı, ISO 178 standardı ve UL 94 dikey yanıcılık standartlarına göre hazırlandı.ABSTRACTIn this study, thermal, mechanical and combustion behavior properties of flame retardant composites consisting of phosphorus-nitrogen based intumescent fire retardant system and Turkish Huntite/Hydromagnesite mineral combination were investigated. One of the primary challenges arises from the requirement to achieve good mechanical performance in the composite when using mineral-based flame retardants. For this reason, by using intumescent flame retardants, it has been tried to reduce the mineral ratio in the composite without leaving the flame retardant V0 class.Polypropylene-based composites containing Huntite/hydromagnesite and phosphorus-nitrogen-based intumescent flame retardant mixtures were prepared in the extrusion process using a twin screw extruder. The composite mixture was melted using a high-speed laboratory thermokinetic mixer. The plates were hot pressed, then cold pressed. Test samples for mechanical and flammability tests were prepared according to ISO 527-2 standard, ISO 178 standard and UL 94 vertical flammability standards, respectively Daha fazlası Daha az
Şentürk, Berkant
Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü
xii, 62 sayfa 29 cm. 1 CD
Uğur Acar
Yüksek Lisans | 2017 | Graduate School of Natural and Applied Sciences
xx, 85 sayfa : şekil, tablo 29 cm.
Tuncer Başoğlu, Ayşe Gül
Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETKompoze taşlar, diğer bir deyişle kuvars yüzeyler, genellikle mutfak tezgâhı, yer ve duvar kaplaması olarak kullanılan, teknik ve fiziksel özellikleri sayesinde yüksek performansa sahip bir yapı malzemesidir. İçeriği yaklaşık 90 kuvars ve 10 reçineden oluşan kompoze taşlarda kuvars taneleri arasındaki boşluk reçine ve dolgu malzemesi ile doldurularak kürlendirilir. Böylece mekanik özellikleri yüksek, su emmeyen, kolay temizlenebilen kompozit bir yapı oluşturulur. Bu çalışmada, 212-500 μm boyutlu kuvars tanelerinin arasındaki boşluğu dolduran toz dolgu ve reçinenin farklı oranda kullanılmasının taşın mekanik özelliklerine etkisi . . .araştırılmıştır. Dolgu malzemesi olarak kuvars ve talk kullanılmıştır.ABSTRACTComposite stones, in other words quartz surfaces, are generally used as kitchen countertops, floor and wall coverings, and are a building material with high performance thanks to its technical and physical properties. In composite stones, the content of which is approximately 90 quartz and 10 resin, the voids between the quartz grains is filled with resin and filling material and cured. Thus, a composite structure that has high mechanical properties, does not absorb water and can be easily cleaned is formed. In this study, the effect of using different ratios of powder filler and resin, which fills the voids between 212-500 μm quartz grains, on the mechanical properties of the stone was investigated. Quartz and talc were used as filler Daha fazlası Daha az
Özhan, Rıza
Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETÜlkemizde olduğu gibi sınırlı orman varlığına sahip ülkelerde atık kağıt gibi alternatif lignoselülozik kaynaklara yönenilmesi gerekli bir ihtiyaçtır. Değerli bir lif kaynağı olan atık kağıtların dolgu maddesi olarak değerlendirilmesi kompozit malzeme üretiminde ucuz, sürdürülebilir, bol bulunam bir kaynak olarak ilgi uyandırmaktadır. Bu çalışmada, ilk olarak saçilen atık kağıtların kimyasal bileşimleri tespit edilmiştir. Çalışmanın devamında kağıtlar propiyonik anhidrit ile kimyasal olarak modifiye edilmiştir. Atık kağıtların kimyasal modifikasyonu sonrası 0,55 ile 18,71 arasında değişen ağırlık kazancı yüzdeleri elde edilmişti . . .r.ABSTRACTTurning to alternative lignocellulosic sources such as wastepapers, is an essential requirement in the countries which have restricted forest resources as in our country. Turning wastepapers which are very valuable fiber resources to good account as filling material, arouses interest for being available as a cheap, sustainable, and superabundant source in producting composites. In this study, to start with, chemical components of chosen wastepapers were identified. Afterwards, wastepapers were chemically modified via propionic and anhyride. After chemical modification of wastepapers, percentages of gaining weight which were changing between 0.55 and 18.71 were acquired Daha fazlası Daha az
Akın, Ecem
Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETBu çalışmada öncelikle haloysit (HST) katkılı biyo-bazlı termoplastik poliüretan(BioTPU) nanoliflerin üretimi amaçlanmıştır. Bu süreçte düzgün morfolojiye sahip nanolif üretimi için gerekli olan polimer çözeltisi ve elektroeğirme parametreleri optimize edilmiştir. Farklı parametrelerde yapılan üretimler sonucunda, en uygun parametreye sahip polimer çözeltisi belirlenerek farklı konsantrasyonlarda haloysit katkılı biyo-bazlı termoplastik poliüretan nanolifleri üretilmiştir. Çalışmalar sırasında, haloysitin lif morfolojisi üzerine etkilerini görmek için elektroeğirme işleminden önce kullanılan polimer çözeltilerinin reolojik davra . . .nışları incelenmiştir. Elde edilen nanoliflerin kimyasal kompozisyonunu belirlemek için fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi (FTIR) analizi yapılmış olup yüzey morfolojilerini görüntülemek için taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılmıştır. Ayrıca nanoliflerin yapısına eklenen haloysitin, nanolif hidrofilitesi üzerinde yaptığı etkileri gözlemlemek için temas açısı analizleri gerçekleştirilmiştir Daha fazlası Daha az
Gökdemir, Barış
Yüksek Lisans | 2020 | Fen Bilimleri Enstitüsü
xiii, 61 sayfa 29 cm. 1 CD
Bakiler, Gökçe
Doktora Tezi | 2021 | Graduate School of Natural and Applied Sciences
ÖZETEPDM, iyi ozon ve hava dayanımı, idare eder sıcaklık dayanımı, su ve antifriz gibi polar sıvılara olan dayanımı ve hidrokarbonlara olan zayıf dayanımı ile iyi bilinen geleneksel bir kauçuk tipidir. Bu çalışmada kullanılan elyaf tipleri karbon, basalt, PA2 cam, PP4 cam ve aramiddir. Karbon elyaf yüksek çekme mukavemeti, yüksek elastik modülüs, yüksek kırılganlık, düşük sürünme eğilimi, kimyasal inert davranış, düşük ısı genleşmesi ve iyi elektriksel iletkenlik özellikleri ile bilinmektedir. Bazalt elyaf çok yüksek sıcaklığa dayanabilir ve yangın engelleme elementi olarak davranabilir. İyi termal dayanıma, kuvvete, yüksek sürtünme . . . katsayısına ve düşük yırtılma hızına sahiptir. Deniz suyu ve UV radyasyon dayanımı yüksektir. Cam elyaflar düşük uzamada yüksek çekme mukavemetine ve düşük yoğunluğa sahiptirler. Aramid elyaflar sıcaklık dayanımı olan güçlü sentetik elyaf grubundalardır. Elyaflar daha yüksek mekanik, termal dayanım, sıvı dayanımı ve yalıtkanlık özellikleri elde etmek için EPDM kauçuk ile karıştırılırlar. Böylece elyaf takviyeli EPDM kompozitler oluşur. Elyaf- kauçuk karışımları için 2-5-10 PHR elyaf oranları kullanılmıştır. Pişim özellikleri, mekanik özellikler, sıcak hava ve antifiriz yaşlanma özellikleri incelenmiştir.ABSTRACTEPDM is a conventional rubber type, very well known with its good ozone and weather resistance, fair temperature resistance, successful resistance to polar liquids like water and coolant and poor resistance to hydrocarbons. Fibers that are used in the study are carbon, basalt, PA2 glass, PP4 glass and aramid. Carbon fiber is very well known with high tenacity, high modulus of elasticity, high brittleness, low creeping tendency, chemically inert behaviour, low heat expansion and good electrical conductivity. Basalt fiber is capable to withstand very high temperature and can act as fire blocking element. It has good thermal resistance, strength, high friction coefficient and low wear rate. It has superior electrical insulating properties. It has high performance of sea water resistance and UV radiation resistance. Glass fibers have a high tenacity at a low elongation combined with low density. Aramid fibers are a class of heat-resistant and strong synthetic fibers. Fibers are blended with EPDM rubber to have improved characteristics of the components separately in a composite structure like higher mechanical properties, thermal resistance, fluid resistance and insulating properties. Hence fiber filled EPDM composites are held. Firstly 2, 5, 10 PHR fiber ratios are used to be blended inside EPDM rubber mixture Daha fazlası Daha az
Kavur, Ali Emre
Yüksek Lisans | 2018 | Graduate School of Natural and Applied Sciences
ABSTRACTThis thesis includes design, implementation and polymer nanocomposite mixing application of chaotic system based robust delta robot. Blending fluids is a vital process while preparing coating materials. The most commonly used the coating materials are polymeric materials which need to be blended in non-Newtonian fluids. This process is very critical and harder to achieve a perfectly prepared coating material.To achieve superior blending performance, two different and independent chaotic systems were used to chaotify delta robot-based blender system. One of them was used for chaotification of the propeller while the other cha . . .otic system controls the threedimensional position of the propeller. The designed and implemented system uses efficiency of the chaotic mixing in terms of homogeneity and operation time related to the consumed electrical energy. The performance of the system was compared to traditional constantly worked blenders and chaotically turned blenders. In theseperformance evaluations, well known and reliable material characterization methods were used. The obtained results show that, the proposed system has a better mixing performance than other blending systems.ÖZETBu tez kaotik sistem tabanlı delta robot karıştırıcının tasarlanmasını ve polimer nanokompozitlerin etkin karıştırılmasına uygulanmasını içermektedir. Kaplama malzemesi üretiminde maddelerin etkin karıştırılması kritik öneme sahip bir süreçtir. Kapmama malzemelerinin büyük çoğunluğu non-Newtonian tipteki sıvılarla karıştırılması gereken polimetrik materyallerden oluşmaktadır. Mükemmel şekilde karıştırılmış bir kaplama malzemesi elde edilebilmesi için bu işlem oldukça zorlayıcı ve kritik öneme sahiptir. Daha üstün bir karıştırma performansı elde etmek amacıyla bu tezde sunulan karıştırıcı sistemin kaotik olarak çalışması için iki farklı ve birbirlerinden bağımsız kaotik sistem kullanılmıştır. Bu sistemlerden bir tanesi karıştırıcı şaftın ucundaki pervanenin hızını kontrol ederken, diğer sistem ise bu pervanenin üç boyutlu eksendeki koordinatlarını kontrol etmektedir. Proje kapsamında üretilen bu sistem, bilimsel yazında mevcut olan sabit konumlu ancak hızıkaotik olarak değişen sistemleri bir ileri seviyeye taşımakta ve kaotik istemlerin zaman verimliliğini daha etkin olarak kullanmaktadır. Sistemin performansı değerlendirilirken sabit hızla çalışan geleneksel karıştırma yöntemleri ve sabit konumlu ancak kaotik hızda çalışan karıştırma sistemleri ile karşılaştırılmıştır. Bu performans değerlendirilmesi için güvenilir ve sıkça kullanılan malzeme karakterizasyon yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular önerilen ve gerçekleştirilen kaotik sistem tabanlı delta robot karıştırıcının performansının diğer sistemlerden daha başarılı olduğunu ortaya koymuştur Daha fazlası Daha az
Sorgun, Ali
Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETOdun tozu katkılı termoplastik kompozitler bina cephe kaplamaları, yer döşemeleri, pencere ve kapı pervazları, çit, oturma bankı, peyzaj ürünleri ve otomotiv iç aksam parçaları gibi yapısal olmayan birçok uygulama alanına sahiptir. Bu tür ürünler ağaç ürünlerine alternatif olarak üretilmektedir. Odun tozu katkılı termoplastik kompozitler, ağacın dayanımına ve plastiklerin çevre koşullarına karşı dayanıklılığına sahiptirler. Bu tür kompozitler neme maruz olan uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, mevcut ticari odun tozlarına alternatif olarak yeni dolgu veya takviye malzemelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu projede, . . .öncelikle, sandal ağacından elde edilen partiküllerin partikül boyutları tespit edilecek ve kristalografik yapıları, ısıl dayanımları, yüzey fonksiyonel grupları, ve morfolojik özellikleri incelenecektir. Daha sonra elde edilen partiküller kullanılarak, sandal ağacı dolgulu polipropilen kompozitler üretilecektir. Kompozit üretiminde, polipropilen içerisine katılan dolgu miktarı değiştirilecektir. Üretilen kompozitlerin mekanik özellikleri (çekme dayanımı ve modülü, eğilme dayanımı ve modülü) üniversal test cihazı ile, ısıl özellikleri termogravimetrik analiz ve diferansiyel taramalı kalorimetre cihazları ile(TGA ve DSC), viskoelastik özellikleri dinamik mekanik analizi (DMA) ile ve morfolojik özellikleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir.ABSTRACTWood flour filled thermoplastic composites have used many non-structural applications such as side- coating, floor coverings, window and door trim, fence, sitting bench, landscaping products and automotive interior parts. Such products are produced as an alternative to wood products. Wood flour filled thermoplastic composites have the strength of wood and the resistance to environmental conditions of plastics. Such composites are widely used in wet applications. However, new fillers or reinforcing materials are needed as an alternative to existing commercial wood powders. In this project, firstly, the particle sizes of the particles obtained from sandalwood will be determined and the crystallographic structures, thermal properties, surface functional groups, and morphological characteristics examined. Subsequently, sandalwood filled polypropylene composites were produced by using the particles. In composite production, the amount of filler added to the polypropylene was changed. The mechanical properties (tensile strength and modulus, flexural strength and modulus), thermal,viscoelastic and morphological properties of the composites were evaluated by universal test machine, Thermogravimetric analysis and differential scanning calorimetry (with TGA and DSC), dynamic mechanical analysis (DMA) and scanning electron microscopy (SEM) instruments, respectively Daha fazlası Daha az
Akderya, Tarkan
Doktora Tezi | 2018 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETBu tez çalışmasında, termo-oksidatif ve termal-yağ yaşlandırmanın, düşük hızlı düşey darbenin, sıcaklığın ve termal çevrim sebebiyle oluşan termal yorulmanın farklı karakteristik özelliklerdeki epoksi bazlı yapıştırıcılar ile tek bindirmeli olarak yapıştırılmış [0/90]8s oryantasyona sahip cam fiber/epoksi kompozit malzemelerin mekanik, termal ve iç yapısal özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır.ABSTRACTIn this thesis, influence of thermo-oxidative and thermal-oil ageing, low-velocity drop impact, high or low operating temperatures, thermal fatigue caused by thermal cycling on mechanical, thermal and morphological properties . . . of E-glass fibre/epoxy ([0/90]8s) single lap composite joints bonded with different characteristic adhesives are investigated Daha fazlası Daha az