Filtreler
Filtreler
Bulunan: 28 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [10]
Tam Metin [1]
Eser Sahibi [14]
Yayın Türü [4]
Yayıncı [20]
Yayın Tarihi [14]
Konu Başlıkları [20]
Dergi Adı [5]
Araştırmacılar
İmpulsif Rotasyonel Test

GALİP AKHAN

Makale | 1989 | Selçuk Tıp Dergisi5 ( 2 ) , pp.18 - 22

Bu çalışmada, 52 sağlıklı kişide üç değişik şiddette (63 7sn, 87 7sn, I 14 7sn) impulsif rotasyon kullanılarak rotasyonel nistagrnus elde edildi. Kaydedilen nistagmus yavaş faz maksimum açısal hız ölçümleri yapıldı. Yön egemenlikleri hesaplandı. Bulunan değerler istatistik olarak analiz edildi. Sonuçlar literatür bilgileri ile değerlendirildi. Kullanılan yöntemin nörootolojik çalışmalarda güvenilir olduğu kanısına varıldı. Impulsive Rotatory Testing Rotatory nystagmus re.sıtited from impulsive rotatory stimuli al three different magnitudes (637sec, 877sec, 114 5sec) was recorded in 52 Jıealty subjects. Slow phase maximum angular ve . . .locities of rotatory nystagrrıus was measured. Perrotatory and postrotaiory directional preponderances were calculated. Obtained values were statistically analysed. The residts were evaluateti in the light of relevant literature. The method was considered ta be reliable in the field of neurootology Daha fazlası Daha az

Migren ve Kalorik Uyarım

GALİP AKHAN

Makale | 1989 | Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Kaynakça var.

Friedreich Ataksisi (Bir Ailenin İncelenmesi)

GALİP AKHAN

Makale | 1990 | Optimal Tıp Dergisi

Kaynakça var.

Çocuk Edebiyatı Çevirilerinde İslami Değerler

Rami ALKHALAF ALABDULLA

Makale | 2016 | İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi

Hedefi Müslüman çocuk olan kültürel projelerin tamamının, kültür ve medeniyetimizi oluşturan, geleceğimizi teminat altına alan sağlam İslâmî değerler üzerine kurulu olması gerekmektedir. Çünkü çocuklar, günümüz ve geleceğimizdir. Bu nedenle çocukların eğitimi ve İslami değerlerimiz ışığında hayata hazırlanmaları kaçınılmazdır. Onlara sunulan edebiyat, özellikle de tercüme edebi eserler bu hazırlığın bir parçasıdır. İslami eğilimlerimizle bağdaşmayan kavram ve değerler ithal etmememiz için bu edebiyatın seçiminde ve çevirisinde bazı standart ölçüler koymalıyız. Bu makale, müslüman çocuğa sunulan –araştırmaya konu olan- edebi e . . .serlerdeki uygun İslami değerleri belirlemeyi ve bu edebiyatın içeriğindeki değerlerin sağlanabilirliğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Ayrıca bu makale, yabancı dillerden Arapçaya yapılan çocuk edebiyatı çevirilerinde gerekli olan standartlardan bir kısmını ortaya koymayı da hedeflemektedir. Araştırmamızda olguyu tespit etme, gerçek hayatta onun hakkında bilgi toplama, analiz etme ve yorumlama üzerine dayalı betimleyici metot izlenmiştir. Çocuk edebiyatı çevirilerindeki İslâmî değerler manzumesine ulaşılması araştırmanın en önemli sonuçlarındandır. Bu edebiyata ilgi, ilk olarak ilmi değerlerde sonra ise sosyal değerlerde kendini göstermiş, ancak estetik değerleri ihmal etmiştir. Tercüme etmek istediğimiz edebiyata uygun bazı standartların yanı sıra mütercimin de takip etmesi gereken standartları ortaya koymak araştırmamızın diğer sonuçlarındandır Daha fazlası Daha az

İslami İlimler/İlahiyat Fakültelerindeki Hazırlık Sınıfı Öğrencilerinin Arapça Sözlü İletişim Becerilerindeki Öğrenme Güçlükleri (İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğrencileri Örnekliğinde)

Alkhlif Alsalh, Sajed

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 3 ) , pp.125 - 151

Bu araştırmada sözlü iletişimin iki yönü (dinleme ve konuşma) açısından Türk öğrencilerin Arap dili öğrenimindeki sorunlarını ele alınmaktadır. Bu çalışmada yapılacak anket ve saha çalışmalarına İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencileri örnek olarak seçilmiştir. Bu inceleme boyunca hazırlık sınıfındaki öğrencilerin başka kişilerle yaptıkları sözlü iletişimin iki yönü açısından (dinleme ve konuşma) karşılaştıkları zorluklar, Arap dili öğrencilerinin şikâyetleri de göz önüne alınarak, açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Böylece araştırmada bir taraftan öğrencilerin önündeki bu zorlu . . .klar ortadan kaldırılmaya çalışılırken, diğer taraftan da Arap dili hocalarının, başka dilleri konuşanların yaşadığı zorlukların farkına varmalarına yardımcı olmaya çalışılmıştır. Yine bu araştırmada hazırlık sınıfı öğrencilerinin sözlü iletişim öğreniminde karşılaştıkları zorluklar ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Buradan hareketle, Türkiye’deki diğer üniversiteleri kapsayacak şekilde aynı zorlukları genellemek de mümkün olabilir. Daha sonra sözlü iletişim becerileri öğreniminde öğrencilerin karşılaştıkları bütün zorluk seviyeleri belirlenmeye çalışılmıştır. Son olarak da sözlü iletişim becerilerinin öğrenim zorluklarının çözümü için bazı öneriler sunulmuştur Daha fazlası Daha az

Evliya Çelebi’nin İlk İran Seyahati Güzergâhı ve Kalelere İlişkin Bilgiler

Özer KÜPELİ

Makale | 2011 | Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

Thanks to official duties Evliya Çelebi went to Iran twice in 1646-1647 and in 1655. First time he was sent as an envoy by Defterdarzade Mehmed Pasa to Kalb Ali Khan, the governor of Tabriz. During his duty Evliya Çelebi traveled around the north of the Safavid territories (Azerbaijan, Shirvan, Daghestan and Georgia) and returned to Erzurum. In this study initially the route of his journey is discussed. Then, information given by him about history and physical conditions of the castles on his route were evaluated. Evliya Çelebi, 1646-47'de ve 1655'de iki kez resmi görevlerle İran'a gitti. Bunlardan ilkinde Defterdarzâde Mehmed . . . Paşa tarafından Tebriz Valisi Kelb Ali Han'a elçi olarak gönderildi. Vazifesi süresince Safevi ülkesinin kuzey topraklarını (Azerbaycan, Şirvan, Dağıstan ve Gürcistan) dolaşıp, Erzurum'a döndü. Bu çalış- mada ilk olarak bu seyahatin güzergâhı ele alınmıştır. Sonra güzergâhı üzerinde bulunan kalelerin fiziksel durumuna ve tarihine dair verdiği bilgiler değerlendirilmiştir Daha fazlası Daha az

Irak-ı Arap'ta Osmanlı – Safevi Mücadelesi (XVI-XVII. Yüzyıllar)

ÖZER KÜPELİ

Makale | 2010 | History Studies International Journal of History Academic Journal

Iraq-i Arab territories the political, economic and religious reasons, the Ottomans, the Safavids was important for both. Since 1508, this region in the hands of the Safavids. Here, the Ottomans conquered during the campaign Irakeyn years of 1533-35. After that, this land remained in the hands of the Ottomans until early 1624. Subaşı Bekir has launched a rebellion demanding his state's administration. Baghdad was captured by Shah Abbas in the process. Then, the Safavids invaded region of Kirkuk, Mosul and Diyarbakir. The Ottomans were intense efforts to get back to Baghdad. Finally, in 1638 laid siege to Baghdad with an army of . . . Murat. The city was conquered. Then, the Ottoman armies began to move into the interior of Iran is using as the base of Baghdad. Eventually, Shah Safi wanted peace. According to the Treaty of Qasr-i Shirin, Iraq-i Arab lands belonging to the Ottomans was accepted by the Safavids Daha fazlası Daha az

Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581)

ÖZER KÜPELİ

Makale | 2012 | History Studies International Journal of History Academic Journal

English merchants participated in overseas trade in the 16th century and gradually increased their roles in this trade. Joint-stock companies, which were sponsored by the Kingdom of England, were the greatest factor in this increase. One of those joint-stock companies was founded in Russia in 1553 and took control of the Russian trade in a short time. Meantime Anthony Jenkinson was appointed as captain-general of the Muscovy Company in 1557. His initial step was to make an expedition of discovery to Caspian Sea and beyond. He noticed commercial potential of Persia during his expedition. Thereupon, he went to Persia as an envoy to co . . .nvey a letter from Queen Elizabeth I. His aim was to obtain some privileges for the English merchants from Shah Tahmasb. But his demand was rejected by the Shah. However, Muscovy Company decided to maintain the journeys to Persia. So, it organized five more journeys until 1581. Those journeys were the first diplomatic and commercial relations between the Safavids and the England Daha fazlası Daha az

XVI. Yüzyılda Sandıklı Kasabası

ÖZER KÜPELİ

Makale | 2010 | Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

Sandıklı is an old setti ement. 12* century certainly came under Turkish control. Anatolian Seljuks, Sahib Ata and Germiyan principalities dominated this land. This region annexed by Ottomans in 1429. The District of Sandıklı has connected to the Sandjak of Karahisar-i Sahib in the I6th century. There are eight quarters at the beginning of the 16* century. However, at the end of century, the number of quarters has dropped to five. Nevertheless, the population increased by about 50%. Some of the inhabitants of the town around the city is engaged in agriculture. In this century, Sandıklı market is not very lively. Commercial activiti . . .es are shaped by the needs of the city. In 1572, in Sandıklı, there are a variety of incomes devoted to three mosques. In addition, there are four masjid and eight small dervish lodges Daha fazlası Daha az

Yenişehir (Bursa) Âyânı Sarıcaoğlu Osman Ağa ve Muhallefâtı

Özer KÜPELİ

Makale | 2011 | History Studies International Journal of History Academic Journal

This study handles the activities and the confiscation of the assets of Sarıcaoğlu Osman Aga, the ayan of Yenisehir district in Bursa. Osman Aga was a bandit initially. When Osman Aga got stronger due to the support of Kalyoncu Ali Aga, the ayan of Bilecik, he became the ayan of Yenişehir. Since he continued to behave like a bandit, he was sentenced to death several times. Nevertheless he always escaped from the punishment by means of Kalyoncu Ali’s protection. Upon he continued illegal activities persistenly he was sentenced to death once again in 1813. Even he escaped he was caught and executed finally. Then his inheritance was co . . .nfiscated. His total assets were estimated to be 600.000 kuruş. Bu çalışmada, Yenişehir âyânı Sarıcaoğlu Osman Ağa'nın faaliyetleri ve müsâdere edilen varlıkları incelenmiştir. Osman Ağa, önceleri bir eşkıya olarak bilinirken Bilecik âyânı Kalyoncu Ali Ağa'nın desteğiyle güçlendi ve Yenişehir âyânı oldu. Ancak bir eşkıya gibi davranmaya devam etti. Bu nedenle birkaç kez ölüm cezasına çarptırıldı. Fakat Kalyoncu Ali tarafından korunduğu için cezalandırılmaktan hep kurtuldu. Kanunsuz eylemlerini sürdürdüğünden 1813'te bir kez daha idam cezası aldı, kaçmasına rağmen kısa süre sonra yakalanıp öldürüldü. Ardından muhallefâtı müsâdere edildi. Osman Ağa'nın serveti 600.000 kuruş olarak tahmin edilmiştir Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.