Filtreler
HÂŞİM BEY’İN ŞEHNÂZ İLÂHÎSİ VE UNUTULAN ŞEHNÂZ MEVLEVÎ ÂYÎN-İ ŞERÎFİ

CEM ÇIRAK

Makale | 2019 | Eurasian Journal of Music And Dance ( 15 ) , pp.33 - 50

Türk müzik târihinin önemli şahsiyetlerinden biri olan Hâşim Bey, Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin meşk silsilesinin bir halkası olmasıyla, hocalığıyla, bestekârlığıyla, saray hizmetleriyle ve yazdığı mecmuayla meşhur olmuş bir sanatkârdır. Mevlevîlik ve Bektâşîlik yollarına müntesîb olduğunu bildiğimiz bestekârın müellifi olduğu mecmuaya dâhil ettiği edvârında aktardığı müzik ve insan vücudu hakkındaki ezoterik bilgiler de kendisinin tasavvuf zevk-i mânevîsine bağlı olduğu fikrini pekiştirmektedir. Buna rağmen bugün geleneksel TSM repertuvarımızda bestekârın müzik yapıtları arasında tek bir Şehnâz eser hâriç ilâhî bulunmamaktadır. . . . Sanatkârın eserleri âyîn, beste, ağır semâî, yürük semâî, köçekçe ve şarkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeşitli kaynaklarda çokça Bektâşî nefesi bestelediği fakat bu tasavvuf yolunun gizliliği dolayısıyla bestekâr isminin saklanması sebebiyle eserlerin meçhulleştiği, ayrıca bestelediği iki Mevlevî âyîn-i şerîfin de mevlevîhânelerde icrâdan men edildiği ve bunlardan Şehnâz makâmında bestelenmiş olanın zamanla unutulduğu kaydedilmiştir. Sûzinâk makâmında bestelenmiş olan diğer âyînin eski kaynaklar kendi zamanlarında bilindiğini kaydetmişse de, günümüzde Mevlevî âyînleri alanında yapılan çalışmalarda bu âyînin de bestesine rastlanmamıştır. Bu çalışmada müzikal biçim üzerinde yoğunlaşan bir incelemeyle, sanatkârın günümüze ulaşan tek ilâhîsi ve günümüze ulaşamamış olan Şehnâz Mevlevî âyîni araştırılmış ve aralarındaki ilgi tespit edilmiştir Daha fazlası Daha az

Soğuk Savaş Döneminde Türkiye’de Sol Basın

Mehmet Emin Satır

Makale | 2019 | Global Media Journal9 ( 18 ) , pp.108 - 127

Birinci Dünya Savaşının ardından dünya genelinde yeni bir düzen kurulmaya çalışılırken, arka planda Avrupa’da bazı ülkelerin yeni bir savaşa hazırlık yaptığı görülmektedir. Özellikle Versailles antlaşmasının ağır şartları altında ezilen Almanya, kaybettiği gücüne ve Avrupa genelindeki otoritesine tekrar hakim olabilmek adına birtakım girişimlerde bulunmuştur. Birinci Dünya Savaş’ının toplumlar üzerindeki travmatik etkileri sürerken, bir süre sonra ikinci bir dünya savaşının patlak vermesi, başta Avrupa olmak üzere birçok coğrafyayı etkisi altına almıştır. 1939-1945 yılları arasında kapsayan II.Dünya savaşının ardından Dünya üzerinde . . . iki kutuplu bir denge oluşmuş ve Soğuk Savaş (1947-1991) olarak nitelenen bu dönem, yaklaşık olarak 44 yıl sürmüştür. Türkiye, her ne kadar aktif olarak II. Dünya Savaşına katılmamış olsa da gerek jeopolitik konumu gerekse de kurulmakta olan yeni dünya düzeninde yer almak istenciyle Soğuk Savaşın etkilerinden uzakta kalamamıştır. Bu çalışmada da özellikle Soğuk Savaş Döneminin Türkiye’deki basın faaliyetleri üzerindeki etkisi üzerinde durulmuş olup, çalışma sol basın ile sınırlandırılmıştır. Bu çalışmada, literatür tarama yöntemi kulanılmış olup, Soğuk Savaş Dönemi’nde Türkiye’de Sol Basın üzerinde Yön, Atılım ve Ant dergileri sınırlılığında betimleyici bir tablonun ortaya çıkartılması amaçlanmıştır Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms