Filtreler
Filtreler
Bulunan: 56 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Veritabanı [1]
Yayın Tarihi [1]
Dergi Sayısı [2]
Yayın Dili [2]
Meltem Toksöz, Nomads, Migrants and Cotton in the Eastern Mediterranean: the making of the Adana-Mersin Region 1850-1908, BRILL, Leiden & Boston, 2010, 224 shf. ISBN. 978 90 04 18576 0.

İrfan KOKDAŞ

Makale | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 1 ) , pp.199 - 203

Meltem Toksöz’ün bu çalışması, özellikle 1830’lu yıllardan itibaren büyük bir sosyo-ekonomik dönüşüm geçiren Çukurova bölgesi üzerine yoğunlaşmaktadır ve Adana-Tarsus-Ceyhan-Mersin ekseninde, bölgenin tarımsal üretiminin gelişimini ve uluslararası ticarete eklemlenme sürecini çok katmanlı olarak ele almaktadır. Bu noktada “çok katmanlılık” Toksöz’ün çalışmasında özel bir önem arz etmektedir. Toksöz, Osmanlı tarih yazımında, 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisinin tanımlanması için kullanılan “bağımlılık” ve “dünya ekonomisine yabancı tüccarlar aracılığıyla eklenme” gibi temel kavramların yeniden ele alınmasını önermektedir.1 Çalışmad . . .a tek bir faktörden ziyade karmaşık etkileşim dinamiklerinin, özellikle de yerel güç odaklarının (tüccarlar, konargöçerler, göçmenler, köylüler, yabancı sermayedarlar) merkez-çevre ilişkilerinin, Tanzimat reformlarının, toplumsal tabakaların ekonomik-siyasi davranışlarının ve nihayet Avrupa ve Amerika merkezli ticari ilişkilerin bir Osmanlı bölgesinde tarımsal üretimi ve politik yapıları nasıl şekillendirdiği başarılı biçimde tasvir edilmektedir. Böylesine bir tasvir, aslında sadece Çukurova ekseninden bölgesel ekonominin yerel faktörler ve imparatorluk dinamikleriyle şekillendirilmesini değil; aynı zamanda Tanzimat reformlarının Osmanlı taşrasında konargöçerlere, tüccarlara, göçmenlere ve yabancı yatırımcılara çok geniş bir manevra alanı yaratıp bu bölgesel ekonomiyi hukuki ve politik olarak desteklemesini de içermektedir. Bu yüzden Toksöz’ün çalışması, bize 19. yüzyıl Osmanlı dünyasının değerlendirilmesinde kullanılan “merkez-taşra, yerel-imparatorluk, Tanzimat öncesi-sonrası, toprak reformu öncesi-sonrası” gibi ayrımların ötesinde değişkenler sunmaktadır. Eserin birçok yerinde vurgulandığı üzere Toksöz, tarihsel kopuşlardan ziyade devamlılıklar üzerinde durmaktadır ve tam da bu yüzden klişeleşmiş ayrımlar yerine uzun dönemli değişkenlerle 19. yüzyıl sonu Çukurova’sının incelenmesi özellikle erken modern dönemden yapıların nasıl dönüştüğünü görmek açısından çok önemlidir Daha fazlası Daha az

Role of tour guides on tourist satisfaction level in guided tours and impact on tourist re-visiting intentıon: a research in Istanbul

Çetinkaya, Mehmet Yavuz

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

The increase of leisure time and economic welfare level led people to travel and thus participate in tourism activities worldwide. As a result of the increase of the international tourism activities in recent years, the amount of tourism receipts that countries acquire increased significantly and tourism destinations found themselves in a harsh competitive atmosphere. In tourism industry in which customers’ wishes, needs and expectations change every day, countries in macro-level and tourism enterprises in micro-level, which want to obtain share from international tourism pie and maintain their current market share are supposed to o . . .ffer qualified service and renew themselves constantly. In this context, tour guides who are regarded as one of the representatives of countries and tourism destinations and one of the most important front-line staff in tourism industry play significant role on tourist satisfaction and re-visit intention. Tour guides who provide idea and information to tourists about community and country via their attitudes, behaviors, skills and knowledge level and represent themselves, their colleagues, travel agencies/tour operators, their countries and countries’ people to tourists are accepted as the staff group having most significant responsibility. No matter how many guide books and how much information that tourists making a visit to any country have, they need tour guides as they do not know the language, culture and traditions of the country. Irrespective of the volume of information tourists might have when visiting a country, the need for a tour guide plays a crucial role on interpreting the authenticity, language, culture and traditions of the country. Thus making the tourists’ experience an unforgettable one. The purpose of this research is to determine the impact the tour guide service in Istanbul has on tourist satisfaction level and what extent this attracts repetitive visits to the city. This research is made up of three chapters. In the first chapter, the concepts of tour guiding profession and tour guide are examined in a detailed way and the characteristics that tour guides should have are investigated by analyzing the concept of tour guides. In the second chapter, the concepts of customer satisfaction, customer loyalty, customer satisfaction and loyalty in tourism industry and re-visit intention are examined by making a detailed literature search. vii In the last chapter, the impact the tour guide service in Istanbul has on tourist satisfaction level and what extent this attracts repetitive visits to the city is determined on the framework of theoretical knowledge. In this context, the questionnaire technique was applied and the obtained quantitative primary data were analyzed statistically. Following the findings of the research, the results were evaluated and recommendations were developed Daha fazlası Daha az

Yer şekillerinin Kırsal Yerleşim Dokusu Üzerindeki Etkilerine Bir Örnek Olarak Tire İlçesi Köyleri

BEYCAN HOCAOĞLU

Makale | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 1 ) , pp.115 - 124

Beşeri özellikler; yeryüzünün iklim, yer şekilleri, hidrografya ve bitki örtüsü gibi fiziki unsurları ile karşılıklı ilişkiler içinde olup, birbirlerini etkilemekte ve şekillendirmektedirler. Her ne kadar günümüzde gelişen teknoloji, insan faaliyetleri üzerinde doğanın belirleyiciliğini kısmen azaltsa da Tire gibi doğal kaynaklan zengin ve tarımsal üretimin yoğun olduğu yerlerde doğal koşullar, birçok yönden etkisini sürdürmektedir. Tire ilçesinin kuzeyi ve güneyi arasında doğal çevre özellikleri açısından büyük farklar vardır. Bu farklılıklar, doğu- batı doğrultusundaki köyler arasında da görülmektedir. Nitekim ilçenin kuzey . . . kesimini oluşturan Küçük Menderes Havzası’nın ova tabanı, ilçe sınırları içinde batıdan doğuya doğru fiziki coğrafya itibariyle pek fazla değişikliğe uğramazken, köyler arasında ise önemli farklılıkların (demografik, ekonomik ve kültürel vd) olduğu görülmektedir. Bu çalışmamda özellikle Tire ilçesinin batısı ve doğusunda yer alan köyler arasında arazi gözlemleri ile saptanan farklılıklar üzerinde durularak bu farklılıkları yaratan sebepler değerlendirilecektir Daha fazlası Daha az

Siyaset/Toplum Felsefesi/Ahlakı Açısından Kâtip Çelebi’de Ulema ve Ümeranın Yeri

HASAN OCAK

Makale | 2015 | Mîzânü’l-Hak: İslami İlimler Dergisi ( 1 ) , pp.83 - 100

İslam düşüncesinin önemli konularından biri de hiç şüphesiz ahlaktır. Bunun içindir ki, İslam düşünürleri gerek teorik gerekse pratik alanda bu konuda büyük çabalar harcamışlardır. İslam ahlakçıları bu yönüyle bakıldığında devletten aileye oradan da bireyin kendisine varana kadar toplumun hemen her kesimini ve kurumunu ahlak felsefesinin konusu yapmıştır. Bu açıdan bakıldığında İslam ahlak felsefesi siyasetle, aileyle, psikolojiyle, tasavvufla, eğitimle ve hatta itikatla iç içe olmuştur. Bu meselenin üzerine tüm hatlarıyla eğilen ve kendince var olan eksikliklere çözüm getirmeye çalışan düşünülerimizden biri de Kâtip Çeleb . . .i’dir. Bu çalışmada onun ümera ve ulema kavramları çerçevesinde siyaset ve eğitim felsefesine bakışı ortaya konmaya çalışılacaktır. Ana tema ise bu iki kurumda meydana gelen ahlaki bozulmalar ve çözüm yolları olacaktır Daha fazlası Daha az

Turizm operasyonlarının graf teorisi ile optimizasyonu : seyahat endüstrisi için bir inceleme

Ülkü, Meltem

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Turistler görülmeye değer manzarası birden fazla olan turistik bölgeleri ziyaret ettiklerinde örneğin bir milli park ya da tarihi değere sahip (han, bedesten, mezar vb.) olduğu bölgelerde, seyahat uzantısı genellikle gerçek tur süreçlerine göre en etkili yol ağları olmalıdır. Turistik bölgede gidilmesi planlanan seyahat uzantısı; görülmeye değer yerlerin bir diğerine göre stratejik konumu ve aralarındaki yol ağları göz önünde bulundurularak yol planlaması algoritması ile olarak oluşturulur. Ancak görülmeye değer manzaralara sahip olan bir bölge içerisinde çoklu giriş çıkışlara sahip olan belirli noktaların olması durumunda Gelenekse . . .l Graf Algoritmalarını çalıştırmak mümkün değildir. Bu tez çalışmasında turistik bölgede tek bir nokta değil de çoklu giriş-çıkışa sahip alanların birbirine olan uzaklıkları ve giriş-çıkış sayılarını dikkate alarak en kısa gezintiyi sağlayacak bir yol bulmayı amaçlanmıştır. Dinamik şekilde seçilen bu graf modelinde hem tepe hem de ayrıtların ağırlıkları göz önünde bulundurulmuştur. Optimal yol planlaması için Dijkstra ve Prim Algoritması kullanılarak oluşturulan ikinci graf modelinde yolun kısalması amaçlanmıştır. Deneysel sonuçlar optimal planlanmış bir seyahat uzantısının uzaklığı optimize ederek seyahatin daha kısa ve verimliliğini sağlama planını desteklemiştir Daha fazlası Daha az

Kent ve Devlet Arasında: 18. Yüzyıl Selanik Kırsalında Güç ve Sermaye Dinamikleri

İrfan KOKDAŞ

Makale | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 2 ) , pp.1 - 22

Akdeniz’deki liman kentleri anlatılarını eleştiren bu çalışma, ekonomik dönüşüm, siyasal hiyerarşi, erken modern Osmanlı taşra yönetimi açısından Selanik’te değişen toplumun unsurlarını incelemektedir. On sekizinci yüzyıl taşra toplumunda meydana gelen değişimler çok farklı dinamiklerin etkileşimi sonucu ortaya çıkmıştı. Bu dinamikler, reayanın hareketliliği, kırsalda ortaya çıkan siyasi güçler, büyük toprak sahipliliğinin artışı ve paramiliter kuvvetlerin gücünün artışı idi. Selanik ve çevresindeki kentlerin etrafındaki kırsal alanda belirginleşen güç ve mülkiyet ilişkilerine yeni bir bakış sunan bu çalışma, bu anlamda erken modern . . . dönemdeki kır-kent ilişkilerinin yeniden yorumlanmasını amaç edinmektedir. Bunun yanında, şehir tarihçiliğini domine eden hinterland, kırsaldaki kent hâkimiyeti ve portfolyo kapitalistler gibi kavramların yeniden sorgulanmasını önermektedir. Bu çalışma, kentteki Avrupalı tüccarların ya da komprador burjuvanın stratejilerinden ziyade, toprak sahipleri, köylüler ve Osmanlı merkezi arasındaki ortaya çıkan yeni ilişki ağlarının Selanik’teki erken modern ekonomik büyümeyi ve siyasi yapıları belirlediğini iddia etmektedir Daha fazlası Daha az

Marka konumlandırmada sosyal sorumluluk kampanyalarının etkisi: İstanbul ilindeki zincir restoran işletmelerinde bir araştırma

Özer, Elif Zeynep

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Değişen rekabet anlayışı ve tüketici talepleri ile birlikte işletmelerin sosyal sorumluluk çalışmaları artmaktadır. Günümüz tüketicileri özellikle çevreye ve toplumsal sorunlara karşı duyarlı olan sosyal sorumluluk bilincindeki işletmeleri tercih etmektedirler. Değişen talep doğrultusunda işletmelerin çoğu toplum, çevre ve tüketici çıkarlarını gözeterek faaliyetlerine devam etmektedirler. Bu bağlamda işletmelerin sosyal sorumluluk kampanyalarında yer almaları tüketicilerin gözünde olumlu bir imaj çizmektedir. Eko turizm, sürdürülebilir turizm gibi çevreye duyarlı turizm çeşitlerinin artması turizm sektöründe de çevreye duyarlı tüket . . .ici anlayışının yerleştiğini göstermektedir. Değişen tüketici bilinci bağlamında çeşitli sosyal sorumluluk faaliyetlerinde bulunmakta olan zincir işletmelerden biri de yiyecek içecek işletmeleridir. Araştırmanın temel amacı, İstanbul’da faaliyet gösteren zincir restoran markalarının konumlandırmada sosyal sorumluluk kampanyalarının etkisini inceleyerek ilgili alandaki bilimsel yazına katkı sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda yazın taraması yapılarak marka konumlandırma ve sosyal sorumluluk kampanyaları hakkında bilgi toplanmıştır. Araştırma için gereksinim duyulan veriler İstanbul ilindeki zincir restoranları tercih eden yerli tüketiciler üzerinde ankete dayalı bir alan araştırması yapılarak derlenmiştir. Araştırmada İstanbul ilindeki tüketicilerin sosyal sorumluluk bilincine sahip olup olmadıkları, sosyal sorumluluk kampanyası düzenleyen zincir yiyecek içecek işlemelerini tercih edip etmedikleri ve bu markaları zihinlerinde nasıl canlandırdıkları tespit edilmiştir. Araştırmada, tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun zincir restoran markalarını tercih ederken, markaların özellikle sosyal sorumluluk kampanyaları düzenlemeleriyle doğrudan ilgilenmedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Tüketiciler daha önce ürün veya hizmetlerinden yararlandıkları restoran markaları; sosyal, çevresel konulara duyarlı olduklarında tüketicileri markayı yeniden tercih etmeye teşvik etmektedir. Markalar arasında fiyatkalite eşitliği olduğu durumda ise tüketicilerin büyük bir kısmı özellikle sosyal sorumluluk kampanyaları düzenleyen zincir restoran markalarını tercih etmektedirler. Bu da tüketici zihnindeki marka algısını, marka bağlılığını (marka sadakatini) olumlu bir şekilde etkilemekte ve marka konumlandırmada önemli ölçüde olumlu olarak etkili olmaktadır Daha fazlası Daha az

A design of ethylene Removal non-woven textile by using natural zeolite and potassium permanganate = Doğal zeolitler ve potasyum permanganat kullanılarak etilen tutucu dokusuz yüzey tekstil ürününün tasarlanması

Duru, Ayşenur

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

A DESIGN OF ETHYLENE REMOVAL NON-WOVEN TEXTILE BY USING NATURAL ZEOLITE AND POTASSIUM PERMANGANATE ABSTRACT Ethylene has a significant role in plants development and maturing and isproduced as gas hormone by plants themselves. In 1 μL L-1 concentrations, it has beneficial effects for fresh vegetables and fruits (FFV) but when this gas is accumulated around the FFV it causes aging and deterioration. During the storage, transport and marketing it affects the quality and freshness of FFV. There are technologic solutions for eliminating the ethylene gas accumulating in storage atmosphere problem but these techniques are practical fo . . .r rutine usage and have high cost. Natural minerals have a very low cost, a great potential for practical use and are easily attainable to improve the storage conditions. Natural zeolites are one of the most promising materials that have desirable properties such as ion exchange, catalyzer, adsorption and molecular sieve. Due to the properties and the advantages, they attain a great place in many areas. Zeolites have large surface area so they are used as bed materials for potassium permanganate used for ethylene decomposition. Nowadays textile nonwoven surfaces have increasing attention in technical and industrial fields. They can be modified to meet any needs with their unlimited opportunities, in many fields where the performance and quality are required. In this study, textile nonwovens were modified by using natural zeolites and potassium permanganate whichis used as ethylene removal textile.This combination can be used as practical and disposable product. For evaluation and characterization of samples, particle size analysis, surface (BET) analysis, SEM, XRD, FT-IR, air permeability and water vapor permeability tests were conducted. Adsorption performance properties were tested via IR spectrum changes. Nonwoven textileprovided extendedsurface area and performance, and eliminated the toxic effects of potassium permanganate that causeshealth problems. A new kind of xx product was obtained by using natural zeolites, which are found in abundand amounts in Turkey.Rectorship of Izmir Katip Çelebi University granted this master of thesis (2013-TEZ-1-49 numbered Scientific Research Projects) Daha fazlası Daha az

Arap baharı sonrası Ortadoğu’daki statüko karşıtı yapılanmaların Türkiye’nin güvenlik stratejilerine etkileri

Bayraktar, Ünal

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bu tez çalışmasında, Arap Baharı sonrasında büyük öneme sahip Ortadoğu’da ortaya çıkan statüko karşıtı yapılanmaların Türkiye’nin güvenlik politikalarına etkileri anlatılmaya çalışılmıştır. Ortadoğu, sahip olduğu jeopolitik ve jeostratejik konumu nedeniyle tarih boyunca büyük devletlerin öncelikli hedefi olmuştur. Güvenlik ve güvenlik stratejileri tanımları yapılarak Türkiye’nin güvenlik stratejisinin inşasındaki anayasal süreç incelenmiştir. Türkiye’nin coğrafi boyutu, ulusal menfaatleri ve hedefleri doğrultusunda, ulusal güvenlik ortamını olumsuz etkileyen unsurlar belirtilmeye çalışılmıştır. Ortadoğu coğrafyası, en eski yerleşim . . .yerlerinden biri olarak her dönemde önemli olmuştur. Bölgede yaşanılan süreçten her ülkenin etkilenmesiyle birlikte ülkelerin, kıtalar arasında bir köprü konumunda olan bu bölgede söz sahibi olabilmek için çok büyük mücadeleler vererek politikalar geliştirmiştir. Bölgemizde meydana gelen her türlü istikrarsızlık ve çatışma, başta bölge ülkeleri olmak üzere bölge dışı büyük güçler vasıtasıyla da tüm dünyayı etkileyen ve meşgul eden bir konu haline gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye’den farklı olarak ABD, Rusya, AB’nin güvenlik stratejileri ile güvenlik tehditleri boyutuna yaklaşımları çalışılmıştır. Arap Baharı’ndan etkilenen bölge ülkelerine Türkiye’nin yaklaşımı sorgulanmıştır. Güvenlik stratejileri açısından birbirinden farklı pek çok risk faktörünü beraberinde getirmiştir. Türkiye gibi V stratejik açıdan önemli konuma sahip bir ülke için güvenlik, gündemi meşgul eden önemli bir hal almıştır. El-Kaide, DEAŞ, Hizbullah, Müslüman Kardeşler, PKK/PYD, El-Nusra, Özgür Suriye Ordusu, Sünni-Şii Çatışmaları gibi ortaya çıkan statüko karşıtı yapılanmalar bölgede mevcut fay hatlarına ve dinamiklere farklı boyutlar eklemiştir. Türkiye’nin bölgesel stratejisindeki güvenlik politikalarının baskın olacağı, her bir dinamiğin ağırlığının bölge ülkelerinde değişiklik göstereceği bakış açısıyla değerlendirilerek bu yöndeki soruların cevaplarına erişilmesi ve bu konudaki boşluğun doldurulması hedeflenmiştir Daha fazlası Daha az

Doğu Karadeniz’de liman yapılarının balık çeşitliliği

Keskin, Arif Can

Yüksek Lisans | 2015 | Fen Bilimleri Enstitüsü

x, 11-69 sayfa : renkli resim, şekil, çizelge 29 cm.

Kösem Sultan’a Ait Bir Muhallefât Kaydı

Özer KÜPELİ

Makale | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 2 ) , pp.131 - 142

Osmanlı tarihinin en güçlü kadınlarından biri olan Kösem Sultan'ın hayatının ilk yıllarıyla ilgili kaynaklarda pek fazla bilgi bulunmadığından dolayı nerede ve ne zaman doğduğu tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte öldüğünde altmış iki yaşında olduğu bilgisinden hareketle, 1589'da bir Rum papazının kızı olarak dünyaya geldiği ve Bosna taraflarından İstanbul'a getirildiği yönündeki rivayet yaygın kabul görmüştür1. Saraya geldikten sonra Mahpeyker adını alan ve güzelliği ile I. Ahmed'in dikkatini çeken Kösem, sultanın hasekisi olmuş, hatta Venedik arşivlerindeki bir belgeye göre padişahla nikâhlanmıştır2. . . . Daha fazlası Daha az

Başkan Barack Obama dönemi Amerikan Birleşik Devletlerinin Ortadoğu politikaları

Tutar, Necmiye

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

2009 yılında başkanlığı George Bush’tan devralan Obama, ilk iş olarak Amerika’nın dünyada “sarsılmış” imajını düzeltmek için hazırlık çalışmaları yapmış ve değişim yanlısı olarak başkanlığı devralmıştır. Anakra ve Kahire’de yaptığı konuşmalar ile Orta Doğu konusundaki değişim yanlısı politikalarının ilk temelini atmıştır. Obama “yumuşak güç” politikasına dayalı doktrinler geliştirmiştir. Bu çalışmanın amacı, Obama’nın kendi geliştirdiği doktrinler çerçevesinde Orta Doğu’da meydana gelen olayları ele alış biçimini incelemektir. ABD’nin genel olarak Orta Doğu politikası, önemi ve özelde de bölgesel müttefikleri ile geliştirdiği işb . . .irlikleri ve barışı sağlamak için müttefiki olmayan diğer unsurlarla (İran, Suriye ve Taliban) ilişkilerinin analizi yapılmıştır. Obama döneminde gerçekleşen “Arap Baharı”nda izlenen politikalar incelenmiştir. Obama yönetimi, Bush döneminden farklı olarak olayları öncelikle diplomatik yollarla çözmeyi tercih etmiş; mümkün olmayan durumlarda ise NATO, BM gibi çok uluslu örgütlerin onayı ile çözüm yolu arayışına gitmiştir. İster yumuşak güç kullanılsın isterse de sert güç, ABD’nin çıkarları doğrultusunda hareket edilen tek bir politikanın, iktidara gelen parti ya da başkan gözetmeden uygulandığı tezi öne sürülmüştür Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms