Filtreler
Filtreler
Bulunan: 7 Adet 0.001 sn
Afetlerde Çevre Sağlığı

FEYZA DERELİ

Derleme | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi2 ( 8 ) , pp.711 - 716

İklim değişikliği, artan nüfus ve bozulan ekolojik denge, dünya genelinde afet sayılarının artmasına ve çevre sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Afetler, dün ve bugün olduğu gibi yarın da olacaktır. Afet yönetimde etkili bir çevre sağlığı için afetin öncesinde riskler belirlenmeli, hazır olunmalı, afet sırası ve sonrasında çevre sağlığı hizmetleri eksiksiz ve koordineli uygulanmalıdır. Afet sonrası oluşabilecek sağlıklı su ve besin temini, hijyen şartları, atıkların toplanması, bulaşıcı hastalıkların kontrolü, toplanma alanları, barınma gibi çevre sağlığı sorunları afetlerin zararını daha da artırmaktadır. Afet kaynaklı çevre . . .sağlığı sorunlarının çözümünde; toplum katılımlı, yerel ve ulusal yönetim koordineli bir yaklaşımla, halk sağlığı bakış açısıyla ve çevre sağlığı profesyonelleri rehberliğinde çalışmalar yapılmalıdır. Daha fazlası Daha az

İlköğretim Öğrencilerinde Skolyoz Tarama Sonuçları

MEDİNE YILMAZ | FEYZA DERELİ | GAMZE KUNDAKÇI

Makale | 2018 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi3 ( 3 ) , pp.1 - 6

Amaç: Bu çalışmanın amacı üç ilköğretim okulunda eğitim gören 10-14 yaş arasındaki okul çocuklarında skolyoz prevalansını incelemek, skolyoz farkındalığını arttırmak ve politika yapıcılar için veri kaynağı sağlamaktır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte planlanan bu çalışmaya tarama yapılmasına ailesi izin veren, taramaya katılmaya gönüllü olan öğrenciler dâhil edilmiştir (n: 963). Veri toplamada Skolyoz Tarama Formu kullanılmış olup, Adam’s Öne Eğilme Testi (Adam’s Forward Bending Test) ve vertebra palpasyonu yapılmıştır. Veri analizinde SPSS 22.0 (Statistical Package for Social Sciences) paket programı kullanılmıştır. Bulgular . . .: Skolyoz şüphesi olan öğrencilerin (n: 73) %8.2’si hekim tanısı almıştır. Skolyoz prevalansı kızlar için 0.099, erkekler için 0.052’dir. Öğrencilerin %55.5’i okulda yazı yazarken sıraya eğilmek zorunda kaldığını, %58,1’i okul çantasının ağırlığından dolayı rahatsız olduğunu belirtmiştir. Ayrıca %13.6’sı yatakta sırt ağrısı çektiğini, %25.8’i sırada otururken kendini rahatsız hissettiğini ifade etmiştir. Düzenli olarak spor yapanların oranı %58.4’dür. Sonuç: Araştırma sonuçları tarama yolu ile skolyozun erken tanılanabileceğini göstermiştir. Okul sağlığı alanında yürütülecek programlarda hemşirelerin omurga deformitelerini önlemek üzere öğretmenlerle işbirliği içerisinde, postür eğitimi, ağırlık taşıma yöntemleri, egzersizin önemi konularında eğitim programları düzenlemesi ve bunların okul idaresi ve rehber öğretmenlerle birlikte düzenli aralıklarla tekrarlanması önerilmektedir Objective: The purpose of this study is to investigate the prevalence of scoliosis in 10- to 14-year-old children attending three primary schools, to raise awareness of scoliosis, and to provide a data source for policy makers. Material and Methods: Volunteer students whose parents gave permission for screening were recruited to this cross-sectional study (n: 963). For data collection, the Scoliosis Screening Form was used. In addition, Adam’s Forward Bending Test was administered and vertebra palpation was performed. The SPSS 22.0 (Statistical Package for Social Sciences) was used for the data analysis. Findings: Of the students suspected to have scoliosis (n: 73), 8.2% were diagnosed with scoliosis by the physician. The prevalence of scoliosis was 0.099 in girls and 0.052 in boys. Of the students, 55.5% stated that they had to lean on the desk while writing at school, 58.1% said they were uncomfortable due to the heavy weight of the school bag. Also 13.6% stated that they had back pain in bed, 25.8% said they felt uncomfortable in the sitting position. Ratio of students exercising regularly was 58.4%. Conclusion: The results of the study demonstrated that scoliosis could be diagnosed early through screening. It is recommended that to prevent spinal deformities, school health programs should include training programs organized by nurses on the importance of achieving the correct upright posture, weight bearing methods and exercise, and that nurses should repeat these training programs in cooperation with school administration and school counselors Daha fazlası Daha az

Dünyada Hemşirelik Eğitiminin Başlaması: İlk Hemşirelik Okulları

FEYZA DERELİ

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.15 - 22

İnsan gereksinimlerinden doğan hemşireliğin ortaya çıkışı mesleki eğitiminin geliştiği, hemşirelik okullarının kurulduğu, 19. yüzyılın ilk yarısından sonraki dönemdir. Hemşirelik eğitiminin başlamasında; savaşlar, Protestan reformu, endüstri devrimi, küreselleşme ve kolonizasyon hareketleri, misyonerlik faaliyetleri, din, ekonomi, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, değişen sağlık bakım gereksinimleri, sosyal farkındalık, kadın hakları gibi durumlar etkili olmuştur. Bugünün hemşireliğini anlamak, geliştirmek ve geleceğe hazırlamak için geçmişini, onu etkileyen tarihsel olayları, sosyolojik faktörleri, eğitimindeki gelişmeleri anlamak s . . .on derece önemlidir. Bu derlemede Dünya’da bazı ülkelerde hemşirelik mesleğinin gelişiminde yol açan ilk hemşirelik okulları ve kurulma süreçleri kronolojik sırayla incelenmiştir. The profession of nursing, which arises out of human needs, emerges after the first half of the 19th century when vocational education was developed, and nursing schools were established. Wars, Protestant reform, the industrial revolution, globalization and colonization movements, missionary activities, religion, economy, development levels of countries, changing healthcare needs, social awareness, and women's rights are among those events and factors which led to the emergence of nursing education. To understand, develop, and prepare today’s nursing practice for the future, it is essential to comprehend historical events, sociological factors, and recent changes in nursing education. In this review, the first nursing schools, which have a very important place in the development of the nursing profession, and their establishment processes are examined in a chronological orde Daha fazlası Daha az

Engelli Bireylerin Sağlık Hizmetine ve Bakıma Erişimi ile İlgili Yaşadıkları Sorunlar

EKİN DİLA TOPALOĞLU ÖREN | FEYZA DERELİ | HATİCE YILDIRIM SARI

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 3 ) , pp.185 - 192

Özet Toplumdaki bireylerin zamanında, yeterli ve eşit olarak sağlık hizmeti alabilmesi, eşitlik ve erişilebilirlik açısından en önemli göstergelerden biridir. Ancak sağlık hizmeti ve bakıma erişimde bazı bireyler ve gruplar çeşitli boyutlarda engellerle karşı karşıya kalabilmektedir. Tüm dünyada engelli bireyler bu durumdan en fazla etkilenen grupların başında gelmektedir. Engellilik, bireyleri her yaş grubunda, tüm kültürlerde ve sadece fiziksel olarak değil duygusal, ruhsal ve sosyal açıdan da etkileyen önemli bir süreçtir. Engelli bireyler sağlık hizmeti ve bakımı alırken engellerinden kaynaklanan ya da sağlık bakım hizmeti kaps . . .amında yer alan yetersizliklere bağlı olarak sağlık bakımına erişmekle ilgili bazı sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu nedenle, engelli bireylerin sağlık hizmeti ve bakıma erişimiyle ilgili yaşadıkları sorunların ve bu sorunların çözümü için gerekli olan düzenlemelerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu derlemede, engelli bireylerin sağlık hizmeti ve bakıma erişebilirliği ile ilgili yaşadıkları sorunlar; başkalarına bağımlılık/bağımsız olamama ve destek eksikliği, sağlık hizmeti kaynaklarının yetersizliği, finansman ve maliyet karşılanabilirliği, ulaşım ve fiziksel çevre, disiplinlerarası koordinasyon ve ekip çalışması, sağlık profesyonelleri, politika ve mevzuatın yeniden düzenlenmesi ve araştırma ve veri eksiklikleri başlıkları doğrultusunda ele alınmıştır. Bu derlemenin amacı engelli bireylerin sağlık hizmetine ve bakıma erişebilirliği ile ilgili yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini belirlemektir. The ability of individuals in the society to receive adequate, equal, and timely health services is one of the most important indicators of the equality and accessibility. However, some individuals and groups may face various obstacles in accessing health services and care. Disabled individuals, whose numbers are quite high all over the world, are one of these groups disproportionately affected by such obstacles. Disability is an important process that affects individuals in every age group and in all cultures, not only physically but also emotionally, spiritually, and socially. While receiving health services and care, individuals with disabilities may face some problems related to accessibility to health care. For this reason, it is necessary to determine the problems experienced by disabled individuals regarding their access to health services and care, and the necessary arrangements for the solution of these problems. In this review, the problems experienced by individuals with disabilities regarding the accessibility to health services and care are discussed under the following headings: Dependence on others/inability to be independent and lack of support, insufficient health care resources, financing and cost affordability, transportation and physical environment, interdisciplinary coordination and team collaboration, health professionals, revision of policy and legislation, regulation and research and data deficiencies. The aim of this review is to identify the problems and propose solutions regarding the access of individuals with disabilities to health services and care Daha fazlası Daha az

Comparison of Student Satisfaction According to Three Different Education Models in Nursing Education

FEYZA DERELİ | HATİCE YILDIRIM SARI | YASEMİN TOKEM

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 3 ) , pp.61 - 66

Objective: The objective of the study is to determine student satisfaction in classical, integrated and problem-based learning education model used in nursing education. Material and Methods: The descriptive-comparative research design study consisted of 621 students from the third and fourth grades (senior-nursing students) in nursing schools with different education models. The data were collected by face to face interview method using the Socio-Demographic Attributes Form and Student Satisfaction Scale. Student Satisfaction Scale consists of the sub-dimensions of instructors, school administration, agreeing with decisions, scient . . .ific-social-technical facilities, quality of education. Scale average scores are graded from 1 to 5, and the increase of score averages signifies the increase of satisfaction. Results: Student Satisfaction Scale scores were 2.95±0.6 in the classical education model, 3.33±0.6 in the problem based learning model and 2.95±0.6 in the integrated education model. Problem-based learning model has the highest score in terms of student satisfaction and statistically differs from other models ( Daha fazlası Daha az

Aile Sağlığı Merkezine Başvuran Gebelerin Bağışıklama Durumlarının Belirlenmesi

FEYZA DERELİ | GAMZE KUNDAKÇI | JÜLİDE GÜLİZAR YILDIRIM DUMAN | GÜLÇİN UYANIK | MEDİNE YILMAZ

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi2 ( 6 ) , pp.77 - 83

Amaç: Araştırmanın amacı, aile sağlığı merkezlerine başvuran gebelerin bağışıklama durumlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Karşılaştırmalı-tanımlayıcı desendeki araştırma, İzmir merkez ilçesinde yer alan 10 aile sağlığı merkezinde görüşülen 1021 gebe ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, görüşme formu ile toplanmıştır. Veriler sayı, yüzde, varyans ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Gebelerin yaş ortalaması 27,96±4,89 olup %43,9’u lise mezunudur. Gebelik sayısı medyanı iki ve canlı doğum sayısı birdir. Gebelerin %82,2’si aşılanma ile ilgili bilgi almış olup, bunlardan %75,8’inin bilgi kaynağı sağlık çalışan . . .larıdır. Gebelerin %37,8’i aşı kartı olmadığını bildirmiştir. Gebelik döneminde gebelerin %63,2’si tetanoz, %10,3’ü hepatit B, %11,9’u grip, %3,4’ü pnömokok, %3,0’ü kuduz aşısı yaptırmıştır. Gebelerin eğitim, gelir düzeyi, çalışma durumu, son bir yılda aile sağlığı merkezine gelme durumu, planlı gebelik durumu ile aşılarla ilgili bilgi alma ve aşı kartı bulunma durumu arasında anlamlı fark olduğu saptanmıştır ( Daha fazlası Daha az

65 Yaş ve Üzeri Bireylerin Bağışıklama Durumlarının Belirlenmesi: Aile Sağlığı Merkezi Örneği

FEYZA DERELİ | GÜLÇİN UYANIK | JÜLİDE GÜLİZAR YILDIRIM DUMAN | GAMZE KUNDAKÇI | MEDİNE YILMAZ

Makale | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 2 ) , pp.299 - 305

Amaç: Aile sağlığı merkezlerine başvuran yaşlıların bağışıklama durumlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma karşılaştırmalı-tanımlayıcı desende olup İzmir’de 10 aile sağlığı merkezine kayıtlı 2294 yaşlı ile yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sayı, yüzde, varyans ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Yaşlıların yaş ortalaması 70,5±6,5 yıl (60-96 yaş); %52,4’ü kadın, %78,7’si evli %39,0’u ilkokul mezunudur. Bireylerin %55,3’ünün yaşlılık döneminde yapılan aşıları bilmediği, %64,5’inin bağışıklama konusunda bilgi almadığı, bilgisi olanların %45,1’inin bilgiyi doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışan . . .larından aldığı belirlenmiştir. Son bir yıl içinde aşı yaptırma oranı %32,3 olup, grip (%33,7), erişkin tip difteri tetanoz (%13,3) ve pnömokok (%7,9) en çok yaptırılan aşılardır. Yaşlılarda 65-74 yaş grubunun, erkeklerin, ilkokul mezunlarının, gelirini giderine denk olarak algılayanların, aşı hakkında bilgisi olanların, aşı yaptırma oranlarının daha fazla olduğu saptanmıştır ( Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms