Filtreler
Filtreler
Bulunan: 614 Adet 0.002 sn
Tam Metin [2]
Yayın Dili [2]
Suriyeli mültecilerin sosyal uyumunda sivil toplum kuruluşlarının rolü : İzmir örneği

Bayrak, Hakkı Caner

Yüksek Lisans | 2018 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Göç, dünya tarihinin başlangıcından bugüne kadar insanı özne yaparak devam eden bir süreçtir. Çeşitli zamanlarda şekil değiştirmiş olsa dahi sürekli olarak devam etmiştir. Bugün dünyadaki insanların neredeyse tamamı yer değiştirmiş ve bulundukları yere gelmiştir. Günümüzde, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ise ile birlikte bilinirliği artan göç artık sadece bir disiplinin çalışma alanı değil birçok disiplinin çalışma alanı haline gelmiştir. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı ile birlikte Türkiye, daha önce tecrübe etmediği bir insan hareketliliğine maruz kalmıştır. Henüz tam olarak durumu tanımlayamadan, dört milyon mül . . .teci ülke sınırlarında içeri giriş yapmıştır. Hemen hemen her alanda bu derece büyük bir insan hareketliliğine hazırlıksız yakalanan Türkiye, bu insan hareketliliğini yönetebilmek için çeşitli adımlar atmış ve atmaktadır. Bu çalışmada, STK’ların Türkiye’nin mülteci tecrübesi içerisindeki rolü, geçtiğimiz yedi yılda nelerin başarıldığı ve hangi noktalarda eksik kalındığı ve bütün bu süreçleri içerisinde yer alan aktörler arasındaki ilişkiler bütünü İzmir özelinde çeşitli saha görüşmeleri ve gözlemler neticesinde açıklanmaya çalışılmıştır Daha fazlası Daha az

Avrupa Birliği’nin komşuluk politikası ve normatif güç tartışmaları: Arap baharı örneği

Siypak, İsa

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Uluslararası ilişkilerde önemli bir aktör olan Avrupa Birliği(AB)’nin yapısı ve uluslararası alanda oynadığı rol üzerine birçok tartışma yürütülmüştür. Bu tartışmalardan birisi de AB’nin nasıl bir güç olduğuna dairdir. AB’nin gücünün niteliği üzerine yapılan bu tartışmalarda Ian Manners tarafından ortaya atılan “normatif güç Avrupa” kavramı önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda AB’nin normatif gücü temelinde üretmiş olduğu politikalar da uluslararası politikada önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. AB’nin normatif güç temelinde hayata geçirdiği en önemli ve güncel dış politikalarından biri 2000’li yıllarda Birliğin doğu ve . . .güney komşularına yönelik olarak geliştirdiği Avrupa Komşuluk Politikasıdır. Bu politika bir taraftan Birliğin komşuları ile ilişkilerini yeniden şekillendirirken diğer taraftan da dış ilişkilerinde normatif gücünü yansıtabileceği bir alan oluşturmuştur. Bu bağlamda, özellikle 2010 yılında başlayan ve sonrasında uluslararası literatürde yerini alan “Arap Baharı” süreci Avrupa Komşuluk Politikası ve AB’nin normatif gücü açısından büyük bir sınav olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda tez çalışması, AB’nin Komşuluk Politikası çerçevesinde Arap Baharına yaklaşımını ve bu süreçteki tutumunu inceleyerek normatif güç tartışmaları temelinde değerlendirme amacı taşımaktadır. Çalışmada üç bölümden oluşup ilk bölümde uluslararası ilişkilerde güç kavramı ve AB bağlamında normatif güç kavramı incelenmiş, ikinci bölümde Birliğin normatif gücünü yansıtmayı hedeflediği iv bir politika olarak ağırlıklı olarak Arap Baharı sürecinden etkilenen ülkeleri kapsayan Avrupa Komşuluk Politikasının güney boyutu ele alınmıştır. Son bölümde ise AB’nin Arap Baharı sürecine yaklaşımı ve bu bağlamda Birliğin normatif gücüne ilişkin tartışmalar değerlendirilmiştir Daha fazlası Daha az

Tourist harassment and its impact on tourism experience in Istanbul İstanbul’da turist tacizi ve tacizin turizm deneyimine etkisi

Çetinkaya, Mehmet Yavuz

Doktora Tezi | 2020 | Graduate School of Social Sciences

The tourism industry is referred to as the world’s one of the largest serviceindustries and as one way to achieve development in tourism destinations across the globe and offering benefits and contributing to the local economy for any country. Tourism, which becomes a common phenomenon and important for a wide range of reasons, particularly for the developing countries is one very sensitive and fragile industry to any negativity by its nature. In the global economy, the share of the tourismindustry is increasing and thus, intensifying competition among the growing number of tourism destinations, which offer similar products and serv . . .ices to have a greater share from the international tourism market. Therefore, all tourism destinations are supposed to find out their strong and weak parts to tackle threats more easily and generate the opportunities, which are more effective and creative ideas for the business enterprises to keep the success and sustainability in their operations. However, the increasingly common research works caused a partly different look. Tourism, whichis the sum of the relations arising from the interaction of international tourists, host governments, host communities and business suppliers might lead large groups of international tourists into relatively small-scaled areas temporarily and contribute to international tourists’ interaction with local people, which may result in problems such as crime and harassment. Tourist harassment is presumably one of the main global and vexing problems that do negatively affect the sustainability, development and wellbeing of the tourism industry in many destinations located in Europe, the Middle East, Asia, Africa and the Caribbean. As one of the major challenging issues, the tourist harassment is one possible negative consequence that results from the interactive relationship between international tourists as guests and local people as hosts and doesemerge as a conflict to the tourism industry,which mainly depends on hospitality. In today’s world, tourist harassment is an important and serious problem in a wide range of countries around the world, particularly in the ones, which do benefit immensely from the tourism industry. As one of the most leading tourism destinations in the Mediterranean region, Turkey is one of these countries and does face the problem of tourist harassment in highly tourist-populated regions especially in Istanbul, one of themost famous and most visited tourism destinations in Turkey and possessing a high potential for a great variety of tourism types.ABSTRACTTurizm endüstrisi dünyanın en büyük hizmet endüstrilerinden biri olarak vedünyanın dört bir yanındaki turizm destinasyonlarında herhangi bir ülke için gelişme sağlamak amacıyla fayda getirmenin ve yerel ekonomiye katkıda bulunmanın bir yolu olarak anılmaktadır. Yaygın bir fenomen haline gelen ve özellikle gelişmekte olan ülkeler için çok kapsamlı nedenlerden dolayı önemli olan turizm doğası gereği her türlü olumsuzluğa karşı çok hassas ve kırılgan yapıya sahip bir endüstridir. Küresel ekonomide, uluslararası turizm sektörünün payı sürekli olarak artış göstermekte ve bu nedenden dolayı uluslararası turizm pazarından daha büyük pay almak için benzer ürün ve hizmetler sunan ve artan sayıdaki turizm destinasyonları arasında rekabetgittikçe yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle, turizm destinasyonları tehditlerle daha kolay başa çıkabilmek için sahip oldukları güçlü ve zayıf taraflarını ortaya çıkarmalı ve böylelikle işletmelerin faaliyetlerinde başarı ve sürdürülebilirliği devam ettirebilmeleri için daha etkili fırsatlar ve yaratıcı fikirler üretmek konumundadırlar. Bununla birlikte, giderek yaygınlaşmakta olan araştırmalar kısmen farklı bir görünüme neden olmuştur. Yabancı turistlerin, ev sahibi konumunda olan devletlerin ve toplulukların ve son olarak ticari anlamda hizmet tedarikçilerin etkileşiminden doğan ilişkilerin toplamı olan turizm büyük oranda yabancı turist guruplarını geçici olarak nispeten küçük ölçekli alanlara yönlendirebilir ve suç ve taciz gibi sorunlara neden olabilecek yabancı turistlerin yerel halkla etkileşimine katkıda bulunabilmektedir. Turist tacizi Avrupa, Orta Doğu, Asya, Afrika ve Karayiplerde bulunan birçok turizm destinasyonunda turizm sektörünün muhtemelen sürdürülebilirliğini, gelişimini ve refahını olumsuz olarak etkileyen temel, küresel ve can sıkıcı sorunlardan biri olarak kabul edilmektedir. Başlıca zorlu konulardan biri olarak, turist tacizi misafir olarak yabancı turistlerin ve ev sahibi olarak yerel halkın arasındaki karşılıklı iletişimden kaynaklanan muhtemel olumsuz sonuçlardan biri olmakla birlikte temel olarak konuk misafirperverliğine dayanan turizm sektöründe bir çatışma olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde turisttacizi dünya genelinde özellikle turizmden büyük ölçüde yararlanan ülkeler başta olmak üzere çok çeşitli ülkelerin karşılaştığı önemli ve ciddi bir sorundur. Akdeniz bölgesinin en önde gelen turizm destinasyonlarından biri olan Türkiye bu ülkelerden bir tanesi olmakla birlikte Türkiye'nin en ünlü ve en çok ziyaret edilen turizm destinasyonlarından biri olan ve çok kapsamlı turizm türleri için yüksek potansiyele sahip İstanbul başta olmak üzere yabancı turistlerin yoğun olduğu bölgelerde turist tacizi sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır Daha fazlası Daha az

GÜNCEL SANATTA BİR İMGE OLARAK DOĞA’NIN ELE ALINIŞ BİÇİMİ

Gamze ALTINTAŞ

Yüksek Lisans | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Doğadan esinlenme, bütün kültürlerin temelinde yatar ve birçok sanat uygulamasının kaynağı niteliğindedir. Geçmişten günümüze üretilen teknolojik yenilikler sayesinde doğa imgesinin sanatsal ifadesinde önemli dönüşüm hareketleri yaşanmıştır. Yapay zeka teknolojileri de aynı gelişimi sürdürmeye devam etmektedir. Yapılan bu tez çalışmasında, doğa kavramının ortaya çıkışı tarihinden itibaren süreç içerisinde uğradığı değişiklikleri belirleyip güncel sanatta farklı ele alınış biçimlerini sanatçı eserlerinden örneklerle birlikte analiz etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda güncel sanat uygulamaları içinde özellikle d . . .oğa imgesinin yapay zeka kavramı ile ele alınış biçimleri tez çalışmasında alan yazındaki doğa ile ilgili kavramların ve tez konusu çerçevesinde yapılan çalışmaların geniş çaplı incelenmesi için literatür taraması modelinden faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda doğa insan ilişkisini betimleyen imgesel kavramların bir beraberlik veya bir neden sonuç ilişkisi içinde olduğu gözlemlenmiştir. Bu da doğa ve insan etkileşiminin tek bir boyuta sahip olmadığının bir göstergesi olduğunu göstermektedir. Sanat eserlerinde imgesel anlamların birbirleri ile sıkı bir etkileşim içinde olduğu tespit edilmiş ve çağımızın sosyo kültürel özellikleri bağlamında toplumda meydana gelen çevre sorunları, yabancılaşmanın getirdiği kimlik sorunları beraberinde varoluş, aidiyet ve özgürlük sorunlarını da görünür kıldığı saptanmıştır Daha fazlası Daha az

Genel icra ve vergi icra hukukunda ortaya çıkan uyuşmazlıkların yargı kararları ışığında değerlendirilmesi

Öztürk, Alper

Yüksek Lisans | 2018 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Cebri icra hukuku, kamu hukuku – özel hukuk ayrımı kapsamında genel icra hukuku ve vergi icra hukuku olmak üzere iki hukuk dalına ayrılmaktadır. Genel icra hukuku, özel borç ilişkilerinden doğan alacakların; vergi icra hukuku ise vergi hukuku ilişkilerinde doğan alacakların cebri icra yoluyla takip ve tahsilini düzenlemektedir. Cebri icra hukukunun alt hukuk dalları olan genel icra hukuku ve vergi icra hukukunun birbiriyle yakın ilişkili olması kaçınılmazdır. Ancak özel hukuk ve kamu hukuku esasına göre ayrılmaları bakımından bu iki hukuk dalı, cebri takip süreçleri bakımından benzerliklerle birlikte kendine özgü yapıları sebebiyle . . .birtakım farklılıklar taşımaktadır. Bu iki hukuk dalının benzerlik ve farklılıkları cebri takip süreçlerinde doğan uyuşmazlıklarda da kendini göstermektedir. Genel icra hukuku ve vergi icra hukuku kapsamında cebri icra uygulamalarından kaynaklı birçok uyuşmazlık ortaya çıkmaktadır. Bu uyuşmazlıklar genel icra hukuku ve vergi icra hukuku süreçlerinin kendine özgü yapısı içinde hukuksal çözümler taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı genel icra hukuku ve vergi icra hukuku ayrımını tüm yönleriyle yapmak ve bu ayrım doğrultusunda genel icra hukuku ve vergi icra hukukunda ortaya çıkan uyuşmazlıkları ve bu uyuşmazlıkların çözüm süreçlerini yargı kararları ışığında ortaya koymaktır Daha fazlası Daha az

Kant felsefesinde eğitim

Sarıkaya, İrfan

Yüksek Lisans | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETBu tezin amacı, Kant'ın felsefesini ve onun felsefe tarihine kazandırdığı kavramları eğitim felsefesiyle ilişkilendirmek, Kant'ın insan ve ahlak ile ilgili düşüncelerinin eğitim bakımından önemini ortaya koymak, son tahlilde Kant'ın eğitim üzerine görüşlerini ve bu görüşlerin yakın tarihe ve günümüze yansımalarını araştırmaktır. Bu çalışmada öncelikle Kant felsefesinin tarihsel süreçte ifade ettiği anlamla birlikte,onun düşünce tarihine kazandırdığı tüm felsefi kavramlar ortaya konulmaya çalışılmış, daha sonra da bu kavramların eğitim ile nasıl ilişkilendirilebileceği üzerine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bir sonraki aşama . . .da Kant'ın eğitim felsefesi üzerinden eğitimin türleri üzerine bir sınıflandırma yapılmış ve Kant'tan sonraki yüzyıllarda felsefi, ideolojik düşüncelerin değişimine paralel olarak eğitim felsefesinde gelişen farklı görüşler söz konusu edilmiştir. Tezin son bölümü güncel tartışmalara ayrılmıştır.ABSTRACTThe aim of thesis, is to what he gained to history of philosophy, Kant's philosophy and to present the importance of thoughts according to education of Kant's due to humanity and morality and to investigate his effects on recent history and today. In this work, firstly, with the meaning of Kant's philosophy throughout the history, what he gained to history of thought wanted to be presented. After that, a research was realized about this concepts how could it be attributed to education. In the next step, on the Kant's philosophy of education a classification had been done about types of education and centuries after Kant, different thoughts about educational philosophy, parallel of change of philosophical, ideological ideas were discussed. The last part of thesis, is placed to current arguments Daha fazlası Daha az

Göçmen girişimcilerin kişilik özellikleri ve göçmen girişimcilik üzerine algılar

Güngördü, Sevcan

Yüksek Lisans | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Günümüzde dünyanın pek çok yerinde göç hareketleri yaşanmakta ve bu hareketler hem bulundukları bölgeyi hem de dünyanın kalanını ciddi şekilde etkilemektedir. Günümüzün küresel dünyasının en çok öne çıkan unsurlarından biri olan girişimcilik kavramı göç hareketleri ile de birleşerek göçmen girişimcilik kavramını ortaya çıkarmaktadır. Bu araştırmanın amacı, göçmen girişimcilerin kişilik özelliklerinin ve göçmen girişimciliğe ilişkin algılarının ortaya konmasıdır. Bu kapsamda araştırmada ekonomik açıdan büyük öneme sahip göçmen girişimciler ve göçmen girişimcilik detaylı bir biçimde ele alınmaktadır. Üç temel bölümden oluşan araştırm . . .anın birinci bölümünde girişim, girişimci ve girişimcilik kavramları ayrıntılı bir biçimde ele alınmakta; ikinci bölümde göç, göçmenlik ve göçmen girişimcilik değerlendirilmektedir. Üçüncü bölüm, araştırmanın amacını gerçekleştirmek üzere uygulanan anket bulgularını içermektedir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, göçmen girişimcilerin motivasyonlarının yüksek olduğu, bağımsızlığa önem verdikleri ve yenilikçi oldukları anlaşılmıştır. Ayrıca etkin iletişim kurma ve fırsatları yakalama yeteneklerine sahip, sürekli genişleme arzusunda ve rekabetçi oldukları, risk alma eğiliminde oldukları bulgulanmıştır. Göçmen girişimciler, dürüst, güvenilir, katılımcı olmak gerektiğini; Türkiye‘de göçmen girişimcilik faaliyetlerine verilen desteğin yetersiz olduğunu; göçmen girişimcilerle yerli girişimcilerin aynı haklara sahip olmadığını; göçmen girişimci olmanın kolay olmadığını ve göçmen girişimciler arasındaki dayanışmanın yetersiz olduğunu düşünmektedirler Daha fazlası Daha az

GAZİANTEP’TE GASTRONOMİ TURİZMİ: GAZİANTEP’İ GASTRONOMİ TURİZMİ KAPSAMINDA ZİYARET EDEN YERLİ TURİSTLERİN GÖRÜŞLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Kargiglioğlu, Şaban

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

GAZİANTEP’TE GASTRONOMİ TURİZMİ: GAZİANTEP’İ GASTRONOMİ TURİZMİ KAPSAMINDA ZİYARET EDEN YERLİ TURİSTLERİN GÖRÜŞLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Şaban KARGİGLİOĞLU İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalı Gastronomi turizmine olan talep tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye‟de de ülkenin bulunduğu coğrafya, iklim çeşitliliği ve bunun gibi farklılık yaratıcı etmenlerin etkisiyle artmıştır. Bu çalışmada; Gaziantep‟in gastronomi turizminin hareketlilik durumu incelenmiş ve gastronomi turizminin geliştirilmesi konusunda yapılabilecekler üzerinde durulmuştur. Bu amaçla, Gaziantep ilini ziyare . . .t eden yerli gastronomi turistlerinin deneyimleri ve bu deneyimlerin göstergelerinden yola çıkılarak gastronomi turistlerinin demografik özellikleri ve seyahatleri boyunca yapmış oldukları yiyecek-içecek içerikli aktivitelere bakış açısı, Gaziantep ilinin gastronomi imajına yönelik önermelerle incelenerek Gaziantep ilindeki gastronomi turizmi ve gastronomi turisti profili çıkartılmıştır. Gastronomi turizminin geliştirilmesi adına neler yapılabileceği hakkında görüşler sunulmuş ve kentin gastronomi turizmi potansiyeli ele alınarak gastronomi turistlerinin bölge ekonomisine ve insanların sosyal yaşamlarına ne gibi etkilerinin olabileceği araştırılmıştır. Örnekleme grubu, Gaziantep‟i ziyaret eden yerli gastronomi turistleri, kolayda yöntemle seçilmiş 416 yerli turistten oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak daha önce bu boyutlarda veri toplamak için Shenoy tarafından oluşturulmuş anketten yararlanılmıştır. Toplanan veriler parametrik olmayan test yöntemlerinden olan Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H-testleri ile analiz edilmiştir Daha fazlası Daha az

Mobil sağlık uygulamalarının sağlık hizmetlerine işlem maliyeti yaklaşımı bağlamında etkisi: hastane yöneticileri üzerine bir araştırma

Demir, Hüseyin

Yüksek Lisans | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Mobil teknolojiler sağlık hizmetlerinde ortaya çıkan çoğu problem ile başa çıkılmasında bir araç olarak görülmektedir. Sağlık hizmetlerinde karşılaşılan problemlerden biri gerek hastane içerisinde gerekse de hastane dışında ortaya çıkan işlem maliyetleridir. Hastaneler sözleşmeler ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Sözleşmelerin öncesinde ve sonrasında birtakım maliyetler oluşmaktadır. Bu maliyetlere işlem maliyetleri ve bu maliyetleri konu alan yaklaşıma da işlem maliyeti yaklaşımı denir. İşlem maliyeti yaklaşımı, üretilen mal ve hizmetlerinin değişimini ve bu değişimi yöneten örgüt yapılarını kapsayan bir yaklaşımdır. İşlem maliye . . .tlerinin mobil iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla minimize edilmesi oldukça önemli görünmektedir. Bu çalışmanın amacı, mobil sağlık uygulamalarının sağlık hizmetlerine işlem maliyeti yaklaşımı bağlamında etkisini araştırmaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini İzmir ilinde bir kamu hastanesinde çalışan 18 üst ve orta kademe yöneticisi oluşturmaktadır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, alanında uzman 2 kişinin görüşü alınarak hazırlanan 5 demografik soru ve 15 ifade ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma, derinlemesine, bireysel, yarı yapılandırılmış yüz yüze mülakat tekniği kullanılarak 10 yönetici ile yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen verilerin analizinde Walcott’un 3 aşamadan oluşan nitel veri analizi süreci benimsenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre mobil sağlık uygulamalarının sağlık hizmetlerinde kullanılmasının gerekli olduğu, hastane içerisindeki işlemler ve hastane dışında gerçekleşen tedarik işlemlerinden doğan maliyetleri düşüreceği anlaşılmıştır. Mobil sağlık uygulama kullanımının bazı dezavantajları olduğu da ortaya konmuştur. Mobil sağlık uygulama kullanımı için teknik ve hukuki alt yapının güçlendirilmesi, hasta bilgilerinin bu uygulamalar üzerinden akışı önünde engel oluşturabilecek her türlü unsurun elimine edilmesi ve tam bir güvenlik söz konusu olmadan hasta bilgilerinin bu uygulamalarda akışının problem yaratacağı saptanmıştır. Sonuç olarak, ülkemiz için mobil iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlardan yararlanılması için mobil sağlık uygulama kullanımına ilişkin pilot bölgelerin seçilmesi, elde edilen bulgular ışığında gerekli düzenlemelerin yapılması, bu düzenleme ve girişimlerin Türkiye’de yaygınlaştırılmasının daha çağdaş sağlık hizmetleri için oldukça gerekli olduğu düşünülmektedir Daha fazlası Daha az

Ak Parti’nin sert güce evirilen Suriye politikaları ve Türk siyasetine yansımaları

Ekinci, Hakan

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETBu çalışma, Türkiye’nin devam eden terörle mücadelesinin, “Arap Baharı” isyanlarıyla birlikte farklı bir boyut kazanarak Suriye topraklarına taşınması ve AK Parti hükümetinin “Arap Baharı” olayları öncesi Suriye’ye yönelik uyguladığı “Yumuşak Güç” ’ün, bu olaylar neticesinde meydana gelen güvenlik algılarından dolayı “Sert Güç’e evirilmesi ve AK Parti hükümetinin bu politikasının Türk siyasetine yansımalarını araştırmak amacıyla yapılmıştır.Çalışmada karma bir veri toplama yöntemi benimsenmiş, “literatür taraması”, görüşme ve gazete yöntemleriyle desteklenmiştir. Suriye’nin kısa tarihi ve genel yapısı, Türkiye-Suriye ilişkilerin . . .in kısaca tartışılması ve Türkiye’nin güvenlik tehdidi algısı bulunan Suriye’nin kuzey bölgesindeki küresel, bölgesel ve yerel aktörlerin bölgeye olan etkilerinin incelenmesiyle şekillenen çalışmamızda Ak Parti hükümetinin “Sert Güç” politikası tartışılmış ve Türk siyasetindeki yansımaları diğer siyasal partilerin ve bazı sivil toplum kuruluşlarının konuyla alakalı görüşleri incelenerek irdelenmiştir.ABSTRACTThis study focuses on Turkey's ongoing fight against terrorism, gaining a different dimension with the Arab Spring revolts, and the transfer of the AK Party government to Syria before the Arab Spring events. It was made in order to investigate the evolution of Soft Power into Hard Power due to the security perceptions that occurred as a result of these events and the reflections of this policy of the AK Party government on Turkish politics. A mixed data collection method was adopted in the study, supported by literature review, interview and newspaper methods. Brief history and general structure of Syria, brief discussion of Turkey-Syria relations and Turkey's security threat perception in the northern region of Syria were analyzed In our study, which is shaped by examining the effects of global, regional and local actors on the region, The Hard Power policy of the AK Party government was discussed and its reflections in Turkish politics were examined by analayzing the views of other political parties and some non-governmental organizations on the subject.As a result of the study, it was understood that the security threat perceptions perceived by the AK Party government were significantly met in Turkish politics and the operations against the organizations in the north of Syria were supported, However, some practices have also been criticized, In particular, the findings obtained by interview and newspaper methods were synthesized and determined Daha fazlası Daha az

Hadîd Sûresi'nin lügat ve belâgat açısından tahlili

Özdemir, Bilge

Yüksek Lisans | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETArapça günümüzde dünya dilleri arasında yaygın olan diller arasında yer almaktadır. Arap dilini önemli bir dil yapan yaygın olmasından ziyade ilâhî mesajın taşıyıcısı ve sünnetin dili olmasıdır. Allah inzâl ettiği vahiy ile âyetler ışığında tefekkür ve tedebbürü emrederken Arap dilinin incelikleri ve edebî yönünü ön plana çıkararak muhataplarına hitap etmektedir. Bu sebeple Kur'ân perspektifinde hayatı anlamlandırmak isteyen bir mümin için Arapça önemli bir dil olarak görülmüştür. Kur'ân'ın anlaşılması, Arapçanın dil incelikleri olan gramer, sarf ve belâgatin bilinmesine bağlıdır. Bu çalışmada, Hadîd Sûresi'nde yer alan bazı kel . . .ime ve türevlerinin anlamsal çerçeveleri üzerinde araştırma yapılmıştır. Âyetlerin doğru anlaşılması ve inceliklerinin tespit edilmesi için sûrede öne çıkan kavramların analizleri yapılmıştır. Âyetlerdeki edebî sanatların mana üzerindeki etkisi incelenmiştir.ABSTRACTArabic is among the languages that are widespread among the world languages today. What makes Arabic language an important language is that it is the language of divine message and sunnah rather than being common. While Allah orders contemplation in the light of the revelations, He addresses his interlocutors by emphasizing the subtleties and literary aspects of the Arabic language. Therefore, Arabic was seen as an important language for a believer who wanted to make sense of life in the perspective of the Qur'an. In this context, understanding the Qur'an depends on knowing the grammar, Sarf and Belaqat. In this study, by researching on the semantic frameworks of some words and their derivatives in Hadid's Surah, understanding the verses correctly and determining their subtleties The prominent concepts in the sura were analyzed. The effect of literary arts in verses on the meaning was examined Daha fazlası Daha az

Modern risk ve kaygılar bağlamında ontolojik güvenlik ve yaşlılık Ontological security and old age in the context of modern risks and concerns

Kurtaran Başol, Aslıhan

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETBireylerin kendi kimliklerinin ve çevrelerindeki kişilerin ve şeylerin sürekliliğine dayanan ontolojik güvenlik hissi, günümüzde güven duygusunun önemli bir biçimin oluşturmaktadır. Ontolojik güvenlik hissi gündelik hayatın sürekliliği için fizyolojik ihtiyaçlar kadar önemlidir. Ancak günümüzde ise hayat daha çok riskler ve belirsizliklerle doludur. Dolayısıyla bireylerin gündelik hayatta kaygı ve endişe duyguları ile karşılaşmaları daha muhtemeldir. Bireylerin, gündelik hayatlarının sürekliliğini engelleyen bu durum ise ontolojik güvenlik kaygısı olarak tanımlanmaktadır. Gündelik hayatı sekteye uğratan bu duygu karşısında birey . . .ler, çeşitli baş etme yöntemleri geliştirmektedir. Özellikle belirli rutinler oluşturmak, bu kapsamda önemli bir yere sahiptir. Gündelik basit rutinler, bireylerin hayatlarının belirli bir süreklilik ve sabitlik kazanmasına yardımcı olarak ontolojik güvenlik kaygısı ile baş edebilmeyi ve dolayısıyla da ontolojik güvenlik hissinin sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ancak toplumda bulunan bazı dezavantajlı grupların, bu rutinleri yerine koyabilmesi ve gündelik hayatın sürekliliğini sağlayabilmesi oldukça zordur. Bu dezavantajlı gruplardan birini de yaşlılar oluşturmaktadır. Yaşlanmadan kaynaklı birçok fiziksel, zihinsel ve psikolojik kayıp yaşayan yaşlı bireyler, gündelik hayatlarını sekteye uğratan çeşitli risklerle karşılaşabilmektedirler. Dolayısıyla toplumda dezavantajlı olarak bulunan yaşlılar, ontolojik güvenliğin önemli bir öznesini oluşturmaktadır.ABSTRACTThe ontological sense of security, which depends on the continuity of individuals' own identities, the people and things around them, constitutes an important form of trust today. Ontological sense of security is as important as physiological needs for the continuity of daily life. However, daily life contains more risks and uncertainties compared to before. Therefore, individuals are more likely to encounter feelings of anxiety and worry in daily life. This situation, which prevents the continuity of individuals' daily lives, is defined as ontological security concern. In oder to overcome this feeling that interrupts daily life, individuals develop various coping methods. In particular, establishing certain routines has an important place in this regard. Simple daily routines help individuals to gain a certain continuity and stability in their lives, thus enabling them to cope with ontological security concerns and thus maintaining the ontological sense of security. However, it is very difficult for some disadvantaged groups in the society to put these routines in place and to ensure the continuity of daily life. One of these disadvantaged groups is the elderly. Elderly individuals who experience many physical, mental and psychological losses due to aging may encounter various risks that disrupt their daily lives. Therefore, the elderly, who are disadvantaged in the society, constitute an important subject of ontological security Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms