Filtreler
Dış ilişkiler ve güvenlik çerçevesinde soğuk savaş sonrası döneminde AB-ABD ilişkileri

Özcan, Simge

Yüksek Lisans | 2018 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETSoğuk Savaş süresince Sovyetler Birliği güvenlik açısından Batı dünyası içinortak tehdit unsuru olarak algılanmıştır Sovyetler Birliği’nin dağılması dış politika vegüvenlik gündemini önemli bir biçimde etkilemiştir. Bu etki Avrupa Birliği (AB) veAmerika Birleşik Devletleri (ABD) ilişkilerinde de görülmektedir. Savaş süresince,AB ve ABD Sovyet tehdidi sebebiyle işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmiştir. Ancaksavaş sonrası dönemde dış politika ve güvenlik konularında farklı önceliklerbelirlemişlerdir. Bu çalışmanın amacı Soğuk Savaş sonrasında AB ve ABD’nin dışpolitika ve güvenlik ilişkilerindeki ayrışmayı incelemektir. Savaş so . . .nrasındauluslararası sistemin yapısına ilişkin tek kutupluluk-çok kutupluluk tartışmalarıKuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) rolüne ilişkin tutumları AB ve ABDilişkilerindeki ayrışmayı gösteren örneklerden biri olarak kabul edilmektedir.ABSTRACTThroughout the Cold War, Soviet Union was perceived as a common threat forthe Western world in terms of security. Dissolution of Soviet Union had great impacton foreign policy and security agenda. This impact can also be observed in theEuropean Union (EU)- United States (US) relations. Due to the Soviet threat, EUand US developed cooperative relations during the war. However, they determineddifferent foreign policy and security priorities in the post war period. The aim of thisstudy is to analyze the divergence of US and EU’s foreign policy and securityrelations in the post Cold War era. After the war, the attitudes of EU and US towardsunipolarity-multipolarity debate regarding the structure of the international systemand the role of North Atlantic Treaty Organization (NATO) can be seen as anexample of this divergence. On the one hand the structure of the system was definedas unipolar because of the dominant position of the US. On the other hand, thesupporters of multipolarity advocated that the EU and other actors has also crucialplace in the system. Particularly increasing integration of the EU was thought as acontributor to the multipolarity Daha fazlası Daha az

Nato’nun yeni stratejik konsepti bağlamında Nato-Rusya ilişkilerinde Baltık Devletlerinin rolü

Çelik, Hatice İrem

Yüksek Lisans | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETBaltık devletleri küçük devlet olarak jeopolitik açıdan önemli bir bölgedebulunmaktadırlar. Eski Sovyet Devletleri günümüzün AB ve NATO üye devleti birçok kez işgallerle yüzleşmesinden dolayı ülke güvenliği önceliklidir. Güvenliklerinikorumak için yeniden bağımsızlıklarını kazanmalarıyla NATO'nun içinde yer almayıtercih eden bu devletler için NATO bir garantör görevindedir. Rusya ise Baltıklargözünde Sovyet sendromunun etkisi ile bölge üzerinde tehditkar bir devlet olarakgörünmektedir. Rusya bu durumu ikili ilişkilerle kırmak yerine tekrar büyük bir güçolma amacıyla politikalarını sertleştirmiştir. Soğuk savaş sonrası Avrupa güv . . .enliğinsağlamasında etkili bir aktör iken zaman zaman Avrupa güvenliği tehdit eden kendisiolmuştur ve NATO ile karşı karşıya gelmiştir.Bu tez çalışmasında NATO’nun yeni stratejik konsepti çerçevesindeki kazandığıyeni duruşu içinde yer aralan Baltık devletlerinin, NATO-Rusya ilişkilerindeki rolüaraştırılmıştır. ...ABSTRACTThe Baltic states are located in a small geopolitical region. The security of thecountry is a priority because the former Soviet states face the occupations many times and today they are in EU and NATO as a member states. NATO is a guarantor for those states that prefer to take part in NATO by regaining their independence to protect their security. On the other hand, Russia appears to be a threatening state on the region with the influence of Soviet syndrome. Russia has hardened its policies in order to become a major force again, rather than breaking this situation with bilateral relations While he was an influential actor in securing European security after the Cold War, sometimes threatening European security and confronted NATO.In this thesis, the role of the Baltic States in NATO-Russia relations was exploredin the new position they gained in the context of NATO's new strategic concept. That's because the former Soviet republics and nation-states of the post-Cold War new world, have had new roles in terms of the diversifying security threats .. Daha fazlası Daha az

Self-Determinasyon ve kamu diplomasisi : İskoçya ve Katalonya örnekleri

Cebeci, Eda

Yüksek Lisans | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETDeğişen ve gelişen diplomasi anlayışı çerçevesinde kamu diplomasisiuluslararası ortamda bir adım öne çıkmaktadır.Özellikle yeni medyanın kullanımı ilebirlikte gelişen ve etki alanı genişleyen kamu diplomasisi devletlerin ve devlet dışıaktörlerin kamuoyunu ve diğer devletleri etkilemesi noktasında önemli birkonumdadır.Bu çalışma “self-determinasyon hareketlerinde kamu diplomasisinederece başarılıdır/etkilidir?” sorusunu yanıtlamayı amaçlamaktadır.Günümüzde self-determinasyon hareketlerinin sayısının artmasıyla birlikteyapılan referandumlar sayesinde pekiştirilmeye çalışılan bağımsızlık isteği kamudiplomasisi etrafında şekillenmek . . .tedir. Bu çerçevede en yeni örneklerden ikisi olanKatalonya ve İskoçya self-determinasyon hareketlerinde kamu diplomasisininkullanımı bağlamında değerlendirilecektir.ABSTRACTWithin the framework of the changing and developing understanding ofdiplomacy, public diplomacy is a step forward in the international environment.Public diplomacy, which has developed and expanded with the use of new media, isin an important position in terms of affecting public and other states by states andnon-state actors. This study aims to answer the question: To what extent has publicdiplomacy been successfully/effectively used in self-determination movements?Today, with the increase in the number of self-determination movements theefforts towards strengthening the desire for independence through referenda areshaped around public diplomacy. In this context, two of the newest examples,Catalonia and Scotland, will be evaluated in the context of the use of publicdiplomacy in self-determination movements Daha fazlası Daha az

Avrupa’nın kültürel kimliği ve Avrupa’da yabancı düşmanlığı (Zenofobi)

Karaaslan, Ali Batuhan

Yüksek Lisans | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETKültür, toplumların kimliklerini etkileyen unsurlardan biridir. Değişime vegelişime açık yapısıyla, her milletin tarihinde farklı bir şekilde yer etmiştir. Genelanlamda kültürün taşıması gereken ortak özellikler bulunsa da her kültür, kendiözgün yapısı içinde var olmuştur. Kimliğin ifade ettiği aidiyeti anlamlandırmak içindiğer kimlikler öteki olarak kabul edilmiştir. Avrupa kıtası Hıristiyanlığı kabulettikten sonra dini çerçevede ortak bir zemin yaratılmış ve siyasal bakımdan parçalıolan kıtada dini kültürün birleştirdiği bir kimlik ön plana çıkarılmıştır. Günümüzdeise Avrupalı kimliği tartışmaya açık bir kavram olarak belirsiz . . .liğini korumaktadır.Bu çalışmanın ilk yarısı kültürü bir kavram olarak incelemeyi ve Avrupakıtasının tarihsel süreç içerisinde içinde sahip olduğu kültürel çerçeveyi ortayakoymayı amaçlamaktadır. Antik çağlardan günümüze uzanan dönemde Avrupa’nınkültürel anlamda yaşadığı etkileşim incelenerek ortak bir Avrupa Kimliği’ninoluşturulmaya çalışılması sorgulanmaktadır.ABSTRACTCulture is one of the components that influences the identity of societies. It hasa unique place in the history of each nation with its open structure to change anddevelopment. Although there are characteristics that culture should bear in general,each culture exists within its own unique structure. In order to make sense of theidentity expressed by the identity, other identities were accepted as the other. Afterthe adoption of Christianity by the European continent, a common ground wascreated within the religious framework and an identity united by religious culturewas brought to the fore in the politically fragmented continent. Nowadays, theEuropean identity remains an ambiguous concept.The first half of this study aims to examine culture as a concept and to revealthe cultural framework of the European continent in the historical process. It isquestioned that the cultural interaction experienced by Europe in the cultural sensefrom the antiquity to the present day is tried to be formed by establishing a commonEuropean identity Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms