Filtreler
Filtreler
Bulunan: 57 Adet 0.000 sn
Koleksiyon [5]
Tam Metin [1]
Eser Sahibi [19]
Yayın Türü [3]
Yayın Tarihi [13]
Yayıncı [8]
Kayıt Giriş Tarihi [20]
Dergi Sayısı [7]
Yayın Dili [3]
Konu Başlıkları [20]
Dergi Adı [14]
Editör/Editörler [20]
Spinal Kord Yaralanmalı Hastalarda Pulmoner Rehabilitasyon Yaklaşımları

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi3 ( 5 ) , pp.299 - 305

Spinal kord yaralanması sonrası, pulmoner komplikasyonlar, akut dönemde morbidite ve mortalitenin ana sebebidir. Bu dönemde hastaların yarıdan fazlasında atelektazi, pnömoni ve solunum yetmezliği gibi yaşamı tehdit eden solunumla ilişkili sorunlar gelişmektedir. Solunum fonksiyon bozukluğunun derecesi, nörolojik hasarın kapsamı ve seviyesine bağlı olup, yüksek servikal ve torasik lezyonu olan bireylerin daha yüksek risk taşıdığı bilinmektedir. Hastalar solunum semptomları açısından kapsamlı olarak değerlendirilmelidir. Hastalarda sekresyonları azaltmak ve dışarıya atılımını sağlamak, ventilasyonu artırmak için yaygın olarak kullanıl . . .an teknikler, postüral drenaj, perküsyon, vibrasyon, diyafragmatik solunum, segmental solunum, öksürük teknikleri ve aspirasyon gibi yaklaşımları içermektedir. Uygulanan pulmoner rehabilitasyon yaklaşımları ile hastaların mekanik ventilasyondan kurtarılması, sekresyonların atılması, solunum kaslarının kuvvetlendrilmesi, öksürüğün geliştirilmesi ve ventilasyonun artırılmasıyla birlikte günlük yaşama katılımlarında artışla birlikte yaşam kalitelerinin geliştiği görülmektedir. Pulmonary complications after spinal cord injury are the main cause of morbidity and mortality in the acute period. In this period, more than half of patients develop life threatening respiratory problems such as atelectasis, pneumonia and respiratory failure. The degree of respiratory dysfunction depends on the extent and level of neurological damage, and individuals with high cervical and thoracic lesions are known to have a higher risk. Patients should be comprehensively evaluated for respiratory symptoms. Commonly used techniques to reduce secretions and increase ventilation include postural drainage, percussion, vibration, diaphragmatic breathing, segmental breathing, cough techniques, and aspiration. With the pulmonary rehabilitation approaches applied, it is observed that quality of life improves with the increase in their participation in daily life with the recovery of patients from mechanical ventilation, removal of secretions, strengthening of respiratory muscles, development of cough capacity and increasing ventilation. Daha fazlası Daha az

Besin Gruplarının Meme Kanseri Gelişme Riski Üzerine Etkileri Var Mıdır?

Makale | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 7 ( 2 ) , pp.339 - 343

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genetik, davranışsal ve çevresel faktörler meme kanseri etiyolojisinde yer almaktadır. Bu derlemede çevresel ve davranışsal bir faktör olan beslenme kapsamında süt ve süt ürünleri; et ve et ürünleri; sebze ve meyve; tahıl, yağ tüketimi ile meme kanseri riski arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Süt ve süt ürünlerinin bileşiminde bulunan kalsiyum ve D vitamini meme kanseri riskinde koruyucu role sahip olabilir. Ancak kırmızı ve işlenmiş etlerde genellikle pişirme sırasında oluşan bileşikler meme kanseri riskini artırabilir. Sebze ve meyveler ise zengin vitamin, polifen . . .ol, karotenoid ve posa içerikleri sayesinde meme kanseri riskini azaltabilir. Benzer şekilde tam tahılların bileşiminde bulunan fitoöstrojenler, fenolik asitler, antioksidan vitaminler ve posa meme kanseri riskini azaltabilir. Diyet yağ alımı ve yağ asitleri ile meme kanseri riskini inceleyen çalışmaların sonuçları ise farklılık göstermektedir. İncelenen bu besin gruplarının meme kanseri riski üzerine etkisinin araştırılması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Breast cancer is the most common type of cancer in women. Breast cancer is caused by a combination of genetic, behavioral, and environmental factors. In this review, it is aimed to examine the relationship between nutrition which is behavioral and enviromental factors and breast cancer risk. Within the scope of nutrition, milk and product, meat and product, vegetables and fruit, cereal, oil food groups is discussed. Calcium and vitamin D, which are found in milk and dairy products, may reduce the risk of breast cancer. Compounds commonly formed during cooking in red and processed meats, on the other hand, can increase the risk of breast cancer. Vegetables and fruits can reduce the risk of breast cancer thanks to their rich vitamin, polyphenol, carotenoid and fiber content. Similarly, phytoestrogens, phenolic acids, antioxidant vitamins and fiber found in the composition of whole grains can reduce the risk of breast cancer. The results of studies examining on dietary fat intake, fatty acids and breast cancer risk differ. More research is needed to investigate the effects of these food groups on breast cancer risk Daha fazlası Daha az

Hemodiyaliz Hastaların Arteriovenöz Fistüle İlişkin Öz-Bakım Bilgi ve Davranışlarının İncelenmesi

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 3 ) , pp.133 - 138

Amaç: Çalışmada hemodiyaliz hastaların arteriyovenöz fistüle ilişkin öz-bakım bilgi ve davranışlarının belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışma kesitsel çok merkezli bir araştırma olarak hemodiyaliz işlemi yapılan 103 hastada gerçekleştirildi. Araştırma verilerinin toplanmasında literatür doğrultusunda hazırlanan formlar kullanıldı. Veriler hastalar ile yüz yüze görüşme yöntemiyle toplandı. Hastaların fistüle yönelik öz-bakım bilgi ve davranışlarının değerlendirilmesinde %50’lik sınıflama sistemi kullanıldı. Bulgular: Hastaların %63,4’ü fistülün gelişimi için hafif egzersizlerin yapılması ve %52,4’ü tansiyonum düştüğünde fis . . .tülü değerlendirme ve diyaliz merkeziyle iletişime geçme konusunda bilgisinin olmadığı saptandı. Hastaların arteriyovenöz fistüle ilişkin en çok uyguladıkları öz-bakımlar sırası ile fistüllü koldan kan aldırmadığı-enjeksiyon yaptırmadığı (%97,1), fistüllü kola sıkan kıyafetler giymediği (%94,2) ve fistüllü koldan tansiyon ölçtürmediği (%89,3) olarak belirlendi. Hastaların cinsiyeti, medeni durumu, öğrenim durumu, kronik hastalık varlığı, yaşadığı yer ve fistüle ilişkin eğitim durumu ile AV fistül öz-bakım bilgiler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Ayrıca hastaların medeni durumu, fistüle ilişkin eğitim ve fistül değişikliği ile AV fistül öz-bakım davranışlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu ( Daha fazlası Daha az

İnsan Hakları Açısından Yunanistan’ın Görünümü 2014

Kitap | 2016 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi

Günümüzde temel insan hakları, ülkelerin kendi iç hukukunda olduğu kadar uluslararası çerçevede de önem kazanmıştır. Devletlerin insan haklarına saygı gösterip göstermemesi, demokrasinin ve gelişmişliğin göstergesi olarak da algılanmaktadır. Bu yönüyle insan hakları ulusal boyutlarının çok ötesine geçerek uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bu durum, herhangi bir bireyin kendi ülkesindeki insan hakları sorunlarıyla ilgilendiği kadar dünyanın herhangi bir yerindeki insan hakları ile de ilgilenmesini meşru kılmaktadır. Bunun yanı sıra ülkeler içerisindeki azınlıkların çoğunluk statüsündeki kimselerle eşit vatandaşlık haklarına sahip o . . .lduğu hususu ön plana çıkmaktadır. Yunanistan Avrupa Anayasası olan Lizbon Antlaşması’nı kabul ettiği gibi imzalandığı Lozan Antlaşması’yla ülkesi içinde Müslüman azınlığı resmî olarak kabul eden tek Balkan ülkesidir. Bu durum, hem insan hakları hem de azınlık hukuku açısından Yunanistan’daki gelişmelerin izlenmesini kaçınılmaz kılmaktadır Daha fazlası Daha az

Türkiye'de Üniversite Kütüphanelerinde Otomasyon ve İnternet Sistemlerinin Geleceğe Yönelik Karşılaşabilecekleri Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Dikmen, Serhat

Teknik Rapor | 2001 | Ege Üniversitesi

Üniversite Kütüphanelerinin otomasyona yönelik çalışmaları , ödenek sorunları personel problemleri, çözüm önerileri.

Gelenekselden Geleceğe Değişim ve Gelişim: Moda, Tekstil ve El Sanatları Çalışmaları

Dikmen, Serhat

Kitap | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Sevgili Okurlar, Antik çağlardan günümüze sanat yapıtlarında döngüsel olarak tekrarlanan moda ve moda olgusunun salt giyim kuşamın ötesine geçtiği açıktır. Moda trendleri, yaşanılan çağdan, orada yaşayan insanlardan, inançlarından ve en önemlisi kültürden büyük ölçüde etkilenmektedir. Moda, bir grup insan arasında popüler olan bir şey olarak kavramsallaştırılabilirken, kültür, bir grup insan tarafından paylaşılan bir yaşam biçimidir. Tasarımcılar, geleneksel sosyal yapılarıyla yorumladıkları daha geniş bir küresel sanat perspektifi içinde dünya çapındaki sonsuz sayıda ilham kaynağı olan kültürel kodları yorumlayarak küresel kültürü . . .keşfetmektedir. Tarih boyunca çeşitli sanat akımlarının ve modaların desen, renk ve figürleri bugün giydiğimiz giysi ve aksesuarlarda görülebilmektedir. Bu kitap, tarihsel süreç içinde moda, tekstil ve el sanatları ürünlerinin ve sanatsal eğilimler ile yaratıcılık arasındaki ilişkiyi sorgulamaktadır. Bu kitabı hem görsel sanatlara merak duyanlara hem de bu alanda faaliyet gösteren tasarımcılara, sanatçılara ve profesyonellere yönelik hazırladık. İçeriğimiz, yazarlarımızın farklı sanat pratiklerine dair yenilikçi fikirlerinden oluşmaktadır. Umarız, bu kitap sizin için bir ilham kaynağı olur ve görsel sanatların sonsuz dünyasında yeni keşifler yapmanızı sağlar. Değerli katkılarıyla öne çıkan yazarlarımız başta olmak üzere, bu kitabın oluşumunda emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Keyifli okumalar dileriz Daha fazlası Daha az

COVID-19 Pandemisinde Transfüzyona Bağımlı Talasemili Çocukların Kan Transfüzyon Süreci ve Hemşirelik Yönetimi

Dikmen, Serhat

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 2 ) , pp.127 - 130

Amaç: COVID-19 salgını 2019’un sonlarında Çin’in Wuhan kentinde başlamış olup küresel olarak yayılmaya devam etmektedir. COVID-19’un ortaya çıkmasından bu yana kan bağışı sayısı ciddi oranda hem ülkemizde hem de dünya genelinde azalmıştır. Düzenli kan transfüzyonu tedavisi gerektirenler için de kan bağışlarının azalması ciddi bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde transfüzyona bağımlı talasemili çocukların neredeyse yarısına yetersiz kan transfüzyonu uygulandığı belirtilmektedir. Ülkemizdeki sokağa çıkma yasakları, şehirlerarası ulaşım engelleri nedeni ile çocuklar ve ebeveynleri kan transfüzyonu için rutin bakım aldıkla . . .rı kliniklere gitmekte zorluk yaşamaktadır. Ayrıca bu kısıtlamalar, gönüllü kan bağışlarının sayısını büyük ölçüde azaltarak, kan bankalarının stoklarında ciddi oranda azalmaya neden olmuştur. Talasemili çocukların kan transfüzyonu sürecinde; sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmiş, maske takılması sağlanmış, hasta randevuları sınırlandırılmış, refakatçi sınırlaması yapılmıştır. Hemşireler, hastalarda tek kullanımlık malzemeler kullanmış ve hemşireler koruyucu ekipman kullanmıştır. COVID-19’un ortaya çıkmasıyla transfüzyona bağımlı talasemili çocuklar, kan rezervlerinin azalmasına bağlı olarak tedavi ve bakım sürecinde güçlük yaşayabilmektedir. Buna bağlı olarak gelecekte, COVID-19 pandemisi gibi bir kriz sırasında halk sağlığı hazırlık stratejisinde, özellikle talasemiye yatkın ülkelerde transfüzyon bağımlı hastalar konusuna öncelik verilmelidir Daha fazlası Daha az

Diyabetes Mellitus’lu Periferik Nöropatili Hastalarda Postüral Denge ve Koordinasyon Problemlerinin Tele-Değerlendirme Sonuçları: İki Olgu Sunumu

Dikmen, Serhat

Makale | 2021 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 2 ) , pp.169 - 173

Diabetes mellitus’un yaygın komplikasyonlarından biri de diyabetik nöropatidir. Diyabetik nöropati, artmış morbidite ve maluliyetin en sık nedenlerinden biridir ve belirli sıklıklarla klinik değerlendirmeler gerektirir. Tele-değerlendirme hastanın servise gelmeden hem zaman tasarrufu yapmasını hem de kendini evinde olduğu için daha güvende hissetmesini sağlar. Çalışmanın amacı diabetes mellitus’lu periferik nöropatili hastalarda postüral denge ve koordinasyon problemlerinin tele-değerlendirme ve klinikte yüz yüze yöntemlerle elde edilen değerlendirme bulgularını karşılaştırmaktır. Çalışmamıza 2 olgu dahil edilmiştir. Dahil edilen ol . . .gulara Romberg, süreli kalk-yürü testi, 5 Defa oturup kalkma testi, koordinasyon testlerinden basamak testi, topuk-parmak ucu yürüme testi, ayakla tempo tutma testi ve topuk tibia testleri uygulanmıştır. Süreli kalk ve yürü testi süresinin ilk olgu için oldukça benzer olduğu, ikinci olgumuzda ise tele ve yüz yüze değerlendirme arasında belirgin farklılık olduğu görülmektedir. yüz yüze yöntem ile değerlendirmede sürenin uzadığı görülmüştür. Koordinasyon testlerinden topuk parmak ucu yürüme testi hariç diğer testlerde tutarlılık olduğu görülmüştür. Bu vaka raporu ile periferik nöropatili hastalarda gelişen postüral denge ve koordinasyon problemlerinin tele-değerlendirme yöntemi ile etkin bir şekilde gerçekleştirilebileceği görülmüştür. One of the common complications of diabetes mellitus is diabetic neuropathy. It is one of the most common causes of increased morbidity and disability and requires clinical evaluations at certain frequency. With tele-assesment, the patient both saves time and feels safer because patient is at home before coming to the service. The aim of the study is to compare the results of postural balance and coordination problems in patients with peripheral neuropathy with diabetes mellitus, obtained by tele-assesment and clinical face-to-face methods. 2 cases were included in our study. Romberg, timed get up and go test, 5 times sit to stand test, and from coordination tests; step test, heel toe walking test, foot tempo holding test, heel-tibia test were applied to the patients. It was seen that the duration of the timed get up and go test is quite similar for the first case, and there was a significant difference between the tele-assesment and face-to face assesment in our second case. It was observed that the assesment time increased in face-to-face method. Coordination tests were consistent with the exception of the heel toe walking test. With this case report, it was observed that postural balance and coordination problems that emerging in patients with peripheral neuropathy can be effectively realized with the tele-assessment method Daha fazlası Daha az

Şehir Kültür Medeniyet Çaka Bey'den Günümüze İzmir 3. cilt

Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Çevrimiçi (1045-1578 Sayfa: resim, harita; 26 cm.).

Görsel Sanatlarda Güncel Uygulamalar

Kitap | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi olarak, görsel sanatların çeşitli disiplinlerinde ortaya çıkan yaratıcı üretimlere odaklanan bu kitabın oluşturulmasından büyük bir gurur duyuyoruz. Görsel sanatlar dünyasının yenilikçi yaklaşımlarını, yaratıcı uygulamaların, teknikleri ve fikirleri bir araya getirdiğimiz “Görsel Sanatlarda Güncel Uygulamalar” adlı kitabımızla, sizlere ilham veren bir kaynak sunmayı hedefliyoruz. Bu kitap, günümüzdeki en ilgi çekici görsel sanat uygulamalarını bir araya getirerek, sanat dünyasındaki dönüşümleri keşfetmeyi amaçlamaktadır. Kitap grafik tasarım, illüstrasyon, dijital sanat, ens . . .talasyon sanatı, sokak sanatı, deneysel fotoğrafçılık, heykel ve daha birçok disiplinden örnekleri içermektedir. Bu kitabı hem görsel sanatlara merak duyanlara hem de bu alanda faaliyet gösteren tasarımcılara, sanatçılara ve profesyonellere yönelik hazırladık. İçeriğimiz, yazarlarımızın farklı sanat pratiklerine dair yenilikçi fikirlerinden oluşmaktadır. Umarız, bu kitap sizin için bir ilham kaynağı olur ve görsel sanatların sonsuz dünyasında yeni keşifler yapmanızı sağlar. Değerli katkılarıyla öne çıkan yazarlarımız başta olmak üzere, bu kitabın oluşumunda emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Keyifli okumalar dileriz Daha fazlası Daha az

Farklı disiplinlerde sanat okumaları

Kitap | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Başlangıç noktasını bireyin kendini ifade ediminden alan sanat, tek bir sözcük ya da cümleyle tanımlanamayacak kadar geniş bir olgudur. Kendinde salt var olmayan sanat kavramı, döneminin etkisi ve gücüyle hareket ederek zamanla, geleneksel çerçeveli sanat formlarından farklılaşan sanat yaklaşımlarına ve disiplinler arası bir anlayışa doğru ivme kazanmıştır. Özellikle 1960’lardan sonra ortaya çıkan farklı sanat yaklaşımları veya alternatif sanat yönelimleriyle, disiplinler arası anlayışta çağın verilerini içinde barındırarak yoluna devam etmektedir. Farklı sanat dallarının kendi arasında etkileşimi, yaratıcılığı tetikleyen önemli bir . . . unsurdur. Sanat da doğası gereği yaratıcılığın farklı boyutlarıyla varlık kazandığı için disiplinler arası yaklaşımlar bu bağlamda önem arz etmektedir. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi olarak, sanatın farklı dallarında ortaya çıkarılan yaratıcılık boyutu güçlü üretimler hakkında yazılmış bölümlerden oluşan bu kitabın meydana getirilmesinden büyük bir gurur duyulmaktadır. Bu kitabın okurlarına resim, estetik ve tasarım alanlarına ait nitelikli ve alanlarına dair yeni söylemleri ile katkı sağlayacağını umduğumuz yazıları sunmaktayız. Değerli katılımlarıyla yazarlarımız başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Sanatı farklı disiplinlerde farklı bakış açılarıyla okumanın, okuyucusuna da katkı sağlamasını temenni ederek iyi okumalar dileriz Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms