Filtreler
Araştırmacılar
Davranış bozukluğu tanılı ergenlere verilen psikoeğitimin öfke yönetimine etkisi

Uzunoğlu, Gülçin

Yüksek Lisans | 2016 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÖZETAmaç: Bu çalışma, bir bölge psikiyatri hastanesinde tedavi gören davranış bozukluğu tanılı ergenlere uygulanan psiko-eğitimin öfke yönetimine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Araştırma da “ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen” model kullanılmıştır. Araştırmanın ilk aşamasında bir bölge psikiyatri hastanesinin Çocuk ve Ergen Psikiyatri yataklı birimlerinde yatışı yapılarak tedavi olan davranış bozukluğu tanılı 12-18 yaş arası 34 ergene “Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği” uygulanmıştır. İkinci aşamada ise, ölçeğe göre öfke kontrol problemi olan 16 ergen,8’i uygulama 8’i kontrol grubunda olacak biçimde ata . . .nmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden, uygulama grubundaki 8 ergen, haftada bir kez olmak üzere araştırmacı tarafından hazırlanan 6 oturumluk Öfke Kontrolü Eğitim Programına katılmıştır. Bu süreçte kontrol grubundaki8 ergene ilaç tedavisi dışında herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Eğitim programından sonra, uygulama ve kontrol grubundaki bireylere “Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği” son test olarak tekrar uygulanmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde sayı-yüzde dağılımı ve ikili karşılaştırmalar için t-testi kullanılmıştır.ABSTRACTAim: This study has been conducted to analyze the effect of psycho-education that is carried out with adolescent diagnosed with behaviour disorder receiving treatment at a regional mental hospital on their anger-managementMethod: “Quasi-experimental design with pre-test – post-test control group” model was used for this research. In the first phase of th estudy, “State-Trait Anger-Anger Expression Scale” was applied to 34 adolescents diagnosed with behaviour disorder aged between 12-18 and being trated as inpatient at Children and Adolescent Psychiatry Department of a Regional Mental Hospital. In these second phase, 16 adolescents diagnosed with anger-management problem according to the scale were divided into two equal groups as experimental group and control group. 8 adolescents from experimental group who accepted to take part in there search get involved in 6-session Anger Management Control Education Program which was prepared by the research erandscheduled as once a week. During this period, only medical treatment was applied to 8 adolescents in the control group, noother invervention was applied. After the psyco-education program, “State-Trait Anger- Anger Expression Scale” was applied one more time as post test to individuals in both experimental and control group. Frequencypercent age disribution was used for the assessment of research data and t-test was used for paired compariso Daha fazlası Daha az

Tip 1 diyabet damgalama değerlendirme ölçeği’nin Türkçe geçerlilik ve güvenirliği

Mutlu, Ece

Yüksek Lisans | 2019 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Özet:Amaç: Tip 1 Diyabet Damgalama Değerlendirme Ölçeği (Tip 1- DDDÖ)'nin Türkçe geçerlilik ve güvenirliğini yapmaktır. Yöntem: Metodolojik tipte tasarlanan çalışma, Temmuz 2018 – Mayıs 2019 tarihleri arasında bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji, Dâhiliye-1 ve Dâhiliye-2 Polikliniklerine başvuran Tip 1 diyabet tanısı olan 147 birey ile yürütülmüştür. Örneklem dışında olan Tip 1 diyabet tanısı olan 10 birey ile pilot çalışma, örnekleme dâhil olan 30 birey ile 2-4 hafta sonra tekrar test uygulaması yapılmıştır. Veriler Tanıtıcı Bilgi Formu ve Tip 1 Diyabet Damgalama Değerlendirme Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizin . . .de SPSS 22 ve Mplus Version 7.4 kullanılmıştır. Ölçeğin geçerlilik değerlendirmesinde dil geçerliliği (grup-geri çeviri yöntemi), kapsam geçerliliği (Polit&Beck tekniği), yapı geçerliliği (faktör analizi ve bilinen grup karşılaştırması), yüzey geçerliliği ve görünüm geçerliliği (pilot çalışma) güvenirlik değerlendirmesinde değişmezlik (test-tekrar test güvenirliği) ve iç tutarlılık (Cronbach Alpha Güvenirlik katsayısı ve madde toplam korelasyonu) analizleri yapılmıştır. Bulgular: Tip 1-DDDÖ'nin geçerlilik ve güvenirliğinde kapsam geçerlilik değerlendirmesinde ölçek maddelerinin 94,7'sinin madde kapsam geçerlilik indekslerinin (M-KGİ) değerlerinin 0,80 ve üzerinde, yapı geçerlilik değerlendirmesinde ölçeğin bilinen grupları ayırabildiği, ölçeğin faktörlenebilir (KMO 0,86) olduğu, doğrulayıcı faktör analizine göre ölçeğin Türkçe Formunun da üç faktörlü yapıyı doğruladığı ve faktör yüklerinin 0,34 ile 0,87 arasında ve uyum indeks kriterlerine (CFI0.90, TLI0.89, RMSEA0.069, SRMR0,065, Chi-square/df 1.706) göre uygun düzeyde olduğu belirlenmiştir., Ölçeğin test -tekrar test güvenirliği değerlendirmesinde toplam ve alt ölçek puanlarının r değerlerinin 0,82 üzerinde, iç tutarlılık değerlendirmesinde ölçek bütünü ve alt boyutları için Cronbach Alpha güvenirlik katsayıları'nın sırasıyla 0.89, 0.81, 0.80, 0.81 olduğu bulunmuştur. Sonuç: Yapılan analizler sonucunda, Tip 1-DDDÖ'nin dil geçerliliği, görünüm geçerliliği, yüzey geçerliliği, kapsam/içerik geçerliliği, yapı geçerliliği, test-tekrar test güvenilirliği, Cronbach alfa iç tutarlılığı olduğu belirlenmiştir. Bu bulgulara göre, Tip 1-DDDÖ'nin Türkçe geçerlilik ve güvenilirliğe sahip olduğu, Türkiye'de Tip 1 diyabet tanısına sahip bireylerin yaşadıkları ve hissettikleri damgalamayı değerlendirmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir.Summary:Aim: The aim of this study was to determine the Turkish validity and reliability of the Type 1 Diabetes Stigma Assessment Scale (Tip 1- DDDÖ). Method: The study which was designed in a methodological type, was conducted in July 2018 - May 2019 with 147 people diagnosed with Type 1 diabetes at a Training and Research Hospital Endocrinology and Internal Medicine 1-2 Polyclinics. Pilot study was conducted with 10 individuals with a diagnosis of Type 1 diabetes outside the sample and 30 individual included in the sampling were re-tested after 2-4 weeks. The data were collected using the Descriptive Information Form and Type 1 Diabetes Stigma Assessment Scale. SPSS 22 and Mplus Version 7.4 were used for data analysis. To determine the validity assessment of the scale language validity (group-back translation method), content validity (Polit&Beck technique), structural validity (factor analysis and known group comparison), face validity and appearance validity (pilot study) to determine the reliability assessment of the scale stability (test-retest reliability) and internal consistency (Cronbach Alpha reliability coefficient and item-total correlation) analyzes were performed. Findings: In the validity and reliability of Tip 1- DDDO İn the content validity assessment, 94.7 of the scale items were found to have an item validity index (I- CVI) 0.80 and above, in the construct validity assessment, the scale can factorable (KMO 0.86) and it was determined that the scale was able to separate known groups, according to the confirmatory factor analysis, the Turkish version of the scale also confirmed the three-factor structure and the factor loadings were between 0.34 and 0.87, and the goodness of fit indices criteria according to the appropriate level (CFI 0.90, TLI 0.89, RMSEA 0.069, SRMR 0.065, Chi-square / df 1.706). In the test-retest reliability evaluation of the scale, total and subscale scores were found to be 0.82 above r values, in the internal consistency assessment, the Cronbach's alpha reliability coefficients for the whole scale and its sub-dimensions were found respectively to be 0.89, 0.81, 0.80, 0.81. Conclusion: As a result of the analyzes, it was determined that Tip 1- DDDÖ had language validity, face validity, content validity, structural validity, test-retest reliability and Cronbach alpha internal consistency. According to these findings, Type 1-DDSS was found to have validity and reliability in Turkish. It has been indicated to be valid and reliability measuring tool to be can used in assessing the stigmatization experienced and felt by individuals with type 1 diabetes in Turkey Daha fazlası Daha az

Denetimli serbestliği olan bağımlı hastalara uygulanan psikoeğitimin bireysel başetme ve umut-umutsuzluk düzeylerine etkisi

Ertekin Tipigil, Sevde

Yüksek Lisans | 2019 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Özet:Amaç: Çalışma, bir üniversite hastanesinin AMATEM biriminde yatmakta olan denetimli serbestliği olan bağımlı bireylere uygulanan psikoeğitimin bireysel başetme ve umut-umutsuzluk düzeylerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç-Yöntem: Araştırma, denetimli serbestliği olan ön-test son-test kontrol gruplu deneysel desen de yapılmıştır. Araştırmada veri toplamak için üç ölçme aracı kullanılmıştır: Tanıtıcı Bilgi Formu , Beck Umut-Umutsuzluk Ölçeği, COPE (Başa Çıkma Tutumları Ölçeği). Bağımlı bireylere yedi oturumdan oluşan yarı yapılandırılmış bir psikoeğitim programı uygulanmıştır. Araştırmanın örneklemini, AMATEM serv . . .isinde ayaktan ya da yatarak tedavi olan denetimli serbestliği olan 8 hasta uygulama (deney) grubunu araştırmaya katılmayı kabul eden ancak psikoeğitim oturumlarına devam etmek istemeyen 10 hastada kontrol grubu oluşturmuştur. Analizler, ön-test ve son-test anketleri ile tüm psikoeğitim oturumlarını tamamlayan toplam 18 hasta (8 uygulama (deney) ve 10 kontrol)verileri üzerinden yapılmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatistiksel analizler, bağımlı gruplarda t-testi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular:Araştırmaya katılan denetimli serbestliği olan uygulama ve kontrol grubundaki bağımlı bireylerin çoğunluğunun erkek, 18-29 yaş aralığında, büyükşehirde yaşayan evli lise-üniversite mezunu düzenli geliri olan bir işe sahip bireyler olduğu, ortalama 19.2±8.04 yaşlarında daha çok merak ve çevrenin etkisiyle maddeye başladığı ve hemen hemen her gün madde kullandığı ve madde kullanım miktarının zaman içerisinde artış gösterdiği ve madde bağımlılığına yönelik tedavi gördüğü belirlenmiştir. Bireyler, denetimli serbestlik uygulamasını caydırıcı bulduğunu ve bu uygulama kapsamında yürütülen programlardan yarar gördüğünü belirtmiştir. Uygulama ve kontrol grubunun her ikisinde de psikoeğitim öncesi ve sonrası BUUÖ ve BBÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05). Uygulama ve kontrol grubunun ön test-son test motivasyon kaybı ve gelecekle ilgili beklenti alt ölçek puan ortalamaları arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05). Buna karşın uygulama ve kontrol grubunun ön test-son test gelecekle ilgili duygular alt ölçek puan ortalamalarının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı olduğu saptanmıştır (p0.05). Sonuç: Denetimli serbsteliği olan madde bağımlısı bireylere verilen psikoeğitim programının bağımlı bireylerin umut-umutsuzluk düzeylerini istatistiksel olarak anlamlı ölçüde değiştirmediği buna karşın bireysel başetme becerilerinin iki boyutunda (dini olarak başa çıkma ve madde kullanımı) anlamlı ölçüde olumlu yönde değişim yarattığı gözlenmiştir.Summary:Aim:This work is aimed to study affects of psychoeducation on individual competing and hoplessness states of patients at İzmir KatipÇelebiÜniversitesi Atatürk training research hospital AMATEM unit who are on probation. Materials and Method:This research is applied with controlled experiment method which contains pre tests and post tests. Three scales used during research. The scales are demonstrating information questionnaire, Beck hopelessness scale and COPE scale. A seven session semi-structured psychoeducation program is applied on addicted individuals. Sample of the research is eight impatient or ambulant patients from AMATEM unit for experiment group, ten patients for control group who were not willing to keep on psychoeducations. Analysis are based on this total of 18 patients consists of 8 patients for experiment group ten patients for control group. At evaluation of this experimental datas descriptive statistics, t-test on addicted groups and Mann Whitney U test is used. Results:It is found that most of the people who got in to this research are male, 18-29 years old, who lives in metropolis, married, high-school or collage graduate, has a regular income. Average starting age to drug is 19.2-8,04, mostly affected by environment, uses drug almost every day, amount of drugs they do increases day by day and they all treated about drug abusement. Individuals states probation is an intimidating implementation and also all states probation is helpfull to people in that situation. There is not any statistically significant difference at pre-post tests of COPE and hope-hopelessnes tests of controlled and experiment group. There is not any statistically significant difference at pre-post tests for motivation loss and future expectations tests of controlled and experiment group. There is not any statistically significant difference at pre-post tests of COPE and hope-hopelessnes tests of controlled and experiment group (p>0.05). Besides that experimental and controlled group has statistically significant difference at future senses after psychoeducation (p0.05) Conclusion: Psychoeducation program that applied to drug addicted individuals who are on probation is not statistically significantly affected hope-hopelessness states of individuals but increased competing skills in both religiously competing and drug addiction cases of individuals Daha fazlası Daha az

Öğrenci hemşirelerin pozitif ruh sağlığı ile kişilik özellikleri arasındaki ilişki

Filiztekin, Merve

Yüksek Lisans | 2019 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÖzetÖĞRENCİ HEMŞİRELERİN POZİTİF RUH SAĞLIĞI İLE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Giriş-Amaç: Çalışmanın amacı, öğrenci hemşirelerin kişilik özellikleri ile pozitif ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi değerlendirmek ve bunları etkileyen değişkenleri belirlemektir. Materyal-Metod: Tanımlayıcı, ilişki arayıcı ve analitik olarak tasarlanan çalışma verileri, etik kurul onayından sonra, 15 Ocak-15 Haziran 2019 tarihleri arasında, Türkiye'de farklı üniversitelerin hemşirelik lisans programına kayıtlı ve araştırmaya katılma konusunda gönüllü olan 363 öğrenci hemşireden (232'sine Öğrenci Hemşireler Derneği (ÖHDER) bilgi ağı üzerinden e-mai . . .l yolu ile, 131'ine ise elden ulaşılarak) toplanmıştır. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, öğrencilerin kişilik özelliklerini değerlendirmek için kullanılan Sosyotropi-Otonomi Ölçeği (SOÖ), ruh sağlığı durumlarını değerlendirmek için kullanılan Pozitif Ruh Sağlığı Ölçeği (PRSÖ) ile toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 programında tanımlayıcı istatistikler, korelasyon analizi, t testi ve varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrenci hemşirelerin 78.9'u kadın ve yaş ortalaması 20.91±1.77'dir.85.0'i sosyo ekonomik durumunu orta düzeyde algılamaktadır. 70.9'u Anadolu Lisesi mezunu ve 78.7'si hemşirelik lisans eğitimini Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde sürdürmektedir. Araştırmaya daha sıklıkla 2.,3. ve 4. sınıf öğrencileri katılmıştır. 92.2'si fiziksel ve 96.4'ü ruhsal bir kronik hastalığı olmadığını belirten öğrenciler, genel sağlık durumlarına 10 üzerinden 7.56±1.78 puan vermiştir. Öğrenci hemşirelerin PRSÖ puan ortalaması ortalamanın altında bulunurken,SOÖ'nin otonomi alt ölçek puan ortalamaları sosyotropi alt ölçeğinden daha yüksek ve ortalamanın üzerinde bulunmuştur.Summary:THE RELATIONS BETWEEN POSITIVE MENTAL HEALTH AND PERSONALITY TRAİTS OF STUDENT NURSES Introduction-Aim: The aim of this study is to examine relations between variables affecting personality traits of student nurses and positive mental health and to determine variables affecting these relations. Materials and Methods: Data of the study, which was designed as a descriptive, relation-seeking and analytic study, were collected from 363 student nurses (232 of whom were reached via e-mail through the information network of the Student Nurses Association (SNA) and 131 of whom were reached by hand) who were enrolled to nursing undergraduate programs of different universities in Turkey and volunteered to participate in the study, after receiving an ethics committee approval between January 15th-June 15th, 2019. The data were collected via Personal Information Form, Sociotrophy-Autonomy Scale (SAS), used for evaluating students' personality characteristics and Positive Mental Health Scale (PMHS), used for evaluating mental health statuses.The obtained data were evaluated with the definitive statics in the SPSS 22.0 program, correlation analysis, t test and variance analysis. Findings: 78.9 of the student nurses who participated in the study were female and their age average was 20.91±1.77. 85.0 of them perceived their socioeconomic status as middle. 70.9 of them were Anatolian High School graduates and 78.7 of them were maintaining their nursing undergraduate studies in School of Health Sciences. In general, 2nd, 3rd and 4th classes participated in the study. While 92.2 of them stated that they had no physical diseases, 96.4 of them expressed that they had no chronic mental illness and their general health status was 7.56±1.78 over 10. While the Positive Mental Health Scale point average of the student nurses was lower than the average, autonomy sub-scale point averages for Sociotropy-Autonomy Scale were higher than sociotropy sub-scale and higher than the average. A statistically significant relation between total of two scales and all sub-scale point averages of the student nurses ( Daha fazlası Daha az

Suça sürüklenmiş ergenlere verilen psikoeğitimin, sosyal-duygusal öğrenme ve duygu yönetimi becerilerine etkisi

Taş, Gülsenay

Yüksek Lisans | 2018 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÖZETAmaç: Çalışma, bir bölge psikiyatri hastanesinin çocuk-ergen psikiyatrisi kliniklerinde tedavi gören, suça sürüklenen çocuk ergenlere uygulanan psikoeğitim programının sosyal duygusal öğrenme ve duygu yönetimi becerilerine olan etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Gereç-Yöntem: Araştırma ön-test son-test yarı deneysel desen modelinde yapılmıştır. Araştırmada veri toplamak için üç ölçme aracı kullanılmıştır: Tanıtıcı Bilgi Formu, Sosyal Duygusal Öğrenme Becerileri Ölçeği, Duyguları Yönetme Becerileri Ölçeği. Çocuk-ergenlere yedi oturumdan oluşan yarı yapılandırılmış bir psikoeğitim programı uygulanmıştır. Araştırmanın örn . . .eklemini, yatarak tedavi olan ve suça sürüklenme öyküsü olan 12-15 yaş arası 24 çocuk-ergen oluşturmuştur. Analizler, ön-test ve son-test anketleri ile tüm psikoeğitim oturumlarını tamamlayan toplam 18 çocuk-ergenin verileri üzerinden yapılmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatistiksel analizler ve bağımlı gruplarda t-testi kullanılmıştır.ABSTRACTAim: The study was conducted to evaluate the effect of a psychoeducation program on delinquent children's and adolescents' social emotional learning and emotional management skills in a regional psychiatric hospital in child-adolescent psychiatry clinics.Materials and Method: The research was carried out in pre-test, post-test, semi-experimental design model. Three instruments were used to collect data: Introductory Information Form, Social Emotional Learning Skills Scale, Emotion Management Skills Scale. A semi-structured psychoeducation program consisting of seven sessions was carried out with children-adolescents. The sample of the study consisted of 24 children-adolescents aged 12 to 15 years, who were under inpatient treatment and has delinquent behavior. Analyzes were made on pre-test and post-test questionnaires and on the data of 18 children-adolescents who complete all psychoeducation sessions. In the evaluation of the research data, descriptive statistical analyzes and paired samples t-test were used Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.