Filtreler
Filtreler
Bulunan: 21 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [5]
Dergi Sayısı [5]
Yayın Dili [2]
Editör/Editörler [1]
COVID-19 ve İzolasyon Sürecinin Çocuklar Üzerindeki Olası Psikososyal Etkileri

GÖZDE AKOĞLU | BEDRİYE TUĞBA KARAASLAN

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.99 - 103

Yeni Koronavirüs dünya çapında yaygınlaştıkça ulusal sağlık politikalarına bağlı olarak farklı ülkelerde izolasyon süreçlerine ilişkin önlemler alınmaya başlanmış, birçok ülkede sosyal mesafeyi koruma ve ev ortamında bireysel izolasyon gibi uygulamaların hayata geçirilmesi ile yayılmanın önlenmesi hedeflenmiştir. Ne var ki virüsün birincil olarak yaşlı nüfusu önemli ölçüde tehdit eden yaşamsal etkileri, yapılan birçok çalışmada yetişkin nüfusa odaklanılmasına, çocukların eğitim ve öğretim süreçleri dışındaki akut psikososyal gereksinimlerinin ise çoğu zaman göz ardı edilmesine neden olabilmektedir. Oysa yapılan çalışmalarda, pandemi . . . gibi öngörülemez bazı durumların çocuklar üzerinde kısa ve uzun dönemli olumsuz psikososyal etkileri olduğu bildirilmiştir. Bu noktadan hareketle yazılan bu gözden geçirme çalışmasında, yaşanan pandemi sürecinin çocuklar üzerindeki olası psikososyal etkileri ilgili alanyazın eşliğinde ele alınmıştır. As the new Coronavirus becomes widespread around the world, precautions regarding the isolation processes have been taken in different countries depending on the national health policies, and in many countries preventing the spread was aimed by implementing practices such as individual isolation in the home environment. However, the vital effects of the virus that primarily threaten the elderly population can lead to focusing on the adult population in many studies, and the acute psychosocial needs of children outside the education and training processes can often be neglected. However, studies have reported that some unpredictable conditions such as pandemics have short and long-term negative psychosocial effects on children. In the present review study, which is written from this point of view, the possible psychosocial effects of the pandemic process on children are discussed with the related literature Daha fazlası Daha az

COVID-19 Salgını; Acil Müdahale Gerektiren Kardiyopulmoner Durumlar ve Hemşirelik Bakımı

GÖZDE AKOĞLU | BEDRİYE TUĞBA KARAASLAN

Derleme | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 2 ) , pp.409 - 414

ÖZ Başladığı andan itibaren dünyadaki tüm ülkelerin gündemine oturan COVID-19 hem insandan insana hızla bulaşması hem de ölüm oranlarının yüksek olması nedeniyle küresel bir tehdit oluşturmuştur. Salgın özellikle yaşlı ve komorbit hastalığı bulunan bireylerde şiddetli ve tehlikeli seyretmektedir. Bu nedenle salgının bulaşından itibaren bireyin değerlendirilmesi, hem birey hem de çevresi için gerekli tıbbi önlemlerin alınması hayatta kalım için oldukça önemlidir. Özellikle COVID-19 salgınının neden olduğu acil kardiyopulmoner durumları değerlendirmek ve hızlı bakım yöntemlerini organize etmek tüm hastalar için standart olmalıdır. Bu . . . standart bakımın sağlanmasında kilit rol oynayan hemşireler, salgınla mücadelede en önde savaşan sağlık profesyonelleridir. Hemşireler üstlendikleri bu rol ile bilgi ve becerilerini kullanarak tanı ve bakım sürecinde hastada oluşabilecek komplikasyonları azaltabilir. Bu derlemenin amacı; COVID-19 salgınında acil müdahale gerektiren kardiyopulmoner durumlar ve hemşirelik bakımı hakkında hemşirelere destek olacak bakım bilgileri vermektir. ABSTRACT COVID-19, which has been on the agenda of all countries all over the world since its inception, posed a global threat due to its rapid transmission from person to person and high mortality rates. The outbreak is especially severe and dangerous in elderly and comorbid individuals. Therefore, the evaluation of the individual and the necessary medical measures for both the individual and the environment are very important for survival since the outbreak. In particular, evaluating cardiopulmonary emergencies caused by the COVID-19 outbreak and organizing rapid care methods should be standard for all patients. Nurses who play a key role in providing this standard care are health professionals fighting the epidemic. With this role, nurses can reduce the complications that may occur in the patient during the diagnosis and care process by using their knowledge and skills. The purpose of this review is; to provide care information to support nurses about the cardiopulmonary conditions requiring urgent intervention and nursing care in COVID-19 outbreak Daha fazlası Daha az

Uluslararası Hemşireler Yılında COVID-19 Pandemisi: Türk Hemşireler Derneği Çalışmaları

GÖZDE AKOĞLU | BEDRİYE TUĞBA KARAASLAN

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.23 - 27

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgınında, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, en büyük görev sağlık çalışanlarına düşmüştür. Sağlık çalışanları içinde en ön safta Covid-19 mücadelesine katılan hemşireler, sağlık sistemini işlevsel tutan yapı taşı olmuştur. Hemşirelik mesleğinin toplum yararına üst düzeyde nitelikli ve güvenilir hizmet verecek özerk bir sağlık mesleği olması için güncel ve bilimsel veriler doğrultusunda çalışmalarını sürdürmekte olan Türk Hemşireler Derneği, pandemi ile mücadelede aktif bir şekilde yer almış, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, pek çok kapsamlı faaliyette bu . . .lunmuştur. Türk Hemşireler Derneği’nin faaliyetleri toplum ve sağlık çalışanı güvenliğini sağlama hedefiyle, şube ve il temsilcileri aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Pandemi sürecinin yönetiminde dinamik bir yaklaşım sergileyen Türk Hemşireler Derneği bu dönemde, topluma, meslektaşlarına, karar vericilere ve medyaya yönelik ulusal düzeyde, bilgi ve veri paylaşımında bulunmuştur. Türk Hemşireler Derneği aynı zamanda faaliyetlerini büyük bir katılım ve iş birliği ile sürdürmek için, meslektaşlarının yanı sıra, diğer hemşirelikte özel dal dernekleri ve diğer sağlık meslek örgütleri ile de çalışmıştır. Bu doğrultuda yürütülen tüm faaliyetlerde, sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması, toplumun ve sağlık çalışanlarının bilimsel ve doğru bilgiye ulaşması, ülkemizin her yerinde hizmet veren hemşirelere görevlerini yürütürken rehberlik etme ve hastalar için daha güvenli ve nitelikli bir bakım hedeflenmiştir. Bu makalede uluslararası hemşireler yılı gibi çok özel bir yılda yaşanan Covid-19 pandemisinde, hemşireliğin ve Türk Hemşireler Derneği’nin yürüttüğü faaliyetler konusunda bilgi verilmiştir. In the COVID-19 epidemic, which was declared as a pandemic by World Health Organization, the most important duty fell to healthcare professionals in our country, as in the whole world. Nurses who are at the forefront in the fight against COVID-19 have become the building blocks keeping the health system functional. The Turkish Nurses Association, which continues to work in line with current and scientific data in order to make the nursing profession an autonomous health profession that will provide high quality and reliable service for the benefit of the society, has been actively involved in the fight against the pandemic both at national and international levels. The Turkish Nurses Association’s activities have been carried out by means of local representatives, with the aim of ensuring the safety of society and health workers. Demonstrating a dynamic approach in the management of the pandemic process, The Turkish Nurses Association shared information and data at the national level with the society, colleagues, decisionmakers, and the media. The Turkish Nurses Association has also been working with other specialized nursing associations and other healthcare professional organizations, in order to continue its activities with great participation and cooperation. In all activities carried out in this direction, it is aimed to ensure the safety of healthcare workers, to provide scientific and accurate information to the society and healthcare professionals, to guide nurses serving all over our country while performing their duties, and to administer safer and more qualified care for patients. This article informs about the nursing practice and the activities of the Turkish Nurses Association during the COVID-19 pandemic which started in a very special year, the International Year of the Nurse Daha fazlası Daha az

COVID-19 Tanısı Alan Hasta ve Ailesine Psikososyal Yaklaşım

DİLEK AYAKDAŞ DAĞLI | AYŞE BÜYÜKBAYRAM ARSLAN | LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2020 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.191 - 195

COVID-19 enfeksiyonu hızlı yayılımı ve ağır klinik seyri nedeniyle kısa sürede tüm dünyayı etkileyen bir salgın olmuştur. Bu salgında hasta olmak kadar, hasta yakını olmak da zordur. COVID-19 tanısı alma, birey kadar çevresindeki aile üyeleri için de bilinmezliklerle dolu, yoğun stres ve kaygı içeren, fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak aile yapısında birçok değişikliğe neden olan karmaşık bir yolculuğu gerektirir. Bu yolculukta, hasta ve ailesi, yaşanan yoğun stres ve kaygıya bağlı güvensizlik, çaresizlik, umutsuzluk, güçsüzlük gibi birçok olumsuz duyguyu deneyimleyebilir. Amaç, her bireyin bu süreci fiziksel ve psikososyal olarak . . .sağlıklı bir biçimde atlatması olmalıdır. Bu süreçteki olası riskleri önleme ve etkin bir şekilde yönetebilmede psikososyal desteğin önemi büyüktür. Bu özden hareketle, bu yazıda, COVID-19 tanılı birey ve aile üyelerinin yaşayabileceği olası psikososyal sorunlardan ve bu sorunlarla başetmeye yardımcı olabilecek psikososyal hemşirelik yaklaşımlardan bahsedilecektir Due to its rapid spread and severe clinical course, COVID-19 disease has become an epidemic affecting the world in a very short time. In this epidemic, it is also difficult to be a patient relative as well as a patient. Getting COVID-19 positive diagnosis requires a complex a complex journey full of unknowns that includes stress and anxiety on the individual as well as their family members, and causes many changes in the family structure physically, spiritually and economically. During this journey, the patient and their families may experience various negative emotions such as insecurity, despair, hopelessness, and powerlessness due to intense stress and anxiety. The aim should be for each individual to overcome this process in a physically and psychosocially healthy manner. Psychosocial support has an important role in preventing possible risks and managing this process effectively. This article will discuss the possible psychosocial problems that individuals with COVID-19 diagnosis and their family members may experience, and psychosocial nursing approaches that can help to cope with these problems. Daha fazlası Daha az

COVID-19 Pandemi Sürecinde Yoğun Bakım Hemşiresinin Rolü

DİLEK AYAKDAŞ DAĞLI | AYŞE BÜYÜKBAYRAM ARSLAN | LEYLA BAYSAN ARABACI

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.45 - 48

Ortaya çıkan küresel pandemiler bireyler ve topluluklar için yüksek riskler oluşturmaktadır. Hemşireler, dünya çapında üçüncü önde gelen ölüm nedeni olarak kabul edilen COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıkların yönetimi ve hafifletilmesi için sağlık bakım hizmetlerinin hazırlanarak sunulmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. COVID-19 hastalarında akciğer odaklı hasarla birlikte diğer organ yetmezliklerinin tedavisi yoğun bakım ünitelerine ve yoğun bakım hemşirelerine olan gereksinimleri önemli ölçüde arttırmıştır. Dolayısıyla yoğun bakım hemşireleri COVID-19 pandemi sürecinde kahramanca mücadale ederek çok önemli rolleri üstlenmişlerdi . . .r. Bu derlemede pandemi sürecinde yoğun bakım hemşiresinin üstlendiği rolleri açıklaması amaçlanmıştır. The emerging global pandemics pose high risks for individuals and communities. Nurses play a crucial role in preparing and delivering healthcare services for the management and mitigation of infectious diseases such as COVID-19, which is considered the third leading cause of death worldwide. In COVID-19 patients, the treatment of other organ failure along with lung-focused damage has significantly increased the requirements for intensive care units and intensive care nurses. Therefore, intensive care nurses have undertaken very important roles by heroically fighting during the COVID-19 pandemic process. In this review, it is aimed to explain the roles of the intensive care nurse in the pandemic proces Daha fazlası Daha az

COVID-19 Salgınında Cerrahi: Cerrahi Sürece Genel Bir Bakış ve Hemşirelik Bakımı/Yönetimi

NAGEHAN EVKAYA | SİNEM ESKİDEMİR | BÜŞRA DALFİDAN

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.221 - 227

Çin’in Hubei Eyaleti, Wuhan’da, Aralık 2019’un sonlarında nedeni bilinmeyen bir pnömoni salgını ile başlayan ve bu pnömoninin altta yatan temel etkeni, başlangıçta ciddi akut solunum sendromu korona virüs 2 (SARS-CoV-2) olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs tanımlanmıştır. Daha sonra bu virüs tüm dünyada salgın boyutuna ulaşmıştır. Böylesi bir salgın durumunda cerrahi ve acil cerrahi müdahale çok ciddi bir sorundur. Hastaların tedavisi sırasında sağlık çalışanlarının ve diğer hastaların korunması çok önemlidir. Ameliyathane ortamının ve cerrahi aletlerin dezenfeksiyonu, hastaların ve tıbbi personelin korunması için ek önlemlerin . . .alınması ve bir kontrol mekanizması oluşturulması gereklidir. Belirlenen izolasyon önlemlerinin uygulanması, cerrahi ekibin koordinasyonu ve enfeksiyon önleme uygulamaları için cerrahi sürece ilişkin iş akış planı oluşturulmalıdır. Yeni korona pnömoni şüphesi veya tanısı alan hastaların ameliyat öncesi, sırası ve sonrası yönetimlerinin ayrıntılı olarak bilinmesi ve tanımlanması gerekmektedir. Bu da cerrahlar ve hemşireler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının ve hastaların bu virüsten korunmasında avantaj sağlayacaktır. In Wuhan, China’s Hubei Province, an outbreak of unknown pneumonia occurred at the end of the December 2019, and the underlying factor of this pneumonia was originally identified as a new coronavirus, called severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2). Later, this virus has reached an epidemic size all over the world. In the epidemic, surgery and emergency surgery are very serious problem. It is very important to protect healthcare professionals and other patients during the treatment of patients. It is necessary to take additional measures and establish a control mechanism for disinfection of the operating room environment and surgical instruments, protection of patients and medical personnel. For the implementation of the specified isolation measures, coordination of the surgical team and infection prevention applications, a workflow plan regarding the surgical process should be established. The patients who are suspected or diagnosed with new corona pneumonia should be known and defined in detail before, during the perioperative surgery Daha fazlası Daha az

COVID-19 Pandemisinin Sağlık Çalışanlarının Ruh Sağlığı Üzerine Etkileri

NAGEHAN EVKAYA | SİNEM ESKİDEMİR | BÜŞRA DALFİDAN

Derleme | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi8 ( 2 ) , pp.691 - 697

COVID-19 hastalığı tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte pandemi ilan edildi. Yaklaşık 3.4 milyon insanın ölümüne sebep olan COVID-19, solunum yolu ile insandan insana bulaşabilen bir virüstür. Virüsün hızlı şekilde yayılması ve kesin bir tedavinin olmaması pandemi döneminde sıkı önlemlerin alınmasına neden oldu. Pandemide birçok kişi virüsten ve alınan önlemler dolayı hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilendiler. Pandemide meydana gelen psikososyal, ekonomik ve fiziksel kayıplara ilk şahit olan sağlık çalışanları süreçten en olumsuz etkilenen kişiler oldular. Sağlık çalışanları salgının ruhsal etkilerini pandemi sırası . . .nda ve sonrasında yaşamaya devam etmektedirler. Ayrıca sağlık çalışanlarının bu dönemde iş yerindeki yaşadıkları sıkıntılara ailelerine dair endişeleri de ve toplumsal sıkıntılarda eklenmektedir. Sağlık çalışanlarının artan iş yükü ve hem ailelerine hem de hastalarına karşı sorumlulukları onları süreçte ruhsal olarak daha fazla tükenmelerine neden oldu. Pandemi döneminin sağlıkçılar açısından ruhsal olarak yönetilmesi zor bir dönem olması sebebiyle, bu derlemede sağlık çalışanlarının yaşadıkları ruh sağlığı problemlerinin iş, aile ve toplum açısından değerlendirerek gelecekte benzer durumlarda alınacak önlemler için kaynak olması amaçlandı Daha fazlası Daha az

COVID-19 PANDEMİSİNDE HEMŞİRELERİN ÇALIŞMA ORTAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

HAVVANUR ÖZGE TOY

Yüksek Lisans | 2024 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Amaç: Bu çalışmada, Covid-19 pandemisinde hemşirelerin çalışma ortamının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı nitelikte ele alınmış olup Manisa İl Sağlık Müdürlüğüne Bağlı olan Manisa Şehir Hastanesinde Kasım-Aralık 2023 tarihleri arasında 264 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Tanıtıcı Bilgi Formu ve Hemşirelik İş İndeki-Hemşirelik Çalışma Ortamını Değerlendirme Ölçeği (Hİİ-HÇODÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde; Lineer Regresyon Analizi, Bağımsız Gruplar T-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (Anova) ve PostHoc (Tukey, LSD) Analiz kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıla . . .rın, Hİİ-HÇODÖ’den aldıkları toplam puan ortalaması 2,494±0,471(1-4 puan)’dir. Ölçek toplam puanı: hemşirelerin yaşından, eğitim durumundan, meslekte çalışma süresinden, Covid-19 sebebiyle aylık çalışma saatlerinin değişmesi durumundan, Covid-19 öncesi-sonrası iş yükü karşılaştırmasından, Covid-19 sebebiyle motivasyon programı uygulanması durumundan, iş sağlığı güvenliği kapsamında yönetimin düzenli kontrol yapması durumundan, Covid-19 dönemi çalışma ortamı değerlendirmesinden, Covid-19 dönemi kurum memnuniyeti durumundan etkilenmektedir ( Daha fazlası Daha az

COVID-19 ÖNCESİ, KAPANMA DÖNEMİ VE POST- COVID DÖNEMİN ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

IRMAK TUNA

Yüksek Lisans | 2024 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Giriş-Amaç: Tarih boyunca görülmüş tüm bulaşıcı hastalıklar bireylerin yaşam stili davranışlarının değişmesinde etkili oldu. Covid-19’un da çocukların davranışlarını etkiyerek çocukluk çağındaki obezitenin artmasında önemli bir etkiye sahip olduğu öngörüldü. Bu çalışma, covid-19 öncesi, covid-19 kapanma dönemi ve post-covid-19 dönemin çocukluk çağı obezitesi üzerine etkisinin incelenmesi amacıyla yürütüldü. Gereç-Yöntem: Bu çalışma, vaka kontrol türünde bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Endokrinoloji Polikliniğe başvuru yapan ve herhangi bir ilaç tedavisi başlanmayan nor . . .mal kilolu (n=126), fazla kilolu ve obez (n=130) toplam 256 çocuk oluşturdu. Veriler tanımlayıcı özellik, antropometrik ve klinik veriler, literatür taraması ile elde edilen çocukların ve ebeylerin davranışları ile ilgili sorular ve “Yaşam Stili Davranışları Kontrol Listesi” ölçek formu ile toplandı. Bulgular: Bulgular: Çocukların yaş ortalaması 10.72 ±2.66 (dağılım, 6-15 yıl) idi. Covid-19 kapanma dönemi persentil ortalaması 77.93±2.45 (dağılım, 30->95th) kilo, VKİ (vücut kütle indeksi) ve persentil açısından ise benzer olmadığı saptandı ( Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms