Filtreler
Filtreler
Bulunan: 46 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [1]
Yayın Dili [2]
EOG kontrollü çok yönlü tekerlekli sandalye

Afandi, Jamala

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu tezde, EOG sinyalleri kullanılarak hareket yeteneği kısıtlı engelli bireyler için gerçek zamanlı çalışmalara uygulanması kolay bir tekerlekli sandalye kontrol algoritması geliştirilmiştir.Bu çalışmada, yaşları 20-26 arasında değişen 26 bireyden EOG sinyalleri alınmıştır. EOG sinyalleri olarak yatay EOG, sağ göz düşey EOG ve sol göz düşey EOG sinyalleri kayıt edilmiştir. Daha sonra her bir EOG kanalı 150 ms’lik medyan süzgecine tabi tutulmuştur. Böylece istemsiz yapılan göz kırpmaları ve çeşitli diğer gürültüler sinyalden arındırılabilmiştir. Geliştirilen algoritmaların girişine, her deneğin kendi EOG sinyallerinin maksimum ve . . . minimum değerlerinin orta değerinin yarısı eşik değer olacak şekilde uygulanmıştır.ABSTRACTIn this thesis, a wheelchair control algorithm that is easy to apply to real-time studies has been developed for restricted individuals with disabilities by using EOG signals.In this study, EOG signals were acquired from 26 individuals with the age between 20 and 26 years. EOG signals of horizontal EOG, vertical EOG of the right eye, and vertical EOG of the left eye were recorded. Medial filter with 150-ms duration was applied to all EOG channels. Hence, involuntary blinkings and various other noises were filtered from the signal. The mid-value of the maximum and minimum values of each subject's EOG signals are determined as the threshold value that was applied to the input of provided algorithms Daha fazlası Daha az

Kimyasal modifikasyon işleminin müzik aletlerinin ses tınısı üzerine etkisi

Aydoğmuş, Ayberk

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu tez çalışmasında müzik aletlerinde yaygın olarak kullanılan ladin (Picea orientalis), akçaağaç (Acer pseudoplatanus) ve maun (Khaya ivorensis) odunlarından hazırlanan büyük boyutlu örnekler propiyonik anhdirit kullanılarak kimyasal modifikasyon işlemini gerçekleştirilmiştir. Kimyasal Modifikasyon işlemi gerçekleştirilen örneklerde meydana gelen ağırlık kazancı (WPG()) değeleri, şişme katsayıları (S()) ve şişmeye karşı etkinlik değerleri (ASE()) tespit edilmiştir. Kimyasal modifikasyon sonrası eğilme direnci ve statik eğilmede elastikiyet modülü değerleri tespit edilmiştir. Ayrıca modifikasyon sonrası akustik özelliklerde meyd . . .ana gelen değişimlerde araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kimyasal modifikasyon sonrası küçük boyutlu örneklerde, minimum 4,15 maksimum 29,39 oranında ağırlık kazancı (WPG) değeri tespit edilmiştir. Büyük boyutlu örneklerdeki WPG () ise ladin, akçaağaç ve maun örnekleri için sırasıyla 11,26, 11,9 ve 6,7 olarak tespit edilmiştir. Boyutsal sabitlik testi sonuçlarına göre modifikasyon sonrası minimum 26,53 maksimum 82 oranında şişmeye karşı etkinlik (ASE()) değeri tespit edilmiştir. Her üç odun türü içinde WPG değeri arttıkça boyutsal sabitlikte artış olduğu belirlenmiştir.ABSTRACTIn this thesis A large samples of wood prepared from spruce (Picea orientalis), maple (Acer pseudoplatanus) and mahogany (Khaya ivorensis) woods, commonly used in musical instruments, are modified with propionic anhydride were subjected to chemical modification using propionic anhydride. The weight gain values (WPG ()) , swelling coefficients (S ()) and anti-swelling efficentits values (ASE ()) were determined in the samples that chemically modified. After chemical modification, bending resistance and elastic modulus values were determined. In addition, changes in acoustic properties after modification were investigated. According to the results obtained after chemical modification in small-sized samples, minimum 4.15 maximum 29.39 weight gain (WPG) value was determined. The values of WPG () in large samples were found to be 11.26, 11.9 and 6.7, respectively. According to the results of dimensional stability test, minimum 26.53 and maximum 82 swelling efficacy (ASE ()) values were determined after modification .In all three wood species, it was determined that as WPG value increased, dimensional stability increased Daha fazlası Daha az

Rehabilitation system design to strength muscle activity on lower arm extremity using real time EMG data Gerçek zamanlı EMG verilerini kullanarak alt kol kas aktivitesini güçlendiren rehabilitasyon sistem tasarımı

Bayraktar, Mutlu

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ABSTRACTMedical rehabilitation methods aim to restore limb functions lost as result of illness,accident or injury. Nowadays, rehabilitation processes have been supported byelectromyography (EMG) data in harmony with the developing technology. EMG isa method of measuring electrical signals taken from nerve and muscles by usingsurface, intramuscular and/or needle electrodes. In this thesis, the lower arm musclerehabilitation system was designed to strengthen the lower arm muscle activity viaobtaining real time EMG data from its muscle surface. It is aimed to increased handfunctions by repeating the opening and closing movement of the . . .hand with amodified available rehabilitation system. Therefore, the EMG signal required forcontrol of rehabilitation system was obtained from lower arm muscle by usingsurface electrode. In order to design for a personal rehabilitation system, individualthreshold was determined from EMG signal in the experimental set where a handwas opened and closed. The threshold value of one was determined from thirtydifferent experiments with EMG records and the rehabilitation system performancewas tested with another six different experiments.ÖZETTıbbi rehabilitasyon metotları, hastalık, kaza veya yaralanma sonucunda kaybedilenuzuv fonksiyonlarının yeniden kazandırılmasını hedeflemektedir. Günümüzdegelişen teknolojiye uyumlu olarak rehabilitasyon süreçleri elektromiyografi (EMG)verileri ile de desteklenmeye başlamıştır. EMG sinir ve kaslardan yüzey, kas içive/veya iğneli elektrotlarla alınan elektriksel işaretleri ölçme yöntemidir. Bu tezde altkol kas yüzeyinden elde edilen gerçek zamanlı EMG verileri ile alt kol kasırehabilitasyon sistemi tasarımlanmıştır. Mevcut değiştirilmiş bir rehabilitasyonsistemi ile elin açma ve kapama hareketleri tekrarlanarak el fonksiyonlarınınarttırılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle, rehabilitasyon sisteminin kontrolü içingerekli olan EMG sinyali alt kol kası üzerinden yüzey elektrotu ile alınmıştır. Kişiselbir rehabilitasyon sistemi tasarlamak için, bir elin açılıp kapatıldığı deney setindeEMG sinyalinden bireysel eşik seviyesi belirlenmiştir. EMG kayıtları 30 farklıdeneyle yapılarak eşik değerleri hesaplanmış ve 6 farklı deney de sistemin testi içinyapılmıştır Daha fazlası Daha az

Sandal ağacı katkılı polipropilen kompozitlerin üretimi ve karakterizasyonu

Sorgun, Ali

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETOdun tozu katkılı termoplastik kompozitler bina cephe kaplamaları, yer döşemeleri, pencere ve kapı pervazları, çit, oturma bankı, peyzaj ürünleri ve otomotiv iç aksam parçaları gibi yapısal olmayan birçok uygulama alanına sahiptir. Bu tür ürünler ağaç ürünlerine alternatif olarak üretilmektedir. Odun tozu katkılı termoplastik kompozitler, ağacın dayanımına ve plastiklerin çevre koşullarına karşı dayanıklılığına sahiptirler. Bu tür kompozitler neme maruz olan uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, mevcut ticari odun tozlarına alternatif olarak yeni dolgu veya takviye malzemelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu projede, . . .öncelikle, sandal ağacından elde edilen partiküllerin partikül boyutları tespit edilecek ve kristalografik yapıları, ısıl dayanımları, yüzey fonksiyonel grupları, ve morfolojik özellikleri incelenecektir. Daha sonra elde edilen partiküller kullanılarak, sandal ağacı dolgulu polipropilen kompozitler üretilecektir. Kompozit üretiminde, polipropilen içerisine katılan dolgu miktarı değiştirilecektir. Üretilen kompozitlerin mekanik özellikleri (çekme dayanımı ve modülü, eğilme dayanımı ve modülü) üniversal test cihazı ile, ısıl özellikleri termogravimetrik analiz ve diferansiyel taramalı kalorimetre cihazları ile(TGA ve DSC), viskoelastik özellikleri dinamik mekanik analizi (DMA) ile ve morfolojik özellikleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir.ABSTRACTWood flour filled thermoplastic composites have used many non-structural applications such as side- coating, floor coverings, window and door trim, fence, sitting bench, landscaping products and automotive interior parts. Such products are produced as an alternative to wood products. Wood flour filled thermoplastic composites have the strength of wood and the resistance to environmental conditions of plastics. Such composites are widely used in wet applications. However, new fillers or reinforcing materials are needed as an alternative to existing commercial wood powders. In this project, firstly, the particle sizes of the particles obtained from sandalwood will be determined and the crystallographic structures, thermal properties, surface functional groups, and morphological characteristics examined. Subsequently, sandalwood filled polypropylene composites were produced by using the particles. In composite production, the amount of filler added to the polypropylene was changed. The mechanical properties (tensile strength and modulus, flexural strength and modulus), thermal,viscoelastic and morphological properties of the composites were evaluated by universal test machine, Thermogravimetric analysis and differential scanning calorimetry (with TGA and DSC), dynamic mechanical analysis (DMA) and scanning electron microscopy (SEM) instruments, respectively Daha fazlası Daha az

Carbon based heating elements and their practical applications Karbon bazlı ısıtma elemanları ve pratik uygulamaları

Yavaş, Ahmet

Yüksek Lisans | 2019 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTCarbonaceous materials have attracted a tremendous amount of attention during the last decades due to their outstanding properties for a variety of applications. Among them, carbon fibers are state of the art materials with excellent physical, mechanical, electrical, thermal and chemical properties. Especially the thermal and electrical properties of carbon fibers combined with other prominent characteristics enable them to be employed as an effective heating element. Regarding to this motivation, in this study, it is mainly aimed to fabricate carbon fiber based heating elements and to evaluate them as fabric based heating e . . .lements with heat retention. With this regard, initially, alumina powders (Al2O3) with varying concentrations (0 wt, 1 wt, 5 wt, and 10 wt) were added in to epoxy based resins. A continuous coating equipment was designed and utilized to deposit Al2O3/epoxy composite films on carbon fibers. Alumina with its superior thermal properties most particularly heat retention abiliy was chosen to increase heating performance of the heating element. After that, structural, morphological and thermal properties of coated carbon fiber samples were characterized by X-ray diffraction (XRD), scanning electron microscope (SEM), and thermal gravimetric analysis (TGA), respectively. Electrical and heating properties of the coated carbon fiber samples were also investigated and this investigation was performed using a multimeter and an experimental setup consisting of a thermal camera and a 60-V DC power supply, respectively. Additionally, thermal aging characteristics of the heating element were tested to estimate the service life-time. Heating fabrics designed and developed by means of this research were applied as plain heaters in a midibus of Anadolu Isuzu Automotive Industry and Trade Inc. (TURKEY) in the scope of the project (1010 STZ 2016). The performances of the fabrics, as a part of the Santez Project, were evaulated in the PhD thesis supervised by Assoc. Prof. Dr. Vollan Kırmacı who is the manager of the project. Finally, two different carbon fiber based heating fabrics for comparison, with and without Al2O3/epoxy film, were prepared to act as plain heaters under 12V potential. The results pointed out that carbon fiber based heating fabric modified by Al2O3/epoxy film exhibited improved heating performance thanks to the synergistic effects between carbon fiber and alumina structure.ÖZETSon birkaç on yıl içinde karbon içerikli malzemeler sahip oldukları üstün özellikleri sayesinde çeşitli uygulamalar için çok büyük bir miktarda ilgi görmüştür. Onların arasında, muhteşem fiziksel, mekanik, elektriksel, termal ve kimyasal özellikleriyle karbon fiberler teknoloji harikası malzemelerdir. Özellikle termal ve elektriksel özelliklerinin diğer seçkin karakteristikleriyle birleşmesi karbon fiberlerin etkili bir ısıtma elemanı olarak kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Bu motivasyonla bağlantılı olarak bu çalışmada ana olarak karbon fiber bazlı ısıtma elemanlarının üretilmesi ve onların kumaş bazlı ısıtma elemanı olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak değişen konsantrasyonlarda (0, 1, 5, and 10) alumina tozları (Al2O3) epoksi bazlı reçineye eklenmiştir. Özel bir sürekli kaplama ekipmanı tasarlanmış ve karbon fiberlerin üzerine Al2O3/epoksi kompozit filmleri depozit etmede kullanılmıştır. Üstün termal özellikleri ve bilhassa ısı tutma kabiliyetinden dolayı alümina ısıtma elemanının ısıtma performansını artırmak için seçilmiştir. Daha sonra kaplanmış karbon fiber örneklerinin yapısal, morfolojik ve termal özellikleri sırasıyla X ışını difraksiyonu (XRD), taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve termal gravimetrik analiz (TGA) yöntemleriyle karakterize edilmiştir. Ayrıca kaplanmış karbon fiber örneklerinin elektriksel ve ısıtma özellikleri araştırılmış ve bu araştırma sırasıyla bir multimetre ve bir termal kamera ile 60V doğru akım güç kaynağı içeren bir deneysel düzenek kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ek olarak, ısıtma elemanının termal yaşlanma karakteristikleri servis kullanım ömrünü tahmin etmek için test edilmiştir. Bu araştırma vasıtasıyla tasarlanan ve geliştirilen ısıtma kumaşları proje (1010 STZ 2016) kapsamında Anadolu Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin bir midibüsünde düzlemsel ısıtıcılar olarak uygulanmıştır. Projenin bir bölümü olarak kumaşların performansları, proje yöneticisi Doç. Dr. Volkan Kırmacı danışmanlığındaki doktora tezinde değerlendirilmiştir. Son olarak, karşılaştırma amacıyla Al2O3/epoksi film içeren ve içermeyen iki farklı karbon fiber bazlı ısıtma kumaşı, 12V potansiyel altında yüzey ısıtıcısı olarak kullanılması için hazırlanmıştır. Sonuçlar, Al2O3/epoksi filmi ile modifiye edilmiş karbon fiber bazlı ısıtma kumaşının, karbon fiber ile alümina yapısının sinerjistik etkileri sayesinde gelişmiş ısıtma performansı sergilediğini göstermiştir Daha fazlası Daha az

Özel hastanelerde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin güvenlik kültürüne etkileri The effects of occupational health and safety trainings ontosafety culture in privatehospitals

Çağlar, Zülal Zeynep

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZET6331 Sayılı İSGK, özellikle işyerlerinde çalışanların, sağlıklarını korumak ve iş kazalarını ve meslek hastalıklarını en alt düzeye indirmek gayesiyle çıkarılmıştır. Bilindiği üzere, yapılan işin niteliğine bağlı olarak, işyerleri üç tehlike sınıfına ayrılmıştır. Hastaneler bu sınıflamada, tehlikederecesi en yüksek olan grupta yer almaktadır.Olası tehlikelerin doğurduğu, olumsuz sonuçların rakamsal analizi yapıldığında, 2’lik bir kısmın, “Önlenemez”, 98’lik kısmın ise, “Önlenebilir” olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda, buoranın pozitif anlamda değiştirilebilmesi amacıyla, çeşitlikoruma ve önleme faaliyetlerini içeren İSG çalışmalar . . .ı, tüm dünyada ve ülkemizde önem kazanmış bir alanı oluşturmaktadır.ABSTRACTLAW 6331,namely, Occupational Health and Safety hasbeen legislated for thepurpose to reduce or avoidable levels of the job accidents and the occupational diseases and particularly, toprovide work environment ‘’free from work related diseases and the accidents.’’The enterprices are classifiedas threedifferent riskgroups,regarding tothe activities related healthand safety hazards are concerned. TheHOSPITALS are in the group of the ‘’MOST DANGEREOUS’’ or in the ‘’most risky organization’ Daha fazlası Daha az

Investigation of the cooling system efficiency in aluminum low pressure die casting Alüminyum alçak basınçlı dökümde kullanılan soğutma sisteminin veriminin araştırılması

Yavuz, Hakan

Yüksek Lisans | 2019 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTIn this thesis, the flow rate of air coolers used in low pressure casting method is examined. Low pressure die casting (LPDC) method is used for many types of products. Light alloy wheels, motor housings and pistons are examples of these products. Air-cooling is used to provide directional solidification to avoid casting defects on the casting part. In this study, the flow rate of air-cooling is calculated by using computational fluid dynamics (CFD) methods. After the numerical calculations were confirmed by experimental methods, the affect of the variables on the cooling system flow rate was measured with different numerica . . .l experiments by changing the number of cooling inlets, number of cooling outlets and cooling pressure. Results showed that the pressure is the most effective variable on flow rate, Inlet and outlet counts are effective on flow rate. To reduce cycle time of casting and provide energy efficiency inlet and outlet counts must be optimized to have maximum flow rate. The effects of optimized cooling on the microstructure and material properties of the castings were investigated numerically. According to the results, it was observed that optimized cooling designs had better microstructure and material properties.ÖZETBu çalışmada, düşük basınçlı döküm yönteminde (ABDY) kullanılan hava soğutucularının, akış hızları incelendi. Alçak basınçlı döküm yöntemi birçok ürün tipi için kullanılır. Hafif alaşım jantlar, motor gövdeleri ve pistonlar bu ürünlere örnektir. Hava soğutma, döküm parçasındaki döküm hatalarını önlemek için, yönlü katılaşma sağlamak amacıyla kullanılır. Bu çalışmada, hava soğutmalarının akış hızı, hesaplamalı akışkanlar dinamiği (HAD) yöntemleri kullanılarak hesaplanmıştır. Sayısal hesaplamalar deneysel yöntemlerle doğrulandıktan sonra, soğutma girişlerinin sayısı, soğutma çıkışlarının sayısı ve soğutma basıncı değiştirilerek, bu değişkenlerin, soğutma sisteminin debisi üzerindeki etkileri farklı sayısal deneylerle ölçülmüştür. Sonuçlar, basıncın debi üzerinde en etkili değişken olduğunu, Giriş ve çıkış sayımlarının debi üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Döküm çevrim süresini azaltmak ve enerji verimliliği sağlamak için giriş ve çıkış sayıları maksimum akış hızına sahip olacak şekilde optimize edilmelidir. Optimize edilmiş soğutmaların, döküm parçaların mikroyapı ve malzeme özelliklerine etkisi numerik olarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre optimize edilmiş soğutma tasarımlarının daha iyi mikroyapı ve malzeme özelliklerine sahip olduğu gözlemlendi Daha fazlası Daha az

Palmiye budama atıklarından plastik kompozit üretimi

Karaman, Fatih Cafer

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETPalmiye ağaçlarının peyzaj amaçlı süs bitkisi olarak kullanıldığı İzmir ilinde kış aylarında yapılan budama faaliyetleri sonucunda önemli miktarda atık elde edilmektedir. Budama atıkları değerlendirilmediği için önemli miktardaki lignoselülozik metaryal zayi olmaktadır. Palmiye ağacı budama atıkları ile termoplastik malzemeler bir araya getirilerek çevremiz ve endüstri açısından önemli bir geri kazanım elde edilebileceği düşünülmektedir.Palmiye ağacı budama atıkları İzmir ilinde bol miktarda bulunan ve henüz kompozit endüstrisinde kullanılmayan bitkisel atıklardır. Palmiye ağacı budama atıklarından elde edilecek plastik kompozit . . .lerle alternatif malzemeye olan ihtiyaç karşılanacağı gibi oluşturacağı endüstri ile yeni iş imkanlarına olanak verebileceği öngörülmektedir.ABSTRACTA significant amount of waste is obtained as a result of the pruning activities carried out during the winter months in İzmir province, which is used as an ornamental plant for palm trees for landscaping purposes. Since pruning wastes are not evaluated, a significant amount of lignocellulosic material is lost. Palm tree pruning waste and thermoplastic materials can be brought together to achieve a significant recovery for our environment and industry.Palm tree pruning wastes are vegetable wastes which are abundant in İzmir province and not used in the composite industry yet. It is foreseen that the need for alternative material will be met with plastic composites to be obtained from palm tree pruning wastes and it will provide new business opportunities with the industry it will create Daha fazlası Daha az

Sıcak daldırma yöntemiyle galvaniz kaplama sektöründen kaynaklanan atıkların sebep olduğu risklerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden değerlendirilmesi Evaluation of the risks caused by wastes from the galvanized coating industry by using hot-dipping method in terms of occupational health and safety

Danyıldız, S. Oğuzhan

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETSıcak daldırma yöntemiyle galvanizleme işlemi ülkemizde ve ülkemiz dışındakiyerlerde kaplama için en çok tercih edilen yöntemdir. Bu yöntemin diğer kaplama çeşitlerine göre daha fazla tercih edilmesi, kullanılan hammaddelerin ve yardımcı kimyasalların miktarındaki artışı da doğru orantılı şekilde etkilemektedir. Kimyasal madde ve atıklardan kaynaklı maruziyet etkenlerinin ve risk faktörlerinin fazla olması, sektörün iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının hayata geçirilmesinde önemlidir. Sektörden kaynaklanan atık miktarının satın alınan hammadde ve kimyasal miktarına yakın olması maruziyet ve risk tespitinin bu sektör atıkların . . .a ilişkin olarak yapılması gerekliliğini doğurmaktadır.ABSTRACTHot-dipping galvanizing is the most common method for coating in our country and abroad. This method is more preferred than other coating types. This also affects the increase in the amount of raw materials and auxiliary chemicals used. Excessive exposure factors and risk factors are important in implementing occupational health and safety practices in the sector. Exposure and risk assesments of the waste related to this sector is a neccessity because of the fact that the amount of waste arising fromthe sector is close to the amount of raw materials and chemicals Daha fazlası Daha az

Tam koşullu üretim benzetim modellemesi ile veri madenciliği teknikleri kullanılarak kestirimci bakım ve makine öğrenmesi analizleri Predictive maintenance and machine learning analysis using data mining techniques with full conditional production simulation modelling

Uğurlu, Ergin

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETModern üretim sistemleri, sistem performansını izleyen ve operasyonlarındaki belirsizlikleri yönetmek için veri toplayan sensörler gibi akıllı cihazlarla kurulur. Ancak, bu sistem kurulumları yüksek maliyetli / yüksek riskli olduğundan, firma içi yatırım sorumluları karar vermekte zorlanmakta ve bazen de projelerin bir üst yönetime sunulması zaman zaman kriz olabilmektedir. Bu sebeple, üretim sistemlerinin tasarlanması ve “optimize edilmesi” için simülasyonun yaygın kullanımı devam etmektedir. Nitekim, simülasyonun imalat sistemlerine diğer uygulama alanlarına göre daha yaygın bir şekilde uygulandığı söylenebilir. Üretim simülas . . .yonu çıktılarının anlamlandırılması, doğru yorumlanması için birçok veri analizi, veri madenciliği yöntemleri kullanılabilir. Verilerin benzer özelliklerinden faydalanılarak daha değerli bilgilere ulaşılabilinir. Böylelikle, kurulum maliyeti yüksek olan sistemlerin fizibilite çalışmalarında önemli bir ön fikir alınabilir.ABSTRACTModern production systems are installed with smart devices, such as sensors that monitor system performance and collect data to manage uncertainties in their operations. However, because these system installations are high-cost/high-risk, it is difficult to decide on-account investment principals, and sometimes it may be a crisis to submit projects to a higher management. For this reason, the widespread use of the simulation continues to be designed and optimised for production systems. Indeed, it can be said that the simulation is applied to the manufacturing systems more widely than other application areas.Many data analysis, data mining methods can be used to understand production simulation outputs, to interpret correctly. In this way, the feasibility studies of systems with high installation cost can be taken in an important preliminary idea Daha fazlası Daha az

Biomechanics of acetabular fractures with low energy trauma via finite element modeling and analysis Düşük enerji travmalı acetabular kırıklarının sonlu elemanlar modeli ve analizi

SAMET ÇIKLAÇANDIR

Yüksek Lisans | 2019 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

The skeletal system undertakes many tasks such as the movement of the body, mineral storage, and protection of soft tissues. Damage to this structure affects human life negatively. Fractures that occur in the human body is damage to mainly to the bone structure and associated surrounding tissues. Therefore, it is necessary to understand how the fractures are formed and the fracture mechanism. Furthermore, the mechanism of fracture is complicated and worthy of investigation. However, the examination of the bone is difficult because it is a structure covered with tissues like veins and muscles. It is not possible to perform mechanical . . . tests of the bones over a living body. On the other hand, these experiments might be carried out on cadavers with permits received. Finding the cadaver and obtaining the necessary permissions is a very demanding task due to ethical regulations.As a more practical solution, biomechanical models have been alternative due to the advantages in computer technologies. Computer built models are utilized for simulating the effects over biomechanical mechanism in silico. The validations and verifications are performed to compare the results with the experimental test results. To perform computational analyzes, first of all, the 3D image of the region of interest is required. With the development of technology, radiological imaging methods have been developed and imaging of the bone without any surgery has been provided. Devices such as Computed Tomography (CT), Magnetic Resonance Imaging (MRI) offer the possibility to view morphology of the human without any operation. These devices provide much useful information as well as disease diagnosis. With the help of the devices, the material properties of the human bone could be determined for a realistic model to mimic the behaviour of the human body in a computer environment.ÖZETİskelet sistemi vücudun hareketi, mineral deposu, yumuşak dokuların korunması gibi pek çok görevini üstlenmiştir. Bu yapının hasar görmesi insan hayatını olumsuz etkilemektedir. İnsan vücudunda meydana gelen kırıklar, temel olarak kemik yapısına ve etrafındaki dokulara zarar verir. Bu nedenle kırıkların nasıl oluştuğunu ve kırık mekanizmasını anlamak gerekir. Ayrıca kırık mekaniği karmaşıktır ve araştırmaya değerdir. Fakat kemiğin etrafı damar ve kaslar ile örtülü olduğu için incelemek zordur. İnsan hayatta iken kemiklerin mekanik testlerini üzerinde gerçekleştirmek mümkün değildir. Diğer yandan bu deneyler ancak kadavra üzerinde, alınan izinler ile gerçekleştirilebilir. Kadavrayı bulmak ve gerekli etik izinleri almak oldukça zahmetli bir iştir.Pratik bir çözüm olarak biyomekanik modeller, bilgisayar teknolojilerinin avantajları nedeniyle altenatif olmuşlardır. Bilgisayar modellerinde simülasyonlardan faydalanılmıştır. Validasyon, model sonuçlarını deneysel test sonuçları ile kıyaslanarak yapılır. Analizleri gerçekleştirmek için öncelikle ilgi alanının 3D görüntüsü gereklidir. Teknolojinin gelişmesiyle beraber radyolojik görüntüleme yöntemleri gelişmiş ve kemiğin herhangi bir operasyon olmadan görüntülenmesi sağlanmıştır. CT, MR gibi cihazlar, herhangi bir işlem olmaksızın insanın morfolojisini görüntüleme olanağı sunar. Bu cihazlar hastalık teşhisinin yanı sıra birçok yararlı bilgi sağlar. Günümüz teknolojisinin görüntüleme teknikleri, insan kemiğinin malzeme özellikleri, insan vücudunun bilgisayar ortamındaki davranışını taklit edecek şekilde modelin gerçekliğini artırmak için kullanılabilir Daha fazlası Daha az

Mikrodalga ablasyon sistem uygulamaları için mikroişlemci tabanlı sıcaklık sensörü ile RF Prop tasarımı

Murat, Caner

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu tez, Endüstriyel, Bilimsel ve Medikal (ISM) bandının 2.45 GHz frekansında çalışması üzere tasarlanan RF prop yapılarının lokal olarak tümör dokusunun yok edilmesi için yapılan deneysel ve simülasyon çalışmalarını konu almaktadır. Tanıtılan RF propları, mikrodalga ablasyon performansı ile ilişkili olan ışıma performansını iyileştirmek için alternatif modellerle tasarlanmış ve gerçeklenmiştir. Bu projede tanıtılan RF propları temel anlamda mikrodalga ablasyon sisteminin aplikatör bölümü olarak tasarlandığından kas dokusu ve meme kanserinin fantom sıvıları üzerine mikrodalga enerjisi uygulanarak RF performans parametreleri incel . . .enmiştir. Projede tanıtılan RF prop yapıları ile yapılan deneysel ve simülasyon çalışmaları sonucunda MDA prop ve reflektörlü prop olarak adlandırılan RF proplarından tasarımı gerçeklemeye uygun bulunmuştur. Gerçeklenen MDA prop ve reflektörlü prop yapılarının RF performanslarını fantom sıvılarında test etmenin yanı sıra ürettikleri yüksek mikrodalga gücünün in vitro çalışma olarak kanser dokusunun hücre proliferasyonundaki etkisini belirlemek için MCF7 meme kanseri üzerinde mikrodalga ablasyon uygulaması da gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ex vivo çalışma olarak, taze kesilmiş tavuk karaciğeri ve kuzu karaciğeri numuneleri, gerçeklenen RF proplarının ürettiği yüksek mikrodalga enerjisine maruz bırakılarak karaciğer dokusunda meydana gelen ablasyon boyutları üzerindeki etkisi incelenmiştir. In vitro ve ex vivo çalışmalardan kaynaklanan ablasyon bölgesinin dielektrik malzeme özelliğinin MDA probun giriş empedansında meydana getirdiği değişim, elektronik olarak kontrol edilen bir empedans uyumlandırma devresi yardımı kompanze edilerek RF probunun mikrodalga ablasyon uygulaması sırasında 2.45 GHz ISM bandında çalışması sağlanmıştır. Tasarlanan RF proplar, ablasyon performansını etkileyebilecek ışıma performansını geliştirmek amacıyla CST Mikrodalga Stüdyo programında sayısal olarak hesaplanmıştır. Yapılan simülasyonlar ve deneysel sonuçlar tasarlanan RF propların kanserle mücadele için etkili bir metot olarak kullanılabileceğini göstermektedir.ABSTRACTThis thesis purposes a numerical and experimental study of RF probe structures operating in Industrial Scientific Medical (ISM) band at 2.45 GHz for the annihilation of tumorous tissue locally. Proposed RF probes are designed and implemented with alternative models to improve the radiation performance associated with microwave ablation performance. Since the RF probes proposed in this project is designed as the applicator part of the microwave ablation system, the RF performance parameters are examined by applying microwave energy on phantom models of muscle tissue and breast cancer. As a result of the experimental and simulation studies performed with the RF probe structures proposed in the project, the RF probes called MDA probe and reflector probe are worth to be fabricated. In addition, to testing the RF performances of MDA probe and reflector probe structures in phantom models, microwave ablation on MCF7 breast cancer is also performed to determine the effect of the high microwave power generated by fabricated RF probes on cell proliferation of cancer tissue as in vitro study. Moreover, a chicken liver and a lamb liver are exposed to the high microwave power generated by fabricated RF probes to examine the effect of microwave power on ablation sizes of liver tissue as an ex vivo study. The change in the input impedance of the fabricated MDA probe proceeds from the dielectric material property of the ablation region resulting from in vitro and ex vivo studies is compensated by the help of an electronically controlled impedance matching circuit, allowing MDA probe to operate in the 2.45 GHz ISM band during microwave ablation. The designed RF probes are calculated numerically in the CST Microwave Studio program in order to improve the radiation performance that could affect the ablation performance. Simulations and experimental results show that the designed RF probes can be used as an effective method for cancer fighting Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms