Filtreler
Filtreler
Bulunan: 6 Adet 0.001 sn
COVID-19 Pandemi Sürecinde Dünyada Hemşirelik Eğitimi

DENİZ ŞANLI | GÜLÇİN UYANIK | ELİF ÜNSAL AVDAL

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.55 - 63

Bu derlemede, COVID-19 pandemisi sırasında farklı ülkelerdeki hemşirelik okullarında, ülkelerindeki mevcut koşullar, yasal düzenlemeler ve mesleki kurumların önerileri doğrultusunda yapılan uygulamaları açıklamak ve örnekleri ile sunmak amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisinin ortaya çıkışı, hemşirelik okullarındaki eğitim şeklinde hızlı değişiklikler yapılmasını, yenilikçiliği, esnekliği ve hızlı hareket etmeyi gerektirmiştir. Hemşirelik eğitiminde yüz yüze yürütülen teorik dersler hızla çevrim içi ortamlara taşınmıştır. Dünyanın birçok bölgesinde virüsün doğası ve hakkındaki belirsizlik, kişisel koruyucu ekipman temini, sağlık sigorta . . .sı, eğitimci denetimi gibi nedenler göz önüne alınarak öğrencilerin klinik uygulamaları iptal edilmiştir. Bu nedenle klinik uygulama ile öğrencinin kazanabileceği bilgi, beceri ve tutumların geliştirilmesi tüm dünyada hemşirelik eğitiminde en çok zorluk yaşanan alan olmuştur. Çevrim içi eğitime geçiş, okulların öğrenci katılımını teşvik edecek stratejiler geliştirmelerini, sınav prosedürlerinde ve not verme uygulamalarında değişiklikler yapmalarını gerektirmiştir. Aynı zamanda eğitimciler öğrencilere alternatif klinik deneyimler sunmak ve öğrenci performansının nasıl değerlendirileceğini yeniden tanımlamak zorunda kalmışlardır. Hemşirelik okulu yöneticileri ve eğitimcileri pandemi süresince hemşirelik eğitiminin devamlılığını sağlamak ve kalitesini sürdürmek için okullarda altyapının düzenlenmesi, hemşirelik öğrencileri için klinik alan gereksinimlerinin planlanması, akreditasyon standartlarının sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi pek çok unsuru göz önünde bulundurmuştur. Salgınlarla mücadelede yetkin sağlık profesyonelleri yetiştirebilmek için eğitimde gerekli düzenlemeler acil olarak yapılmalıdır. The aim of this review is to explain and present examples of the practices in nursing schools around the world during the COVID-19 pandemic, considering the conditions, legal regulations, and recommendations of professional associations in different countries. The emergence of the COVID-19 pandemic has required rapid changes in the form of education in nursing schools as well as innovation, flexibility, and rapid action. Theoretical courses conducted face-to-face in nursing education have been rapidly transferred to online platforms. In many parts of the world, the clinical learning has been canceled, considering the uncertainty of the virus, the supply of the personal protective equipment, health insurance, and educator supervision. For this reason, developing the knowledge, skills, and attitudes that students gain through clinical learning has been the most difficult issue in nursing education all over the world. The transition to online education has required schools to develop strategies to encourage student participation, and to make changes in exam procedures and grading. Meanwhile, educators had to offer students alternative clinical experiences and redefine how to evaluate student performance. To ensure the continuity of nursing education and to maintain its quality during the pandemic, nursing school deans and nurse educators have taken into account many factors such as organizing the infrastructure in schools, planning clinical learning requirements for nursing students, and ensuring the sustainability of accreditation standards. Necessary regulations in education should be made urgently in order to train competent health professionals in combating epidemics Daha fazlası Daha az

Etik eğitim programının hemşirelerin etik karar verebilme düzeyine etkisi

DENİZ ŞANLI | GÜLÇİN UYANIK | ELİF ÜNSAL AVDAL

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Bu araştırma, hemşirelere uygulanan etik eğitim programının hemşirelerin etik karar verebilme düzeyine etkisini incelemek amacı ile nitel ve nicel araştırma yöntemlerin birlikte kullanımını kapsayan bir metodoloji türü olan karma yöntem olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemine göre seçilen 13 hemşire oluşturmuştur. Araştırma verilerinin toplanmasında "Hemşire Tanıtım Formu”, “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu I”, “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu II”, “Görüşme Değerlendirme Formu I” ve “Görüşme Değerlendirme Formu II” kullanılmıştır. Araştırmanın uygulanması üç aşamada . . .gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada, katılımcılara “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu I” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu II” kullanılarak ve yüz yüze ortalama 90-120 dakika süren bireysel görüşmeler ile araştırmanın ilk verileri toplanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında, “Etik Eğitim Programı” uygulanmıştır. “Etik Eğitim Programı” 8 oturumda, her hafta bir oturum olmak üzere ve her bir oturum ortalama 90 dakika olacak biçimde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında, “Etik Eğitim Programı” tamamlandıktan sonra araştırmanın birinci aşamasında uygulanan formlar ile derinlemesine görüşme tekniği ile veriler toplanmıştır. Nicel verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde kullanılmış, nitel verilerin değerlendirilmesinde ise Nvivo 11 paket programı ve “İçerik Analizi” yöntemi kullanılmıştır. “İçerik Analizi” yöntemine göre ise temalar ve alt temalar belirlenmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması ise 30.61±7.10’dur, %61.5’i lisans mezunudur ve hepsi kadındır. Hemşireler ile etik eğitimi öncesi yapılan görüşmelerde etik temel bilgiye ilişkin görüşleri doğrultusunda; “Etik Algısı”, “Ahlak Algısı’’, “Değer Algısı’’, “Mesleki Değer Algısı’’, “Hemşirelik Bakımında Değer Algısı’’ gibi 8 tema ve bu temalara ait 33 adet alt tema belirlenmiştir. Etik eğitimi sonrası ise “Değer Çatışması Algısı’’, ’’Etik İlke Algısı’’, “Etik Sorunların Oluşumuna İlişkin Algı”, “Etik Karar Verme Süreci Algısı’’ gibi 10 tema ve bu temalara ait 22 adet alt tema belirlenmiştir. Hemşirelerin eğitim öncesi etik vakalara ilişkin kararlarını kişisel, kültürel değerlerinin etkisinde kalarak aldıkları belirlenmiş, vakalara özgü etik sorunları tanımlayamadıkları, etik değer ve ilke ihlallerini belirleyemedikleri de görülmüştür. 126 Eğitim sonrası ise hemşirelerin vakalara özgü etik sorunu, etik değer ve ilke ihlallerini tanımlayabildikleri, etik değerler, ilkeler, kodlar ve teoriler doğrultusunda vakalara çözüm yaklaşımlarında bulundukları saptanmıştır. Sonuç olarak; hemşirelerin “Etik Eğitim Programı” sonrasında “Etik Temel Bilgi” ve “Etik Karar Verebilme Düzeylerinde” olumlu yönde bir değişim olmuş, etik karar verebilme yetilerinin geliştiği görülmüştür Daha fazlası Daha az

Hastanede Öğrencilere Verilen Oryantasyon Eğitiminin Etkinliğinin Değerlendirilmesi

DENİZ ŞANLI | GÜLÇİN UYANIK | ELİF ÜNSAL AVDAL

Makale | 2018 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi3 ( 1 ) , pp.9 - 14

Amaç: Araştırma, hastanede öğrencilere verilen oryantasyon eğitiminin öğrencilerin uyum süreci üzerine etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini, İstanbul Anadolu yakasında hizmet veren kadın hastalıkları doğum ve çocuk hastanesine staj için gelen 217 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan katılımcıların tanıtıcı özellikleri ve hastane hizmet sürecine yönelik soruları içeren 23 soruluk ö n-test ve son-test anket formu ile elde edilmiştir. Öğrencilere oryantasyon eğitimi öncesinde ön-test ve eğitim sonrası son-test ygulanmıştır. Veriler . . .SPSS programında yüzdelik hesaplama, t-test ve varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin ön-test puanları incelendiğinde; en yüksek puanın %80 ile iletişim konularında alındığı, en düşük puanın %64.9 ile enfeksiyon konularında alındığı saptanmıştır. Son-testte ise öğrencilerin en yüksek puanı (% 88.5) ile yine iletişim konularında aldığı, en düşük puanı ise hasta güvenliği konularında (%74.9) aldığı saptanmıştır. Öğrencilerin ön-test puan ortalamasının 68.33±15.61, sontest puan ortalamasının 81.69±14.88 olduğu ve aradaki farkın anlamlı olduğu ( Daha fazlası Daha az

Hemşirelik Süreci Eğitimin Hemşirelik Tanılarını Algılama Üzerine Etkisi

DENİZ ŞANLI | GÜLÇİN UYANIK | ELİF ÜNSAL AVDAL

Makale | 2021 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 2 ) , pp.15 - 19

Amaç: Bu çalışma, hemşirelik tanılarının hemşireler tarafından nasıl algılandığını belirlemek ve hemşirelik süreci ve hemşirelik tanılarına ilişkin verilen eğitimin hemşirelik tanılarını algılama üzerine etkisini incelenmek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, tek gruplu ön test- son test tasarımlı, yarı deneysel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Araştırma, Türkiye’nin batısında yer alan bir ilçe devlet hastanesinde Haziran- Ekim 2016 tarihleri arasında görev yapmakta olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 56 hemşire ile yürütülmüştür. Hemşirelere, hemşirelik süreci ve hemşirelik tanılarına ilişkin eğitim verilmişt . . .ir. Veriler, Kişisel Bilgi Formu ve Hemşirelik Tanılarını Algılama Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin yaş ortalamasının 39 ± 6,39 yıl olduğu, %96,4'ünün kadın, %94,6’sının evli, %51,8'inin ön lisans mezunu olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerden %83,9’unun klinikte çalıştığı, %82,1'inin klinik hemşiresi olarak görev yaptığı tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerin eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçek ve alt boyutları puan ortalamaları incelendiğinde; Hemşirelik Tanılarını Algılama Ölçeği genel puan ortalamasının eğitim öncesi 2,44±0,45 iken, eğitim sonrası puan ortalamasının 1,79±0,46 olduğu, verilen eğitimin öncesi ve sonrası bilgi puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu belirlenmiştir (p< 0,001). Analiz sonuçlarına göre hemşirelerin eğitim sonrası ölçek alt boyut puanlarının, eğitim öncesi puanlarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p>0,001). Sonuç: Araştırma sonucunda hemşirelik süreci ve hemşirelik tanıları hakkında verilen eğitimin hemşirelerin hemşirelik tanılarını algılamalarını olumlu yönde arttırdığı saptanmıştır. Objective: This study aimed to determine nurses’ perceptions regarding nursing diagnosis and to analyse the effects of training given about nursing diagnosis and nursing process on the perceptions of nursing diagnosis. Material and Methods: The study was designed as a quasi-experimental study, with a single group pretest-posttest design. The research was carried out with 56 nurses working in a state hospital located in a city in the west of Turkey from June to October, 2016. The nurses were trained on the nursing process and nursing diagnoses. The data were collected via Personal Information Form and Perceptions of Nursing Diagnosis Survey. Results: It was determined that the average age of the nurses participating in the study was 39 ± 6.39, 96.4% of them were females, 94.6 % of them were married, and 51.8% of them were graduates of associate degree program. It was detected that among the nurses participating in the study, 83.9% of them worked in a clinic and 82.1% of them worked as a clinic nurse. When the participant nurses’ mean scores for Perceptions of Nursing Diagnosis Survey and sub-dimensions before and after the training were examined, the overall mean scores for Perceptions of Nursing Diagnosis Survey were 2.44±0.45 before the training and 1.79±0.46 after the training and it was found that there were highly statistically significant differences between them (p>0.001). According to the analysis results, it was revealed that nurses’ scores for sub-dimensions after the training were statistically and significantly higher than their scores before the training (p>0.001). Conclusion: As a result of the study, it was found that the training given to the nurses about nursing process and nursing diagnosis increased nurses’ perceptions positively regarding nursing diagnosis. Daha fazlası Daha az

Dünyada Hemşirelik Eğitiminin Başlaması: İlk Hemşirelik Okulları

FEYZA DERELİ

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.15 - 22

İnsan gereksinimlerinden doğan hemşireliğin ortaya çıkışı mesleki eğitiminin geliştiği, hemşirelik okullarının kurulduğu, 19. yüzyılın ilk yarısından sonraki dönemdir. Hemşirelik eğitiminin başlamasında; savaşlar, Protestan reformu, endüstri devrimi, küreselleşme ve kolonizasyon hareketleri, misyonerlik faaliyetleri, din, ekonomi, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, değişen sağlık bakım gereksinimleri, sosyal farkındalık, kadın hakları gibi durumlar etkili olmuştur. Bugünün hemşireliğini anlamak, geliştirmek ve geleceğe hazırlamak için geçmişini, onu etkileyen tarihsel olayları, sosyolojik faktörleri, eğitimindeki gelişmeleri anlamak s . . .on derece önemlidir. Bu derlemede Dünya’da bazı ülkelerde hemşirelik mesleğinin gelişiminde yol açan ilk hemşirelik okulları ve kurulma süreçleri kronolojik sırayla incelenmiştir. The profession of nursing, which arises out of human needs, emerges after the first half of the 19th century when vocational education was developed, and nursing schools were established. Wars, Protestant reform, the industrial revolution, globalization and colonization movements, missionary activities, religion, economy, development levels of countries, changing healthcare needs, social awareness, and women's rights are among those events and factors which led to the emergence of nursing education. To understand, develop, and prepare today’s nursing practice for the future, it is essential to comprehend historical events, sociological factors, and recent changes in nursing education. In this review, the first nursing schools, which have a very important place in the development of the nursing profession, and their establishment processes are examined in a chronological orde Daha fazlası Daha az

Hemşirelik Öğrencilerinin Hemşirelik Tarihi Eğitimine İlişkin Görüşleri Hakkında Bir Fenomenolojik Pilot Çalışma

ESRA AKIN | DUYGU YILDIRIM | YASEMİN TOKEM

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 1 ) , pp.97 - 103

Amaç: Bu araştırmanın amacı, ülkemizde hemşirelik okullarında hemşirelik tarihi dersinin ulusal standardizasyonunu sağlamaya yardımcı olabilecek ulusal bir çalışmanın ön çalışmasını yapabilmektir. Bu bağlamda da araştırmada hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencilerinin hemşirelik tarihi eğitimine ilişkin görüşleri incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Araştırma nitel araştırmalardan fenomenolojik araştırma yöntemi kullanılmış olup, odak grup görüşmesi yapılmıştır. Araştırma evrenini, bir üniversitenin hemşirelik bölümü birinci sınıfında öğrenim gören öğrenciler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi ise araştırmaya katılmayı kabul eden öğ . . .rencilerden amaçlı örnekleme yöntemlerinden olan benzeşik (homojen) örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş 7 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmanın gerçekleştirilmesi için gerekli izinler alınmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında “Öğrenci Tanıtım Formu” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin 4’ü kız, 3’ü erkektir ve yaş ortalaması 19,42±1,65 yıl’dır. Araştırma verilerinin içerik analizi sonucunda mevcut hemşirelik tarihi öğretimine ilişkin “Mesleki Kimlik Gelişimine Katkı”, “Eğitim-Öğretim Süresi”, “Eğitimin İçeriği”, “Eğitim-Öğretim Yöntemi” olmak üzere 4 tema belirlenmiştir. Bu temalarla bağlantılı olarak da 9 tane alt tema belirlenmiştir. Sonuç: Bu çalışma sonuçlarının hemşirelik eğitiminde hemşirelik tarihi eğitiminin ulusal boyutta başka çalışma sonuçlarının şekillendirilmesinde bir dayanak olacağı inancındayız. Abstract Objective: The aim of this research is to be able to carry out a pilot study of a national study which can help to ensure national standardization of nursing history course in nursing schools in our country.In this context, the opinions of the first year students of the nursing department about the education of nursing history were examined in the research. Material and Method: The research was carried out by qualitative research using phenomenological research method, focus group research design. The research population consisted of students who were studying in the first year of the nursing department of a university.The sample of the study consisted of students who were determined using the homogeneous sampling method from the students who agreed to participate in the research. Permission has been obtained for the realization of the study. “Student Description Form” and “Semi-structured Interview Form” were used to collect research data. Results: Among the students included in the scope of the research, 4 are female, 3 are male and 19.42±1.65 year age average. As a result of the content analysis of the research data, 4 themes were defined as “Contribution to Professional Identity Development”, “Duration of Education”, “Content of the Education”, “Teaching Method” of current nursing history course. Nine sub-themes have been identified in connection with these themes. Conclusion: The results of this study suggest that nursing education education in nursing education will be a basis for shaping other study results at national level Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms