Filtreler
Filtreler
Bulunan: 44 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [1]
Dergi Sayısı [4]
Yayın Dili [3]
Kronik Kalp Yetmezliği Olan Hastalarda Öz-Bakım Davranışlarının İncelenmesi

AYŞE AKBIYIK

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 2 ) , pp.1 - 8

Amaç: Bu çalışma, kronik kalp yetmezliği olan hastaların öz-bakım davranışlarını ve özbakım davranışlarını etkileyen faktörleri incelemek amacıyla tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, bir kardiyoloji kliniğine başvuran 200 kronik kalp yetmezliği tanısı alan hasta ile Aralık 2007-Şubat 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “Bireysel Tanılama Formu” ve “Kronik Kalp Yetmezlikli Hastaların ÖzBakım Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde sayı-yüzde değerlendirmeleri, student t testi ve tekyönlü varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Hastaları . . .n yaş ortalamaları 65.46±11.71 yıldır. Öz-bakım davranışları incelendiğinde; ölçek toplam puan ortalaması 50.21±8.37, diyete ilişkin ölçek alt grup puan ortalaması 16.63±2.80, ilaçların kullanımına ilişkin ölçek alt grup puan ortalaması 17.93± 4.8, kilo ve sıvı izlemine ilişkin ölçek alt grup puan ortalaması 3.15±2.22, aktivite ve dinlenmeye ilişkin ölçek alt grup puan ortalaması 12.49±2.36 olarak bulunmuştur. Sonuç: Araştırmadan elde edilen sonuçlar ışığında, kronik kalp yetmezliği olan hastaların öz-bakım gücünü arttırmaya yönelik hastalığın tedavi ve prognozu hakkında eğitim programlarının hazırlanması, toplumsal destek sistemlerinin sağlanması ve bakımın sürekliliğinin sağlanması gereklidir. Objective: This descriptive research was conducted to analyze self-care behaviors and affecting factors of patients with chronic heart failure (CHF). Material and Method: The research was completed on 200 patients who have been diagnosed with CHF, between monthly dates of December 2007-February 2008. Research data were collected by using Patient Information Form, and Chronic Heart Failure Patients’ Self-Care Behaviors Evaluation Form. In the analysis of the data, percentage, student t test and one-way ANOVA tests were used. Findings: The mean age of the patients was 65.46 ± 11.71 years. When patients’ self-care behaviors were investigated; it was found that the mean scale total score was 50.21 ± 8:37. The mean subscale scores , including diet, using medicine, monitoring weight and fluid, activity and rest were 16.63±2.80, 17.93± 4.8, 3.15±2.22 and, 12.49±2.36, respectively. Conclusion: In the light of the research findings, for the patients with CHF the need for work such as continuation of the wellness of the patient, preparation of educational programs about the cure and prognosis, making efforts in the society aimed to increase the patients with chronic heart failure’s self-care power were recommended Daha fazlası Daha az

Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Mesleki Gelişim Tarihçesi

AYŞE AKBIYIK

Makale | 2016 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 3 ) , pp.1 - 6

Fizyoterapistlerin, mesleğin tarihçesini ve ilk günlerden beri toplum sağlığına olan katkılarını bilmeleri, mesleğin bundan sonraki hedeflerini belirlemeleri açısından oldukça önemlidir. Fizyoterapinin mesleki tarihçesi oldukça eskilere dayanmasına rağmen, modern anlamdaki tarihçe 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da başlamıştır. Bu yüzyılın başında gelişen polimyelit epidemisi ve 1. Dünya Savaşı, modern fizyoterapi mesleğinin başlamasını sağlayan önemli nedenler olmuş ve mesleğin gelişimi ortopedistlerin yardımı ile gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru teknolojinin gelişimi ve küresel ölçekteki etkileri sonucu, fizyoterapi . . . alanındaki gelişmeler hızlanmıştır. Klinik uygulamalarda ortaya çıkan gelişimi, meslekte özelleşme, kanıta dayalı bilimsel çalışmalar ve akademik yapılanmalar takip etmiştir. Günümüzde fizyoterapistler, 112 üye ülke ve 360.000’den fazla üyesi olan Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu (WCPT) çatısı altında toplanmıştır. WCPT bünyesinde, fizyoterapide farklı özelleşme alanlarını gösteren 12 dünya derneği bulunmaktadır. Bugün fizyoterapistlerin, bir çok ülkedeki eğitim seviyesi, bilimsel yeterlilikleri, mesleki yetki ve sorumlulukları oldukça yüksektir ve yükselmeye devam etmektedir. Knowing the professional history of the physical therapists and their contributions to the public health from the very begining of this history is very important in establishing their professional targets. Modern physical therapy has begun in the 19th century in USA and UK, although based on the professional history of physical therapy is quite old. Polio outbreak and First World War at the early part of the 19th century have been the most important reasons for initiating the professional physiotherapy and the development of the physical therapy has been established with the help of orthopedic surgeons. Towards the end of the 19th century, develeopment of the physical therapy profession has got rapid advances due to explosion of technology and events that had an effect on a global scale. Development in clinical practice has been followed by professional specialization in physical therapy, evidence-based scientific researches and academic degrees. Currently, physical therapists are gathered under the roof of World Confederation Physical Therapy (WCPT) which has 112 member countries and more than 360,000 members all over the world. WCPT involves 12 world associations representing various specialitization fields in physical therapy. Nowadays, education in many countries and professional scientific qualifications, powers and responsibilities of the physical therapists are very high and continuing to rise Daha fazlası Daha az

Heavy Metal Accummulation in Muscles and Total Bodies of Mullus barbatus, Trachurus trachurus and Engraulis encrasicolus Captured from the Coast of Sinop, Black Sea

SANİYE TÜRK ÇULHA | MEHMET ÇULHA

Makale | 2016 | Pakistan Journal of Zoology48 ( 1 ) , pp.25 - 34

The levels of heavy metals viz., Cd, Cu, Fe, Ni, Pb, Zn and Al were determined by ICP-AES in the muscles and total bodies of Mullus barbatus (Linnaeus 1758), Trachurus trachurus (Linnaeus 1758), Engraulis encrasicolus (Linnaeus 1758) captured from the coast of Sinop. The order of the levels of the heavy metals in the total fish samples was Fe > Zn > Al > Pb > Cu > Ni > Cd, whereas in the muscles, the order was Zn > Fe > Cu > Al > Pb > Ni > Cd. The experiment results are discussed by comparison with literature values.

Seemhn ve Viyana-2015 Toplantısı Üzerine Gözlemler

İrfan KOKDAŞ

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi2 ( 2 ) , pp.229 - 230

2006 yılında Bulgar ve Yunan merkez bankalarının öncülüğünde kurulan Güneydoğu Avrupa Para Tarihi Platformu (South-Eastern European Monetary History Network-SEEMHN), bugün diğer Balkan ülkeleri merkez bankalarının da katılımıyla özellikle 19. ve 20. yüzyıl ekonomi tarihiyle ilgili önemli çalıştaylara ve veri üretim süreçlerine destek vermektedir. 1-2 Ekim 2015 tarihinde, Viyana’da, Avusturya Merkez Bankası’nın ve Viyana Üniversitesi’nin desteğiyle gerçekleştirilen bu konferans-çalıştay, SEEMHN’nin kapsamında gerçekleştirilen 10. organizasyon olmuştur. Organizasyonun ilk bölümü, esas itibariyle merkez bankalarının bilançolarının ve p . . .arasal stratejilerinin uzun dönemli seyrine odaklanmış olup İngiltere, Belçika, Fransa, İsveç, Avusturya ve geniş anlamda İskandinavya sahalarındaki para politikalarını incelemiştir. 19. ve 20. yüzyıldaki gelişmelere odaklanan sunumlarda, Avrupa bankaları faiz politikalarının dönüşümleri, devletlerin iç-dış borçlanma mekanizmalarının gelişimi ile altın ve gümüş standardında meydana gelen dalgalanmaların uzun dönemli seyirleri ele alınmıştır Daha fazlası Daha az

Adnan DEMİRCAN: Cahiliye Arapları

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 2 ) , pp.145 - 148

KAYNAKÇA : Adnan DEMİRCAN Cahiliye Arapları Beyan Yayınları, İstanbul 2015, I. Baskı, 144 s.

Bandırma Devlet Hastanesi Yenidoğan İşitme Taraması Sonuçları (2011-2014)

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi2 ( 1 ) , pp.9 - 12

Amaç: Çalışmada Bandırma Devlet Hastanesinde yapılan yenidoğan işitme tarama testi sonuçlarını incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışmada Mart 2011-Mayıs 2014 tarihleri arasında Bandırma Devlet Hastanesi’nde işitme taraması yapılan 5175 bebeğe ait sonuçlar retrospektif olarak incelenmiştir. İşitme taramaları bebek hastaneden taburcu olmadan Ulusal İşitme Taraması Protokolüne göre yapılmıştır. Bulgular: Çalışmada toplam 5175 bebeğe işitme tarama testlerinin yapıldığı belirlenmiştir. İncelenen işitme taraması testlerine göre işitme kaybı açısından şüpheli görülen ve referans merkeze sevk edilen bebekler . . .in oranı % 0.5’tir. Sevk edilen bebeklerin yaklaşık % 90’ından fazlasında bilinen en az bir risk faktörü bulunmaktadır. Sonuç: Bu çalışmada yaklaşık her bin bebekten beşinin işitme kaybı açısından şüpheli bulunarak referans merkeze sevk edildiği belirlenmiştir. Tüm yenidoğanlar risk etmenleri açısından değerlendirilmeli ve risk grubunda yer alanların tamamı taranmalıdır. Ayrıca tarama testinden kalarak kontrol testlerine gelmeyen bebeklerin aileleri bilgilendirilerek bebeklerin tarama programına dahil edilmesine çaba harcanmalıdır Objective: This study aims to investigate the newborn hearing screening test results performed in Bandirma State Hospital. Material and Method: In this descriptive study, the results of newborn hearing screening of 5175 infants, performed between the dates of March 2011 and May 2014, were resrospectively examined at Bandirma State Hospital. Screening was performed before newborns were discharged in accordance with the National Hearing Screening Protocol. Findings: A total of 5175 infants were screened. The rate of infants who were suspected to have hearing loss and referred to reference center was 0,5%. More than 90% of these infants had at least one risk factor. Conclusion: In this study, it was determined that approximately five out of every thousand babies were referred to reference center in terms of suspected hearing loss. All infants should be evaluated in terms of risk factors and those who are in the risk group should be screened. Efforts should be made to inform the families and include the infants in the screening programme who cannot pass the initial screening tests and who are not involved in further control tests Daha fazlası Daha az

Migren Kökenli Baş Ağrısında Spinal Manipülasyon Tedavisinin Ağrı Üzerine Etkisinin Araştırılması: Olgu Sunumu= Investigation of the Effects of the Spine Manipulative Treatment on Pain in Migraine Based Headache: Case Report

MEHMET ÜNAL

Makale | 2016 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 3 ) , pp.51 - 53

Migrenin trigeminal yolların hiperaktivitesinden kaynaklanan, üst ekstremite ve üst servikal segmentlerden gelen nosiseptif yanıtlar ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir. Bu çalışmanın amacı bir olgu üzerinden migren kökenli baş ağrısında, spinal manipülasyon tedavisinin ağrı üzerine etkisinin araştırılmasıdır. Spinal manipulasyon tedavisi 6 hafta boyunca, haftada 2 gün uygulandı. Ağrı, vizuel analog skalası ile, servikal eklem hareket açıklığı gonyometre ile, suboksipital kaslardaki gerginlik ve spazm palpasyonda ağrı şiddeti ile değerlendirildi. Tedavi sonrasında servikal eklem hareket açıklığı ve suboksipital kaslardaki ge . . .rginlik normal bulundu. Tedaviden 2 ay sonra hastada migrene bağlı baş ağrısının gelişmediği görüldü. Migraine has been reported to involve in nociceptive responses from upper cervical spine and upper limb muscle, leading to hyperactive state of the trigeminal pathway. The aim of this study was to investigate the effects of the spine manipulative treatment on pain in migraine headache on a case. The spinal manipulation treatment was applied 2 days/week for 6 weeks. Pain was assessed with visual analogue scale, cervical range of motion was assessed with goniometer, and suboccipitale muscle tenderness was assessed with pain level to palpation. After the treatment, cervical range of motion and suboccipitale muscle tenderness were found to be normal. The pain did not appear two months after the treatment Daha fazlası Daha az

Çocuk Edebiyatı Çevirilerinde İslami Değerler

Rami ALKHALAF ALABDULLA

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi

Hedefi Müslüman çocuk olan kültürel projelerin tamamının, kültür ve medeniyetimizi oluşturan, geleceğimizi teminat altına alan sağlam İslâmî değerler üzerine kurulu olması gerekmektedir. Çünkü çocuklar, günümüz ve geleceğimizdir. Bu nedenle çocukların eğitimi ve İslami değerlerimiz ışığında hayata hazırlanmaları kaçınılmazdır. Onlara sunulan edebiyat, özellikle de tercüme edebi eserler bu hazırlığın bir parçasıdır. İslami eğilimlerimizle bağdaşmayan kavram ve değerler ithal etmememiz için bu edebiyatın seçiminde ve çevirisinde bazı standart ölçüler koymalıyız. Bu makale, müslüman çocuğa sunulan –araştırmaya konu olan- edebi e . . .serlerdeki uygun İslami değerleri belirlemeyi ve bu edebiyatın içeriğindeki değerlerin sağlanabilirliğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Ayrıca bu makale, yabancı dillerden Arapçaya yapılan çocuk edebiyatı çevirilerinde gerekli olan standartlardan bir kısmını ortaya koymayı da hedeflemektedir. Araştırmamızda olguyu tespit etme, gerçek hayatta onun hakkında bilgi toplama, analiz etme ve yorumlama üzerine dayalı betimleyici metot izlenmiştir. Çocuk edebiyatı çevirilerindeki İslâmî değerler manzumesine ulaşılması araştırmanın en önemli sonuçlarındandır. Bu edebiyata ilgi, ilk olarak ilmi değerlerde sonra ise sosyal değerlerde kendini göstermiş, ancak estetik değerleri ihmal etmiştir. Tercüme etmek istediğimiz edebiyata uygun bazı standartların yanı sıra mütercimin de takip etmesi gereken standartları ortaya koymak araştırmamızın diğer sonuçlarındandır Daha fazlası Daha az

Çocuk ve Adölesanlarda Obezite ve Beslenme Durumu ile Böbrek ve Karaciğer Fonksiyonları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

Rami ALKHALAF ALABDULLA

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi2 ( 1 ) , pp.13 - 19

Amaç: Bu araştırmanın amacı fazla kilolu ve obez çocuk ve adölesanlarda obezite ve beslenme durumu ile böbrek ve karaciğer fonksiyonları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, 01 Şubat 2014-01 Ağustos 2014 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine diyet polikliniğine obezite tanısıyla yönlendirilen 8-18 yaş aralığındaki gönüllü 142 çocuk ve adölesan (92 Kız, 50 Erkek) ile yapılmıştır. Bulgular: Yaşa göre Beden Kütle İndeksi (BKİ) z-skor ortalaması erkeklerde 2.9±0.8 ve kızlarda 2.6±0.7 olarak bulunmuştur (p

Maria Pia Pedani, Doğu’nun Kapısı Venedik, İtalyancadan Çev. Gökçen Karaca Şahin, Küre Yayınları, İstanbul 2012, 336 sayfa (Metin+23 Resim+Zeyil ile birlikte), ISBN: 978-605-5383-52-7

ZARİFE DEVECİ ALBAYRAK

Kitap Bölümü | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi2 ( 2 ) , pp.231 - 234

Maria Pia Pedani’nin bu çalışması, Venezia Porta d’Oriente başlığıyla 2011 yılında yayımlanan eserin Türkçeye tercümesidir. Venedik Ca’ Foscari Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü’nde öğretim üyesi olan Pedani, Osmanlı-Venedik ilişkileri, denizcilik tarihi, diplomatik tarih ve Hristiyan-Müslüman sınır bölgeleri üzerine yaptığı çalışmalarla tarih alanına değerli katkılarda bulunmuştur. Özellikle uzun yıllar Venedik Devlet Arşivi’nde görev yapması, bu çalışmasında Venedik Devlet Arşivi’nin yayınlanmamış değerli kaynaklarını görmemizi sağlaması açısından önem arz etmektedir. Bu sayede Müslüman doğu devletleri ile Osmanlı Devleti ve Venedi . . .k Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler her iki tarafın arşivlerinden takip edilebilmektedir Daha fazlası Daha az

Mastektomi Sonrası Lenfödemli Olguda Kompleks Boşaltıcı Fizyotearpinin Fonksiyon, Postür ve Denge Üzerine Etkileri

DERYA ÖZER KAYA

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 2 ) , pp.41 - 45

Lenfatik sistemin disfonksiyonuna bağlı olarak proteinden zengin sıvının hücre dışındaki boşluklara dolması sonucunda yumuşak dokularda ortaya çıkan şişme lenfödem olarak adlandırılmaktadır. Sekonder lenfödem, radyoterapi, cerrahi, travma, inflamasyon veya tümorlere bağlı meydana gelebilen lenfatik sistemin obstrüksiyonu veya kesintisi sonucu gelişir. Bu çalışmanın amacı, modifiye radikal mastektomi sonrası gelişen sekonder lenfödemi olan 60 yaşındaki bir kadın hastada kompleks boşaltıcı fizyoterapinin fonksiyon, postür ve denge üzerine etkileri araştırmaktı. Tedavi 4 hafta boyunca haftada 3 gün uygulandı. Ödem çevre ölçümüyle, üst . . .ekstremite fonksiyonu Kol, Omuz ve El Soruları anketiyle, omuz eklem hareketi gonyometreyle, postür Spinal Mouse cihazıyla ve denge Biodex Denge Sistemiyle değerlendirildi. Tedavi sonrası hastada ödemin ve omuz hareket limitasyonunun azaldığı, üst ekstremite fonksiyonunun arttığı, omurga postürü ile dengenin geliştiği ve bu parametrelerin uzun dönem takiplerde korunduğu görüldü. Swelling of soft tissues due to collection of protein rich fluid into extracellular space caused by lymphatic system dysfunction is called lympedema. Secondary lymphedema is the result of obstruction or disruption of the lymphatic system, which can occur as a consequence of radiation therapy, surgery, trauma, inflammation, and tumors. The aim of this study was to investigate the effects of complex decongestive physiotherapy on function, posture and balance in a 60-year-old women with secondary lymphedema after modified radical mastectomy. The treatment was applied 3 days/week for 4 weeks. Edema with circumference measurements, upper limb function with Disability of the Arm, Shoulder and Hand questionnaire, shoulder range-of-motion with goniometry, posture with Spinal Mouse device, balance with Biodex Balance System were evaluated. After treatment, it was seen that edema and shoulder movement limitation decreased, upper extremity function increased, spinal posture and balance improved, and these parameters maintained in long term follow-ups Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms