Detaylı Arama

İptal
Bulunan: 36 Adet 0.001 sn
- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır.
- İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
Filtreler
Filtreler
Bulunan: 36 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [7]
Tam Metin [1]
Eser Sahibi [20]
Yayın Türü [2]
Yayın Tarihi [5]
Yayıncı [1]
Kayıt Giriş Tarihi [18]
Dergi Sayısı [9]
Yayın Dili [2]
Konu Başlıkları [20]
Dergi Adı [1]
Editör/Editörler [1]
Ebü’l-Hasan el-Eş’arî’nin Siyaset Anlayışı-I

TAHSİN YILDIRIM

Makale | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 4 ) , pp.63 - 86

Bu makalemizde ilk olarak, İslam mezheplerinin siyasete ve siyasi konulara ait anlayışları ana hatlarıyla araştırılmaktadır. Daha sonra İslâm dininin büyük çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i Sünnet Mezhebi’nin ana ekollerinden biri olan Eş’arîlik mezhebinin kurucusu Ebü’l-Hasan el-Eş’arî’nin yaşadığı dönemdeki sosyo-politik durum ve fikrî gelişmeler, Eş’arî’nin siyasete karşı tutumu ve siyasetle ilgili görüşleri gibi konular ele alınmaktadır. Bu konu incelenmeden önce İslam dininin ana kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünnetinde siyaset, siyaseti çağrıştıran kavram ve görüşler ile Hz. Peygamber sonrası dönemde . . .Müslümanların tarihinde siyasetin gelişim süreci üzerinde durulmaktadır. In this study we have initially given an outline of the understandings of the Islamic sects of politics and some political issues. Afterwards, such issues as socio-political conditions and intellectual developments in the time of Abu Hasan al-Ash’ari, the founder of the Ash’ari sect which is one of the main schools of Ahl al-Sunnah sect and constitutes the great majority of the Muslims, and his attitudes and views towards politics have been discussed. Before dealing with this topic, we have dwelled on the politics, concepts and views that evoke politics in the Quran and the Sunnah of the Prophet, which are the main sources of Islamic Religion, and on the process of development of politics in Islamic history starting from the period of the Prophet onward Daha fazlası Daha az

II No’lu Şer’iyye Siciline Göre Bergama Eğitim Kurumları

AHMET GEDİK

Makale | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 8 ) , pp.63 - 75

Batı Anadolu’nun önemli şehirlerinden Bergama’nın Türk-İslâm şehri olma süreci XIV. yüzyıl sonlarından başlamaktadır. Bu tarihten itibaren çok sayıda medrese, kütüphane, han, lonca gibi sosyal ve ekonomik hayata yön verecek eser yapılmıştır. XIX. yüzyıla geldiğimizde Bergama, yönetimde olan Karaosmanoğlu ailesinin zengin vakıflarıyla desteklenen eğitim kurumlarına sahipti. Öğrencilerin ve hocalarının her türlü ihtiyacı karşılanan medreseler, hem öğrencilerin hem de halkın faydalanabileceği kütüphaneler, iktisâdi işletme olmasının yanı sıra meslekî eğitimlerin de verildiği han ve loncalar Bergama’yı önemli bir Osmanlı şehrine . . .dönüştürmüştür. Vakfiye kayıtlarının yardımıyla geçmişin kültür hazineleri rahatlıkla gözler önüne serilebilmektedir. Bu çalışmamızda, Bergama II No’lu Şer’iyye sicilleri çerçevesinde şehirdeki eğitim kurumları farklı açılardan incelenerek, kurumlar hakkında bilgi verilmiştir. Being one of the most important cities of Western Anatolia, the story of Bergama’s becoming a Turkish-Islamic city starts at the end of 14th century. From this period onwards, numerous monuments, such as schools, libraries, khans and guilds had been constructed which helped in shaping the social and economical life of the area. By the 19th century, Bergama boasted with a great number of educational institutions, supported through rich foundations (waqf), which were established by the ruling family of Karaosmanoglu. Main factors in Bergama’s emerging as a complete Ottoman city can be seen in its schools (madrasas) which were able to fulfill all the needs of the students as well as their teachers, in its libraries which served students as well as other members of the community, and in its khans and guilds which, besides its ordinary function as financial enterprises, also provided vocational education. By studying the registers of abovementioned foundations, it is not matter of any great hardship anymore to bring to light the cultural heritage of the past. In this paper, by using Bergama No. II court records, I will try to examine some of the Bergama’s educational intitutions and to shed light on theirs as yet unrevealed features Daha fazlası Daha az

(أسلوبُ الاستفهام وأثرُه في تشكيل الصورة الفنية في الشعر العربي (شعر أبي تمام والبحتري نموذجًا

AHMET GEDİK

Makale | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi0 ( 8 ) , pp.161 - 183

Eleştirmenler, şiirdeki sanatsal imgeyi incelediklerinde, genellikle, Beyan ilminin (Teşbîh, İstiâre, Kinâye ve tüm çeşitleriyle Mecâz) yöntemlerini kullanma eğilimindedirler. Bu çalışma ise şunu anlatmaktadır: Maani ilminin yöntemleri, sanatsal imgeyi şekillendirmede Beyân ilminin yöntemlerinden daha az önemli değildir. Biz, “İstifhâm üslubunu”, Maani ilminin yöntemleri için örnek olarak seçtik ve Ebu Temmam ile el-Buhteri şiirleri üzerine uygulamalı bir çalışma yaptık. Araştırmamızın şekillenişi şöyledir: - Ön söz, imgenin edebî söylemdeki etkisi (ve bu iki şairin seçilme sebebi) üzerinde durmaktadır. - İlk kısım, h . . .akikat ve mecâz arasında istifhâm (soru) üslubunu ele almaktadır. - İkinci kısım; istifhâm üslubunun, şairin duygularını okuyucusuna iletme üzerindeki etkisine değinmektedir. - Üçüncü kısım, sanatsal imgenin oluşmasında istifhâmın etkisini belirtmektedir. - Çalışma, sonuç kısmıyla bitirilmektedir. عادةً عندَما يدرسُ النُّقّادُ الصّورةَ الفنّيّةَ في الشِّعر؛ فإنّهم يتّجهون نحوَ دراسة أساليب علم البيان: التّشبيه والاستعارة والكِناية والمَجاز بأنواعِه. ولا يلتفتون عند دراسة الصّورة إلى مباحث علم المعاني وأساليبه وفنونه. وهذا البحث يريدُ أنْ يقولَ: إنّ أساليبَ علم المعاني لا تقلُّ أهميّةً عن أساليب علم البيان في تشكيل الصّورةِ الفنّيّةِ في الأدب. واخترنا في هذا البحث أسلوبَ (الاستفهام) نموذجًا عن أساليب علم المعاني، وأجرينا الدّراسة التّطبيقيّة على شِعر أبي تمّام والبحتريّ. وجاء البحث على النّحو الآتي: - تمهيدٌ يتحدّث عن أثر الصّورة في الخِطاب الأدبيّ. (وسبب اختيار هذين الشّاعرين نموذجًا تطبيقيًّا) - المبحث الأوّل: مفهوم الاستفهام بين الحقيقة والمجاز. - المبحث الثّاني: الاستفهام وأثرُه في إشعار المتلقِّي بانفعالات الشّاعر. - المبحث الثّالث: الاستفهام وأثرُه في تشكيلِ الصُّورة الفنّيّة. - نتائج البحث Daha fazlası Daha az

Anthony R. BOOTH, Analytic Islamic Philosophy

HARİS MACIC

Derleme | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 9 ) , pp.325 - 327

Kitabın başlığı hangi İslam felsefî geleneğinin kastedildiğini açık bir şekilde ortaya koymakla birlikte, Meşşâî felsefenin analitik olarak nitelendirilmesi alışılagelen bir tercih değildir. Buna ilaveten yazar, Önsöz bölümünün ilk satırlarında felsefe çevrelerinde hâlihazırda tedavülde olan ve yaklaşık yüz senedir genel kabul gören analitik felsefe ve kıta Avrupa felsefesi ayırımını temelsiz bulduğunu ifade etmektedir. Ona göre bu ayırım, iki gelenek arasında esaslı bir farkın (substantial distinction) varlığından ziyade, felsefe yapma tarzına ve birtakım sosyal/ideolojik nedenlere dayanmaktadır. Bu yüzeysel farklılığın ayrıntıları . . .na girmeden yazar, kitaptaki amaçlarının birinin de İslam felsefesinin -B. Russel’in yaptığı gibi- kolay kolay göz ardı edilemeyeceğini ve sanıldığından çok daha fazla ‘analitik’ olarak değerlendirebileceğini çağdaş ‘analitik’ felsefe mensuplarına göstermek olduğunu belirtmektedir (ss. viii-x) Daha fazlası Daha az

İslami İlimler/İlahiyat Fakültelerindeki Hazırlık Sınıfı Öğrencilerinin Arapça Sözlü İletişim Becerilerindeki Öğrenme Güçlükleri (İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğrencileri Örnekliğinde)

Alkhlif Alsalh, Sajed

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 3 ) , pp.125 - 151

Bu araştırmada sözlü iletişimin iki yönü (dinleme ve konuşma) açısından Türk öğrencilerin Arap dili öğrenimindeki sorunlarını ele alınmaktadır. Bu çalışmada yapılacak anket ve saha çalışmalarına İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencileri örnek olarak seçilmiştir. Bu inceleme boyunca hazırlık sınıfındaki öğrencilerin başka kişilerle yaptıkları sözlü iletişimin iki yönü açısından (dinleme ve konuşma) karşılaştıkları zorluklar, Arap dili öğrencilerinin şikâyetleri de göz önüne alınarak, açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Böylece araştırmada bir taraftan öğrencilerin önündeki bu zorlu . . .klar ortadan kaldırılmaya çalışılırken, diğer taraftan da Arap dili hocalarının, başka dilleri konuşanların yaşadığı zorlukların farkına varmalarına yardımcı olmaya çalışılmıştır. Yine bu araştırmada hazırlık sınıfı öğrencilerinin sözlü iletişim öğreniminde karşılaştıkları zorluklar ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Buradan hareketle, Türkiye’deki diğer üniversiteleri kapsayacak şekilde aynı zorlukları genellemek de mümkün olabilir. Daha sonra sözlü iletişim becerileri öğreniminde öğrencilerin karşılaştıkları bütün zorluk seviyeleri belirlenmeye çalışılmıştır. Son olarak da sözlü iletişim becerilerinin öğrenim zorluklarının çözümü için bazı öneriler sunulmuştur Daha fazlası Daha az

مُحاوَلةٌ لِنَقْدِ الصُّورةِ الفَنِّيَّةِ في الأدبِ

Suliman ALOMIRAT

Makale | 2018 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 7 ) , pp.111 - 130

Bu araştırma; retorik imgeyi, teknik bir şekilde analiz etmek için, en ideal gördüğü bakış açısını sunmayı amaçlamakta ve bir taraftan imge yaratma sürecini, diğer taraftan da bu imgenin alıcı üzerindeki etkisini ele almaktadır. Araştırma, retorik imge çalışmasının problematiği etrafında şekillenen bir girişle başlamakta, “İmgenin Edebî Söylemdeki Etkisi” başlıklı ilk konu ve “Dış Dünyanın Taklidi ile Duygu ve İçsel Vicdan Dünyasının Taklidi Arasında Hayalî İmge” başlıklı ikinci konuyla devam etmektedir. Çalışma, sonuç kısmı ve önerilerle de bitirilmektedir. The research aims to present a view in the way we see it as clear for . . . the analysis of the rhetorical figure, a technical analysis dealing with the process of the impression created on one hand, and the effect of this figure on the hearer on the other hand. The research began with an introduction on the problematic of studying the rhetorical figure, and then the first topic: The impact of the figure in the literary discourse, and the second topic: The deceptive figure between the simulation of the outside world, and simulation of the world of feeling and inner conscience, and then the conclusion of the research and the recommendation Daha fazlası Daha az

(النَّعتُ (الصِّفة) في اللُّغَتين العَرَبيّة والتُّركيَّة (دِراسةٌ تَقابُلِيّةٌ

RAMİ ALKHALAFALABDULLA

Makale | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi. ( 8 ) , pp.185 - 202

Bu araştırma, Arapça ve Türkçede sıfat konusuyla ilgili ortak ve farklı noktaları incelemektedir. Ayrıca bu konunun öğrenim ve öğretimini kolaylaştıran ve anadili Arapça olmayanlar için hazırlanan kitaplarda nasıl kullanılacağıyla ilgili birtakım önerileri içermektedir. Arapça ve Türkçe dil kitaplarındaki sıfat konusuyla ilgili yaptığımız karşılaştırmalı araştırma neticesinde şu hususları tespit ettik: Türkçede sıfat, mevsuftan önce gelirken, Arapçada mevsuftan sonra gelmektedir. Bunun da Türkiye’deki Arapça öğrenim ve öğretimi üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Çünkü öğrenci, dili yazarak veya konuşarak öğreneceği vakit, sıfa . . .tın mevsuftan önce geldiğini bilmesi gerekir. Bu bağlamda öğrencilere Arapça ve Türkçenin dil ve yazı sistemi hakkında mutlaka bilgi verilmelidir. Türkçede müzekker ve müennes için Arapçadaki kullanımla tamamen farklı arz eden ortak sigalar kullanılmaktadır. Bu durum Arapça derslerinde öğrencileri büyük ölçüde etkilemektedir. Ayrıca Arapça öğrenen Türk öğrencilerin karşılaştığı zorluklardandır. Arapçadaki sıfat tamlamasında niteleyen ve nitelenen öğe arasında mutlaka müzekkerlik ve müenneslik uyumu olmalıdır. Türkçede ise böyle bir uyum yoktur. Çünkü isim eril olsun dişil olsun Türkçedeki sıfat tamlamasında tek bir siga kullanılmaktadır. Arapçada soru edatları asla sıfat olarak gelmez. Ancak Türkçedeki bazı soru edatları sıfat şeklinde gelirler. Türkçede maktu ve sebebi sıfat bulunmamaktadır Daha fazlası Daha az

Adnan DEMİRCAN: Cahiliye Arapları

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 2 ) , pp.145 - 148

KAYNAKÇA : Adnan DEMİRCAN Cahiliye Arapları Beyan Yayınları, İstanbul 2015, I. Baskı, 144 s.

Arap Gramerinin Gelişim Sürecinde Mısır Dil Ekolü-I

HÜSEYİN ERSÖNMEZ

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 3 ) , pp.95 - 124

Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır. Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü Gramer faaliyetlerinin öğretilmesi üzerinde durmuş, bu vesileyle Mısırlı . . . dilcilerin ortaya koymuş oldukları eserler, medreselerde uzun yıllar okutulmuştur. İbnu’l-Hâcib, İbn Hişâm, es-Suyûtî gibi dil âlimleri tarafından temsil edilen Mısır Dil Ekolü, Arap gramerinin gelişim sürecinde, gramer faaliyetlerine çokça katkı sunmuştur Daha fazlası Daha az

Tuhfetü’l-Mürîd ve Ravdatü’l-Ferîd ve Fevâidü Li-Ehli’l-Fehmi’s-Sedîd ve’n-Nazari’l-Mezîd Tercümesi

İzzet MARANGOZOĞLU | HAMİDE ULUPINAR

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 2 ) , pp.103 - 132

Eserin müellifi Ebu’l-Abbâs Ahmed Zerrûk el-Burnusî (ö. 899/1493) Fas’ta doğmuştur (846/1442). Fas, Cezayir, Mısır, Mekke ve Libya’da dönemin ünlü âlimlerinden ilim tahsil etmiştir. Fıkıh, hadis, tefsir, akâid, kelam, tasavvuf ilimlerinde derin bir birikim kazanan Ahmed Zerrûk, elli beş yıllık ömründe bilinen yaklaşık altmış eser vermiştir. Ahmed Zerrûk’un yirmi dört yaşında kaleme aldığı ilk eseri olan Tuhfetü’l-Mürîd’in el yazması nüshası Rabat Milli Kütüphanesi no: 2785’de bulunmaktadır. Bu tercüme Şeyh Ahmed Zerrûk’un torunu Muhammed Tayyib’in tahkikli basımı (Beyrut 2010) esas alınarak yapılmıştır. Eseri bize hediye eden Muhamm . . .ed Tayyib’e şükranlarımızı sunarız Daha fazlası Daha az

Şîa’da Hadisler Arasındaki İhtilafı Gidermede Ehl-i Sünnet’in Görüşüne Muhalif Olan Rivayeti Esas Alma: et-Tûsî’nin İstibsâr’ı Özelinde

İBRAHİM KUTLUAY

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mîzânü’l-Hak İslami İlimler Dergisi ( 10 ) , pp.13 - 55

Şîa hadis kaynaklarında, masum oldukları kabul edilen imamlara isnad edilen ahbârda birbiriyle çelişen pek çok rivayetin bulunduğu bir gerçektir. İhtilaf; söz konusu rivayetleri Kur’ân’a arz etme, genelde takıyyeye hamlederek Âmme’nin/Ehl-i sünnet’in görüşüne aykırı olan rivayeti tercih etme; duruma göre zarurete, müstehaplığa ya da kerahete hamletme, te’vil yoluna gitme gibi yollarla giderilmeye çalışılmıştır. Kütüb-i Erbaa musanniflerinden Şeyhu’t-Tâife lakaplı Tûsî, el-İstibsâr’ını ihtilaflı rivayetleri gidermeye tahsis etmiştir. Bu sebeple çalışmamızda, Tûsî’nin el-İstibsâr’ında ihtilafı giderme yollarından Âmme’nin görüşü . . .ne uygun olmayan rivayeti esas alma prensibini nasıl, ne nispette ve hangi meselelerde uyguladığı örnek rivayetler üzerinden tahlil edilecektir. Amacımız, Şîa’nın niçin Ehl-i sünnet’e muhalefet etmeye odaklandığının tarihî, siyasî ve dinî arka planını tespit ve tetkik etmektir. Çalışmamız el-İstibsâr’daki rivayetlerle sınırlıdır. Metot olarak el-İstibsâr taranıp Âmme’nin görüşüne uygun olduğu için reddedilen rivayetler tespit edilecek ve temsil değeri yüksek yeterli örnek üzerinden mesele tahlil edilip sonuca gidilecektir. It is a fact that, there are many contradictory narrations called akhbār and attributed to the infallible imams in the canonical hadīth sources of Shīa. These contradictory was tried to be solved and eliminated by presenting to the Qur’ān, preferring the narration which is against the opinion of ‘Amma / Ahl al-Sunnah, by explaining the opposition narration with dissimulation (taqiyya) in general; and its being necessary matters (darūriyyat), beloved and recommended thing (mustahab), or disapproved (karāha) or to comment it in a suitable way. Shayh al-Tāifa al-Tūsī, who is one of authors of the al-Kutub al-Arbaa, assigned his hadīth book al-Istibsār to resolve these contradictiories among narrations. So, in our study, we will analyse the principle which is one of the ways of resolving the conflict by abandoning the narration which is parallel of the opinion of Ahl al-Sunna and which extent and which matters he applied this method by giving some examples. Our goal is to identify and analyse the historical, political and religious background of why Shīa Imāmiyya focuses on opposing Ahl as-Sunnah. Our work is limited to narrations taking place in al-Istibsār. As a method, we will scan al-Istibsār and determine the narrations which were rejected because it is a parallel of the opinion of Ahl as-Sunnah and analyse the issue choosing sufficient samples with high representation value Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms