Filtreler
Filtreler
Bulunan: 13 Adet 0.001 sn
İlgili Araştırmacılar [3]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Veritabanı [1]
Tür [1]
Yayın Tarihi [5]
Kayıt Giriş Tarihi [1]
Dergi Sayısı [6]
Yayın Dili [1]
FAKÜLTELERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Açık apeksli dişlerde MTA fillapex'in apikal sızıntıya etkisinin değerlendirilmesi

MERVE AKÇAY

Amaç: Nekrotik pulpalı immatür dişlerde kök ucunun açık olması, kök kanal sisteminin geniş ve kök ucuna doğru genişleyerek sonlanması nedeniyle bu dişlerde endodontik tedavi ile etkili bir apikal tıkama oluşturulması oldukça zordur. Bu yüzden bu dişlerin endodontik tedavilerinde kullanılacak kök kanal dolgu sisteminin apikal tıkama özelliği önem kazanmaktadır. Çalışmamızda hazırlanan simule immatür dişlerde yeni üretilmiş MTA Fillapex kanal dolgu patının Güta-perka ile birlikte kullanımı ve oluşturduğu apikal tıkamanın etkinliği Güta-perka/AH Plus kanal dolgu sistemi ile karşılaştırılarak in v ...Daha fazlası

Erişime Açık

Farklı kanal dolgu patlarının koronal sızıntıya etkisinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

MERVE AKÇAY

Amaç: Koronal örtücülük, endodontik tedavinin başarısını ve periapikal doku sağlığını etkileyen kritik bir faktördür. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda yeni üretilmiş MTA Fillapex kanal dolgu patının Güta-perka ile birlikte kullanımı ve oluşturduğu koronal tıkamanın etkinliği Güta-perka/AH Plus kanal dolgu sistemi ile karşılaştırılarak in vitro koşullarda değerlendirilmiştir. Çalışmada 20 adet örnek Güta-perka/MTA Fillapex, 20 adet örnek Güta-perka/AH Plus ile doldurulmuştur. Bulgular: Boya penetrasyon testi ile elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildiğinde Güta-perka/MTA Filla ...Daha fazlası

Erişime Açık

MTA-fillapex'in radyoopasitesinin gri MTA ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

MERVE AKÇAY

Amaç: Bu çalışmada MTA-Fillapex'in radyoopasitesinin dijital görüntüleme tekniği kullanılarak, Gri MTA ile karşılaştırmalı değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada Gri MTA Angelus'un ve MTA-Fillapex'in (Angelus, Londrina, Brezilya) opazitesi değerlendirildi. Örneklerin yerleştirilmesi için 1 mm derinliğinde ve 5 mm çapında 5 akrilik levha hazırlandı. Akrilik levhalar üzerinde ayrıca alüminyumdan yapılmış penetremetre yerleştirilerek opasite yoğunluğu hesaplandı. Radyografik değerlendirme, direkt dijital görüntüleme tekniği ile yapıldı. Tüm radyograflar sıkıştırma algoritması ...Daha fazlası

Erişime Açık

Süt dişi vital pulpa amputasyonlarında MTA ve Ca(OH)2'nin etkinliğinin klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi

MERVE AKÇAY

Amaç: Bu çalışmada, süt dişlerinde; kalsiyum hidroksit (KH) ve mineral trioksit agregat (MTA) vital amputasyon uygulamalarının klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Yaşları 6-10 yıl arasında değişen 64 çocuğun, derin dentin çürüğü teşhisi konulan ve amputasyon tedavisi gereksinimi olduğu düşünülen toplam 64 alt süt azı dişi, KH ve MTA amputasyonu uygulanmak üzere rastgele iki çalışma grubuna ayrıldı. Tedavilerin tamamlanmasının ardından dişler, 3'er aylık aralıklarla 1 yıl boyunca klinik ve radyolojik olarak takip edildi. Bulgular: Klinik başarı, KH grubu ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kayseri Melikgazi Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde 0-36 aylık çocuklarda anne sütü alma durumu

DİLEK ONGAN

Çalışma Kayseri Melikgazi Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde, 0-36 aylık çocukların anne sütü alma ve beslenme durumlarını belirlemek amacıyla yapıldı. 2006’da aynı bölgede gerçekleştirilen Temel Çalışma'da örnekleme seçilen 3120 haneden, 3038 hanedeki 0-36 aylık çocuklar araştırmaya alındı. Veriler anket yöntemiyle annelerle görüşülerek toplandı. İstatistiksel analizlerinde ki-kare ve Student t testi kullanıldı. Araştırma grubundaki çocukların yaş ortalaması 16.03±10.4 aydı. Annelerinin %94.7’si ev hanımı, %62.8’i ilkokul ve daha az (%54.1) eğitimliydi. Çocukların %1.6’sı hiç anne sütü almamış, ...Daha fazlası

Erişime Açık

Gebelerin inanışları: besin seçimi bebeğin cinsiyetini ve fiziksel özelliklerini etkiler mi?

DİLEK ONGAN

Gebelikteki besin tercihinin bebeğin cinsiyeti ile fiziksel ve zihinsel gelişim üzerine etkisiyle ilgili düşüncelerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılan bu çalışmaya, Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’ne başvuran 501 kadın alınmıştır. Veriler anket formu ile yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Çalışmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 26.7±5.8 yıldır. Kadınların %16.8’i gebelikte beslenmenin bebeğin cinsiyetini etkilediğine inanmaktadır. Bu kadınlardan %68.9’u erkek çocuk için tatlı besinleri tercih ede ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sağlıklı Kişilerde Yarıalan Dama Taşı Patterni ile Görsel Uyarılmış Potansiyellerde Hemisferik Asimetri

GALİP AKHAN

Sağlıklı kişilerde Görsel Uyarılmış Potansiyellerde (GUP) gözlenen hemisferik asimetri için çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hemisferler arasında morfolojik asimetri bulunduğunu belirten yayınlar vardır, GUP'lerdeki asimetrinin dama taşı patterni gibi basit uyaranlarla değil, yüz gibi kompleks uyaranlarla ortaya çıktığını belirten yayınlar vardır. Bu konu üzerinde GUP'lere etki yapabilen yaş ve vijilans gibi parametreler açısından homojen olarak kabul edilebilecek bir grupta dama taşı patterni gibi basit bir uyaranla bu konuyu araştırmayı amaçladık. Onbir kız ve 11 erkek tıp fakültesi son sınıf ö ...Daha fazlası

Erişime Açık

Akut Serebrovasküler Hastalıklarda Elektrokardiografik Değişiklikler

GALİP AKHAN

Bu çalışmada 209 akut serebrovasküler hastalıklı (SVH) hastanın (% 56.0 kadın, % 44.0 erkek; ortalama yaş 65.3 ±11.5) elektrokardiografıleri (EKG) incelenmiş. 62 olgudan oluşan kontrol grubunun EKG’leri (% 43.6 kadın, % 56.4 erkek; ortalama yaş 57,9±17.9) ile karşılaştırılmıştır. Başvuru anında hastaların % 89.0' ında EKG anormallikleri varken bu oran kontrol grubunda % 53.2 bulundu (p

Erişime Açık

Torakal Spinal Kord Atrofîsi Olgularında Semptomların Ortaya Çıkışı

GALİP AKHAN

Bu çatışmada kliniğimizde 1992-1995 yıllan arasında yatarak tedavi gören 8 torakal kora atrofisi olgusu incelendi. Hastalarda torakal kord atrofısinin derecesi ile semptomların başlama süresi arasında bir ilişkinin olmadığı görüldü. Kord atrofisinin semptomların önüne geçtiği tespit edildi. In this study, 8 thoracal cord atrophy cases that had been admitted in our clinic between the years 1992 and 1995 have been investigated. It was seen that there was no correlation between the degree of cord atrophy and duration of symptoms. Cord atrophy was proved to precede clinical manifestations.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms