1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası
Meltem Toksöz’ün bu çalışması, özellikle 1830’lu yıllardan itibaren büyük bir
sosyo-ekonomik dönüşüm geçiren Çukurova bölgesi üzerine yoğunlaşmaktadır ve
Adana-Tarsus-Ceyhan-Mersin ekseninde, bölgenin tarımsal üretiminin gelişimini ve
uluslararası ticarete eklemlenme sürecini çok katmanlı olarak ele almaktadır. Bu
noktada “çok katmanlılık” Toksöz’ün çalışmasında özel bir önem arz etmektedir.
Toksöz, Osmanlı tarih yazımında, 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisinin tanımlanması
için kullanılan “bağımlılık” ve “dünya ekonomisine yabancı tüccarlar aracılığıyla
eklenme” gibi temel kavramların yenide ...Daha fazlası
Gök Türk çalışmalarında az değinilen konulardan biri, Türk kültürünü besleyen
kaynakların alt yapısıdır. Bozkır sınırlarının tarım uygarlıkları ile kesiştiği yerler, iki
tarafın da kültüründe bazı sentezlenmelere yol açmaktadır ki, bu konu sadece
arkeolojik verilerden değil, savaş malzemeleri ve taktikleri, bürokrasi dili, kılıkkıyafet
vs. konulardan da takip edilebilir.
Makale iki ana coğrafya üzerine yoğunlaşmıştır: İlki, Türklerin orijinal malzemelerini
meydana getirdiği güney Sibirya ve Moğolistan bölgesi. Bu coğrafyanın yaşam şekli
ve inançları, göçerlerin üretmiş oldukları sanat e ...Daha fazlası
Beşeri özellikler; yeryüzünün iklim, yer şekilleri, hidrografya ve bitki örtüsü gibi
fiziki unsurları ile karşılıklı ilişkiler içinde olup, birbirlerini etkilemekte ve
şekillendirmektedirler. Her ne kadar günümüzde gelişen teknoloji, insan faaliyetleri
üzerinde doğanın belirleyiciliğini kısmen azaltsa da Tire gibi doğal kaynaklan zengin
ve tarımsal üretimin yoğun olduğu yerlerde doğal koşullar, birçok yönden etkisini
sürdürmektedir. Tire ilçesinin kuzeyi ve güneyi arasında doğal çevre özellikleri
açısından büyük farklar vardır. Bu farklılıklar, doğu- batı doğrultusundaki köyler
arasında ...Daha fazlası
Bu çalışmada, modern Türkçede bilgi sorunsalı soruşturulmaktadır. Dilin statüsü, düşünme ve bilgi süreçleri üzerinde temel ve işlevsel
etkilere sahiptir; çünkü o, bilginin tarihsel ve nedensel koşullarını yapılandırmaktadır. Türkçenin felsefi mantığı bakımından ciddi bir sorun
bulunmaktadır. Bu sorun, insanların Türkçe kavramlar ile niyetlendikleri anlamlar arasındaki ilişkiyi olumsuz etkilemektedir ve Türkçe düşüncenin özel şartları ile dile getirilebilir. Bu nedenle modern düşüncenin,
klasik İslâm düşüncesinin ve aktüel Türk düşüncesinin incelenmesi gerekmektedir. Böylece makale, klasi ...Daha fazlası
Osmanlı Devleti 17. yüzyıla büyük seferler, karışıklar ve çalkantılarla girmiş,
bir kısım dâhili ve harici olaylara I. Ahmed’in vefatından sonra tahtta yaşanan
gelişmeler de eklenmişti. 1622 yılında II. Osman’ın katli gibi o zamana kadar
benzeri görülmemiş bir olayın ardından amcası I. Mustafa’nın yerine tahta çıkan IV.
Murad’ın ilk hükümdarlık yılları da benzer karışıklarla geçmiştir. Küçük yaşta tahta
çıkan IV. Murad, isyanlarla boğuşan İstanbul’daki bir takım devlet ileri gelenlerinin
hal‘inden ve annesinin vesayetinden kurtulduktan sonra 1632 yılında idareyi bizzat
eline almıştır1. ...Daha fazlası
Bu çalışma, Çerkes Memlûk Devleti’ni1 zayıflatmak için çeşitli yöntemler
uygulayan Haçlı kuvvetleri karşısında ayakta kalan Çerkes Memlûk Devleti tarihinin
önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlar. Kullanılan en bariz yöntem, Memlûkler
üzerinde Haçlı ekonomik ambargosunun dayatılması olmuştur.
Osmanlı tarihinin arşiv kaynaklan arasında Tapu-Tahrir defterleri oldukça
önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle XV-XVI. yüzyıllarda Osmanlı tarihi ile ilgili
yapılan araştırmalarda başvurulan arşiv kaynaklarının başında bu defterler gelir.
Tahrir defterleri, Osmanlı Devletinin hem hâkimiyetinde bulunan bölgelerin hem
de yeni fethettiği toprakların mülkiyet ve tasarruf biçimi ile vergi miktarını tayin ve
tespit etmek amacıyla belirli zamanlarda yaptığı sayımları içerir. Yerine göre beş ile
kırk yıllık aralıklarla yapılan, tahrir sonucunda hazırlanan ve mufassal, icmal, evkaf
ve piyade gi ...Daha fazlası
Aydın sancağının bugüne kadar bilinen en erken tarihli defteri tarafımdan
Halil Beğ Defteri olarak adlandırılmak suretiyle yayımlanmış idi1. Kitabın neşrinden
sonra, Maliyeden Müdevver Defterler serisinde yer alan Biga Yaya defterinin
arkasında defterin bir parçasının bulunduğu dikkatimizi çekti2.Bu parça, bugüne
kadar Aydın defterleri ile ilgili çalışmaların hiç birisinde tanımlanmış değildir. Halil
Beğ defterini neşrederken sonuç kısmında ifade ettiğimiz gibi neşrettiğimiz kısım,
defterin padişah haslarına tahsis edilmiş olan kısmı olmalıydı. Bu deftere ait olmak
üzere yeni bulduğumuz ...Daha fazlası
II. Mehmet tarafından fethinden sonra Mora bölgesi, Elvanoğlu Sinan Bey’in
idaresinde bir sancağa dönüştürülmüştür. Mora toprakları 17 nâhiyeye bölünmüştür.
Bunlar; Balya Badra, Vostiça, Hulumiç, Vumero, Krevukor, Arkadya, Leondar,
Korintos, Kalavrita, Minhalu, Bezenik, Kalandriça (Halandriça), Sandomiri
(Sandomeri), Grebena (Grevena), Ayo İlia, Gardiçko ve Mistra’dır. Bu nâhiyelerin
büyük bir kısmı nâhiye merkezi olan yerleşim birimiyle aynı adı taşımaktadır. Bu
durum Balya Badra nâhiyesi için de geçerlidir. Balya Badra nâhiyesi merkezi Balya
Badra şehrinin adını taşımaktadır. Bugün Pa ...Daha fazlası
XVI. yüzyıl başlarından XVII. yüzyıl ortalarına kadar yaklaşık yüz elli yıl devam eden
Osmanlı-Safevi mücadelesi başlıca iki coğrafyada cereyan etmiştir. Bunlardan biri
Irak-ı Arap, diğeri Kafkasya'dır. Kafkasya tarih boyunca pek çok açıdan önem
arzeden bir coğrafya olmuştur. Bu nedenle burası sürekli bir mücadele alanıydı.
Nitekim Osmanlı ve Safevi devletleri de baştan itibaren bu coğrafyayı elinde tutmak
istemiş, diğerine karşı burada üstünlük sağlamaya çalışmıştır. Bu makalede tarafların
1603'ten başlayarak XVII. Yüzyılın ilk yarısı boyunca Transkafkasya'daki mücadeleleri
ve bu husus ...Daha fazlası
Yaşadığımız çağa damgasını vuran “küreselleşme” XX. yüzyılın temel siyasal aktörü olan ulus-devlet kurgusunda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler uluslararası göçün boyutlarını arttırdığı gibi göçmenlerin kaynak ülke ile olan kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerini de sürdürmelerine imkân tanımıştır. Batılı ülkelerde göçmen nüfusunun artışına paralel olarak ortaya çıkan göçmen mahalleleri bilim dünyasında konuyla ilgili araştırmalarda da bir artış meydana getirmiştir. Her ne kadar göç literatüründe Türkiye göç alan bir ülke o ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.