Gök Türk çalışmalarında az değinilen konulardan biri, Türk kültürünü besleyen
kaynakların alt yapısıdır. Bozkır sınırlarının tarım uygarlıkları ile kesiştiği yerler, iki
tarafın da kültüründe bazı sentezlenmelere yol açmaktadır ki, bu konu sadece
arkeolojik verilerden değil, savaş malzemeleri ve taktikleri, bürokrasi dili, kılıkkıyafet
vs. konulardan da takip edilebilir.
Makale iki ana coğrafya üzerine yoğunlaşmıştır: İlki, Türklerin orijinal malzemelerini
meydana getirdiği güney Sibirya ve Moğolistan bölgesi. Bu coğrafyanın yaşam şekli
ve inançları, göçerlerin üretmiş oldukları sanat e ...Daha fazlası
Bu makalede, hicrî dördüncü asırda Halep’te hüküm süren ve Arap edebiyatının hamileri olarak şöhret kazanan Hamdanîler (m. 890-1004) döneminde yaşamış önemli bir dil ve nahiv âlimi olan İbn Hâleveyh’in hayatı, ilmî kişiliği ve eserlerine yer verilmiştir. Bu bağlamda tarih ve tabakat kitapları başta olmak üzere kaynaklarda dağınık halde yer alan İbn Hâleveyh’in dil, nahiv ve Kur’ân ilimleri alanında telif ettiği yazma ve matbu altmışa yakın eseri bir araya getirilmiştir. İbn Hâleveyh’in ilmi ve fazileti yanında dil, nahiv ve kültürel birikimine işaret eden bu eserlerle ilgili kısa bilgiler veri ...Daha fazlası
Kâtip Çelebi’nin bu yazıda ele alacağımız en meşhur eseri, hiç şüphesiz, Mizanü’l-hakk fi ihtiyari’l-ahakk’tır. Kitapta Kâtip Çelebi, Osmanlı toplumunda tartışma konusu olmuş bir dizi ihtilaflı konuyu ele alır ve her biri hakkında tarafların görüşlerini objektif bir gözlemci tavrıyla anlatır. Daha sonra her bir konu hakkında bir orta yol bulmaya çalışır.
1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası
II. Mehmet tarafından fethinden sonra Mora bölgesi, Elvanoğlu Sinan Bey’in
idaresinde bir sancağa dönüştürülmüştür. Mora toprakları 17 nâhiyeye bölünmüştür.
Bunlar; Balya Badra, Vostiça, Hulumiç, Vumero, Krevukor, Arkadya, Leondar,
Korintos, Kalavrita, Minhalu, Bezenik, Kalandriça (Halandriça), Sandomiri
(Sandomeri), Grebena (Grevena), Ayo İlia, Gardiçko ve Mistra’dır. Bu nâhiyelerin
büyük bir kısmı nâhiye merkezi olan yerleşim birimiyle aynı adı taşımaktadır. Bu
durum Balya Badra nâhiyesi için de geçerlidir. Balya Badra nâhiyesi merkezi Balya
Badra şehrinin adını taşımaktadır. Bugün Pa ...Daha fazlası
Bu çalışma, Çerkes Memlûk Devleti’ni1 zayıflatmak için çeşitli yöntemler
uygulayan Haçlı kuvvetleri karşısında ayakta kalan Çerkes Memlûk Devleti tarihinin
önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlar. Kullanılan en bariz yöntem, Memlûkler
üzerinde Haçlı ekonomik ambargosunun dayatılması olmuştur.
Beşeri özellikler; yeryüzünün iklim, yer şekilleri, hidrografya ve bitki örtüsü gibi
fiziki unsurları ile karşılıklı ilişkiler içinde olup, birbirlerini etkilemekte ve
şekillendirmektedirler. Her ne kadar günümüzde gelişen teknoloji, insan faaliyetleri
üzerinde doğanın belirleyiciliğini kısmen azaltsa da Tire gibi doğal kaynaklan zengin
ve tarımsal üretimin yoğun olduğu yerlerde doğal koşullar, birçok yönden etkisini
sürdürmektedir. Tire ilçesinin kuzeyi ve güneyi arasında doğal çevre özellikleri
açısından büyük farklar vardır. Bu farklılıklar, doğu- batı doğrultusundaki köyler
arasında ...Daha fazlası
Yaşadığımız çağa damgasını vuran “küreselleşme” XX. yüzyılın temel siyasal aktörü olan ulus-devlet kurgusunda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler uluslararası göçün boyutlarını arttırdığı gibi göçmenlerin kaynak ülke ile olan kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerini de sürdürmelerine imkân tanımıştır. Batılı ülkelerde göçmen nüfusunun artışına paralel olarak ortaya çıkan göçmen mahalleleri bilim dünyasında konuyla ilgili araştırmalarda da bir artış meydana getirmiştir. Her ne kadar göç literatüründe Türkiye göç alan bir ülke o ...Daha fazlası
Osmanlı Devleti’nin mücadeleye giriştiği devletlerden bir tanesi de 1501-
1736 yılları arasında İran’da hüküm sürmüş olan Safevi hanedanlığıdır. Başlangıçta
bir tarikat temsilcisi olan Safeviler 1501’de Şah İsmail’in Tebriz’de kendi
devletlerini kurmasıyla kuvvetli siyasi bir birlik haline gelmişlerdir.
Aydın sancağının bugüne kadar bilinen en erken tarihli defteri tarafımdan
Halil Beğ Defteri olarak adlandırılmak suretiyle yayımlanmış idi1. Kitabın neşrinden
sonra, Maliyeden Müdevver Defterler serisinde yer alan Biga Yaya defterinin
arkasında defterin bir parçasının bulunduğu dikkatimizi çekti2.Bu parça, bugüne
kadar Aydın defterleri ile ilgili çalışmaların hiç birisinde tanımlanmış değildir. Halil
Beğ defterini neşrederken sonuç kısmında ifade ettiğimiz gibi neşrettiğimiz kısım,
defterin padişah haslarına tahsis edilmiş olan kısmı olmalıydı. Bu deftere ait olmak
üzere yeni bulduğumuz ...Daha fazlası
İslam düşüncesinin önemli konularından biri de hiç şüphesiz ahlaktır. Bunun içindir ki, İslam düşünürleri gerek teorik gerekse pratik
alanda bu konuda büyük çabalar harcamışlardır. İslam ahlakçıları bu yönüyle bakıldığında devletten aileye oradan da bireyin kendisine varana
kadar toplumun hemen her kesimini ve kurumunu ahlak felsefesinin
konusu yapmıştır. Bu açıdan bakıldığında İslam ahlak felsefesi siyasetle,
aileyle, psikolojiyle, tasavvufla, eğitimle ve hatta itikatla iç içe olmuştur.
Bu meselenin üzerine tüm hatlarıyla eğilen ve kendince var olan eksikliklere çözüm getirmeye çalı ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.