Toponimiler bir ulusun belirli bir alan üzerindeki hak iddialarını meşrulaştırmak için kullanılan önemli bir araçtır. Balkanlar’da yeni bağımsız olan pek çok ulus gibi Bulgaristan da bağımsızlığının ardından alansal varlığını meşrulaştırmak için Osmanlı mirasının bakiyesi olan yer isimlerini değiştirmeye dönük yoğun bir çaba içine girmiştir. Bulgaristan’da günümüzde ismi değiştirilmemiş Türkçe yerleşim adı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bulgaristan coğrafyasına ait tarihi kaynaklarda bulunan ve Türk toplumunun hafızasında yer eden Türkçe yer isimlerini günümüze ait resmi kayıtlar ve harita ...Daha fazlası
Aydın sancağının bugüne kadar bilinen en erken tarihli defteri tarafımdan
Halil Beğ Defteri olarak adlandırılmak suretiyle yayımlanmış idi1. Kitabın neşrinden
sonra, Maliyeden Müdevver Defterler serisinde yer alan Biga Yaya defterinin
arkasında defterin bir parçasının bulunduğu dikkatimizi çekti2.Bu parça, bugüne
kadar Aydın defterleri ile ilgili çalışmaların hiç birisinde tanımlanmış değildir. Halil
Beğ defterini neşrederken sonuç kısmında ifade ettiğimiz gibi neşrettiğimiz kısım,
defterin padişah haslarına tahsis edilmiş olan kısmı olmalıydı. Bu deftere ait olmak
üzere yeni bulduğumuz ...Daha fazlası
Yaşadığımız çağa damgasını vuran “küreselleşme” XX. yüzyılın temel siyasal aktörü olan ulus-devlet kurgusunda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler uluslararası göçün boyutlarını arttırdığı gibi göçmenlerin kaynak ülke ile olan kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerini de sürdürmelerine imkân tanımıştır. Batılı ülkelerde göçmen nüfusunun artışına paralel olarak ortaya çıkan göçmen mahalleleri bilim dünyasında konuyla ilgili araştırmalarda da bir artış meydana getirmiştir. Her ne kadar göç literatüründe Türkiye göç alan bir ülke o ...Daha fazlası
Osmanlı Devleti 17. yüzyıla büyük seferler, karışıklar ve çalkantılarla girmiş,
bir kısım dâhili ve harici olaylara I. Ahmed’in vefatından sonra tahtta yaşanan
gelişmeler de eklenmişti. 1622 yılında II. Osman’ın katli gibi o zamana kadar
benzeri görülmemiş bir olayın ardından amcası I. Mustafa’nın yerine tahta çıkan IV.
Murad’ın ilk hükümdarlık yılları da benzer karışıklarla geçmiştir. Küçük yaşta tahta
çıkan IV. Murad, isyanlarla boğuşan İstanbul’daki bir takım devlet ileri gelenlerinin
hal‘inden ve annesinin vesayetinden kurtulduktan sonra 1632 yılında idareyi bizzat
eline almıştır1. ...Daha fazlası
In this study the trend of prices were examined in the Karahisar-ı Sahib City in the middle of the XIX Th century. It is known that the inner and outer stability were not be able to reach in the Osmanlı State in the XVIII and XIX Th centuries. It is the causal high inflation. The high inflation affected the Karahisar-ı Sahih City, too. in the middle of the XIX Th century, the prices were seen instability. However, the prices were seen generally rose. Especially the prices of food were high between 1852 and 1854. This was the result of grasshopper invasion accrued at that time. As for the price ...Daha fazlası
Osmanlı Devleti’nin mücadeleye giriştiği devletlerden bir tanesi de 1501-
1736 yılları arasında İran’da hüküm sürmüş olan Safevi hanedanlığıdır. Başlangıçta
bir tarikat temsilcisi olan Safeviler 1501’de Şah İsmail’in Tebriz’de kendi
devletlerini kurmasıyla kuvvetli siyasi bir birlik haline gelmişlerdir.
1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası
Bir medya gösterisi ve televizyon programı olan Kim Milyoner Olmak İster yarışması, gösteri toplumunda bilginin gösteriye dönüştürüldüğü ve bir medya gösterisi olarak bilgi ve kültürün, kültür endüstrisi tarafından kullanıldığı bir yarışma formatıdır. Televizyon yayın formatına uygun hale getirilen bilgi, aynı zamanda kapitalist ekonomizm mantığı içerisinde ödüle giden yolda bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu durum da izler kitle üzerinde kapitalist ve rekabetçi ilkelere uygun kanaatlerin oluşturulmasında etkili olmaktadır. Küresel çapta dev bir gösteriye dönüşen bilgi yarışmalarının aslında ...Daha fazlası
Gök Türk çalışmalarında az değinilen konulardan biri, Türk kültürünü besleyen
kaynakların alt yapısıdır. Bozkır sınırlarının tarım uygarlıkları ile kesiştiği yerler, iki
tarafın da kültüründe bazı sentezlenmelere yol açmaktadır ki, bu konu sadece
arkeolojik verilerden değil, savaş malzemeleri ve taktikleri, bürokrasi dili, kılıkkıyafet
vs. konulardan da takip edilebilir.
Makale iki ana coğrafya üzerine yoğunlaşmıştır: İlki, Türklerin orijinal malzemelerini
meydana getirdiği güney Sibirya ve Moğolistan bölgesi. Bu coğrafyanın yaşam şekli
ve inançları, göçerlerin üretmiş oldukları sanat e ...Daha fazlası
Doğu bilimi ya da şarkiyatçılık olarak da bilinen oryantalizm, her ne kadar Doğu kültürlerini ve dillerini tanımak için kurulmuş akademik bir disiplin olsa da içerisinde iktidar ilişkilerini de barındırmaktadır. Edward Said’in betimlediği üzere oryantalizm, Batı dünyasının Doğu dünyası üzerinde hegemonya kurabilmesini kolaylaştıran ve ön yargılardan beslenen bir düşünce sistemidir. Batı’nın kurgulamış olduğu Doğu imajı olarak da görülen oryantalizm, çok eski dönemlerden beri kendisini birçok alanda göstermektedir. Edebiyattan müziğe, resimden mimariye kadar birçok farklı alanda varlık gösteren ...Daha fazlası
Meltem Toksöz’ün bu çalışması, özellikle 1830’lu yıllardan itibaren büyük bir
sosyo-ekonomik dönüşüm geçiren Çukurova bölgesi üzerine yoğunlaşmaktadır ve
Adana-Tarsus-Ceyhan-Mersin ekseninde, bölgenin tarımsal üretiminin gelişimini ve
uluslararası ticarete eklemlenme sürecini çok katmanlı olarak ele almaktadır. Bu
noktada “çok katmanlılık” Toksöz’ün çalışmasında özel bir önem arz etmektedir.
Toksöz, Osmanlı tarih yazımında, 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisinin tanımlanması
için kullanılan “bağımlılık” ve “dünya ekonomisine yabancı tüccarlar aracılığıyla
eklenme” gibi temel kavramların yenide ...Daha fazlası
Bugünkü Bulgaristan’ın kuzeybatı kısmında Tuna nehrinin güney kıyısında yer alan Vidin, Roma döneminden itibaren bir kale ve liman kentidir. Keltlerin kurduğu Dunonia adlı yerleşim biriminin üzerinde kurulmuştur. Dunonia, Romalılar tarafından Bononia şeklinde adlandırılmaya başlanmıştır. Tuna Bulgar Devleti ve II. Bulgar Krallığı döneminde Bdin olarak adlandırılmıştır. 1277 yılında Vidin merkez olmak üzere Vidin Prensliği kurulmuştur. Prensliğin kurucusu olarak Kuman asıllı Şişman kabul edilmektedir. Vidin’in 1396 yılında Osmanlı hakimiyetine girdiği tarihe kadar Vidin’in idarecileri, Şişman’ı ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.