Coğrafi keşifler ile yeniden keşfedilen haritacılık, milliyetçilikler çağının
gelişiyle beraber daha çok şey ifade etmeye başlamıştır. Teknolojinin gelişmesiyle
haritanın sanat eseri niteliği yerini bilimsel bir esere bırakmıştır. Osmanlı Devleti
için de durum değişmemiş, 18. yüzyıldan itibaren hattatların ve kaptanların
hazırladığı haritalar yerini organize bir kurumun, bilimsel ölçümler sonucu
hazırladığı haritalara bırakmıştır. Mevcut çalışma, Osmanlı Devleti‘ndeki bu
değişimin Balkan coğrafyası özelindeki izini sürmeyi hedeflemektedir.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.