Zâhiren sahih görünen hadisin isnad ya da metnindeki inkıta, irsal, tedlîs, idrac, iklab, teâruz, tashîf gibi gizli ve kapalı kusurları inceleyen bir ilim olan ilelü’l-hadîsin, hadis ilimleri içinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu ilimde söz sahibi olabilmek için hadis râvilerinin hâllerine, isnadlara ve hadis metinlerine vukûfiyetin yanı sıra, güçlü bir hafıza, tecrübe ve uzmanlık gerekmektedir. Erken dönemden itibaren Ehl-i sünnet âlimleri bu ilme ehemmiyet vermiş ve bu alanda kıymetli eserler telif etmişlerdir. Ehl-i sünnet’e nisbetle Şiî ulemânın ilelü’l-hadîs konusuyla daha az ilgilenme ...Daha fazlası
Sanat, toplumsal yapı içerisinde varlık gösteren beşeri bir olgudur dolayısıyla her sanat yapıtı, üretildiği toplumdan izler taşımaktadır. Bu çerçevede sanat ve toplum arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Sanat ve toplum arasındaki ilişki, bir noktada ideolojik çözümleme yapmayı gerektirmektedir. Her sanat yapıtı, görece olarak az ya da çok ideolojik unsurlar barındırmaktadır ve çoğu zaman iktidar yapılanmalarının etkisine açıktır. Bu bağlamda sanat eserlerinin hakim ideolojiyi yeniden ürettiği ve propaganda faaliyetlerinde etkili olarak kullanılabildiği görülmektedir. Yapılmış olan bu çal ...Daha fazlası
Diyarbakır farklı din, kültür ve devletlerin hâkimiyeti altında kalmış ve tarihin her döneminde medeniyetlerin ilgi alanı olmaya devam etmiştir. Hıristiyanlık ve İslam bu şehirde hüküm süren iki önemli dindir. Romalılar, Partlar, Sasaniler ve Bizans İslam öncesi dönemin bölgeye hâkim olan devletleri olarak öne çıkmaktadır. Diyarbakır’da İslam fethi Hz. Ömer devrinde gerçekleşir. Hulefâ-i Râşidîn döneminden sonra yönetimi Emeviler devralmış bu dönemde Diyarbakır onların hâkimiyeti altında kalmıştır. Abbasiler dönemi Diyarbakır’da kitabelerine en çok rastlanan dönemlerden biri olarak görülmekted ...Daha fazlası
Zamanın geçmesiyle kültür, yaşama biçimi, ilgiler, pek çok şey değişmekte, dönüşmektedir. Kelimeler de bu dinamik yapıdan etkilenmektedir. Söylediklerimizi iyi anlatmak ve söyleneni iyi anlamak için bu değişime kayıtsız kalamayız. Kur’an’ın da söylemi yazıya geçirilmiştir ve onu daha iyi anlamak için onun kelimelerini iyi bilmek gerekmektedir. “C-h-l” kökü üzerinden yapılan bu çalışmayla hem kelimenin dönüşümünü görmek hem de Kur’an nüzulünün dinamik yapısı içerisindeki değişimleri okumak amaçlanmıştır. Bu makalede öncelikle c-h-l kökünün sözlük anlamlarından hareketle farklı formlarının anlam ...Daha fazlası
Geometrik süslemeler tarihin hemen her döneminde kullanılmıştır. İslam eserlerinde Emevi, Abbasi, Karahanlı, Gazneli ve Büyük Selçuklu dönemlerinde geliştirilmiş, coğrafi bölge ve kullanılan malzemenin türüne bağlı olarak bu alanda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. İran bölgesinde özellikle tuğla malzemeyle uygulanan kompozisyon biçimleri, Anadolu'ya taşındığında daha çok taş malzemeyle uygulanmıştır. Taşın yanında ahşap ve çinide de geometrik motifler önemli örneklerle zenginleşerek devam ettirilmiştir. Bezemenin her alanında hemen her malzemeyle uygulanmış olan geometrik kompozisyonlar bit ...Daha fazlası
R. Selçuk Uysal, Sındırgı'nın Kitabı, Alter Yayıncılık, Ankara 2006. ; Tarih İncelemeleri Dergisi Cilt/Volume XXII, Sayı/Number 2 Aralık/December 2007, 249-250
Amaç: Bu çalışmanın amacı; sağlık okuryazarlığı ile kadınların sağlık bilgisi, davranışları ve sonuçları arasındaki ilişki hakkında güncel bilgi ve çalışmaları sistematik olarak incelemektir.
Gereç ve Yöntem: 2016-2021 yılları arasında PubMed, Cochrane, Science Direct ve Google Scholar veri tabanlarında “Health literacy”, “Women’s health”, “Reproductive health” anahtar sözcükleri kullanılarak tarama yapılmıştır.
Bulgular: Ulaşılan 16.646 makaleden dâhil edilme kriterlerine uyan 20 makale çalışma kapsamına alınmıştır.
Sonuç: Kadınların sağlık okuryazarlığı düzeylerinin kanserden korunma, ...Daha fazlası
Hermeneutik ve tasavvuf arasındaki ilişki özellikle son dönemde tasavvuf metinlerinin muhtevasını anlama girişimleriyle artmış ve belirginleşmiştir. Birçok çalışmada doğaüstü olarak kabul edilen bu mistik metinlerin yapısı, içinde bulunduğu geleneğin de etkisiyle kapalı kalmış ve ulaşılamadıkça okur için daha da büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Hermeneutik bir tavırla tasavvuf metinlerine nüfuz edilebileceği düşüncesi ise halen tartışmalıdır.
Gebelikteki besin tercihinin bebeğin cinsiyeti ile
fiziksel ve zihinsel gelişim üzerine etkisiyle ilgili düşüncelerini
belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılan
bu çalışmaya, Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe
Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’ne
başvuran 501 kadın alınmıştır. Veriler anket formu ile
yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır.
Çalışmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 26.7±5.8
yıldır. Kadınların %16.8’i gebelikte beslenmenin bebeğin
cinsiyetini etkilediğine inanmaktadır. Bu kadınlardan
%68.9’u erkek çocuk için tatlı besinleri tercih
ede ...Daha fazlası
Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalar yaşam fonksiyonları için destek gereken,
kendi gereksinimlerini karşılayamayan ve özel bakım gerektiren hastalardır. Özel bakım
gerektiren bu hastaların yabancı bir ortamda olmaları, bilinci kapalı ya da entübe
olmaları nedeniyle iletişim güçlükleri çekmektedirler. Ne yazık ki yoğun bakımlardaki
iş ve teknik ekipmanların yoğunluğu nedeniyle çoğunlukla cihazlarla ve hastaların
fiziksel yönüyle ilgilenilmektedir. Yoğun bakımda çalışan hemşireler, hastaların iletişim
ihtiyacını gözardı etmemeli ve iletişim kurmak için zaman ayırmalıdır.
Patients, who ...Daha fazlası
Anaflaksi, enflamatuar reaksiyon ve gecikmiş tip aşırı duyarlılıktaki rolleri kanıtlanmış olan mast hücrelerinin beyin dokusundaki fonksiyonları, lokalizasyonları, fizyolojik ve patolojik olaylardaki rolleri giderek daha fazla araştırılmaktadır. Bu çalışmada, eter anestezisi uygulanan ratlarda, mast hücrelerinin beyin hemisferleri ve cinsiyetler arasındaki sayısal farkları ile lokalizasyonlarının incelenmesi amaçlandı. 10 erkek, 10 dişi, 20 adet albino rat eter anestezisi ile uyutulduktan sonra beyinleri disseke edilerek, sağ ve sol hemisferlerine ayrıldı. %10’luk formalinle fikse edilerek her ...Daha fazlası
1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.