Ruhsal bozukluklarda hastalık yönetimi ve iyileşme önemli bir sorundur. Psikiyatri hemşireleri, ruhsal bozukluğu olan hastaların işlevselliklerini arttırmada farklı programlar kullanmaktadırlar. Bu programlardan biri “Hastalık Yönetimi ve İyileşme Programı”dır. Bu derlemenin amacı, ruhsal bozukluklarda uygulanan psikososyal beceri yöntemlerinden biri olan Hastalık Yönetimi ve İyileşme Programının özelliklerini ve uygulama yöntemini açıklamaktır. Hastalık Yönetimi ve İyileşme Programı, ağır ruhsal bozukluğu olan bireylere hastalıklarını yönetmek, hedefler belirlemek, tedavide depreşmeleri azalt ...Daha fazlası
Eser, editörlüğünü Prof. Dr. Sıddık KORKMAZ’ın yaptığı, alanında uzman olan dokuz yazarın tebliğ olarak sundukları yazılarının, akademik olarak düzenlenerek makale biçimine getirilmesiyle oluşmuştur. Kitaba, İslam dininin aşırılıktan uzak, orta yolu tavsiye eden “vasat ümmet” ve faydalı, adaletli olan “hayırlı ümmet” olduğu takdim edilerek başlanmaktadır. Bu amaçla özgür düşünmeyi ve akletmeyi esas alan, mezhep aşırılıklarını eleştiren, İslami ilimlerin pek çok sahasında eser vermiş olan Mâtürîdî’nin fikirleri ve ilim düşüncesi çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Kitabın hazırlanmasındaki esas ...Daha fazlası
Amaç: Bu makalede; bulantı-kusmayı önlemek/ azaltmak için kullanılan alternatif yöntemlerin kanıt düzeylerine ve öneri derecelerine göre bir literatür incelemesiyle sunulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: COCHRANE, PUBMED, Science Direct, Akademik Google veri tabanlarından, 2000 ve sonrası yayınlar incelenmiştir. Bulgular: Bulantı-kusma, klinikte ameliyat sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bulantı-kusmanın olması; hastanın konforu, ameliyat sonrası komplikasyonlar, erken taburculuk, hasta memnuniyeti, yara iyileşmesi ve maliyeti olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastan ...Daha fazlası
Amaç: Üniversite döneminde aile ile yaşama ya da aileden ayrı yaşama öğrencilerin
farklı psikolojik semptomlar ile karşılaşmasına sebep olmaktadır. Bu çalışmanın amacı
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde okuyan öğrencilerde aile ile ya da aileden ayrı
yaşamanın, öğrencilerde yaşam kalitesi, depresyon, anksiyete ve stres üzerine etkilerinin
karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 112’si (%75.2) ailesinden ayrı yaşayan,
37’si (%24.8) ailesi ile yaşayan olmak üzere toplam 149 Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Bölümü öğrencisi (ortalama yaş;19.49±1.04) dâhil edildi. Ailesinden ayrı ...Daha fazlası
Batı Anadolu’nun önemli şehirlerinden Bergama’nın Türk-İslâm
şehri olma süreci XIV. yüzyıl sonlarından başlamaktadır. Bu tarihten
itibaren çok sayıda medrese, kütüphane, han, lonca gibi sosyal ve ekonomik hayata yön verecek eser yapılmıştır. XIX. yüzyıla geldiğimizde
Bergama, yönetimde olan Karaosmanoğlu ailesinin zengin vakıflarıyla
desteklenen eğitim kurumlarına sahipti. Öğrencilerin ve hocalarının
her türlü ihtiyacı karşılanan medreseler, hem öğrencilerin hem de halkın faydalanabileceği kütüphaneler, iktisâdi işletme olmasının yanı sıra
meslekî eğitimlerin de verildiği han ve loncalar ...Daha fazlası
Düşmeler yaşlıları etkileyen yaygın bir problemdir ve önemli bir halk sağlığı sorunudur. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne ve Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, 65 yaşın üzerindeki üç yetişkinden biri ve 80 yaşın üzerindeki yetişkinlerin yarısı her yıl düşmektedir. Düşme kaynaklı yaralanma, bakım evlerinde en yaygın beşinci ölüm nedenidir. Tüm riskleri oluşturan en büyük problemler; ayak ve ayakkabı problemleri, duyusal veya algısal eksiklikler ve polifarmasi’dir. İlaç kullanımı, düşme ve düşmeyle ilişkili yaralanmalar için en değiştirilebilir risk faktörlerinden biridir. Düşmeleri ö ...Daha fazlası
Kitabın başlığı hangi İslam felsefî geleneğinin kastedildiğini açık bir şekilde ortaya koymakla birlikte, Meşşâî felsefenin analitik olarak nitelendirilmesi alışılagelen bir tercih değildir. Buna ilaveten yazar, Önsöz bölümünün ilk satırlarında felsefe çevrelerinde hâlihazırda tedavülde olan ve yaklaşık yüz senedir genel kabul gören analitik felsefe ve kıta Avrupa felsefesi ayırımını temelsiz bulduğunu ifade etmektedir. Ona göre bu ayırım, iki gelenek arasında esaslı bir farkın (substantial distinction) varlığından ziyade, felsefe yapma tarzına ve birtakım sosyal/ideolojik nedenlere dayanmakta ...Daha fazlası
Bu makale, hukuk sosyolojisi bağlamında bir inceleme olarak değerlendirilebilir. Asırları kapsayan bir hukuk sisteminin doğru anlaşılması için
onun tarihi, coğrafik, sosyolojik arka plandan bağımsız incelenemeyeceği
tabiidir. En azından bu unsurları dikkate alan çalışmaların daha aydınlatıcı
olacağı söylenebilir. Bu araştırmada, sosyal koşulların önemli oranda değişiklik arz ettiği dönemlerde fıkıh usulünde farklı görüşlerin ortaya çıktığı
tezi savunulmaktadır. Makalede iki farklı dönem incelenecektir. Bunlardan
birincisi, Moğol istilası ve Endülüs’ün işgalinin yaşandığı zaman dilimidir.
...Daha fazlası
Diyarbakır farklı din, kültür ve devletlerin hâkimiyeti altında kalmış ve tarihin her döneminde medeniyetlerin ilgi alanı olmaya devam etmiştir. Hıristiyanlık ve İslam bu şehirde hüküm süren iki önemli dindir. Romalılar, Partlar, Sasaniler ve Bizans İslam öncesi dönemin bölgeye hâkim olan devletleri olarak öne çıkmaktadır. Diyarbakır’da İslam fethi Hz. Ömer devrinde gerçekleşir. Hulefâ-i Râşidîn döneminden sonra yönetimi Emeviler devralmış bu dönemde Diyarbakır onların hâkimiyeti altında kalmıştır. Abbasiler dönemi Diyarbakır’da kitabelerine en çok rastlanan dönemlerden biri olarak görülmekted ...Daha fazlası
Dünya barışının sac ayaklarından biri olan sevgi hakkında konuşmak önce manasız gibi gelebilir. Herkes düşmanlık, savaş ve çatışmanın, sevgi ve dostluğun arasına girerek sonlarını getireceğini kabul eder. Ancak sevgi ve barış arasındaki ilişkiye daha dikkatli bir inceleme, durumun göründüğü kadar açık olmadığını göstermektedir. Bütün insanlığa hatta kâinattaki her şeye karşı sevgi ve şefkat beslemek çoğu dinin temel öğretisi olduğunu biliyoruz fakat dinler tarihi pek çok savaşa hatta soykırımlara tanıklık etmiş durumdadır. Zamanımızda terör eylemleri dinî hedefler uğruna yapılmaktadır. Olanlar ...Daha fazlası
Eleştirmenler, şiirdeki sanatsal imgeyi incelediklerinde, genellikle, Beyan ilminin (Teşbîh, İstiâre, Kinâye ve tüm çeşitleriyle Mecâz) yöntemlerini kullanma eğilimindedirler.
Bu çalışma ise şunu anlatmaktadır: Maani ilminin yöntemleri, sanatsal imgeyi şekillendirmede Beyân ilminin yöntemlerinden daha az önemli değildir.
Biz, “İstifhâm üslubunu”, Maani ilminin yöntemleri için örnek olarak seçtik ve Ebu Temmam ile el-Buhteri şiirleri üzerine uygulamalı bir çalışma yaptık.
Araştırmamızın şekillenişi şöyledir:
- Ön söz, imgenin edebî söylemdeki etkisi (ve bu iki şairin seçilme sebebi) ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.