Filtreler
Filtreler
Bulunan: 11 Adet 0.000 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Veritabanı [1]
Yayın Tarihi [1]
Kayıt Giriş Tarihi [3]
Dergi Sayısı [1]
Yayın Dili [1]
FAKÜLTELERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
FAKÜLTELERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Meltem Toksöz, Nomads, Migrants and Cotton in the Eastern Mediterranean: the making of the Adana-Mersin Region 1850-1908, BRILL, Leiden & Boston, 2010, 224 shf. ISBN. 978 90 04 18576 0.

İrfan KOKDAŞ

Meltem Toksöz’ün bu çalışması, özellikle 1830’lu yıllardan itibaren büyük bir sosyo-ekonomik dönüşüm geçiren Çukurova bölgesi üzerine yoğunlaşmaktadır ve Adana-Tarsus-Ceyhan-Mersin ekseninde, bölgenin tarımsal üretiminin gelişimini ve uluslararası ticarete eklemlenme sürecini çok katmanlı olarak ele almaktadır. Bu noktada “çok katmanlılık” Toksöz’ün çalışmasında özel bir önem arz etmektedir. Toksöz, Osmanlı tarih yazımında, 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisinin tanımlanması için kullanılan “bağımlılık” ve “dünya ekonomisine yabancı tüccarlar aracılığıyla eklenme” gibi temel kavramların yenide ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kriz ve Savaş Arasında 1641 Tarihli Venedik Ahidnâmesi

MİKAİL ACIPINAR

Osmanlı Devleti 17. yüzyıla büyük seferler, karışıklar ve çalkantılarla girmiş, bir kısım dâhili ve harici olaylara I. Ahmed’in vefatından sonra tahtta yaşanan gelişmeler de eklenmişti. 1622 yılında II. Osman’ın katli gibi o zamana kadar benzeri görülmemiş bir olayın ardından amcası I. Mustafa’nın yerine tahta çıkan IV. Murad’ın ilk hükümdarlık yılları da benzer karışıklarla geçmiştir. Küçük yaşta tahta çıkan IV. Murad, isyanlarla boğuşan İstanbul’daki bir takım devlet ileri gelenlerinin hal‘inden ve annesinin vesayetinden kurtulduktan sonra 1632 yılında idareyi bizzat eline almıştır1. ...Daha fazlası

Erişime Açık

Mısır’a Uygulanan Haçlı Ekonomik Ambargosu Karşısında Çerkes Memlûkleri

FATMA AKKUŞ YİĞİT

Bu çalışma, Çerkes Memlûk Devleti’ni1 zayıflatmak için çeşitli yöntemler uygulayan Haçlı kuvvetleri karşısında ayakta kalan Çerkes Memlûk Devleti tarihinin önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlar. Kullanılan en bariz yöntem, Memlûkler üzerinde Haçlı ekonomik ambargosunun dayatılması olmuştur.

Erişime Açık

Cahit Telci, İzmir ve Yöresi Tarihinin Kaynakları: Halil Beğ Defteri (1425-1430), İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yayını, İzmir, Şubat 2015, ISBN 978-605-84722-0-4, 253 shf.

KAYA, MELEK

Osmanlı tarihinin arşiv kaynaklan arasında Tapu-Tahrir defterleri oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle XV-XVI. yüzyıllarda Osmanlı tarihi ile ilgili yapılan araştırmalarda başvurulan arşiv kaynaklarının başında bu defterler gelir. Tahrir defterleri, Osmanlı Devletinin hem hâkimiyetinde bulunan bölgelerin hem de yeni fethettiği toprakların mülkiyet ve tasarruf biçimi ile vergi miktarını tayin ve tespit etmek amacıyla belirli zamanlarda yaptığı sayımları içerir. Yerine göre beş ile kırk yıllık aralıklarla yapılan, tahrir sonucunda hazırlanan ve mufassal, icmal, evkaf ve piyade gi ...Daha fazlası

Erişime Açık

Aydın Sancağı’nın En Erken Tahrir Defteri: Halil Beğ Defteri’nin Parçası

CAHİT TELCİ

Aydın sancağının bugüne kadar bilinen en erken tarihli defteri tarafımdan Halil Beğ Defteri olarak adlandırılmak suretiyle yayımlanmış idi1. Kitabın neşrinden sonra, Maliyeden Müdevver Defterler serisinde yer alan Biga Yaya defterinin arkasında defterin bir parçasının bulunduğu dikkatimizi çekti2.Bu parça, bugüne kadar Aydın defterleri ile ilgili çalışmaların hiç birisinde tanımlanmış değildir. Halil Beğ defterini neşrederken sonuç kısmında ifade ettiğimiz gibi neşrettiğimiz kısım, defterin padişah haslarına tahsis edilmiş olan kısmı olmalıydı. Bu deftere ait olmak üzere yeni bulduğumuz ...Daha fazlası

Erişime Açık

Transkafkasya’da Güç ve Rekabet: XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Güney Kafkasya’da Osmanlı-Safevi Mücadelesi

Özer KÜPELİ

XVI. yüzyıl başlarından XVII. yüzyıl ortalarına kadar yaklaşık yüz elli yıl devam eden Osmanlı-Safevi mücadelesi başlıca iki coğrafyada cereyan etmiştir. Bunlardan biri Irak-ı Arap, diğeri Kafkasya'dır. Kafkasya tarih boyunca pek çok açıdan önem arzeden bir coğrafya olmuştur. Bu nedenle burası sürekli bir mücadele alanıydı. Nitekim Osmanlı ve Safevi devletleri de baştan itibaren bu coğrafyayı elinde tutmak istemiş, diğerine karşı burada üstünlük sağlamaya çalışmıştır. Bu makalede tarafların 1603'ten başlayarak XVII. Yüzyılın ilk yarısı boyunca Transkafkasya'daki mücadeleleri ve bu husus ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslâm ve Bizans Kaynaklarına Göre Antiokheia Savaşı

YUSUF AYÖNÜ

1211 yılı İlkbaharında Dandalas Çayı kenarındaki Antiokheia kenti yakınında vukubulan savaş, Malazgirt ve Myriokephalon’un ardından Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen üçüncü büyük karşılaşmadır. İlk ikisinin aksine bu defa savunma durumunda olan Türkler değil, Bizans tarafıdır. Güçlü bir orduya sahip olan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. Theodoros Laskaris’e karşı çok kolay bir zafer kazanacağına inanmaktaydı. Ancak savaş sırasında Selçuklu sultanının hayatını kaybetmesi sonucu İznik ordusu beklenmedik bir zafer kazandı. Bu yenilginin ardından Selçuklu Devleti ile İznik İmpar ...Daha fazlası

Erişime Açık

Özer KÜPELİ, Osmanlı-Safevi Münasebetleri, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2014. ISBN:978-605-5200-43-5, 336 shf.

İREM ÇANLI

Osmanlı Devleti’nin mücadeleye giriştiği devletlerden bir tanesi de 1501- 1736 yılları arasında İran’da hüküm sürmüş olan Safevi hanedanlığıdır. Başlangıçta bir tarikat temsilcisi olan Safeviler 1501’de Şah İsmail’in Tebriz’de kendi devletlerini kurmasıyla kuvvetli siyasi bir birlik haline gelmişlerdir.

Erişime Açık

Osmanlı Kaynaklarına Göre Leondar ve Karitena’nın Demografik Yapısı

LEVENT KAYAPINAR

1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası

Erişime Açık

Ortaçağ ve Osmanlı Döneminde Vidin

AYŞE KAYAPINAR

Bugünkü Bulgaristan’ın kuzeybatı kısmında Tuna nehrinin güney kıyısında yer alan Vidin, Roma döneminden itibaren bir kale ve liman kentidir. Keltlerin kurduğu Dunonia adlı yerleşim biriminin üzerinde kurulmuştur. Dunonia, Romalılar tarafından Bononia şeklinde adlandırılmaya başlanmıştır. Tuna Bulgar Devleti ve II. Bulgar Krallığı döneminde Bdin olarak adlandırılmıştır. 1277 yılında Vidin merkez olmak üzere Vidin Prensliği kurulmuştur. Prensliğin kurucusu olarak Kuman asıllı Şişman kabul edilmektedir. Vidin’in 1396 yılında Osmanlı hakimiyetine girdiği tarihe kadar Vidin’in idarecileri, Şişman’ı ...Daha fazlası

Erişime Açık

Osmanlı Döneminde Mora’da Bir Sahil Şehri: Balya Badra/Patra (1460-1715)

KAYAPINAR, AYŞE

II. Mehmet tarafından fethinden sonra Mora bölgesi, Elvanoğlu Sinan Bey’in idaresinde bir sancağa dönüştürülmüştür. Mora toprakları 17 nâhiyeye bölünmüştür. Bunlar; Balya Badra, Vostiça, Hulumiç, Vumero, Krevukor, Arkadya, Leondar, Korintos, Kalavrita, Minhalu, Bezenik, Kalandriça (Halandriça), Sandomiri (Sandomeri), Grebena (Grevena), Ayo İlia, Gardiçko ve Mistra’dır. Bu nâhiyelerin büyük bir kısmı nâhiye merkezi olan yerleşim birimiyle aynı adı taşımaktadır. Bu durum Balya Badra nâhiyesi için de geçerlidir. Balya Badra nâhiyesi merkezi Balya Badra şehrinin adını taşımaktadır. Bugün Pa ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms