1984-1990 yılları arasinda S.U. Tap Fakültesi Göğüs ve. Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalında tetkik ve tedavi ettiğimiz 20 mediastinal kitleli hasta değerlendirildi. Erken teşhis ve tedavi ile, ma-lign tümörlü hastalarda daha uygun prognoza sahip olunabileceği kanaatine ulaşıldı. The cases of twenty patients, treated for turnors and cysts of mediastinurn between 1984-1990, have been investigated. it has been established that a more favourable prognosis could be obtained through early diagnosis and treatrnent of the patients with malignant turnors.
Amaç: Nekrotik pulpalı immatür dişlerde kök ucunun açık olması, kök kanal sisteminin geniş ve kök ucuna doğru genişleyerek sonlanması nedeniyle bu dişlerde endodontik tedavi ile etkili bir apikal tıkama oluşturulması oldukça zordur. Bu yüzden bu dişlerin endodontik tedavilerinde kullanılacak kök kanal dolgu sisteminin apikal tıkama özelliği önem kazanmaktadır. Çalışmamızda hazırlanan simule immatür dişlerde yeni üretilmiş MTA Fillapex kanal dolgu patının Güta-perka ile birlikte kullanımı ve oluşturduğu apikal tıkamanın etkinliği Güta-perka/AH Plus kanal dolgu sistemi ile karşılaştırılarak in v ...Daha fazlası
Ehlers Danlos Syndrome (EDS) is a connective tissue disease that has effect on the structure and function of collagen. Collagen is a fibrous protein that is one of the main building structures of connective tissues such as skin, tendon, bone and cartilage. Connective tissue requires all type of collagen to function correctly.
People with EDS may show symptoms such as skin hyperelasticity, joint hypermobility, increased tendency to bruise and abnormal scarring. Dental findings have been reported with some types of EDS. This case report describes the dental findings of a patient (10, c?) who ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmada MTA-Fillapex'in radyoopasitesinin dijital görüntüleme tekniği kullanılarak, Gri MTA ile karşılaştırmalı değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada Gri MTA Angelus'un ve MTA-Fillapex'in (Angelus, Londrina, Brezilya) opazitesi değerlendirildi. Örneklerin yerleştirilmesi için 1 mm derinliğinde ve 5 mm çapında 5 akrilik levha hazırlandı. Akrilik levhalar üzerinde ayrıca alüminyumdan yapılmış penetremetre yerleştirilerek opasite yoğunluğu hesaplandı. Radyografik değerlendirme, direkt dijital görüntüleme tekniği ile yapıldı. Tüm radyograflar sıkıştırma algoritması ...Daha fazlası
Amaç: Koronal örtücülük, endodontik tedavinin başarısını ve periapikal doku sağlığını etkileyen kritik bir faktördür. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda yeni üretilmiş MTA Fillapex kanal dolgu patının Güta-perka ile birlikte kullanımı ve oluşturduğu koronal tıkamanın etkinliği Güta-perka/AH Plus kanal dolgu sistemi ile karşılaştırılarak in vitro koşullarda değerlendirilmiştir. Çalışmada 20 adet örnek Güta-perka/MTA Fillapex, 20 adet örnek Güta-perka/AH Plus ile doldurulmuştur. Bulgular: Boya penetrasyon testi ile elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildiğinde Güta-perka/MTA Filla ...Daha fazlası
Çalışma Kayseri Melikgazi Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde, 0-36 aylık çocukların anne sütü alma ve beslenme durumlarını belirlemek amacıyla yapıldı. 2006’da aynı bölgede gerçekleştirilen Temel Çalışma'da örnekleme seçilen 3120 haneden, 3038 hanedeki 0-36 aylık çocuklar araştırmaya alındı. Veriler anket yöntemiyle annelerle görüşülerek toplandı. İstatistiksel analizlerinde ki-kare ve Student t testi kullanıldı. Araştırma grubundaki çocukların yaş ortalaması 16.03±10.4 aydı. Annelerinin %94.7’si ev hanımı, %62.8’i ilkokul ve daha az (%54.1) eğitimliydi. Çocukların %1.6’sı hiç anne sütü almamış, ...Daha fazlası
Bu çalışmada 209 akut serebrovasküler hastalıklı (SVH) hastanın (% 56.0 kadın, % 44.0 erkek; ortalama yaş 65.3 ±11.5) elektrokardiografıleri (EKG) incelenmiş. 62 olgudan oluşan kontrol grubunun EKG’leri (% 43.6 kadın, % 56.4 erkek; ortalama yaş 57,9±17.9) ile karşılaştırılmıştır.
Başvuru anında hastaların % 89.0' ında EKG anormallikleri varken bu oran kontrol grubunda % 53.2 bulundu (p
Sağlıklı kişilerde Görsel Uyarılmış Potansiyellerde (GUP) gözlenen hemisferik asimetri için çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hemisferler arasında morfolojik asimetri bulunduğunu belirten yayınlar vardır, GUP'lerdeki asimetrinin dama taşı patterni gibi basit uyaranlarla değil, yüz gibi kompleks uyaranlarla ortaya çıktığını belirten yayınlar vardır. Bu konu üzerinde GUP'lere etki yapabilen yaş ve vijilans gibi parametreler açısından homojen olarak kabul edilebilecek bir grupta dama taşı patterni gibi basit bir uyaranla bu konuyu araştırmayı amaçladık. Onbir kız ve 11 erkek tıp fakültesi son sınıf ö ...Daha fazlası
Migrenli hastalarda görülebilecek ruhsal durumları araştırmak için 20 Migrenli hastaya SCL-90, Hamilton Anksiyete Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Maudsley Obsesyon Kompulsiyon Değerlendirme Ölçeği uygulandı. Elde edilen sonuçlar kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Migrenli hasta grubunda, normal kişilere oranla daha yüksek anksiyete, depresyon, somatizasyon ve obsesyon kompulsiyon puanlan olduğu saptandı.
In order to assess psychological problems in patients with migraine, Symptom Check List-90, Hamilton Anxiety Rating Scale, Hamilton Depression Rating Scale and Maudsley Obsessive Compulsiv ...Daha fazlası
Santral sinir sisteminin oldukça nadir görülen konjenital vaskülcr malformasyonlar grubundan olan kavernomalar; epileptik nöbet yakınması ile başvuran ve cerrahi olarak tedavi edilen bir olgu nedeniyle literatür ışığında gözden geçirildi.Anahtar Kelimeler: Kavernoma, kavernöz hemanjiorna, konjenital vasküler malformasyon.
In this article we prcsented a patient \vith a congenital cavernoma which was a rare congenital vascular rnalfornıation. Patient suffering from epileptic seizures have been operated. Key Words: Cavernoma, cavernous hemangiotna, congenital vascular rnalfornıation.
Bu çatışmada kliniğimizde 1992-1995 yıllan arasında yatarak tedavi gören 8 torakal kora atrofisi olgusu incelendi. Hastalarda torakal kord atrofısinin derecesi ile semptomların başlama süresi arasında bir ilişkinin olmadığı görüldü. Kord atrofisinin semptomların önüne geçtiği tespit edildi.
In this study, 8 thoracal cord atrophy cases that had been admitted in our clinic between the years 1992 and 1995 have been investigated. It was seen that there was no correlation between the degree of cord atrophy and duration of symptoms. Cord atrophy was proved to precede clinical manifestations.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.